KÜÇÜK ÇOBANIN SIRLI DUASI
Küçük bir çoban bir Cuma günü koyunları
güdüyordu ki, ezanın sesini duydu. Uzaktan,
köy ahalisinin birer ikişer
camiye doğru yol aldığını görünce:
“Ben de Rabbime yönelmeliyim? Ama O’na ne
diyeceğim, nasıl ibadet edeceğim?” diye
düşünmeye başladı.
Küçük çoban namaz kılmayı bilmiyor,
ezberinde de ne bir sûre, ne bir dua
bulunuyordu.
Dizüstü yere çöktü, “Elif, be, te, se…” diye,
duyduğu kadarıyla alfabenin harflerini
saymaya başladı. Bu duayı birkaç defa etti.
Oradan geçen bir adam çocuğun sesini duydu
ve çalılar arasından ona baktı. Diz çökmüş,
elini açmış, gözleri
kapalı bir çocuğun alfabeyi okuduğunu gördü.
Çocuğa: “Burada ne yapıyorsun, küçük?” diye
seslendi.
Çocuk “Dua ediyorum efendim” dedi.
Adam şaşkın bir şekilde: “Niçin alfabeyi
okuyorsun?” diye sordu.
Çocuk cevap verdi: “Hiç dua bilmiyorum,
efendim. Fakat, Allah’ın beni korumasını ve
koyunlarımı güderken bana
yardım etmesini istiyorum. O herşeyi bildiğine
göre, harfleri yanyana koyar ve ne söylemek
istediğimi bilir, diye düşündüm.”
Adam gülümsedi ve: “Kalbini ferah tut” dedi.
“İnanıyorum ki, Allah duanı kabul edecektir.”
Önemli olan DUA edecek sözlerin olması
değildir
Önemli olanDUA edecek dillerin olmasıda
değildir.
Asıl önemli olan dua edecek kadar temiz bir
gönüle sahip olmaktır.
selam ve dua ile..