DUYURU PANOSU
FORUMUMUZDA TİVİBU, D-SMART ,DİGİTURK-BEİN KANALLARI YERLİ - YABANCI PLATFORMLARLA İLGİLİ ,KART PAYLAŞIMI ,İPTV ,SERVER PAYLAŞIMDA BULUNMAK,HACK İLE KONULAR ve SPONSORLARIMIZ DIŞINDA HERHANGİ BİR ÜRÜN SATIŞI YAPMAK YASAKTIR 

İletişim


 WHATSAPP +905354035843


ERK@L


onlineuydudestek@gmail.com

×

NOTICE Bilgilendirme : Bu konu 3875 gün önce başlatıldı . Konu başlangınç tarihi güncel değilse Konu güncelliğini yitirmiş yada bu konu ile ilgili son cevap yazılmış olabilir. Eğer yazınız doğrudan bu konu ile ilgili değil ise yeni bir konu başlatmanızı tavsiye ederiz....

KOYUNLARIN KÖPEKLERDEN FAZLA OLMASININ NEDENİ..! Hz.Mevlana seher vakti uykusunu şöyle izah eder: Sabaha karşı seher vakti bereket vaktidir. Sabahın nasıl bir bereket vakti olduğunu, sabahta uyanık olanların nasıl bir berekete nail olduklarını Hz.Mevlana verdiği bir cevapta şöyle ifade eder. Adamın biri sorar ? Efendim der, koyun nesli hem kasaplık hem de kurbanlık olarak kesildiği halde bir türlü tükenmez, aksine daha da çoğalıp devam eder. Ama köpek nesli hem de birkaç tane birden

Bu konu 392436 kez görüntülendi 298 yorum aldı ...
Kıssadan Hisse 392436 Reviews

    Konuyu Değerlendir: Kıssadan Hisse

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 392436 kez incelendi.

 
Sayfa 21/38 İlk ... 112131 ... Son
  1. #1
    Dadaloglu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralık 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alıcısı
     
     Korax ipplus HD 

    Icon14 Kıssadan Hisse

    KOYUNLARIN KÖPEKLERDEN FAZLA OLMASININ NEDENİ..!
    Hz.Mevlana seher vakti uykusunu şöyle izah eder:
    Sabaha karşı seher vakti bereket vaktidir.
    Sabahın nasıl bir bereket vakti olduğunu, sabahta uyanık olanların nasıl bir berekete nail olduklarını Hz.Mevlana verdiği bir cevapta şöyle ifade eder.
    Adamın biri sorar ?
    Efendim der, koyun nesli hem kasaplık hem de kurbanlık olarak kesildiği halde bir türlü tükenmez, aksine daha da çoğalıp devam eder.
    Ama köpek nesli hem de birkaç tane birden yavruladığı ve kasaplık olarak kesilmeyip korunduğu halde bir türlü çoğalmaz.
    Koyun gibi sürüler haline acaba neden gelemez..?
    Hz.Mevlana'nın cevabı şöyle olur:
    Sabaha karşı seher vakti bereket vaktidir.
    Bu bereket vaktinde koyunlar asla uyumaz, hep uyanık olurlar.
    Köpekler ise hiç uyanık olmaz hep uykuya dalar, gaflette olurlar.
    Onun için koyun nesli seherin bereketine nail olur.
    Köpekler ise bereketsizliğine maruz kalırlar..!


    Selam ve Dua ile....
    denizci56, Mest, satcom888 Bunu beğendi.

  2. #161
    Dadaloglu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralık 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alıcısı
     
     Korax ipplus HD 

    Standart

    Bugünün Gerçeği
    Büyük ev---Küçük aile
    Daha çok gelir---Daha az huzur
    İyi Araba---Bol Facia
    Her yer ilaç---Her yer Kanser
    Uzay komşu---komşu uzak
    Yüksek makam---Yüksek Kibir
    Büyük Diploma---Küçük İnsanlık
    Yükselen zeka---Alçalan vicdan
    Sayısız bilgi---Sıfır ilim
    Bir sürü içki---Bir Sürü haram
    Her yer insan---Daha az insanlık
    Pahalı Saatler---Hiç Vakit Yok
    Akıllı telefon---Akılsız göz kulak
    Bol bol film---Bol bol şiddet
    Sürekli dizi---Sürekli Fuhuş
    Bol Nasihat---Sıfır Takva
    Gür Ezanlar---Bomboş Camiler
    Lafta Barış---Dağda savaş
    Kediye Şefkat---İnsana Şiddet
    Facebook Dolusu arkadaş---Sıfır dost

    selam ve dua ile..

  3. #162
    Dadaloglu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralık 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alıcısı
     
     Korax ipplus HD 

    Standart

    Gençliğimizi yitirdik başımız sağolsun!

    Günümüz modern gençliği !


    Nereden nereye!

    H.z Ammar bin Yasirden, H.z Musab bin Umeyrden
    , Avrupa kuklası olmuş bir gençliğe. .

    Bedirden, Uhudtan konser meydanlarında alkış tutan gençliğe. .


    Allah için mızrak tutan ellerden

    " Ne yapayım bırakamıyorum" bahanesi ile sigara tutan ellere ...

    Örtünme ayetleri inince baştan aşağı kapanan sahabe annelerimizden modanın kölesi, modernizmin kölesi olmuş bir gençliğe. ..

    Namazlarını vaktinde eda etme çabası olan, savaş meydanında bile namazı terketmeyen ashabtan sünnetleri yok sayan hatta namazı bile kılmayan bir gençliğe. .

    Oysaki hepimiz MÜSLÜMANIZ ELHAMDÜLILLAH !

    Gençliğimizi yitirdik başımız sağolsun!

    selam ve dua ile..

  4. #163
    Dadaloglu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralık 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alıcısı
     
     Korax ipplus HD 

    Standart

    Suç Çocukta mi?Anne Baba da mi?

    7 yasındaki çocuga tesettürü, abdesti, Namazi ögretmeyip,

    yarısma programları izlettirmenin vebalini nasıl ödeyeceksiniz?
    .
    10 yasindaki çocuk daha evdeki kibleyi bilmiyor,
    ama sorsan tüm filmleri, futbolcuları sayar...
    Ben burada suçu çocukta degil,
    anne babada ararım, kusura bakmayın...
    .
    Anne ve babasının izledigi ahlaksız programları,
    Çocuk da izlemek zorunda kalıyor...
    Ta çocukken çıplaklık, zina, fuhus yerlesiyor bilincaltına...
    Yasak asklar, içki sofraları, açık gezmeler dogal gelmeye basliyor.
    Izledigimiz haber spikerinin bile giyim tarzi ortada.
    e hani yabanci kadinin avret yerine bakmak günahtı?
    .
    Çocuk 15 yasina geldiginde iyice raydan cikiyor,
    bu sefer aile bireyleri aglamaya baslıyorlar..
    bu cocuk niye böyle oldu, hic laf söz dinlemiyor..
    .
    Ablacım, abicim, sen 15 yildir bu cocuk icin ne yaptın?
    Ne ögrettin ki?
    Nasil bir örnek oldun?
    Kur'ana, Sünnete uydun mu?
    - Aldin sohbetlere, camiilere ***ürdün mü?
    Bak "gönderdin mi?" demiyorum, BERABER EL ELE GITTINIZ MI?
    - Araba yolculuklarinda islamda yasak olan calgi aletleri mi dinliyorsunuz? Cocuklari müzik dinlemeye mi alistiriyorsunuz?
    .
    - islami hayatına yerlestirmis insanlarla görüsüyor musunuz?
    Yoksa daha haremlik selamlik nedir bilmeyen ailelerle balkonlarda kadin erkek karisik okey mi oynuyorsunuz?
    .
    Cocuk degil, öncelikle SEN ne yaptin?
    Gercekten müslüman gibi yasamak istediginden emin misin?

    O ZAMAN GEÇ OLMADAN YASANTINA DIKKAT ET!!

    SON PISMANLIK FAYDA ETMEZ!!

    LÜTFEN NESLIMIZE GÜZEL ÖRNEK OLALIM,SAHIP ÇIKALIM!!..


    selam ve dua ile..

  5. #164
    Dadaloglu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralık 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alıcısı
     
     Korax ipplus HD 

    Standart

    Hak Teâlâ Musa Aleyhisselâm'a Buyurdu ki;
    İblisten de Bir Sır Öğren..!
    Musa Aleyhisselâm İblis'i Yolda Görünce, Ondan Bir Sır, Bir Nişâne Öğrenmek İstedi.
    İblis Dedi ki:
    "Şu Sözü Daima Hatırında Tut.
    "BEN" Deme ki, BEN Gibi Olmayasın..."

    (Feridüddin-i Attar ksa.)

    selam ve dua ile..

  6. #165
    Dadaloglu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralık 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alıcısı
     
     Korax ipplus HD 

    Standart

    PEYGAMBER EFENDİMİZ S.A.V.BUYURUYOR Kİ;

    Bir zaman gelecek,ummetim beş şeyi sevip beş şeyi unutacak.

    1.Dünyayı sevip ahireti unutacak
    2.Hayatı sevip ölümü unutacak
    3.Saray ve köşkleri sevip kabirleri unutacak
    4.Malı sevip hesabı unutacak
    5.Yaradılmışları sevip yaradanı unutacak

    Sen untturma yarabbim..

    selam ve dua ile..




  7. #166
    Dadaloglu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralık 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alıcısı
     
     Korax ipplus HD 

    Standart

    İmam-ı Şafii’ye ( r.ah )
    Allah’ın varlığına delilin nedir? diye sorduklarında:
    “Dut yaprağıdır” demiş ve şöyle devam etmiştir; Çünkü aynı yaprakları koyun yer süt yapar, arı yer bal yapar, geyik yer misk yapar, tırtıl yer ipek yapar. Tadı, rengi, kokusu ve maddesi bir olan şeyden bu kadar farklı güzellikleri yaratmak, ancak Allah’a mahsustur.

    selam ve dua ile..

  8. #167
    Dadaloglu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralık 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alıcısı
     
     Korax ipplus HD 

    Standart

    Eğer bir çocuk eleştiri ile yaşarsa, Kınamayı öğrenir.
    Eğer bir çocuk düşmanlıkla yaşarsa, Savaşmayı öğrenir.
    Eğer bir çocuk alayla yaşarsa, Utanmayı öğrenir.
    Eğer bir çocuk utançla yaşarsa, Kendini suçlu hissetmeyi öğrenir.
    Eğer bir çocuk hoşgörü ile yaşarsa, Sabırlı olmayı öğrenir.
    Eğer bir çocuk teşvik ve onayla yaşarsa, Kendine güvenmeyi öğrenir.
    Eğer bir çocuk övgü ile yaşarsa, Değer vermeyi ve takdiri öğrenir.
    Eğer bir çocuk dürüstlükle yaşarsa, Doğruyu öğrenir.
    Eğer bir çocuk arkadaşlık içinde yaşarsa, Sevmeyi ve dostluğu öğrenir.

    selam ve dua ile..

  9. #168
    Dadaloglu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralık 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alıcısı
     
     Korax ipplus HD 

    Standart

    MAŞİTE SULTAN'in imani!!


    Zaman: Hz.Musa zamanı.
    Yer: Fravun un sarayı.
    Saray da bir sultan Bir iman abidesi var.
    Vazifesi: Hizmetçi.
    Adı: Maşite.


    Önce Bir LA diyerek Fravunun ilahlığını reddetmiş.Ve Allah c.c. ın tek ilah olduğunu kabul ederek İLLALLAH sarayını varmıştı.Zira gönül sultanlarından biri şöyle buyurmuştur.LA süpürgesi ile yolları temizlemeyen İLLALLAH sarayına varamaz.

    İmanını gizliyordu Maşite sultan.Gizlice Rabbine dua ve niyazda bulunuyor ibadet ediyordu.Bir gün sarayda vazifeli olduğu işlerinden birini yapmaya başlayacaktı ki:Ağzından bismillah lafzı aşikare döküldü.Hemen yanında bulunan diğer bir temizlikçi arkadaşı ,daha önce hiç duymadığı bu sözü duyunca merakla sordu:


    -Sen ne dedin Maşite?
    Şaşırmıştı,Çünkü o zaman bir işe başlayacakları zaman ‘Biizzetifarvun’ yani Fravun un izzeti ile diyerek başlarlardı.

    Maşite sultan gerçekleri olduğu gibi anlattı.Belki arkadaşı da iman eder diye düşündü.Biri daha küfrün karanlığından imanın aydnlığına ulaşır diye ümitlendi. Ve dedi:

    -Allah ın c.c. adı ile başlarım dedim.
    Aralarında ki konuşma şöyle devam etti.
    -Allah ne demek?Allah kim?

    -Seni,beni ve her şeyi,herkesi yaratan,yöneten,rızık veren,yaşatan,öldüren tek ilah.
    -Bizi yaşatan,öldüren,yöneten,rızkımızı veren Fravun değil mi?
    -Geceleri göz kapaklarına sahip olamayan,söz geçiremeyen, bu dediklerini nasıl yapar? Düşündün mü hiç?


    Kafası karıştı hizmetçinin.Ancak hemen kendini toparladı. Bunlar büyük laflardı. Asla inanmamalı Maşite ye ve dediklerine. Hatta derhal Fravun a bildirmeliydi. Zira eğer Firavun un haberi olurda Maşite nin iman ettiğinden ve eğer bunu bildiği halde kendisine haber vermediğini öğrenirse Fravun,başına gelecekleri düşünmek bile istemiyordu. Bunu göze alamadı.Arkadaşına ihanet etmeyi daha kolay buldu. Koştu hemen, Anlattı:


    -Efendimiz! Hani Maşite var ya! Saray hizmetçilerin den. İşte o kafir oldu.Sizin ilahlığınızı reddediyor. Musa ya ve O’nun Rabbine iman ediyor.

    Firavun kızdı,öfkelendi. Bu asla duyulmamalı idi. Zira bir hizmetçi nin Musa ya ve Rabbine iman ettiği duyulursa itibarı zedelenirdi.İlahlığı tehlikeye girebilirdi.Kafası karışanlar olabilirdi. Bu asla olmamalıydı. Belki başkalarına da anlatmış olabilirdi Maşite. Belki başkalarının gizlice Musa nın Rabbine iman etmesine sebep olabilirdi. Belki de olmuştu.İlahtı!(haşa)Ama bilmiyordu.

    Hemen Maşite yi çağırttı.Sordu:

    -Kafir olmuşsun Maşite.Musa ya ve O nun ilahına iman ediyormuşsun,doğru mu?

    -Evet! dedi.
    Yalan söylemek aklından bile geçmedi.Pervasızca,cesurca ‘EVET’dedi.
    Firavun önce sükunetle davrandı. Bazı teklifleri vardı Maşite ye. İçi rahattı Maşite bu teklifler karşında dayanamaz,imanından dönerdi. Zira oldukça cazipti teklifleri bir hanım için.

    -Maşite! Gel küfründen geri dön.Tekrar bana iman et.Bunu açıkla tüm saray halkının önünde.Buna karşılık sana istediğin herhangi sarayımdan birini vereyim.Git kocanla çocuklarınla yaşa.Ya da istediğin kadar mal mülk vereyim.Nereye istersen gidersin.


    Emindi ki firavun kendinden o kadar olur.Hangi kadın bu teklifi geri çevirebilirdi ki.Ancak hiçte umduğu gibi olmadı. Maşite Hatun daha teklifin bitmesini beklemeden ‘HAYIR’cevabını verdi.

    Firavun çok kızmıştı.Tehdit etmeye başladı.Zira küfrün metodu bu idi hep.


    -Eğer halkın karşısında imanından döndüğünü açıklamazsan sana yapacaklarımı tahmin bile edemezsin.Seni cellatlarıma teslim ederim.Başına öyle şeyler açarım.öyle işkence ettiririm ki,bunlara dayanamazsın.Gel inadından dön ne istersen al ve çek git.

    -Hayır! dedi Maşite. Asla imanımdan dönmem. Ne istersen yap.

    Firavun cellatlarını çağırdı.’Alın ***ürün ‘dedi.Hiç sormadı cellatlar.Nereye ***ürelim,ne yapalım diye.Zira onlar ustaydı.Ne yapacaklarını,nereye ***üreceklerini iyi bilirlerdi.

    Maşite Sultan ı işkence mahzenlerine ***ürdüler.Önce çarmuha gerdiler.Tırnaklarını bir bir sökerek başladılar işkenceye.Her tırnak söktüklerin de soruyorlardı


    -Maşite! Vazgeçtin mi?
    Cevap net: Cevap tek kelimeden ibaret.
    -LA İLAHE İLLALLAH


    Şimdi düşünelim,o Sultan her tırnağı sökülürken o kadar işkence altında iken bile,Kelime-iTevhid i zikretmekten hiç gafil olmadı.Ya biz ,bunca rahatın içinde günde kaç kere Rabbimizi zikrediyoruz?

    Tırnaklarını söktüler, kırbaçladılar, aç susuz bıraktılar. Ama nafile. Vazgeçmiyordu.Dilinden Kelime-i Tevhid düşmüyordu hiç.Firavuna anlattılar durumu artık ölecekti. Ama inkar etmeden ölmemeliydi.Kötü örnek olurdu. Bu ne büyük ,ne kıymetli bir iman ki,canını verdi,ama dönmedi,dememeliydi hiç kimse. Firavun yaptı firavunluğunu. Maşite nin iki kızı olduğunu biliyordu. Bir annenin en zayıf noktasının çocukları olduğunu da.

    -Maşite nin kızlarını getirin,dedi
    Getirdiler.Önce büyük kızını annenin yanına getirip annesine sarılmasına müsaade ettiler.Tam sarıldıkları anda ayırıp,iğrenç tekliflerini yinelediler.

    -Bak Maşite!dedi Fravun.Al kızlarını git.Bak seni ne kadar özlemişler.Ama bir kere de ki:Ben Musa nın ilahını inkar ettim.Firavun a iman ettim.Eğer kabul etmezsen,kızını hemen buracıkta boğazlar,kanı ile de seni yıkarım.Teklif korkunç,tehdit korkunç ama Cevap aynı;

    -LA İLAHE İLLALLAH

    Kızını gözlerine önünde kestiler Maşite nin. Boğazından fışkıran kanlar Maşite nin yüzüne bulaştı. İçi yanmadı mı? yandı elbet. Anneydi o. Ama kaypak, korkak, dünya perest değildi. Ahiretini dünyasına değişecek kadar basit hiç değildi.


    İstediğini elde edemeyen Firavun delirmişti. Kendi gözünde basit olan bir hizmetçiye lafı geçmemişti. Demezler miydi sen nasıl ilahsın? Mutlaka bir yolu olmalıydı bunun.

    Şimdi sıra küçük kızına gelmişti.Koca bir ateş yaktılar.Bebekti daha küçük kız.Dokuz On aylık bir bebek ti. Annesi işkence mahzenine alındığından beri süt emememiş ti.Açtı. Bebeği annesine verdiler.Al emzir dediler. Aç olan ebbek yapıştı annesinin memesine.Tam emmeye başladığında hızla çekip aldılar.Başladı feryada .Bunu defalarca tekrar ettiler.En adi,en vahşi yaratığın bile içini acıtacak bu olay.Firavun un içini titretmedi bile.O nun tek isteği Maşite nin tekrar kendisine iman ettiğini açıklaması idi. Bebek feryad ediyor.Anne kucağını istiyordu.Maşite sultan a yeni bir teklif sundu Firavun,o pislikle dolu,hep zulme çalışan ve kendisini ebedi cehennemlik yapacak aklına çok güveniyordu.


    -Bak Maşite!İstersen bir kere bana iman ettiğini söyle.Al bebeğini dilediğin yere git.Yok kabul etmezsen bu bebeği şu gördüğün ateşe atarım.Sonrada seni de, koca nı da yakarım. Dedi.

    Maşite sultan. Yerde kanlar için de yatan kızına baktı bir.Bir de feryadı iç yakan,annesini isteyen,karnı aç bebeğine baktı.Bir de yaktıkları o kocaman ateşe.Bir an düşündü.’Acaba bir kere sadece dilimle Firavun a iman ettim desem.Ama kalbim de imanımı saklasam.Şu minicik yavrumu alıp gitsem.Bari bunu kurtarsam.Hangi anne göz göre razı olurdu ki evkadının diri diri yakılmasına. Karar verdi.İçinde ki imanının kuvvetini artırmasını istedi Allah tan. Allah ım affet sadece ama sadece dilimle söyleyeceğim. Kalbimde ki imanımın nasıl olduğunu sen biliyorsun dedi. Kararını vermişti.

    Tam da ‘Benim rabbim sensin’diyecekti ki Firavun’a, minicik bebek konuşmaya başladı.


    -Sakın anne. Sakın dönme imanından.Dilinle bile olsa dönme. Vallahi şu anda Rabbimizin bizim için hazırladığı cennet köşkünü görüyorum. Ve seni o kapıda bekleyeceğim dedi.

    Herkes şaşkındı. Ama Firavun dehşete düştü. Konuşturmayın söyletmeyin şunu.Yoksa fitne çıkacak. Atın ateşe dedi. Hemen attılar.

    Arkasından Maşite’nin kocasını getirdiler.

    -Söyle karına, benim ilah olduğumu söyle. Dedi Firavun.

    Yerde yatan kızına, perişan halde olan hanımına baktı. O da gizlice iman etmişti. Artık imanını saklaması için bir gerekçe yoktu.

    -Sen ilah değilsin. Sen hiçbir şey değilsin.Sen hiçbir şeye sahipte, malikte değilsin dedi.


    Firavun delirdi iyice.
    -Derhal bir kazan getirin. İçine yağ doldurun. Bunların hepsini içine atın. Eriyene kadar kaynatın.Asla kabirleri olmasın. Kimse bunları anmasın. Hatırlamasın dedi.

    Denileni yaptılar. O mubarek bedenleri eriyene kadar kaynattılar. Onların adlarını anmayı,bu olayı anlatmayı yasakladılar. Kimseye ibret olmasın,örnek olmasın diye.

    Ama Allah c.c bu olay ibret olsun diye bize kadar ulaştırdı. Sadece kendi dönemi değil,yıllar sonrası dönemde bile ibretle ve rahmetle anıldı bu kutlu şehitlerin kıssası. Firavunda amacına ulaştı! O da unutulmadı. Ama adı lanetle ebedi cehennemlikler listesinde.


    O mubarek şehide, zilletle yaşamaktansa, izzetle ölmeyi tercih etti. Ruhsat var iken, can korkusu olduğu durumlarda, kalbinde imanı muhafaza ederek, sadece dili ile inkar etmeye, o azimeti tercih etti.

    Dili ile bile olsa inkar etmek istemedi. Sabretti Tam en hassas anda da, rabbimiz Onu korudu. Evladının dili ile cennetle müjdeledi o kutlu şehide yi. Ve şimdi o mubarek aile cennet köşklerin de refah içerisindeler.


    Onca sıkıntı ve işkence altında gene de ruhsat olanı tercih etmemek. En doğruya en güzele sarılmak,canı veren uğruna hiç tereddüt etmeden can vermek şerefine erdiler. Peki ya bizler? Günde kaç dakikamızı ayırıyoruz rabbimizi zikir için. Ya da hangi zevkimizden, nefsi arzumuzdan vazgeçiyoruz Allah cc.rızası için. Ya da Rabbimiz den gelen sıkıntılara ne kadar sabrediyoruz. Yoksa en ufak imtihanda oflayıp,inleyenlerden miyiz.


    Rabbimiz buyurur, KUDSİ HADİS’te: “Ben kulumdan razı olmam, kulum benden razı olmadıkça.”

    Ve Efendimiz a.v.s buyurur:

    Demirin pas tutuğu gibi kalplerde pas tutar. Kalbin pasını da ancak Allah ı c.c zikremek giderir.

    İşte Maşite sultan ın hayatından çıkaracağımız en büyük iki ders, kulağa küpe iki öğüt.


    1) Ne halde ve ne şartta olursak olalım her daim SABIR.
    2) Ne halde ve ne şartta olursak olalım her daim ZİKİR.

    selam ve dua ile..

Sayfa 21/38 İlk ... 112131 ... Son

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu an 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 konuk)

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş