Büyük ve asil milletimizin insan gücü üstündeki savaþma ve fedakârlýklarý ile kazanýlan zaferler, pek parlak olmakla beraber bizi henüz gerçek mutluluk ve kurtuluþa eriþtirememiþtir. Bu zaferlerin deðerli sonuçlarýný tamamen toplamak, birçok kan ve can karþýlýðýnda elde ettiðimiz millî baðýmsýzlýk ve egemenliðimizi her türlü saldýrýdan korumak için ayný emek, ayný kararlý davranýþ ve fedakâr hisle daha çok, pek çok çalýþmaya ihtiyaç vardýr. Memleketi ilim, kültür, iktisat ve bayýndýrlýk sahasýnda da yükseltmek, milletimizin her hususta pek verimli olan kabiliyetlerini geliþtirmek, gelecek nesillere saðlam, deðiþmez ve olumlu bir karakter vermek lâzýmdýr. Bu kutsal amaçlarý elde etmek için savaþan aydýn kuvvetlerin arasýnda öðretmenler, en mühim ve nazik yeri almaktadýrlar.
1923 (Atatürk'ün T.T.B.1V, s. 487)

Bir köy okulunu ziyaretinde, ders vermekte olan genç bir öðretmenin sýnýfýna girdiði zaman, öðretmenin, yerini kendisine býrakmasý üzerine söyledikleri:
- Hayýr yerinize oturunuz ve dersinize devam ediniz! Eðer izin verirseniz, biz de sizden istifade etmek isteriz. Sýnýfa girdiði zaman Cumhurbaþkaný bile, öðretmenden sonra gelir.
(Atatürk'ten B.H., s. 40)

Öðretmenlere hitaben söylemiþtir:
Ordularýmýzýn kazandýðý zafer, sizin ve sizin ordularýnýzýn zaferi için yalnýz zemin hazýrladý. Hakikî zaferi siz kazanacak ve sürdüreceksiniz ve mutlaka muvaffak olacaksýnýz! Ben ve sarsýlmaz imanla bütün arkadaþlarým, sizi takip edeceðiz. Ve sizin tesadüf edeceðiz engelleri kýracaðýz.
1922 (Atatürk'ün M.A.D., s. 10)

Mekteplerde öðretim vazifesinin güvenilir ellere teslimini, memleket evlâdýnýn, o vazifeyi kendine hem bir meslek, hem bir ülkü sayacak üstün ve saygýdeðer öðretmenler tarafýndan yetiþtirilmesini temin için öðretmenlik, , diðer serbest ve yüksek meslekler gibi, aþama aþama ilerlemeye ve herhalde refah teminine müsait bir meslek haline konulmalýdýr. Dünyanýn her tarafýnda öðretmenler, toplumun en fedakâr ve saygýdeðer unsurlarýdýr.
1923 (Atatürk'ün S.D.I, s. 289)

Öðretmenler, her vesileden istifade ederek halka koþmalý, halk ile beraber olmalý ve halk, öðretmenin çocuða yalnýz alfabe okutur bir varlýktan ibaret olmayacaðýný anlamalýdýr.
1927 (Atatürk'ün S.D.V. s.46)

Yeni nesil, en büyük cumhuriyetçilik dersini bugünkü öðretmenler topluluðundan ve onlarýn yetiþtirecekleri öðretmenlerden alacaktýr!
1924 (Büyük Tarih Trabzon'da, s. 11)

Yeni Türkiye'nin birkaç seneye sýðdýrdýðý askerî, siyasî. Ýdarî inkýlâplar çok büyük, çok mühimdir. Bu inkýlâplar, sayýn Öðretmenler, sizin toplumsal ve fikrî inkýlâptaki muvaffakiyetlerinizle desteklenecektir. Hiçbir zaman hatýrýnýzdan çýkmasýn ki, Cumhuriyet sizden "fikri hür, vicdaný hür, irfaný hür" nesiller ister!
1924 (M.E.I.S.D.I. S. 20)

Öðretmenler! Yeni nesli, cumhuriyetin fedakâr öðretmen ve eðitimcileri, sizler yetiþtireceksiniz. Ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktýr. Eserin kýymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlýðýnýz derecesiyle orantýlý bulunacaktýr. Cumhuriyet fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister! Yeni nesli, bu özellik ve kabiliyette yetiþtirmek sizin elinizdedir.
1924 (M.E.Ý.S.D.I. S. 19)

Öðretmenlerle yaptýðý bir toplantý sýrasýnda söylemiþtir:
Bu dakika karþýnýzda duyduðum en samimî hissi, izninizle söyleyeyim: isterdim ki çocuk olayým ve sizin bilgi saçan öðretim alanýnýzda bulunayým, sizden feyiz alayým, siz beni yetiþtiresiniz! O zaman milletim için, daha yararlý olurdum; fakat maalesef, yerine getirilmesi imkânsýz bir arzu karþýsýnda bulunuyoruz. Bu arzunun yerine baþka bir istekte bulunacaðým: Bugünün evlâtlarýný yetiþtiriniz! Onlarý memlekete, millete yararlý uzuvlar yapýnýz! Bunu sizden istiyorum ve rica ediyorum.
1922 {Atatürk'ün S.D.H, s. 42)

Ýsterim ki, daima idealimi gençlere aþýlayasýnýz ve daima korumak hususunda çalýþasýnýz.
(Þemsettin Günaltay, 1951 Olaðan-üstü Türk Dil Kurultayý, s. 32)


Selam ve Dua ile..