DUYURU PANOSU
FORUMUMUZDA TİVİBU, D-SMART ,DİGİTURK-BEİN KANALLARI YERLİ - YABANCI PLATFORMLARLA İLGİLİ ,KART PAYLAŞIMI ,İPTV ,SERVER PAYLAŞIMDA BULUNMAK,HACK İLE KONULAR ve SPONSORLARIMIZ DIŞINDA HERHANGİ BİR ÜRÜN SATIŞI YAPMAK YASAKTIR 

İletişim


 WHATSAPP +905354035843


ERK@L


onlineuydudestek@gmail.com

×

NOTICE Bilgilendirme : Bu konu 3370 gün önce başlatıldı . Konu başlangınç tarihi güncel değilse Konu güncelliğini yitirmiş yada bu konu ile ilgili son cevap yazılmış olabilir. Eğer yazınız doğrudan bu konu ile ilgili değil ise yeni bir konu başlatmanızı tavsiye ederiz....

KOYUNLARIN KÖPEKLERDEN FAZLA OLMASININ NEDENİ..! Hz.Mevlana seher vakti uykusunu şöyle izah eder: Sabaha karşı seher vakti bereket vaktidir. Sabahın nasıl bir bereket vakti olduğunu, sabahta uyanık olanların nasıl bir berekete nail olduklarını Hz.Mevlana verdiği bir cevapta şöyle ifade eder. Adamın biri sorar ? Efendim der, koyun nesli hem kasaplık hem de kurbanlık olarak kesildiği halde bir türlü tükenmez, aksine daha da çoğalıp devam eder. Ama köpek nesli hem de birkaç tane birden

Bu konu 344812 kez görüntülendi 298 yorum aldı ...
Kıssadan Hisse 344812 Reviews

    Konuyu Değerlendir: Kıssadan Hisse

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 344812 kez incelendi.

 
Sayfa 32/38 İlk ... 2232 ... Son
  1. #1
    Dadaloglu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralık 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alıcısı
     
     Korax ipplus HD 

    Icon14 Kıssadan Hisse

    KOYUNLARIN KÖPEKLERDEN FAZLA OLMASININ NEDENİ..!
    Hz.Mevlana seher vakti uykusunu şöyle izah eder:
    Sabaha karşı seher vakti bereket vaktidir.
    Sabahın nasıl bir bereket vakti olduğunu, sabahta uyanık olanların nasıl bir berekete nail olduklarını Hz.Mevlana verdiği bir cevapta şöyle ifade eder.
    Adamın biri sorar ?
    Efendim der, koyun nesli hem kasaplık hem de kurbanlık olarak kesildiği halde bir türlü tükenmez, aksine daha da çoğalıp devam eder.
    Ama köpek nesli hem de birkaç tane birden yavruladığı ve kasaplık olarak kesilmeyip korunduğu halde bir türlü çoğalmaz.
    Koyun gibi sürüler haline acaba neden gelemez..?
    Hz.Mevlana'nın cevabı şöyle olur:
    Sabaha karşı seher vakti bereket vaktidir.
    Bu bereket vaktinde koyunlar asla uyumaz, hep uyanık olurlar.
    Köpekler ise hiç uyanık olmaz hep uykuya dalar, gaflette olurlar.
    Onun için koyun nesli seherin bereketine nail olur.
    Köpekler ise bereketsizliğine maruz kalırlar..!


    Selam ve Dua ile....
    denizci56, Mest, satcom888 Bunu beğendi.

  2. #249
    Dadaloglu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralık 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alıcısı
     
     Korax ipplus HD 

    Standart

    KÜÇÜK ÇOBANIN SIRLI DUASI
    Küçük bir çoban bir Cuma günü koyunları
    güdüyordu ki, ezanın sesini duydu. Uzaktan,
    köy ahalisinin birer ikişer
    camiye doğru yol aldığını görünce:
    “Ben de Rabbime yönelmeliyim? Ama O’na ne
    diyeceğim, nasıl ibadet edeceğim?” diye
    düşünmeye başladı.
    Küçük çoban namaz kılmayı bilmiyor,
    ezberinde de ne bir sûre, ne bir dua
    bulunuyordu.
    Dizüstü yere çöktü, “Elif, be, te, se…” diye,
    duyduğu kadarıyla alfabenin harflerini
    saymaya başladı. Bu duayı birkaç defa etti.
    Oradan geçen bir adam çocuğun sesini duydu
    ve çalılar arasından ona baktı. Diz çökmüş,
    elini açmış, gözleri
    kapalı bir çocuğun alfabeyi okuduğunu gördü.
    Çocuğa: “Burada ne yapıyorsun, küçük?” diye
    seslendi.
    Çocuk “Dua ediyorum efendim” dedi.
    Adam şaşkın bir şekilde: “Niçin alfabeyi
    okuyorsun?” diye sordu.
    Çocuk cevap verdi: “Hiç dua bilmiyorum,
    efendim. Fakat, Allah’ın beni korumasını ve
    koyunlarımı güderken bana
    yardım etmesini istiyorum. O herşeyi bildiğine
    göre, harfleri yanyana koyar ve ne söylemek
    istediğimi bilir, diye düşündüm.”
    Adam gülümsedi ve: “Kalbini ferah tut” dedi.
    “İnanıyorum ki, Allah duanı kabul edecektir.”
    Önemli olan DUA edecek sözlerin olması
    değildir
    Önemli olanDUA edecek dillerin olmasıda
    değildir.
    Asıl önemli olan dua edecek kadar temiz bir
    gönüle sahip olmaktır.

    selam ve dua ile..
    Mest Bunu beğendi.

  3. #250
    Dadaloglu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralık 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alıcısı
     
     Korax ipplus HD 

    Standart

    Annenin Hakkını Helal Etmesi

    Bir gün Hz. Peygamber’e (asm) birisi gelir ve:
    “Ya Resulullah! Bir genç ölmek üzere. Ona ölürken ‘La ilahe illallah…’ sözü telkin edildi. Ama bunu söylemedi.” der. Resulullah (asm):
    “Namaz kılıyor muydu?” diye sorar. Adam:
    “Evet, diye cevap verince Resulullah (asm) ile birlikte kalkarak o gencin yanına giderler. Hz. Peygamber (asm) ölmek üzere olan delikanlıya”:
    “La ilahe illallah de, diye telkinde bulunur.” O da:
    “Söyleyemiyorum, gücüm yetmiyor.” der. Hz. Peygamber (asm):
    “Niçin?” diye sorunca, orada bulunanlardan birisi:
    “Annesine isyan ediyordu” diye cevap verir. O zaman Hz. Peygamber (asm):
    “Annesi yaşıyor mu?” diye sorar.
    “Evet!” derler. Ve çağırırlar. Kadın gelince Hz. Peygamber (asm) ile kadın arasında şu konuşma geçer:
    “Bu senin oğlun mu?”
    “Evet.”
    “Kızgın alevlerle yanan kocaman bir ateş gördüğünde sana:
    “Eğer oğlunu sen bağışlarsan biz de bırakırız, yoksa onu gördüğün bu ateşe atacağız denilse bağışlamaz mısın?”
    “Ya Resulullah! Öyleyse onu affediyorum.”
    “Ondan razı olduğuna dair Allah’ı ve beni şahit tut.”
    “Allah’ım! Sen ve Peygamberim şahidimsiniz, oğlumdan razıyım” dedi.
    Hz. Peygamber (asm) bu konuşmadan sonra delikanlıya dönerek:
    “Ey Delikanlı ‘La ilahe illallahü vahdehü la şerike leh ve Eşhedü enne Muhammeden Abdühü ve Rasülühü’ de, diye telkinde bulunur ve delikanlı bu kez söyleyebilir.” Bunun üzerine Resulullah (asm):
    “Şefaatim sebebiyle onu ateşten kurtaran Allah’a hamd olsun, der.”


    selam ve dua ile..
    Mest Bunu beğendi.

  4. #251
    Dadaloglu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralık 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alıcısı
     
     Korax ipplus HD 

    Standart

    Rasulullah'a (sav) sordular;
    Annem çok yaşlandı.. Onu yediriyor, içiriyor, giydiriyor, temizliğini yapıyorum.. Bir yere giderken sırtımda taşıyorum..

    Acaba hakkını ödeyebildim mi?
    Rasulullah (sav) Buyurdular ki;
    Binde birini bile ödeyemedin..
    Çünkü O, seni yaşatmak için baktı.. Sen ise Ona, ölecek diye bakıyorsun...

    selam ve dua ile..
    denizci56, Mest Bunu beğendi.

  5. #252
    Dadaloglu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralık 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alıcısı
     
     Korax ipplus HD 

    Standart

    MÜ’MİNİN VASIFLARI

    Muâz bin Cebel’e (r.a.) hakîkî mü’minin sıfatlarını sordular. Buyurdu ki:
    Mü’min, insanlara yük olmaz. Rabb’ine karşı zelîldir, nefsini hakîr görür, günahlarına pişman olur. Rabb’inin nimetlerine şükreder.
    Allâh’ın evliyâsını sever, Allah’ın düşmanlarını sevmez. Dünya onun hapishânesidir. Âhiretteki hâlini düşünerek Rabb’inin rızâsını kazanmaya çalışır. Müslüman olduğundan dolayı sevinir.
    Din kardeşlerine karşı merhametlidir. Evinde işlerini kendi görür. Hayır yarışlarında hep en öndedir.
    Nefsinin şehvetlerini terk eder, Rabbi’nin takdîrine râzıdır.
    Kalbi zâhid, diline sâhip, şeytanla devamlı harp hâlindedir. Bedeni hep ibâdetle meşguldür. Kur’ân-ı Kerîm’i çok okur.
    Dünyalık emelleri ve hırsı azdır. Amelini hep az gördüğünden sevinci de azdır. Ameli hep âhireti içindir.
    Dîn husûsunda insanlara dâimâ nasîhat eder. Akrabâsını görüp gözetir, komşularına iyilik yapar, âilesine genişlik gösterir. Kazancı helâlindendir.
    Sadece hakkı söyler, fuzûlî ve mâlâyânîyi (dünya ve âhiretine faydasız şeyleri) terkeder. Resûlullâh Efendimiz’in (sav.) sünnet-i seniyyesine uyar. Devamlı ölümü anar, unutmaz.
    İşte bu Allâhü Teâlâ’nın akıl ihsan ettiği mü’min kuldur. (Mirât-ı Hâmidîn)

    selam ve dua ile..

    Mest Bunu beğendi.

  6. #253
    Dadaloglu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralık 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alıcısı
     
     Korax ipplus HD 

    Standart

    Kötü konuşana karşı,

    Bir gün bir adam Allah Rasulünün huzurunda Hz. Ebubekir’e küfretmişti. Hz. Ebubekir cevap vermemiş,adam üçüncü defa küfredince Oda cevap vermiş. Bunun üzerine Allah Rasulü oradan kalkıp gitmişler. Hz. Ebubekir üzgün ve kırgın Rasulullah’ın yanına varmış ve demiş ki: “O bana küfrederken oturuyordunuz. Ben ona cevap verince kalktınız ve gittiniz. “ Rasulullah şöyle buyurmuşlar: “Bir melek senin adına ona cevap veriyordu.Sen karşılık verince,o melek gitti ve yerine şeytan geldi. Şeytan gelince de ben orada oturamadım.” Bunun üzerine şu ayet-i kerime indi: “Allah fena sözün açıklanmasını sevmez,ancak zulme uğrayanlar başkadır. Allah işiticidir,bilicidir. Bir hayrı açıklar veya gizlerseniz yahud bir kötülüğü affederseniz,şüphe yok ki Allah çok afedicidir. Çok güçlüdür.” Bir başka rivayetde; bir kavme bir misafir gelmiş,yemek vermişler. Fakat şikayet etmiş. Şikayetinden dolayı da azarlanmış. Bunun üzerine yukarıda ki ayet inmiştir. Bu da gösteriyor ki, hakkına riayet edilmeyen misafir,mazlumlar sınıfından sayılır.

    selam ve dua ile..
    Mest Bunu beğendi.

  7. #254
    Dadaloglu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralık 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alıcısı
     
     Korax ipplus HD 

    Standart

    Abdestsiz emzirilen süt !..

    Muhammediye kitabının yazarı Yazıcıoğlu Muhammed Efendi, Edirne ve Gelibolu civarında yaşamıştır. Bu muhterem zatın bir de Ahmed-i Bîcan olarak bilinen kardeşi vardır. Ahmed-i Bîcan hazretleri, aynı zamanda Envar-ül Aşıkın kitabını Farsça’dan tercüme eden zattır.


    İki kardeşten biri olan Ahmed-i Bîcan, bir gün bir camide vaaz etmekte iken ağabeyi Muhammed Yazıcıoğlu camiden içeriye girer ve küçük kardeşinin sohbetini dinlemeye başlar. Kardeşi ağabeyinin camiye geldiğinin farkındadır. Fakat bir de bakar ki, ağabeyi biraz sonra camiyi gülerek terk eder.

    Kürsüde nasihat etmekte olan Ahmed-i Bîcan hazretleri, ağabeyinin bu halinden bir şey anlayamaz ve akşam eve geldiği zaman olayı annesine anlatıp durumu öğrenmesini ister. Anne, büyük oğlu Muhammed eve geldiği zaman, (Oğlum, kardeşin camiden niçin gülerek çıktığını soruyor, bir hata mı işledim diyor. Kardeşinin dersinden niçin gülerek çıktın) diye sorduğunda şöyle cevap verir:

    “Anneciğim, ben kardeşimin vaazına gülmedim. Ben bir insanoğlunun sohbetini dinlemeye ne kadar melek gelmiş, oturacak yer bulamıyorlar da birbirlerinin üzerine oturuyorlar, onların hâli çok hoşuma gitti de ona tebessüm ettim. Ben de meleklerden camide oturacak yer kalmadığı için çıkıp gittim.”

    Annesi, ağabeyinin bu sözlerini anlattığında Ahmed-i Bîcan çok müteessir olup dedi ki:
    “Anneciğim, ağabeyim melekleri görebiliyor da, ben niye göremiyorum. Bunu ondan bir sorar mısın?”

    O güzide anne büyük oğluna bunu sorduğunda aldığı cevap şöyle oldu:
    “Anneciğim, bu noksanlığı sen kendinde araman lazım, sen benden daha iyi bilirsin.”

    O vakit düşünme sırası anneye geldi. Uzun müddet tefekküre daldıktan sonra bunun sebebini şöyle açıkladı:
    “Oğlum sana hiç abdestsiz süt emzirmedim. Ahmed’e ise henüz kundakta iken, ben namaza durmuştum, Ahmed de şiddetle ağlamaya başlamıştı. Bu sırada evimizde bir komşu kadın vardı. O, çocuk ağlamasın diye Ahmed’i aldı emzirmeye başladı. Ben hemen namazı kılıp elinden aldım ama, biraz emmişti. Sonra o kadına abdestli olup olmadığını sordum, bana abdestinin olmadığını söylemişti. Onun melekleri görmemesine sebep olsa olsa bu olmalı.”

    selam ve dua ile..
    Mest Bunu beğendi.

  8. #255
    Dadaloglu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralık 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alıcısı
     
     Korax ipplus HD 

    Standart

    Beş Kişiyle Arkadaş Olma

    Īmâm Muhammed Bâkır rahimehullâh şöyle buyurdu:
    Babam İmam Zeynelâbidîn Hazretleri bana:
    “Beş sinif insanla konuşma, arkadaş olma” diye nasihatte bulundu.
    “Babacığım, canim sana fedâ olsun! Beş sınıf insan kimdir? diye sordum.

    Buyurdular ki:

    “Fâsık (Allâhü Teâlâ’nın emirlerine uymayan) kimse ile arkadaş olma. Çünkü o seni bir lokma yemeğe, belki de bundan daha az bir menfaate satar.” “Daha azı nedir?” diye sordum. “Daha azı, elde etmek için hırslı olup da elde edemediği şeydir.”


    “Babacığım ikincisi kimdir?”
    “Cimri ile arkadaş olma! Çünkü o, çok muhtaç olduğun bir zamanda, malını korumak için seninle alâkasını keser.


    “Üçüncüsü kimdir?”
    “Yalancı ile arkadaş olma! Çünkü o serap gibidir; yakın olanı sana uzak gösterir.”


    “Dördüncüsü kimdir?”

    “Ahmak ile arkadaş olma! Çünkü o, sana faydalı olmak isterken zarar verir.”


    “Babacığım beşincisi kimdir?”
    “Sıla-ı rahmi terk eden, yakın akrabalarıyla münasebeti kesen kimse ile arkadaş olma! Çünkü Kur’ân-ı Kerim’de tam üç yerde böyle kimsenin mel’ûn olduğunu gördüm.”

    selam ve dua ile..
    Mest Bunu beğendi.

  9. #256
    Dadaloglu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralık 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alıcısı
     
     Korax ipplus HD 

    Standart

    Çobanın Duası,

    Herkesin birbirini tanıdığı küçük bir kasabada, kötü bir adam yaşıyordu Bütün köy halkı ondan nefret ediyordu.
    Bu haldeyken günün birinde vakti saati doldu ve öldü. Kendisine yasarken duyulan hoşnutsuzluk ölümünden sonra bile sürdürüldü. O kadar ki, namazını kılacak kimse çıkmadı Cenazesi ortada kaldı Adamın karisi kocasının ölüsünü bir küfeye koyup sırtına yüklendi ve gömmesi için o çevrede yasayan ve iyilikseverliği ile tanınan bir çobana ***ürdü çoban bir çukur açıp adamı gömdü. Ardından herkes "Cehennemi boylamıştır" diye düşünüyordu Aradan bir müddet geçti.

    Beldenin ileri gelenlerin den biri rüyasında ayyaş adamı cennette gördü "Adam canim rüyadır, rüyada her şey görülür" diye geçiştirdi. Ama her gece ayni rüya tekrarlanıyordu. Hemen imama gidip durumu açtı İmam da ayni rüyayı epeydir kendisinin de görmekte olduğunu söyledi. Bunun üzerine akıllarına bu adamı gömen çobana gidip nasıl gömdüğünü, arkasından ne söylediğini sormak geldi. Birlikte çobana gittiler. Selam sabahtan sonra hemen konuya girdiler:

    - Bir süre önce defnetmen için karisi tarafından sana bir cenaze getirildi. Sen onu nasıl gömdün? Gömerken ne dedin?

    — Valla merakınızı anlamıyorum. Biliyorsunuz ben cahil biriyim; Bir çukur açtım, adamı koyup üstünü kapatıverdim

    — Peki, bu sırada hiçbir şey söylemedin mi? Bir dua falan?

    — Ben pek dua dua bilmem. Yalnız şunu söyledim:

    "Rabbim, şimdiye kadar sen bana birçok misafir gönderdin. Allah misafiriyiz diye bana geleni senin rızan için ağırlamaya memnun etmeye çalıştım. Kırk yılda bir, bir misafir de ben sana gönderiyorum Sen de onu şanına uygun bir şekilde ağırla. Amin"

    selam ve dua ile..
    denizci56, Mest Bunu beğendi.

Sayfa 32/38 İlk ... 2232 ... Son

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu an 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 konuk)

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •