Bilgilendirme : Bu konu 3874 gün önce başlatıldı . Konu başlangınç tarihi güncel değilse Konu güncelliğini yitirmiş yada bu konu ile ilgili son cevap yazılmış olabilir. Eğer yazınız doğrudan bu konu ile ilgili değil ise yeni bir konu başlatmanızı tavsiye ederiz....
KOYUNLARIN KÖPEKLERDEN FAZLA OLMASININ NEDENİ..!
Hz.Mevlana seher vakti uykusunu şöyle izah eder:
Sabaha karşı seher vakti bereket vaktidir.
Sabahın nasıl bir bereket vakti olduğunu, sabahta uyanık olanların nasıl bir berekete nail olduklarını Hz.Mevlana verdiği bir cevapta şöyle ifade eder.
Adamın biri sorar ?
Efendim der, koyun nesli hem kasaplık hem de kurbanlık olarak kesildiği halde bir türlü tükenmez, aksine daha da çoğalıp devam eder.
Ama köpek nesli hem de birkaç tane birden
Bu konu 392276 kez görüntülendi 298 yorum aldı ...
Kıssadan Hisse
392276 Reviews
-
- Offline
Uye No : 15638
Kıssadan Hisse
KOYUNLARIN KÖPEKLERDEN FAZLA OLMASININ NEDENİ..!
Hz.Mevlana seher vakti uykusunu şöyle izah eder:
Sabaha karşı seher vakti bereket vaktidir.
Sabahın nasıl bir bereket vakti olduğunu, sabahta uyanık olanların nasıl bir berekete nail olduklarını Hz.Mevlana verdiği bir cevapta şöyle ifade eder.
Adamın biri sorar ?
Efendim der, koyun nesli hem kasaplık hem de kurbanlık olarak kesildiği halde bir türlü tükenmez, aksine daha da çoğalıp devam eder.
Ama köpek nesli hem de birkaç tane birden yavruladığı ve kasaplık olarak kesilmeyip korunduğu halde bir türlü çoğalmaz.
Koyun gibi sürüler haline acaba neden gelemez..?
Hz.Mevlana'nın cevabı şöyle olur:
Sabaha karşı seher vakti bereket vaktidir.
Bu bereket vaktinde koyunlar asla uyumaz, hep uyanık olurlar.
Köpekler ise hiç uyanık olmaz hep uykuya dalar, gaflette olurlar.
Onun için koyun nesli seherin bereketine nail olur.
Köpekler ise bereketsizliğine maruz kalırlar..!
Selam ve Dua ile....
-
08.Haziran.2015, 11:03
#81
- Offline
Uye No : 15638
AMEL DEFTERİ KAPANMAYANLAR
Enes Bin Mâlik (r.a.) buyurdular:
“Şu yedi kişinin, öldükten sonra da amel defterine sevap yazılır.
1- Mescid yaptıran kimse: Orada namaz kılındığı müddetçe kendisine sevap yazılır.
2- Su kanalı yaptıran kimse: Kanaldan su aktığı, insanlar da içtiği ve faydalandığı müddetçe kendisine sevap yazılır.
3- Kur’ân-ı Kerîm’i güzelce yazan kimse: Kur’ân-ı Kerîm okunduğu müddetçe kendisine sevap yazılır.
4- Su kuyusu açtıran; çeşme yapan kimse: Oradan su aktığı müddetçe kendisine sevap yazılır.
5- Ağaç diken kimse: Ondan insanlar ve hayvanlar istifade edip meyvesinden yedikleri müddetçe kendisine sevap yazılır.
6- İlim öğreten kimse: Öğrettiği ilimle amel edildiği müddetçe kendisine sevap yazılır.
7- Öldükten sonra kendisine istiğfar ve dua edecek bir evlat bırakan kimse: Evlat sâlih olup babası kendisine Kur’ân-ı Kerîm’i ve diğer ilimleri öğretse, çocuğun sevabından hiçbir şey eksilmeden aynı sevap babasına da verilir.
Ancak babası Kur’ân-ı Kerîm’i ve diğer ilimleri öğretmez de kötülüğü öğretirse çocuğa yazılan günahtan hiçbir şey eksilmeden aynı günah babasına da yazılır.
selam ve dua ile..
-
-
09.Haziran.2015, 10:34
#82
- Offline
Uye No : 581
-
09.Haziran.2015, 11:17
#83
- Offline
Uye No : 15638
Mina'da
Hacca gitmiş olan halk Mina da toplanmıştı. İmam Sadık (k.s) ve dostlarından bir grup bir müddet için, bir yerde oturmuş önlerindeki bir miktar üzümü yiyorlardı.
Bir dilenci Peyda oldu ve yardım istedi. İmam üzümdem bir parça alarak dilenciye vermek istedi. Dilenci kabul etmedi. Bana para verin dedi. İmam, Hayır, param yok buyurdu. Dilenci üzülerek gitti.
Dilenci birkaç adım gittikten sonra pişman oldu ve O halde üzümü veriniz dedi. İmam Hayır dedi ve üzümü ona vermedi.
Uzun sürmedi, başka bir dilenci hasıl oldu ve yardım istedi. İmam, buna bir salkım üzüm alarak, verdi. Dilenci üzümü aldı, Bana rızık veren alemlerin rabbine Hamd olsun dedi. İmam, ona durmasını emretti, sonra her iki avucunu da üzümle doldurarak ona verdi. Dilenci ikinci defa Allah a şükretti.
İmam tekrar ona dur, gitme dedi. Sonra orada bulunanlardan birine döndü ve: Yanında ne kadar para var dedi. Aradı, yirmi dirhem kadar para vardı. İmamın emriyle dilenciye verdi. Dilenci üçüncü defa Allah a şükür dilini açtı. Şükür yalnız Allah adır, ey Allahım nimetlendiren sensin ve şerikin yoktur dedi. İmam bu cümleyi işittikten sonra gömleğini çıkarıp dilenciye verdi. Burada dilenci sözünü değiştirdi ve İmam a teşekkür edici bir cümle söyledi. İmam artık ona bir şey vermedi, o da gitti.
Orada oturmuş olan dostlar ve ashab bunu şöyle anladılar: Eğer dilenci bu şekilde Allah a olan şükre devam etseydi, imam ona yine yardım ederdi. Fakat ifadesini değiştirdi ve İmam ı ululayıp teşekkür ettiği için, artık yardım devam etmedi.
selam ve dua ile..
-
10.Haziran.2015, 10:31
#84
- Offline
Uye No : 15638
Çok Tevbe Edenler,
Ebül Kasım el-Hakim e soruldu:
- Günahlarında tevbe eden mi, yoksa iman eden kafir mi daha üstündür ?
Şöyle cevap verir:
- Günahlarından tevbe eden asi, iman eden kafirden daha efdaldir. Çünkü kafir küfür halinde iken, ecnebidir. Allah ı bilmez, tanımaz. Asi ise isyan halinde iken Allah ı bilir ve tanır. Aynı zamanda kafir müslüman olduğu vakit ecnebilik derecesinden, Allah ı bilmek derecesine intikal eder. Asi olan ise ariflik derecesinden Allah ın sevgisi derecesine intikal eder.
Nitekim Allah Kur an-ı Kerim de:
- Allah çok tevbe edenleri sever buyurmuştur.
selam ve dua ile..
-
11.Haziran.2015, 11:18
#85
- Offline
Uye No : 15638
Ben nasıl korkmayayım...
Adamın biri her gece çocuğuyla yatar. Bir gece bakar ki çocuğu bir sağa, bir sola dönmekte ve bir türlü gözlerini yumup da uyuyamamaktadır. Hasta mıdır, yoksa bir sıkıntısı mı var diye merak eden baba, "Ne oldu yavrum, yoksa hasta mısın?" diye sorar. çocukda, "Babacığım!.." der. "Yarın günlerden perşembe. öğretmen imtihan edecek. çalıştım imtihanımın başarılı geçeceğine inanıyorum, fakat yine de bir hata yaparım da öğretmenim beni döver veyahut da kendisini kızdırırım diye korkuyorum. Onun için de sıkıldığımdan gözlerime bir türlü uyku girmiyor. imtihan bu. Kolay değil."
Küçücük çocuğun bu şekilde manalı ve yerinde konuşması adamı birden bire aptallaştırıverir. Daha bu yaşta bir çocuğun yarını düşünmesi ve imtihandan bu derece korkması ne demek? işte bu düşünçe kendisini büsbütün çileden çıkarır ve hüngür hüngür ağlamaya başlar. Bir sabi yarını düşünerek ve korkarak imtihanına hazırlanırda; bizler niye hazırlanmayız, bizler niye korkmayız? Hem de bizim imtihanımız Kıyamet günü yüce Allah'ın huzurunda Mahkeme-i Kübra'da olacak, diyen düşünceler içinde saçını başını yolmaya koyulur. O sırada, "Birgün dağları yerinden sökeriz de yeri dümdüz olmuş görürsünüz. Sonra da hiçbirini bırakmaksızın insanları toplarız. Saf saf Rabbine arz edildiklerinde onlara; And olsun ki, sizi önce nasıl yarattıysak, huzurumuza da öylece getiririz. Kıyamet kopup da huzurumuza çıkarak hesaba çekilmeyeceğinizi mi sandınız?" diyen Allah kelamını hatırlar.
Bundan sonra artık adam kendini Allah'a ibadete adıyarak bütün zamanını ahiret imtihanına hazırlamakla geçirir.
selam ve dua ile..
-
12.Haziran.2015, 14:43
#86
- Offline
Uye No : 15638
Terbiye Yaratilisa Baglidir
Eski iran hükümdarlarından biri vezirine oğlunun hocasından yakınıyordu:
- Ben istiyorum ki oğlum ilim öğrensin, benim yerime iyi bir hükümdar olsun, o ise devamlı müzikle, sesle, sazla meşgul Demek ki hocası buna iyi bir yön veremiyor
Vezir aynı görüşte değildi:
- Hükümdarım hocanın elinde mucize yok Çocuğun kabiliyeti neye ise hocası ancak onda ilerlemesine, olgunlaşmasına yardım edebilir İnsanın tabiatı değiştirilemez Terbiye yaratılışa tabidir
Hükümdar aksi görüşteydi Terbiye ile yaratılışa yön verebileceğini iddia ediyordu Bunu kanıtlamak için bir akşam sarayında bir eğlence düzenledi Bu eğlence sırasında eğitilmiş kedilerin bir gösterisi de yer aldı Bu kediler, sırtlarında, bir tabak içinde yanan mumları taşıyorlar ve onları
düşünmüyorlardı Hükümdar vezire bu kedileri göstererek:
- Görüyorsunuz, terbiyenin nelere gücü yetiyor, dedi
Vezir karşılık vermedi Olumlu, olumsuz bir şey söylemedi Yeni bir eğlence gecesini bekledi Bir başka gecede düzenlenen eğlenceye gelirken yanında gizlice bir kaç tane fare getirdi Kediler gösteriye başladığı zaman bu fareleri kedilerin ortasına doğru salıverdi Fareleri gören kediler sırtlarındaki tabağı, mumu unutup farelerin peşine takıldılar Mumlar, tabaklar hepsi bir yana yuvarlandı Yanan mumlardan yerdeki halılar tutuştu Ortalık bir anda ana-baba gününe döndü Tam bu esnada vezir padişaha yanaşıp iddiasını kanıtlamanın gururuyla şöyle dedi:
- Gördünüz mü padişahım terbiye yaratılışa tabidir.
selam ve dua ile..
-
13.Haziran.2015, 13:29
#87
- Offline
Uye No : 15638
Kalp Penceresinden Bakmak,
Genç bir çift, yeni bir mahalledeki yeni evlerine taşınmışlar.
- Sabah kahvaltı yaparlarken, komşu da çamaşırları asıyormuş
Kadın kocasına
- Bak, çamaşırları yeterince temiz değil, çamaşır yıkamayı bilmiyor, belki de doğru sabunu kullanmıyor. ‘ demiş.
Kocası ona bakmış, hiçbir sey söylememiş, kahvaltısına devam etmiş.
Kadın, komşusunun çamaşır astığını gördüğü her sabah aynı yorumu yapmaya devam etmiş.
Bir ay kadar sonra, bir sabah, komşusunun çamaşırlarının tertemiz olduğunu gören kadın çok şaşırmıs, bak demiş kocasına
- Çamaşır yıkamayı öğrendi sonunda, merak ediyorum, kim öğretti acaba ?’
Kocası uzun uzun karisina bakmış; Ben bu sabah biraz erken kalkıp penceremizi sildim’ diye cevap vermiş.
Hayatta böyle değil midir ?
Başkalarını izlerken gördüklerimiz, baktığımız pencerenin ne kadar temiz olduğuna bağlıdır.
Birini eleştirmeden ve hemen yargılamaya davranmadan önce Kalp(pencere) durumumuza bakmak ve ‘iyi’ olanı görmeye hazır olup olmadığımızı farketmek güzel bir fikir olabilir !…
selam ve dua ile..
-
14.Haziran.2015, 12:57
#88
- Offline
Uye No : 15638
Bal Serbeti
Bir Ramazan'da Medineli bir müslüman Ha**** Hz. Ömer'i iftar yemeğine davet etti.
Yemek sırasında yalnız Hz. Ömer'e bir kab içinde bir içecek sunuldu.
Hz. Ömer sordu: "Bu nedir?" Ev sahibi cevab verdi:
"Bal şerbetidir efendim, sizin için ayırmıştık da..."
Hz. Ömer onu içmeyi reddederek şöyle dedi:
"Benim yönetimini üstlendiğim halkın çoğu içmek için henüz kuyu suyunu bile bulamazken ben burada bal şerbeti içemem."
(Allah-u Ekber..)
selam ve dua ile..
Konu Bilgileri
Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar
Şu an 7 kullanıcı var. (0 üye ve 7 konuk)
Bu Konudaki Etiketler
Yetkileriniz
- Konu Acma Yetkiniz Yok
- Cevap Yazma Yetkiniz Yok
- Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
- Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
-
Forum Kuralları