Bilgilendirme : Bu konu 3877 gün önce başlatıldı . Konu başlangınç tarihi güncel değilse Konu güncelliğini yitirmiş yada bu konu ile ilgili son cevap yazılmış olabilir. Eğer yazınız doğrudan bu konu ile ilgili değil ise yeni bir konu başlatmanızı tavsiye ederiz....
KOYUNLARIN KÖPEKLERDEN FAZLA OLMASININ NEDENİ..!
Hz.Mevlana seher vakti uykusunu şöyle izah eder:
Sabaha karşı seher vakti bereket vaktidir.
Sabahın nasıl bir bereket vakti olduğunu, sabahta uyanık olanların nasıl bir berekete nail olduklarını Hz.Mevlana verdiği bir cevapta şöyle ifade eder.
Adamın biri sorar ?
Efendim der, koyun nesli hem kasaplık hem de kurbanlık olarak kesildiği halde bir türlü tükenmez, aksine daha da çoğalıp devam eder.
Ama köpek nesli hem de birkaç tane birden
Bu konu 392685 kez görüntülendi 298 yorum aldı ...
Kıssadan Hisse
392685 Reviews
-
- Offline
Uye No : 15638
Kıssadan Hisse
KOYUNLARIN KÖPEKLERDEN FAZLA OLMASININ NEDENİ..!
Hz.Mevlana seher vakti uykusunu şöyle izah eder:
Sabaha karşı seher vakti bereket vaktidir.
Sabahın nasıl bir bereket vakti olduğunu, sabahta uyanık olanların nasıl bir berekete nail olduklarını Hz.Mevlana verdiği bir cevapta şöyle ifade eder.
Adamın biri sorar ?
Efendim der, koyun nesli hem kasaplık hem de kurbanlık olarak kesildiği halde bir türlü tükenmez, aksine daha da çoğalıp devam eder.
Ama köpek nesli hem de birkaç tane birden yavruladığı ve kasaplık olarak kesilmeyip korunduğu halde bir türlü çoğalmaz.
Koyun gibi sürüler haline acaba neden gelemez..?
Hz.Mevlana'nın cevabı şöyle olur:
Sabaha karşı seher vakti bereket vaktidir.
Bu bereket vaktinde koyunlar asla uyumaz, hep uyanık olurlar.
Köpekler ise hiç uyanık olmaz hep uykuya dalar, gaflette olurlar.
Onun için koyun nesli seherin bereketine nail olur.
Köpekler ise bereketsizliğine maruz kalırlar..!
Selam ve Dua ile....
-
09.Kasım.2015, 15:07
#201
- Offline
Uye No : 15638
İMÂM EBÛ YÛSUF’UN NASİHATİ
İmâm Ebû Yûsuf rahimehullah, Abbâsî halîfelerinden Hârûn Reşîd zamanında kâdı idi. Bir gün mahkemeye bir kimse hak iddia ederek başka bir şahsı getirdi. Davalı inkâr edince davacıdan delîl istedi. O da şahitlik için iki kişi getirdi. Lakin İmam Ebû Yûsuf, o iki şâhitten birinin şehâdetini kabûl etmedi. Meğer şâhitliği makbul olmayan kimse Ha**** Hârûn Reşîd’in büyük beylerinden ve yakınlarından biri imiş. Şahitliğinin reddolunması ona ağır geldi ve öfke ile Hârûn Reşîd’e gelip İmâm Ebû Yûsuf’dan şikâyetçi oldu. Halîfe buna üzüldü ise de “Elbette bunun bir sırrı vardır” dedi.
İmâm Ebû Yûsuf’a: “Yâ İmâm! Benim akrabâmdan makam mevki sahibi filanın şahitliğini ne sebeple kabul etmeyip reddettin, onu halk arasında mahcup ettin? Benim hatırımı da gözetmedin?” diye sordu.
Hazret-i İmâm buyurdu ki:
“Ey emîru’l-mü’minîn, ben o kimseyi bir gün senin huzurunda gördüm. Sana ‘Ben emîrü’l-mü’minînin kölesiyim’ diyordu. Eğer o kimse senin kölen ise -şahitlikte hürriyet şart olduğundan- onun şahitliği makbul değildir. Eğer sözünde yalancı ise şahitliği kabul edilmez. Bu sebepten mahkemede şahitliği kabul edilmemiştir.”
Hârûn Reşîd bunları işitip gönlü hoş oldu ve İmâm Ebû Yûsuf’a dedi ki:
“Ey İmam! Şayet ben şahitlik için huzuruna varsam benim şahitliğimi kabul eder miydin?”
“Ey Emîru’l-Mü’minîn! Senin de şahitliğini kabûl etmezdim. Hilâfet ve saltanat sebebiyle kibirlenip, cemâ’at ile namaz kılmak için mescide gelmiyorsun.”
Hârûn-ı Reşîd, İmâm Ebû Yûsuf’dan bu nasihati işitince bundan sonra beş vakti cemâat ile edâ eylemek üzere çok ağır ve kuvvetli yemîn etti.
selam ve dua ile..
-
-
10.Kasım.2015, 12:29
#202
- Offline
Uye No : 15638
Namaza Baslarken Birde Böyle Düşünün
Namaza başlarken abdest alırsın
abdest alırken düşün ki ölmüşsün ve seni yıkıyorlar
yani guslunu aldırıyorlar
ölmüşsün sen
sonra abdest alıp namaza duruyorsun namaza gidiyorsun
bunu şöyle düşün
düşün ki öldün sana guslunu aldırdılar ve gömdüler
sonra melekler geldi
ve seni aldılar kabirden
ALLAH ın huzuruna çıkarmak için
iki melek yanında
ve mahkeme-i kubraya getiriyorlar
oraya girince huzura durunca
ALLAH ın azameti karşısında tekbir getiriyorsun
ALLAH en büyüktür diyorsun
namaza başlama tekbiri yani
onun azameti karşısında bu agzından dökülüyor
sonra ona hürmet olarak ellerini önünde bağlıyor
el pence duruyorsun
başın önünde
bakamıyorsun ona
bu arada
tüm herkes orda
dünyaya gelip gitmiş herkes
bütün insanlar
annen baban, ailen
akrabaların
komşuların
dostalrın
arkadaşların
seni tanıyan tanımayan herkes orda
huzurda
melekler orda
ALLAH orda
bütün insanlık orda
tüm insanlar
ve sen huzurdasın
iki melek ALLAH ın emri ile senin defterini çıkarıp okumaya başlıyor
dünyada yaptıklarını yapmadıklarını
gizlediklerini
günahlarını
ayıplarını
suçlarını
her şeyi okumaya başlıyor
bütün insanlar bunu duyuyor
annen baban akrabaların, komşuların, arkadaşların hhepsi sana bakıyor
sen kahroluyorsun
utanıyorsun
çünkü herşey ortaya dökülüyor
her şey açıklanıyor
her şeyini öğreniyor insanlar
gizlediklerini
günahlarını
yaptıklarını
ölüyorsun
kahroluyorsun
ağlamaya başlıyorsun
ve dayanamıyorsun artık
yüzünü gizlemek için eğiliyorsun
rükuya gidiyorsun yani
yüzünü gizliyorsun kimse görmesin seni diye
melekler kalk diyor ve dinle
bunlar senin yaptıkların diyor
sen ister istemez kalkıyorsun
ve tekrar okunmaya başlanıyor yaptıkların
artık ayakta kalacak mecalin kalmıyor
tanıdıklarının yüzüne bakamıyorsun
en önemlisi de ALLAH ın karşısında dayanamıyorsun
ve kendini yere atıyorsun
secdeye
yüzünü gizliyorsun
ellerinin arasına alıyorsun
ve ağlıyorsun
kimsenin görmesini istemiyorsun seni
yüzünü yere atıyorsun
melekler yine dürtüyorlar seni
kalk diyorlar doğrul
yüzünü kaldırıyorsun ama doğrulamıyorsun
o mecali bulamıyorsun kendinde
yine okunmaya başlayınca yine atıyorsun kendini secdeye
yüzünü yine gizliyorsun
kahrolup duruyorsun
melekler bu kez seni zorla ayağa kaldırıyorlar
ve dinle diyorlar.....
Ne dersiniz düşünmeye değer sanırım....
selam ve dua ile..
-
11.Kasım.2015, 16:27
#203
- Offline
Uye No : 15638
İÇKİ İÇEN KİŞİNİN CEZASI CEHHENNEM ATEŞİDİR...!!
Allah-û Teâlâ Îçkiyi, Îçeni, Alanı, Satanı Lanetlemiştir;
“Allah İÇKİNİN kendisini, içeni, sunanı, satıcısını, satın alıcısını, imal edeni, imal ettireni, taşıyanı, taşıttıranı lânetlemiştir"(1)...
“Kişi, Mü'min olduğu halde ZİNA ve HIRSIZLIK edemez, İÇKİ içemez. Bunları yapan İslam halkasını boynundan çıkarmış olur. TEVBE ederse, Allah tevbesini kabul eder"(2)...
“Her Sarhoşluk veren şey içkidir ve her sarhoşluk veren şey haramdır"(3)...
“İçki bütün kötülüklerin anasıdır. Günahların en büyüğüdür"(4)...
“Üç kişi vardır Cennete giremeyecektir;
Anne ve Babasının hukukuna RİAYET etmeyen kimse, ÎÇKİ düşkünü olan kimse ve Verdiğini başa KAKAN kimse"(5)...
“Alkolik olan Cennete giremez"(6)...
"İçki içenlere Allah Cehennemde “TÎNETU’L HİBÂL” (Cehennemliklerin vücudundan çıkan irin) içirmeyi ahdetmiştir"..
Hz. Cabir (ra) buyurdular ki:
“Allah sarhoş ediciyi içen kimseye tînetu’l hibâl içirmeye ahdetmiştir” ..
“Tînetu’l hibâl nedir?” diye sorulunca;
“Cehennemliklerin (vücutlarından çıkan) terleridir!” diye cevap verdi.(7)
"Allah içkiyi, içeni, alanı, satanı lanetlemiştir ....
İçki içen İslam halkasını boynundan çıkarır ..
İçkili ölen cahiliye ölüsü gibi ölmüş olur..
İçki içen puta ibadet eden gibidir"(8)...
1-)Tirmizî
2-)Nesaî
3-)Müslim
4-)Taberânî
5-) Nesaî
6-)Hakim
7-)Müslim
8-)İbn-i Mâce
Selam ve dua ile..
-
13.Kasım.2015, 00:46
#204
- Offline
Uye No : 15638
KADINLARIN ŞEHİT OLMASI!
Müslüman kadının Cennete girmesi, şehit olması kolaydır. Bir kadın salih kocasına itaat ederse cihad sevabı kazanır. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Müslüman bir kadın beş vakit namazını kılar, Ramazan orucunu tutar kocasına itaat edip namusunu muhafaza ederse, Cennete istediği kapıdan girer.) [İbni Hibban]
(Kadının cihadı, kocası ile iyi geçinmektir.) [Taberani]
(Koca hakkına riayet, Allah yolunda cihad etmek gibidir.)[Taberani]
(Hamile iken, doğururken veya lohusa iken ölen müslüman kadın şehittir.) [Taberani]
(Müslüman kadın, hamilelikten doğuma kadar ve çocuğu memeden kesene kadar Allah yolundaki mücahid gibi olup ölürse şehit sevabı verilir.) [Taberani]
(Müslüman kadın, hamile iken, gündüz saim, gece kaim ve Allah korkusu kendisinde galip olan bir mücahid sevabı hak eder. Onu ağrı tuttuğunda kendisine verilecek sevabı hiç kimse bilmez.
Bebeğin her emişinde bir can ihya etmiş gibi sevap alır. Sütten kestiğinde ise, bir melek, onu takdir ederek, “haydi bir daha” der.) [Ebuşşeyh]
Saim = oruçlu demektir, kaim = gece kalkıp namaz kılmak, ibadet etmek demektir.
(Bir kadının kocası kendisinden razı olduğu halde hamile kaldığında Allah yolunda gündüz oruç tutup gece ibadet eden bir kişinin sevabı kadar ona sevap verilir.
Doğum sancısı tutunca ona verilecek sevabı ancak Allahü teâlâ bilir. Doğum yapınca çocuğun emdiği her yudum süte karşılık kendisine bir sevap yazılır.
Gece çocuk onu uykusuz bırakınca Allah rızası için 70 köle azat etmiş gibi sevap kazanır. Ey Selâme, bunları söylemekteki maksadımı biliyor musun? Namusunu muhafaza eden, kocasına itaat eden ve kocasından gördüğü iyilikleri inkâr etmeyen saliha hanımları kastediyorum.) [Taberani]
selam ve dua ile..
-
13.Kasım.2015, 00:49
#205
- Offline
Uye No : 15638
Dedim.....Dedin...!!!
Dedim: Çok yalnızım.
Dedin: … ; Ben ki sana çok yakınım. Bakara-186
Dedim: Evet biliyorum sen bana yakınsın ama ben senden uzagım, keske ben de sana yakın olabilseydim.
Dedin: Rabbini sabah aksam, yüksek olmayan bir sesle, kendi kendine, ürpertiyle, yalvara yalvara ve için için zikret. Araf-205
Dedim: Bu da senin yardımını ister
Dedin: ; ALLAH’ın sizi bagıslamasını istemez misiniz? Nur-22
Dedim: Tabii ki, beni affetmeni çok isterim.
Dedin: (Öyleyse)Rabbinizden bagıslanma dileyin, sonra O’na tövbe edin. Gerçekten benim rabbim, esirgeyendir, sevendir. Hud-90
Dedim: Çok günahkârım, bu kadar günahla ben ne yaparım?
Dedin: ALLAH’ın, kullarının tövbesini kabul edecegini.. ve ALLAH’ın tövbeyi çok kabul eden ve pek esirgeyen oldugunu hâlâ bilmezler mi? Tevbe-104.
Dedim: Defalarca tövbe edip tövbemi bozdum, artık yüzüm kalmadı.
Dedin: ALLAH aziz ve bilendir, o günahlari bagislayan ve kullarinin tövbesini kabul edendir. Gafir-2/3.
Dedim: Bunca günahım var,hangisinin tövbesini yapayım?!
Dedin: ALLAH bütün günahları bagıslayandır. Zümer-53.
Dedim: Yani yine gelsem yine beni bagıslar mısın?
Dedin: ALLAH’tan baska günahları bagıslayacak olan yoktur. Ali ımran-135.
Dedim: Ne kadar güzelsin ALLAH’ım! Bilmiyorum bu sözlerin karssında niçin böylesine içim içime sıgmıyor ve erimeye baslıyorum, seni çok seviyorum.
Dedin: 1614; Süphesiz ki ALLAH tövbe edenleri ve temizlenenleri sever.
Birden “Ilahım ve Rabbim benim senden baska kimim var” dedim.
Sen de : “ALLAH kuluna yetmez mi?” (Zümer-36) dedin.
Dedim: Sen ki beni bu kadar çok seviyorsun ve bana karsi bu kadar iyisin ben ne yapabilirim?
Dedin: Ey inananlar! ALLAH’ı çokça zikredin. Ve O’nu sabah-aksam tesbih edin. Sizi karanlıklardan aydınlıga çıkarmak için üzerinize rahmetini gönderen Odur. Melekleri de size istigfar eder. ALLAH, müminlere karsı çok merhametlidir. Ahzap-41/43.
Kendi kendime dedim: ALLAH’ım seni çok seviyorum…
selam ve dua ile..
-
13.Kasım.2015, 12:27
#206
- Offline
Uye No : 15638
YAŞANMIŞ BİR OLAY!
"Bir gün öğlen namazını kıldıktan sonra camiye kravatlı bir adam geldi; 'Kadın cenazemiz var, buradan kaldıracağız, ikindi vakti bir sala verir misiniz?' dedi. 'Tabi' dedim.
İkindi vakti oldu, cenazeyi getirdiler. O zamanlar böyle cenaze arabaları yoktu. Ortaköy mezarlığına omuzlarımızda ***ürdük. Cenazeyi gömdük, herkes taziyede bulundu, gitti.
Bir ben, bir o kravatlı adam, iki de mezar işçisi orada kaldık. Euzü besmele çektim, dua okuyacaktım, yer bir sallandı böyle!.. Ben gencecik imamdım, ayakta duramayıp düşecektim neredeyse... Sonra kabrin içinden acı bir ses çıktı. Sanki etlerini koparıyorlar, öyle bir acı sesti.
Cenaze sahibi adam dedi ki; 'Bu sallantı zelzele olabilir, peki bu ses ne oluyor?' Sonra da; 'Biz bunu morgdan aldık, acaba bayıldı da öldü diye getirdik mi?' dedi.
İşçilere mezarı açmalarını söyledi. 'Açamayız' dediler. 'Ancak savcılıktan izin kâğıdı olursa açabiliriz' dediler.
Adam 'Evladım ben hakimim, bütün sorumluluğu üstüme alıyorum, aç bakalım' dedi.
Mezarı açtılar. Baş tarafını açtık, bir de ne görelim, yüzü simsiyah kömür gibi olmuş.
Saç filan kalmamış, kömür kesmiş. Adam hayretler içinde benim yüzüme baktı.
Ben de 'Bu kadın ne günah işlemiş? Bu herkese olmaz, kesin çok büyük bir şirk var bu işin içinde' dedim.
Adam bana dedi ki: 'Bizim hanım ben hâkim olduğum için saçını kapamazdı, açık gezerdi. Ben emekli olunca ona başını kapa demiştim.
O da bana: 'Müslümanlık baş kapamayla oluyorsa böyle Müslümanlık olmaz olsun' demişti."
Ömer Nasuhi Bilmen "Ramazan'da anlat" dedi
"Bu olaydan sonra Süleymaniye'ye İstanbul Müftüsü Ömer Nasuhi Bilmen Efendi'nin yanına gidip ona bu olayı anlattım. Bana 'molla' derdi o da... 'Molla, Ramazan'da kızlarımıza anlat bu olayı, ibret alsınlar' dedi. Ben de bunu her yerde anlatıyorum.
Tabi ben kimsenin örtüsüne karışamam. Ben de o salahiyet yok. Ben sadece başımdan geçen bu hadiseyi anlatıyorum.
İsteyen ibret alsın, isteyen almasın. Ama kimsenin bunda kuşkusu olmasın, bunu aynen böylece yaşadım.
Başkalarıda okusun diye bir kez paylaşırmısın.!
selam ve dua ile..
-
15.Kasım.2015, 20:03
#207
- Offline
Uye No : 15638
Son Pişmanlık Fayda Vermez !!!!
Evladı Olan Anne Babalar Ve Tüm Kardeşlerim Mutlaka Okuyun.
Bir baba vardı, oğluna çok düşkündü. Etrafındakilere sık sık şunu derdi;
“ Göreceksiniz ileri de benim oğlum büyük adam olacak”
çocuk ilkokula başlamıştı. Dersleri iyi, okula gidip gelmesi düzenliydi. Birgün babası oğlunun camiden çıktığını görünce şöyle dedi:
- Bak oğlum, sen daha küçüksün. şimdi aklın ermez. ikisini beraber yürütemezsin. önce okul, karne, diploma. Büyüyünce camiye de gidersin, namaz da kılarsın. Sen şimdi dersten başka bir şey düşünme
Halbu ki Cuma vaazında hocaefendi cemaatine hitaben 7 yaşına gelen çocuklarınıza namaz kılmayı öğretin. 1O yaşına gelince kılmazsa terbiye niyeti ile hafifce döğün ve yatak odalarını ayırın Cuma da vaiz efendiyi dinleyen fakat ; Namazın henüz gerçek manasını kavrayamayan,
sadece emekliye ayrıldıktan sonra veya yaşlıların kıldığını sanan bu yüzdende hocaefendinin yapmış olduğu vaaz bir kulağından girip öbür kulağından çıkan bizim kapitalist düşünceli baba eve gelince, hocaefendinin dediğinin tam tersini yapıyordu.
ilk, orta ve lise bitti. Sıra üniversite de. Bizim çocuk büyümüş erginlik çağını bile geçmişti
Akşamları ayrı odalarda kız arkadaşları ile ders çalışır. Gece yarılarına kadar alemler düzenlenirdi.
Baba ne de olsa ihtiyarlamıştı. Oğlunun mürüvvetini görmek istiyordu. Tanıdığı bir dostunun kızını isteyecek oldu. Fakat oğlu kabul etmedi.
çünkü anlaştığı kız vardı. Babanın bir tesiri kalmamıştı artık. Oğluna şöyle dedi :
Ben seni böyle olasın diye mi okuttum. Bir lafımı bile dinlemiyorsun. Anneni dövdün. Beni azarlıyorsun. Allah’tan da mı korkmuyorsun? Dedi.
Oğul :
Ne Allah’ı, hangi Allah. Beni sadece vicdanım sorumlu tutar, diyordu
Babası ağlıyordu. Fasık baba ağlıyordu. Vicdansız baba ağlıyordu. Daha küçükken aklın namaza ermez diyen maddeci baba, kapitalist baba ağlıyordu. Ağlamasına karşılık, o ağlamak kadınlara yakışır diyen bir ses ve hızla örtülen bir kapı sesi
Babanın kulaklarında ise hala yıllar önce vaiz efendiden dinlemiş olduğu sözler çınlıyordu; “ Ey cemaat peygamberinize kulak verin.
Buyuruyor ki; çocuklarınız 7 yaşına gelince namazı öğretin. 10 yaşına gelince hala kılmazsa terbiye gayesiyle hafifce sıkıştırın . Atalarımızın da dediği gibi “ Ağaç yaş iken eğilir “ UNUTMAYIN! UNUTMAYIN!. Yoksa son pişmanlık fayda vermez —
-
16.Kasım.2015, 12:52
#208
- Offline
Uye No : 15638
Güle sormuşlar?
Seni yaşatan nedir?
''Beni sevenin sevgisi''
Seni kimler koklar?
''Beni anca beni seven koklar ''
Seni ayakta tutan nedir?
''Beni sevenin sıcaklığı''
Seni bu kadar güzel yapan nedir?
*Beni sevenin seven gözle bakması ''
Neden sana gülüm diyorlar?
''Beni seven canından çok sevdiği için''
Peki sen nasıl ölürsün?
''Ne zaman sevdiğim beni unutursa
işte ben o zaman ölürüm ...
selam ve dua ile..
Konu Bilgileri
Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)
Bu Konudaki Etiketler
Yetkileriniz
- Konu Acma Yetkiniz Yok
- Cevap Yazma Yetkiniz Yok
- Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
- Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
-
Forum Kuralları