DUYURU PANOSU
FORUMUMUZDA TİVİBU, D-SMART ,DİGİTURK-BEİN KANALLARI YERLİ - YABANCI PLATFORMLARLA İLGİLİ ,KART PAYLAŞIMI ,İPTV ,SERVER PAYLAŞIMDA BULUNMAK,HACK İLE KONULAR ve SPONSORLARIMIZ DIŞINDA HERHANGİ BİR ÜRÜN SATIŞI YAPMAK YASAKTIR 

İletişim


 WHATSAPP +905354035843


ERK@L


onlineuydudestek@gmail.com

×

NOTICE Bilgilendirme : Bu konu 3252 gün önce başlatıldı . Konu başlangınç tarihi güncel değilse Konu güncelliğini yitirmiş yada bu konu ile ilgili son cevap yazılmış olabilir. Eğer yazınız doğrudan bu konu ile ilgili değil ise yeni bir konu başlatmanızı tavsiye ederiz....

KANGAL ÇOBAN KÖPEKLERİ Dünyada emsali görülmemiş bir köpek türü olan Kangal Çoban köpekleri, Türkiye’de ve yabancı devletlerde haklı bir üne sahiptir. Özellikle İngiltere ve Amerika’da bu köpekleri sevenler tarafından dernekler kurulmuş, yarışmalar yapılmıştır. Ne acıdır ki yabancı devletlerin göstermiş oldukları ilgiyi, bizler maalesef son on-on beş yıldır göstermekteyiz. Kangal Çoban Köpekleri çok cesur, gayet hızlı ve çeviktirler. Kadın ve çocuklara karşı gayet muhlis, kötü niyetli

Bu konu 46762 kez görüntülendi 31 yorum aldı ...
Kangal çoban köpekleri 46762 Reviews

    Konuyu Değerlendir: Kangal çoban köpekleri

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 46762 kez incelendi.

 
Sayfa 1/4 1 ... Son
  1. #1
    Dadaloglu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralık 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alıcısı
     
     Korax ipplus HD 

    Standart Kangal çoban köpekleri

    KANGAL ÇOBAN KÖPEKLERİ

    Dünyada emsali görülmemiş bir köpek türü olan Kangal Çoban köpekleri, Türkiye’de ve yabancı devletlerde haklı bir üne sahiptir. Özellikle İngiltere ve Amerika’da bu köpekleri sevenler tarafından dernekler kurulmuş, yarışmalar yapılmıştır. Ne acıdır ki yabancı devletlerin göstermiş oldukları ilgiyi, bizler maalesef son on-on beş yıldır göstermekteyiz.
    Kangal Çoban Köpekleri çok cesur, gayet hızlı ve çeviktirler. Kadın ve çocuklara karşı gayet muhlis, kötü niyetli kişilere karşı son derece caydırıcı bir silah olan Kangal köpekleri çok zeki, ön sezileri kuvvetli ve sahibine aşırı bağlıdırlar. Sahibi tarafından azarlandığı zaman suçlu bir çocuk gibi başını öne eğer,sahibinin gözlerine mahsun mahsun bakarak af edilmesini bekler. Hislerini yalnız hal, hareket, mimik ve jestlerle değil çıkardıkları çeşitli tonlardaki havlamalarla belli ederler. Kangal Çoban Köpekleri görevlerine çok sadıktırlar Şöyle ki; dağda sürüden ayrılan veya geride kalan koyunun başından günlerce aç ve susuz bekledikleri Kangal çiftçileri tarafından anlatılmaktadır. Kangal Çoban Köpeğine sahip çiftçilerin en büyük gurur kaynağı köpeklerinin kurt boğmalarıdır. Kurt boğan köpeğe sahip olmak onlar için bir ayrıcalık ve övünç kaynağıdır. Yüzyılların ihmaline rağmen ne ırk vasıflarından ne de yüksek ruh yapısından en ufak bir taviz vermemiştir. Kan asaletine çok bağlıdır. Doğuda serbest iken bile başka bir karnivorla çiftleşmesi mümkün değildir. 1975 yılında askeri amaçla eğitime alınmış ve asırlardır bu yönde eğitim gören köpek türlerinden çok daha yetenekli olduğunu kanıtlamıştır.
    İyi bir köpekte şu özellikler olmalıdır:

    • Zeka : Orta-yüksek düzeyde
    • Güvenirlilik : Sürü hayvanına ve sahiplerine zarar vermemelidir.
    • Dikkatlilik : Görevine karşı ilgi ve dikkati bulunmalıdır.
    • Koruyuculuk: Yabancıya karşı reaksiyoner (havlama-saldırı) olmalıdır.
    • Güç : Olası düşmanı durduracak (kurt-hırsız) güçte olmalıdır.
    • Hız : Olası düşmanı kovalayıp yakalayacak hızda olmalıdır.
    • Cesaret : En önemli özellik olarak cesareti söyleyebiliriz.


    Çünkü:Cesareti olmayan bir köpek diğer 6 özelliğe sahip olsa da etkili olamaz. Tüm bu özelliklerin hepsini en yüksek düzeyde Kangal köpeklerinde bulmamız mümkündür. İşte bu özelliklerinden dolayı Kangal köpekleri dünya köpekleri arasında hak ettiği değeri ve birinciliğini her zaman koruyacaktır. Böyle bir köpek ırkına sahip olduğumuz için ne kadar gurur duysak azdır.(kangal çiftligi)

    selam ve dua ile..

  2. #2
    Dadaloglu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralık 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alıcısı
     
     Korax ipplus HD 

    Standart

    Yavru kangalların beslenmesi

    Yavruların sütten kesilmesi yaklaşık 4-6 haftalıkken gerçekleşir. Irklara göre degisiklik göstermekle birlikte yavru bir köpeğin erişkin hale gelinceye kadar geçen gelişme süreci 10-16 ayda tamamlanır. Gelişme çağında onları en iyi şekilde beslemek gerekir. Bu nedenle gelişme dönemi boyunca beslenme yavru kuru mamaları veya yavru konserve mamalarıyla yapılmalıdır.

    Köpeklerin farklı hayat evrelerinde farklı gereksinimleri vardır. Yavru köpeklerin besin gereksinimleri, erişkin bir köpeğin ihtiyacından daha fazladır. Bu fazlalık yavruların büyüme dönemindeki ihtiyaçlarından ve aktivitelerinden kaynaklanır. 3 aylık yavru ile 8 aylık yavrunun gereksinimlerinde bile farklılıklar görülür. Bu yüzden yavrular, gereksinimlerine uygun yüksek biyolojik değerli ve kolay sindirilebilir proteinler, yeterli oranda kalsiyum ve uygun kalsiyum/fosfor oranı içeren vitamin açısından zengin diyetlerle beslenmelidir. Proteinler, doğru vücut büyümesi ve kas gelişimi açısından önemlidir.

    Yavrular 4-5 haftalık olduklarında kuru mama, ıslatılarak yada yavru konserveleriyle karıştırılarak verilmelidir. Böylece yavruların mamalarını koklamaları, yalamaları ve ısırmaya başlamaları teşvik edilir. Bu ıslatma işlemi, kuru mamaya daha fazla aroma kazandırarak tadını, kokusunu ve lezzetliliğini arttırır. Ayrıca mamanın daha yumuşak olmasını ve sütten yeni kesilen yavruların çigneme refleksini uyarak mamayı daha kolay almalarını sağlar. Bu uygulamanın yavrularda şekillenebilen mide sıskinlerini, mide dönmelerini ve gaz oluşmasını engellediği de uzmanlar tarafından belirtilmektedir.

    Mamanın ıslatılması ilk 2-3 aylık dönemde süt ile yapılabilir. Daha sonraki dönemde mamanın ıslatılması gerekirse bu işlem su, et suyu yada yemeklerin sularıyla yapılmalı, süt kullanılmamalıdır. Köpeklerin süte gereksinim duyduğu dönem ilk 2-3 aydır. Bundan sonraki dönemlerde süt sindirim sisteminde problemlere ve ishale neden olabilir. Yapılan araştırmalar köpeklerin % 80\'inin süte karşı allerjik olduğunu göstermektedir. Bu nedenle ilk 2-3 aydan sonra süt vermekten kaçınılmalıdır.

    Yavrunun anne sütünden sonra birden bire kuru mamayla beslenmesinin kabızlığa yol açabildiği de bilinmektedir.

    Mamanın partikül büyüklüğü köpek yavrularına uygun olmalıdır. Büyük partüküllü bir mamayı yavrunun ağzına alması ve çıgnemesi zor olacağından, bu beslenmeyi olumsuz etkileyecektir. Köpeklerin arasında bireysel farklılıkların da olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle yavru maması hazırlayan ticari firmalar, farklı gelişme dönemleri için farklı partükül büyüklüğüne ve farklı formülasyonlara sahip mamalar hazırlamışlardır. Bu konuda en büyük yardımcınız veteriner hekiminiz olacaktır. Köpeğinize mama alırken mutlaka veteriner hekiminizin tavsiyeleri doğrusunda hareket edin.

    Mamanın küçük parçalar halinde verilmesi, yavrunun yeme alışkanlığı kazanması açısından da önemlidir.

    Köpeğinizin kabına mama koyduğunuzda, "gel" veya "ye" gibi bazı tek heceli komutlarla onu mama yemeye teşvik edebilirsiniz.

    Yavruların mide kapasiteleri, günlük ihtiyaçlarını bir sefer yemeyle karşılayacak kadar gelişmediğinden, yavrular yiyeceklerini birkaç öğünde tüketirler.

    Yavruların diyetleri 6.haftadan 3.aya kadar günde 4 öğün, 3.aydan 6.aya kadar günde 3 öğün, 6.aydan 12. aya kadar günde 2 öğün, 12. aydan sonra ise günde 1 öğün olarak verilmelidir.

    Yemek zamanı ve yemek yedikleri yer olabildiğince sabit olmalı ve de---gıs---tirmemeye çaba gösterilmelidir. Günde 3 öğün yapılan beslemede yemek zamanlarının sabah, öğlen ve akşam olarak düzenlenmesi yararlıdır. Köpekler ancak 10-12 aylık olduktan sonra, günlük ihtiyaçlarını tek bir öğünle karşılayabilecek sindirim sistemi kapasitesine ulaşırlar.

    Beslenme amacıyla, uyuyan yavruların uyandırılmaları doğru değildir. Yavruların beslenme kadar uykuya da gereksinimi olduğu unutulmamalıdır.

    Yavrular 6-7 haftalık olduktan sonra diş degistirme dönemine kadar, kuru mamanın ıslatılmasına gerek yoktur. çünkü ilk 6-7 haftadan sonra köpeklerde çigneme refleksi iyice gelişir ve katı partiküller ağıza rahatça alınıp sindirilebilir.

    Su katılmak suretiyle hazırlanan ve kendi yapısında yüksek miktarda su bulunduran (konserve gibi) mamalar, küf mantarlarının üremesi için uygun bir ortam yaratır. Bu tip su miktarı fazla olan mamalar, 30-60 dakika içersinde tüketilmediklerinde köpeğin önünden alınmalıdır. Islatılarak verilen mamaların tüketilmeyen kısımlarının süratle bozulabileceği unutulmamalıdır.

    Yavru köpekler 4 aylık olduklarında geçici dişler dökülmeye başlar ve 42 adet kalıcı diş süt dişlerinin yerini alır. Diş degistirme döneminde kuru mamaların ıslatılarak verilmesinde yarar vardır. Bunun nedeni bu dönemde kuru mamanın sert gelmesi ve yavrunun kuru mamalardan yeterince yaralanamamasıdır. Bu dönemde yavrunun biraz iştahsız olması normaldir. Ancak gene de bir miktar yumuşatılmamış (ıslatılmamış) kuru mama verilerek dişlerin temizlenmesi sağlanmalıdır.

    çok sık olmamakla birlikte kırılmadan temizlenmiş ve pişirilmiş ilikli büyük kemiklerin verilmesi, köpeklerde dişlerin temizlenmesinde ve çene kaslarının gelişmesinde faydalıdır.

    Kuru mamayla beslenme köpeklerin gelişimi açısından daha uygundur. çünkü ticari mamalar, gelişim açısından gerekli olan bütün unsurları dengeli bir şekilde ve yeterli miktarlarda içermektedir. Ev yemekleri ile yapılan beslemenin, gelişim için gerekli olan besin unsurlarını yeterli ve dengeli bir şekilde sağlayamadığı klinik araştırmalarla kanıtlanmıştır. Gene de köpeğinizi ev yemekleri ile beslemek niyetindeysiniz, mutlaka veteriner hekiminize danışıp onun verdiği diyetleri uygulayın.
    Yapılacak yanlış besleme, köpeğinizde gelişme bozukluklarına neden olabileceği gibi, hayatı boyunca kalacak problemlere de yol açabilir.

    Köpeğinizi ev yemekleri ile besliyorsanız vitamin, kalsiyum gibi maddelerle diyetini takviye etmeniz gerekir. Kuru mamayla yapılan beslemede veteriner hekiminiz gerek duymadıkça, bu besin unsurlarını diyete katmanıza gerek yoktur. Ancak
    unutulmamalıdır ki, piyasada bulunan ticari mamalarında arasında kalite farkları vardır. Bu konuda en büyük yardımcınız her zaman olduğu gibi yine veteriner hekiminiz olacaktır.

    Ev yemekleriyle yapılan beslenme, köpeğinizin seçici bir beslenme alışkanlığına sahip olmasına neden olabilir. çeşitli tatlarda ve lezzetlerde yemek vermek, beslenme uzmanlarının yanlış olarak vurguladığı bir harekettir. çünkü ne kadar çok çeşitlilik yaratılırsa, köpeğinizin beğenmeme ve yememe olasılığı da o oranda artacaktır. İyi kalite ticari mamalara erken yaşta alıştırılan yavrularda, seçici yem tüketiminin önüne geçilmiş olur.

    Kalsiyum ve fosfor gibi iki temel besin maddesi, yavruların diyetinde yeterli ve dengeli bir düzeyde bulunmalıdır. çünkü kalsiyum ve fosfor düzeyi düşük mutfak artıklarıyla beslenen yavrularda sıklıkla raşitizm gelişmektedir.

    Köpeklerin aşırı yağlanmasına izin verilmemelidir. Aşırı kilo alma ve yağlanma bir taraftan güzelliklerini diğer bir taraftanda sağlıklarını bozmakta ve hayatlarını kısıtlamaktadır. Bu yüzden iyi dengelenmiş ve denetimden geçmiş köpek mamalarının paketlerinde yazılı bulunan beslenme talimatlarına ve miktarlarına, veteriner hekiminiz aksi birşey söylemedikçe mutlaka uygun olarak davaranın. Aşırı mama tüketiminin midede rahatsızlıklara ve ishale neden olabileceğini aklınızdan çıkarmayın.

    Yavru köpeklerin kişisel gereksinimlerine göre, ihtiyaç duydukları günlük mama miktarı degisiklik gösterebilir. Köpeğiniz her öğünden sonra yemek kabında mama bırakıyorsa, kaba koyduğunuz mama miktarını %10 azaltınız.

    Kuru mamayla beslenen köpeklerin içme suyu gereksinimleri daha fazladır. Bu yüzden önlerinde her zaman taze ve yeterli miktarda temiz su bulunmalıdır. Köpeğinize içme suyu olarak musluktan akan suyu vermekten kaçının.

    Köpeğinizin mama ve su kabı ayrı olmalıdır. Bu kaplar ayak altından uzak bir yere konulmalı ve her öğün sonrasında temizlenmelidir. Köpeğinizin deviremeyeceği büyüklükte ve şekilde su ve mama kabı seçmeye özen gösterin.

    Köpeklerin diyetlerinde ani degisiklikler yapmaktan kaçınılmalıdır. Böyle bir işlem gerekliyse kademeli olarak yapılmalıdır. Köpeğinizin mamasını yeni bir mama ile degistirirken, bu degisimi ortalama 7 günlük süreç içersinde yapmanız hem onun alışması hem de sindirim sistemi açısından faydalı olacaktır. Köpeğinizin eski mamasıyla yeni mamasını karıştırın ve bu karışımdaki yeni mamanın miktarını her gün arttırarak mamayı verin. Bu barsak mikroorganizmalarının yeni mamaya adaptasyonu açısından önemlidir. Yeni mamaya alışıncaya kadar dışkıda; miktar, kıvam ve renk açısından oluşabilecek degisikler normaldir. Adaptasyon sürecinden sonra bunlar normale dönecektir. Degisiklik ani bir şekilde yapılırsa ishal olma ihtimali çok yüksektir.

    Yavru bir köpek normal olarak günde 4-5 kez dışkılama yapar.

    Bazı köpeklerde dışkısını yeme (kaprofaji) olayı görülebilir. Bu davranış vahşi yaşamdan kalma bir alışkanlıktır. Bunun yanı sıra dışkı yeme, diyetteki besin maddeleri eksikliğinde yada dengesizliğinde, özellikle de lifli maddelerin noksanlığında ortaya çıkmaktadır. Mamada bulunan lifli maddeler, besinlerin barsaklardan geçis süresinden sorumludur. Bu eksikliklerin sonunda dışkı yemenin yanı sıra toprak yeme olayı da görülebilir.

    Köpekler bazen de ot yerler ve de kusarlar. çok sık karşılaşılmadığı sürece bu olay normal olarak kabul edilir. Bunun nedeni, köpeklerin yaşadığı karın ağrısı ve kendilerini rahatsız eden safrayı dışarı çıkarmaktır.

    Temel olarak köpeklerin tatlıya gereksinimleri yoktur. çikolata ve şeker gibi yiyeceklerin uzun süre verilmesi sonucunda sindirim sisteminde bozukluklar, diş çürümesi, yağlanma ve şeker hastalıkları şekillenebilmektedir.

    Köpekler havuç, yeşil sebzeler ve elma gibi bazı meyvaları da hoşlanarak tüketirler. Bunun beslenme açısından bir zararı yoktur.

    Köpeğinize balık kılçıklarıyla tavuk gibi ufak kümes hayvanlarının kemiklerinin verilmesi, sindirim sistemine takılmaları ve batmaları gibi istenmeyen rahatsızlıkların meydana gelmesine neden olacağından tercih edilmemelidir.

    Köpeklere asla çok sıcak yada çok soğuk yiyecekler verilmemelidir.

    Evde kendimiz için hazırladığımız salçalı, baharatlı ve yağlı yemeklerin verilmesinin köpeklerde sindirim ve allerjik deri problemlerine neden olabileceği unutulmamalıdır. Köpeklerde allerjik reaksiyonların tedavisi uzun süren, zaman alıcı ve dikkat isteyen bir işlemdir.

    Kuru mamayla beslenen bir köpeğe peynir, salam gibi maddelerin verilmesi gereksiz ve de yanlıştır. Bu tip besin maddeleri de köpeğiniz için allerjik olabilir.

    Köpekler için hazırlanmış ticari mamaların zaman zaman pahalı oldukları iddia edilmektedir. Bununla birlikte ticari mamalar dengeli beslenme, yüksek sindirilebilirlik, sağlık, iştahla tüketim, dışkılamada düzen, az dışkı, temizlik ve pratik olmaları bakımından avantajlıdırlar.

    Erişkin (*****) mamaya geçisiniz, köpeğinizin büyümesi durduktan sonra olmalıdır.

    Irklara göre erişkin mamasına geçme yaşı aşağıda verilen tablodaki gibidir.

    Küçük ırk (2.5-10 kg) 8-12 aylık
    Orta boy ırk (10-25 kg) 12-18 aylık
    Büyük ya da dev ırk (>25 kg) 12-24 aylık

    Genel olarak köpeğinizin beslenmesinde bu hususlara dikkat etmeli ve özen göstermelisiniz. Ancak büyük yada dev ırk (erişkin ağırlığı 25 kg\'ın üzerinde olan köpekler) bir köpek yavrusu sahibiyseniz bunların dışında size birkaç tavsiyemiz daha olacak.

    Bu tip ırkların gelişim süreci 12-24 ay kadar sürmektedir.

    Büyük ve dev ırk köpeklerde gelişim, hayatlarının ilk aylarında gayet degiskendir. Haftalar geçtikçe vücut ağırlığı ve kemiklerin büyümesi artış gösteririr. Bu tip ırklarda çok hızlı bir canlı ağırlık artışı, kemikler ve eklemlerde düzeltilmesi zor gelişim bozukluklarına neden olduğundan aşırı beslenmeden kaçınılmalıdır. Canlı ağırlık artışı belirli zaman aralıklarıyla düzenli bir şekilde izlenmelidir.

    Köpeklerin yağlanmasına izin verilmemelidir.

    Büyük ve dev ırk köpekler genel olarak bazı ortopedik hastalıklara (osteochondrosis, dirsek displasisi, kalça displasisi gibi) yatkınlık gösterirler. Bu hastalıkların genellikle 4-8 aylık yaş gurubunda görüldüğü ve bazı ırklarda (Alman çoban köpekleri, Labrador, Rottweiller, Alman Kurt köpeği, Boxer, Golden Retriever, Danua, Dobermen) kalıtsal olduğu bilinmektedir. Yanlış beslenme (aşırı besleme ve fazla kalsiyum verilmesi) bu hastalıklar için risk faktörünü ortaya çıkarır. Büyük ve dev ırk köpekler genetik olarak hızlı gelişim gösterdiklerinden daha fazla risk altındadırlar.

    Bazı köpek sahipleri yukarıda adı geçen hastalıklardan korunmak için mamaya kalsiyum takviyesi yaparak aslında bu rahatsızlıklara neden olmaktadırlar.

    Büyük ırk köpeklere fazla kalsiyum verilmesi kemiklerin gelişimini olumsuz etkilemekte hatta durdurabilmektedir. Böyle olunca kemikler zayıf kalır. Aşırı kilo alımı sonucunda da zayıf olan kemikler bu yükü kaldıramaz ve kemiklerde eğrilik ve kırılmalar şekillenebilir.

    Bu riskleri en aza indirmek, büyük ve dev ırklar için özel olarak geliştirilmiş mamaların kullanılması ile sağlanır. Eğer böyle bir mama kullanıyorsanız hiç bir ilave vitamin ve minerel katkısı yapmanıza gerek yoktur. Ayrıca mama tüketimi kontrol altında tutulmalıdır.

    Köpeğinizin mamasına dışarıdan ekstra bir takım takviyeler yaparken mutlaka veteriner hekiminizin bilgisine başvurun.

    Yavru mamalarının formülasyonları:

    Yavru mamaları, yavru köpeklerin büyüme ve gelişme dönemindeki yüksek enerji ihtiyaçlarını karşılamak üzere düzenlenmiştir. Bu mamalar yeterli miktarda kalsiyum, yüksek oranda protein, yağ asitleri, mineral ve vitaminleri içermektedir. Yavru mamaları junior, puppy, growth gibi isimler almaktadırlar.

    Tavuk etli yavru kuru mamaları :

    Büyüme ve gelişme döneminde olan yavruların artan enerji ihtiyaçlarını ve gereksinim duydukları bütün besin maddeleri ihtiyacını karşılar. Protein kaynağı olarak tavuk eti ve tavuk yan ürünleri kullanılmıştır. Bu mamalar ufak ırklar için (2.5-10 kg. arası ağırlıkta, örn: Pincher, Terrier ) küçük taneli, orta boy ırklar için (11-25 kg. arası ağırlıkta, örn: Beagle, Spaniel, Cocker ) normal taneli, büyük ve dev ırklar için (erişkin ağırlığı 25 kg. üzerinde olan, örn: Doberman, Rotweilller ) büyük taneli olarak hazırlanmıştır. Ayrıca bu mamalardaki besin maddeleri oranları da ırkların büyüklüklerine ve ihtiyaçlarına göre farklı miktarlarda ayarlanmıştır.

    Kuzu etli ve prinçli (Lamb & Rice) yavru kuru mamaları :

    Bu mamalarda protein kaynağı olarak kuzu eti kullanılmaktadır. Yapılan araştırmalar kuzu etinin köpekler için en az allerjik ve hazmı en kolay besin maddesi olduğunu göstermektedir. Bu mamalar besin duyarlılığı olan yavruların beslenmesinde, deri ve tüy sağlığının korunmasında iyi bir seçenektir. Kuzu eti en az allerjik besin maddesi olduğundan dolayı deri ve tüy sağlığı açısından koruyucu ve oluşabilecek problemleri ortadan kaldırıcı özelliğe sahiptir. Bu mamaların konserve formları da bulunmaktadır.

    Yavru mamalarındaki esansiyel yağ asitleri sağlıklı ve parlak bir tüy yapısının, doğru dengelenmiş kalsiyum/fosfor oranı sağlam diş ve kemik yapısının, yüksek kaliteli protein seviyesi güçlü kas yapısının, yüksek sindirilebilirlik az miktarda ve sağlıklı dışkının oluşmasını sağlar. Ancak unutulmamalıdır ki, piyasadaki her ticari mama aynı kalitede değildir. Köpeğinizi, kendisine en uygun olan kaliteli ve profesyonel mamayla beslemek için veteriner hekiminizden bilgi almanız yararlı olacaktır.

    Bu mamalardan başka bazı durumlarda (kusma, ishal) kullanılan, yavrular için özel diyet mamalar da bulunmaktadır. Ancak bunlar veteriner hekim kontrolünde kullanılmalı, veteriner hekimlere danışılmadan kullanılmamalıdır. çünkü verilecek yanlış bir diyet mama organizmadaki sorunun çözümü olacağına yeni bir problemin ortaya çıkmasına neden olabilir.


  3. #3
    Dadaloglu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralık 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alıcısı
     
     Korax ipplus HD 

    Standart

    KANGAL ÇOBAN KÖPEĞİ EĞİTİMİ

    Köpek eğitimi, köpeğin insanla buluşup kaynaştığı günlerde başlamıştır. Köpek eğitiminin temel kaidesi insan- köpek ikilisinin psikolojik yönden anlaşmasıdır. Bu nedenle köpek eğiticisi, köpeğin anatomisini, fizyolojisini ve psikolojisini öğrenmeli ve eğitim uygulamalarını bu doğrultuda yapmalıdır.

    Bütün köpekler ırk özelliklerinin gerektirdiği görevleri hiç eğitilmeden yaparlar. Örneğin bir çoban köpeği, eğitilmeden hayvanların korunmasını bilir. Av köpeği de aynı şekilde eğitilmeden, avın izini bulmakta ve çıkardığı seslerle onu izlemektedir. Yalnız ırk özelliği dışındaki görevleri yapabilmesi için köpeklerin özel bir eğitimden geçmesi gerekir.

    Köpeklerden daha çok yararlanılmak amacıyla 1930 ‘lu yıllarda özel eğitim yöntemleri geliştirilmiştir. Özellikle askeri amaçla (bekçi, devriye, keşif ve benzeri gibi) hizmetlerde eğitilen köpekler Almanlar ve Ruslar tarafından birinci ve ikinci dünya savaşında kullanılmıştır. Amerika’da da 1942 yılında bu amaçla köpek eğitimi okulu açılmıştır.

    Bugün bütün medeni ülkelerde askeri ve polisiye ve diğer amaçlarla köpek eğitim okulları mevcuttur.

    Türklerde köpek eğitimi av köpeğinin eğitilmesiyle başlamıştır. Bunun dışında koyun sürülerini korumak amacıyla köpek eğittikleri bilinmektedir.

    EĞİTİMDE ROL OYNAYAN FAKTÖRLER
    Eğitimde insan ve köpek ilişkisinin rolü : İnsan ve hayvanın gerek eğitim gerekse sportif faaliyetlerdeki çalışmalardaki başarıları birbirleri ile kurdukları ruhsal ilişkiye bağlıdır. Köpek eğiticisinin herhangi bir köpeği eğitebilmesi için, çok iyi bir psikolojik yapıya sahip olması gerekir. Kendisi ile köpeğin en iyi şekilde nasıl uyum sağlayacağını anlamalı ve bu nokta üzerinde önemle durmalıdır. Köpekte de bazı özellikler bulunmalıdır. Örneğin, bir köpek bedenen ve psikolojik yönden sağlıklı olmalı ve normal bir zeka, dikkat ve cesarete sahip olmalıdır.

    Eğitimde kalıtımın rolü : Her köpek ırk özelliklerini yavrularına kalıtsal olarak verir. Bir yavru köpek gelişme çağını tamamladıktan kısa bir süre sonra ana ve babadan gördüğü tüm hareketleri taklit eder.

    Köpeğin özel yeteneklerinin rolü : Köpeklerin koku alma duyuları hiçbir canlı ile kıyas edemeyecek kadar gelişmiştir. Eğitimde köpeğin bu özelliğinin rolü büyüktür. Çünkü köpekler kokusunu aldığı bir canlıyı asla unutmazlar.

    Her canlı kendine has bir vücut kokusu çıkarır ve bu koku parmak izi gibi her canlıda ayrı özellikler gösterir. Örneğin, hiçbir insanın kokusu diğer insanlarla en ufak bir benzerlik göstermez.

    Koku alma duyusu çok gelişmiş olan köpek, herhangi bir yere saklanmış bir kişiye, ona ait bir eşyayı koklattıktan sonra geçtiği yerleri izleyerek onu ortaya çıkarır. Kangal köpeğinde koku alma duyusu çok iyi gelişmiştir. Bu sayede sürüye yaklaşan kurt veya başka bir zararlının (hırsız vs) kokusunu daha uzaktayken müdahale ederek sürüyü korur.

    Eğitimde Eğitici Personelin Rolü : Köpek eğitimini yapacak kişinin en başta hayvanları sevmesi, sabırlı ve köpeklerden korkmayan, otoritesini hayvana kabul ettirebilecek birinin olması gereklidir. Eğitici köpeği sevmelidir. Köpeğin hareketlerinden, jestlerinden, bakışlarından veya ses tonundan ne istediğini anlamalı ve davranışlarını ona göre ayarlamalıdır. Köpek eğiticisi ani ve kesin kararlıdır. Bir emrin uygulanmasında nerede, ne zaman ve nasıl karar vereceğini mutlaka bilmelidir. Köpek eğiticisi korkak, çekingen ve tehlike karşısında görevi terk eden bir yapıda olmamalıdır. Aksine cesur, kararlı ve kendisi kadar köpeği de düşünen ve koruyan bir karaktere sahip olmalıdır.

    Eğitici, karşısındaki canlının kendi düzeyinde bir beyin ve anlayış gücü olmadığını bilmeli ve onu eğitirken bir konuyu bir çok defa tekrarlamak zorunda kalacağını unutmamalıdır. Bu durumda asla sinirlenmemeli ve köpeğe kötü davranışlarda bulunmamalıdır. Köpek eğiticisi son derece sabırlı ve yüksek tahammül gücüne sahip olmalıdır.

    KÖPEK EĞİTİMİNİN TEMEL KURALLARI
    · Köpeğe komut verirken bununla ondan ne istendiğini anlayabileceği şekilde açıklanmalıdır. Köpek ile insan arasında bir iletişim eksikliği bulunmaktadır. Konuştuğumuz dil köpek için geçersizdir. Bu nedenle, verilen komutun ne anlama geldiğini işaret ederek , göstererek, yaptırarak ona anlatmalıyız.

    · Komutlar; kısa, açık ve kesin olmalıdır. Daima klişeleşmiş biçim ve tonda verilmelidir. Köpekten istenen yaptırımlarla ilgili komutlar, genellikle tek heceli olmalı aynı zamanda aynı ses tonuyla söylenmelidir.

    · Komutlar verilirken sesli emirler uygun bir hareketle desteklenmelidir.

    · Komutların iyi bir şekilde öğrenilmesi için sürekli tekrarlar yapılmalıdır. Köpek bazen öğretilmek istenen yaptırımı kavramakta güçlük çeker.Bu gibi durumlarda usanmadan tekrarlamak ve istenen davranışı yapmasını beklemek gerekir. yaptırımdan vazgeçerek eğitimi bırakmak yanlış olur.

    · Eğitim süreleri köpeğin ilgisini sürdürmesine göre belirlenmelidir.Bu süre genellikle 10-20 dakika arasında değişmektedir.

    · Başarılı hareketlerinden sonra köpekler ödüllendirilmelidir.

    · Eğitici köpeğin her başarılı davranışından sonra onu adıyla çağırarak ,sevgiyle okşarsa ,köpek istenileni yerine getirmek için daima büyük çaba gösterir.başarılı bir hareketten sonra köpeğin hoşlandığı etkinliklerde bulunmak,onunla oynamak,serbest bırakmak,dinlendirmekte birer ödüldür.

    · Köpeğin hoşlanmayacağı her türlü davranış onun için bir cezadır.İstenmeyen yanlış bir davranış karşısında sertçe söylenen hayır sözcüğü ,köpeğe o davranışın yapılmaması gerektiğini anlatır.Sebebi ne olursa olsun köpek dövülmemelidir.

    Köpek eğitiminde; köpeğin sahip olduğu yetenekler göz önüne alınarak ve köpeğin özelliklerine göre saptanması gerekir. Bu özellikler:

    · Köpeğin bedensel özelliklerine

    · Duyu ve algılamalarıyla ilgili yeteneklerini (görme, işitme, koku alma)

    · Mizacı ile ilgili özelliklerine

    · Zekası ile ilgili özelliklerine göre yapılmalıdır.

  4. #4
    Dadaloglu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralık 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alıcısı
     
     Korax ipplus HD 

    Standart




    Kangalın vucut özellikleri

    köpeklerine ait canlı ağırlık,vücut ve baş ölçüleri ile ilgili veriler genelde devlet ve üniversite çiftliklerinde yetiştirilen Kangal köpeklerinden elde edilmiştir.Bu çiftliklerde özel yetiştirme metotları ile iyi bakım ve beslenme uygulandığı için elde edilen verilerin köy şartlarında yetiştirilen köpeklere göre genelde yüksek olması beklenir.Başka bir deyişle köy şartlarındaki Kangalların canlı ağırlık ve vücut ölçülerinin bu ortalamalardan düşük olması normaldir.

    Kangal köpeklerinde vücut uzunluğunun cidago (omuz) yüksekliğine oranı 100/85–90'dır.Yani vücudun yandan görünüşü kareye yakın dikdörtgen şeklindedir.Canlı ağırlık ve vücut ölçüleri köpeklerin yetiştirildiği yer (köy,dağ,arazi,çiftlik,bahçe vb) ile bakım ve beslenme şekline bağlı olarak büyük farklılıklar göstermektedir.İyi bir Kangal köpeğinde yüksek canlı ağırlık ve vücut ölçüleriyle birlikte bu ölçülerin birbiri ile uyumluluğu da önemlidir.

  5. #5
    Dadaloglu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralık 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alıcısı
     
     Korax ipplus HD 

    Standart

    Kangal köpek bakımı

    Barınaklar : Kangal köpeğinin yetiştirilme amacına ve şekline göre barınağın yapısı ve yeri farklı olmalıdır. Barınaklar tek ve toplu yetiştiriciliğe göre farklıdır. Tek köpek için kulübe şeklinde barınak yapılmalıdır. Bu kulübeler ahşap, betonarme veya plastik olabilir.
    Kulübelerin çatı kısmı meyilli olup, öne doğru çıkıntılı bir bölme olmalıdır. Çatı sac, atermit veya ondülin ile kapatılmalıdır. Ayarlanabilir bir kapının olması gerekir. Bu kulübeler içi düz, boyalı, çivi çıkıntısı ve kıymık çıkıntısının olmaması gerekir. Ayrıca hayvanın cüssesine göre rahat yatacak ve giriş çıkışta zorlanmayacak şekilde olması gereklidir. Bir köpek kulübesi 1 m uzunluğunda ve 90 cm yüksekliğinde yapılabilir. Köpek kulübenin içinde ayağa kalkabilmeli ve kendi çevresinde rahatça dönebilmelidir. Kulübenin içi ve dışı kötü hava koşullarının çürütücü etkisini ve parazit yuvalarının oluşmasını önlemek için boyanmalıdır.
    Kulübe periyodik temizlikler için, söküp takılacak şekilde yapılırsa daha iyi olur. Ayrıca köpeğin yattığı zemin topraktan biraz yüksek olmalı, kulübenin içindeki yatak, paçavralarla yada odun talaşıyla doldurulmuş sağlam bir şilteden ibaret olmalı ve her hafta havalandırılmalıdır.
    Toplu olarak barındırılacak köpekler için, hayvan mevcuduna göre değişiklikler yapılabilir. Bu barınakların genelde, hayvanın soğuk havalarda girebileceği bir bölümünün olması gerekir. Ayrıca doğum bölmeleri ve çiftleşme bölmelerinin olması gerekir. Bu bölmeler aynı çatı altında ve birbirine bitişik olarak ortada 2 m’lik bir koridor olmalıdır. Koridorun sağ ve solunda 3-5.5 m ‘lik kulübeler ve kulübe yüksekliği 2.5 m olmalıdır. Kulübelerin aydınlık olması gerekir. Kulübelerin önündeki dış gezinti yerlerinin 2.5 x 5 m lik genişlik ve uzunlukta olup, etrafı köpeğin atlamasını önlemek amacıyla 180-200 cm yükseklikte olması gerekmektedir.
    Barınakların mümkün olduğunca sık sık yıkanması, yataklıkların 10-15 günde bir değiştirilmesi gerekir. Barınaklarda, akıntı, tahta aksamlarında çatlaklık, metal kısımlarda aşınma gibi kusurlar önlenmelidir. Toplanan dışkılar derin kuyulara gömülmeli yada kanalizasyon sistemiyle köpek barınaklarının uzağındaki fosseptik çukurunda toplanmalıdır. Barınaklar günlük olarak temizlenmelidir.
    Yemek kabı : Krom-çelikten yapılmış, kalın cidarlı ve 3 lt kapasiteli olmalıdır. Bu sayede köpek yiyeceğini dışına dökmeden yiyebilir. Bu kap her yemekten sonra sabunlu su ile iyice yıkanıp, bol su ile durulanmalıdır.
    Su kabı : Bu malzeme paslanmaz çelik veya galvanizli sacdan yapılmalıdır. Ancak; beton veya mermer olanlar da vardır. Su kabı en az 15 lt olmalıdır. Her an temiz tutulmalı ve taze suyla dolu bulundurulmalıdır. Kış mevsiminde ılık su verilmelidir.
    Deri tasma : 75 cm uzunlukta, 3-4 cm eninde, 5 mm kalınlığında yumuşak köseleden yapılmış olmalıdır. Köpeğin boyun çapına göre ayarlanabilmelidir. Tasma boyuna iki parmak genişliğinde takılmalıdır. Yani ne kolayca çıkmalı nede boynunu sıkmalıdır. Bu tasma, köpeği yedekte gezdirmek, bir yere bağlamak veya saldırganlık eğitiminde sevk kayışı ile birlikte kullanılmalıdır.
    Kangal ve köylerinde çengel ismini verdikleri, köpeğin başka bir köpek ile veya kurt ile boğuştuğunda daha az zarar görmesini sağlayacak, demirden yapılmış, dışa doğru sivri çıkıntılı tasmalarda kullanılmaktadır.
    Sevk kayışı : Köpeği sevk için kullanılan bir gereçtir. Deriden ve ipten dokunmuş olanları da vardır. Bir ucunda tasmaya iliştirilmek amacıyla yerleştirilen bir mandal ve diğer tarafta elin bileğine geçecek bir şekilde halka bulunur. Normal uzunluğu 150 cm, eni 2 cm, kalınlığı en az 6-8 mm olmalıdır.
    Bağlama zinciri : Köpeği kulübede veya arazide herhangi bir yere bağlamak amacıyla kullanılır. Bağlama zinciri mutlaka deri tasma ile kullanılmalıdır. En az 2 m uzunluğunda olmalıdır. Bu zincirin ucunda, deri tasmaya bağlanacak bir mandal ve orta kısmında birkaç adet fırdöndü bulunmalıdır.
    Ağızlık : köpeğin etrafındaki canlılara zarar vermesini önlemek için kullanılan özel bir gereçtir. Köpeğin toplum içinde gezdirilmesi, araba içinde nakledilmesi, gerekli sağlık muayenesi ile aşı ve enjeksiyon uygulamalarında kullanılır. Ağızlığın yapıldığı kayış yumuşak deriden veya plastikten olmalıdır.
    Tarak : Paslanmaz çelikten yapılmış ve dişler arasında bir mm açıklık bulunan gereçlerdir.
    Fırça : Sert plastikten veya hafif metalden yapılmış, çeşitli sertlik dereceleri olan gereçlerdir.
    Mandal : Deri veya bez sevk kayışları ile bağlama zincirlerini birbirine bağlamaya yarar. Mümkün olduğu kadar kuvvetli mandallar tercih edilmelidir

  6. #6
    Dadaloglu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralık 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alıcısı
     
     Korax ipplus HD 

    Standart

    Kangal Köpeği, üstün cesareti, dayanıklılığı, sadakati, ağırbaşlılığı ile, diğer ırklar arasından sıyrılmaktadır. Sadece kurt ile mücadele eden bir ırk değildir. Başka hayvanlar ile mücadele için de kullanılmaktadır.
    A.B.D.'de çiftlik hayvanlarını, Puma veya Cougar (Felis concolor) denen dağ aslanlarından korumak üzere Kangal Köpeği yetiştirilmektedir. Güney Afrika Cumhuriyeti'nde, Çita (Acinonyx jubatus) nın, çiftlik hayvanlarına zarar vermesini önlemek için, Kangal Köpeği edinmektedirler.
    Kangal Köpeği, batı ülkelerinde de önemli bir ev köpeği olmuştur. Bizim Türk-İslam kültüründe, köpeğin evde gezinmesi, batı dünyasında ki gibi, eve ayakkabı ile girilmediği ve evde namaz kılındığı için hoş karşılanmaz. Oysa batı ülkelerinde, eve ayakkabı ile girilir. Bu nedenle, bir Kangal Köpeği, rahatlıkla bir ev köpeği olarak beslenmektedir.
    Eskiden batı ülkelerinde ev ve bekçi köpeği olarak, Rottweiler, Pitbull ve Doberman gibi bazı ırklar tercih edilirdi. Fakat bu köpekler, zaman, zaman aniden saldırganlaşmaktadır. Bilhassa, kendileriyle oynamak isteyen evin küçük çocuklarına zarar vermekte ve bazen de ölümlerine sebep olmaktadırlar. Kangal Köpeği'nde ise böyle bir durum asla görülmediğinden, batı dünyasında Kangal Köpeği'ne aşırı bir talep olmaktadır.

  7. #7
    Dadaloglu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralık 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alıcısı
     
     Korax ipplus HD 

    Standart

    Kangalın deneyimi

    Ortalama 300 başlık bir koyun sürüsünü korumak için ikisi erkek biri dişi olmak üzere en az üç yetişkin Kangal köpeğine gereksinim vardır.Kangallar görevlerini genellikle çobandan bağımsız olarak yaparlar.Sürüde en az bir dişi Kangalın bulunması gereklidir.Çünkü dişi köpekler dişi kurtlara karşı daha duyarlıdır.Analık içgüdüleri nedeniyle koruma duyguları daha da gelişmiştir.
    Asılardan beri sürü koruma görevi yapan Kangal köpeğinde bu davranış içgüdüseldir.Sürü koruma görevini yaparken farklı zamanlarda farklı davranış şekilleri gösterirler.Sürü meraya ilk çıktığı zaman köpekler sürüden biraz uzaklaşıp etrafı kolaçan ederler.
    Yaşlı ve deneyimli olanlar arada bir sürüyü kontrol ederler.Genç ve deneyimsiz olanlar sürüden bira daha fazla uzaklaşabilirler.Herhangi bir tehlike yoksa,sürü belirli bir yerde otlamaya başladığında genellikle sürüyü gözlemleyebilecekleri yüksekçe bir yerde yatarlar.(Rüzgarın estiği yöne doğru sürünün farklı yerlerinde yatarlar.)Sürü herhangi nedenle ürkerse,yerlerinden ok gibi fırlarlar,sürüyü tehdit eden kurt gibi herhangi bir yırtıcı hayvan varsa aynı hızla onun peşinden koşarlar.Kısa mesafede kurda kim yetişirse kurdun üstüne atlar (Kurda Çöker) ; Diğerleri de ona yardıma gelir.Kurda yetişme olayı sık görülen bir durum değildir.Genellikle kurt kaçar ve köpeklerde bir süre kovaladıktan sonra sürüye geri dönerler.Bazı köpekler ise inatla kurdun izini takip edip onu yakalamaya çalışır.Kurt kovalayan bazı kangalların birkaç gün sonra sürülerine döndükleri görülmüştür.
    Kurtlar genellikle koloni halinde yaşarlar.Dolayısıyla sürüye grup halinde saldırırlar.Kurdu uzun süre kovalayan Kangallar,sürüyü savunmasız olarak bırakırlar.Bazı kurtlar koloniden birini köpekleri peşine takması için görevlendirir,sonra farklı yönlerden sürüye saldırırlar.Çobanların bu durumlar için önlem almaları gerekebilir.Bunlardan biri,köpeklerden bir veya ikisini yanında bağlı olarak yedekte tutmaktır.Diğer köpekler kurdun peşine takılıp sürüden uzaklaşınca yedek köpekler devreye girer.Bu gibi Saldırıları önlemek,çobanın ve köpeklerin deneyimlerine bağlıdır.Daha önce bütün saldırılara mağruz kalmış köpekler kurdu bir süre kovaladıktan sonra geri dönüp sürüsünün çevresinde çark gibi döner ve etrafı araştırırlar.Köpekler geri dönerken bazen bir veya ikisi takibe devam eder.Sürünün yanına dönen köpekler,sürüyü tehdit eden herhangi bir tehlike olmadığını görürse ve hala kurdun peşinde köpek varsa tekrar kurdun peşine düşerler.Köpeklerin bu davranışı,günün değişik zamanlarına göre farklılık gösterir.Gündüz ısrarla kovalarken gece vakti kovalamada fazla ısrarcı olmaz ve sürülerinin başına çabuk dönerler.
    Kurdu ısrarla takip eden Kangallar,saldırıyı püskürtüp kısa süre sonra sürünün yanına dönen kangallar kadar uzun ömürlü olmazlar.Bunun iki nedeni vardır:Birincisi,kurt kapanı denilen tuzağa düşerek kurtlar ; ikincisi,diğer sürülerin köpekleri tarafından öldürülme olasılıklarının yüksek olmasıdır.Israrcı kangallar günün birinde kurtların bir davranış şekli olan ve kurt kapanı adı verilen tuzağa düşüp onlara yem olurlar.Kurt kapanı;kurtlardan birinin sürüye yanaşıp köpeklerin dikkatini çekerek kaçması ve peşinden gelen köpeği sürüden uzak bir yerde,aile fertleri ile pusuya düşürüp öldürmesine denir.
    Kangalların diğer sürülerin köpekleri öldürülmesi olayında ise çobanların rolü büyüktür.Bu çobanlar;kurt kovalarken sürüden uzaklaşan cesur bir Kangal köpeğine,dönüşte –koruyup kollamaları gerekirken–kendi köpeklerini saldırttırırlar. Bu ve benzeri olaylardaki çobanın davranışı,eğitimi ve bilinçli olması ile ilgilidir.
    Kurdu çok uzun süre kovaladıktan sonra öldüren Kangallar da vardır.Bu uzun takipten sonra kurtlar kurtulsalar da takipte ısrarlı olan Kangalların koruduğu sürülere ikinci kez yanaşmazlar.Sürü emniyetini elden bırakmayan ve kurdu kısa bir süre kovalayıp geri dönen Kangalların sürüleri ise kurt saldırılarına daha fazla maruz kalırlar.
    Kurtlar yavrularını büyütünceye kadar,yerlerini belli etmemek için,yuvalarının etrafındaki sürülere zarar vermekten kaçınırlar.Saldırılarını en çok gece ve sabahın erken saatlerinde yaparlar.Kurt saldırılarının ender görüldüğü gündüz vakitlerinde Kangallar,yarı uyku halinde dinlenmesi ile harekete geçerler.Kangallar geceleri daha aktiftir ve sürü yatana kadar sürekli etrafında dolaşırlar;sürü yattıktan sonrada etrafında belirli bir konumda yatarlar.
    Çoban,gece uyurken sürünün hareketlenmesi halinde uyanık için,sürü içinden kendine alıştırdığı bir koyunu eline bağlar. Bu koyuna halk arasında''bağcak koyunu'' denir.Dinlenmekte olan sürü herhangi bir nedenle hareketlendiğinde bağcak koyunu da harekete geçerek çobanı uyandırır.Çobanın herhangi bir sebeple sürüsünün yanında bulunmaması halinde bile,sürü hareket ettiği zaman,deneyimli ve iyi yetiştirilmiş Kangallar –çoban aramadan– sürüyle birlikte gider ve sürünün korunmasını sağlamaya çalışırlar.İyi bir Kangal köpeği şartlar ne olursa olsun sürüyü asla yalnız bırakmazlar.
    Kangallar sürüye yaklaşan yabancı insanlara karşı da sürüyü korurlar.Yaklaşan bir yabancı gördüklerinde bir araya gelip havlayarak ona doğru koşarlar ve onu uyararak onu sürüden uzak tutmaya çalışılar. Çoban müdahale etmez ve yabancı koşarak kaçarsa köpekler onu kovalar ve yaralanmasına neden olabilir.Kangallarda bölge koruması ön plandadır.Sürüden uzak bir mesafeden geçen yabancılara sadece havlayarak varlıklarını bildirirler.
    Sürüde kullanılacak Kangalların kardeş olmalarına özen gösterilmelidir.Çünkü kardeş birbirlerini daima kollar ve hiç bir durumda terk etmeler.
    Sürüde bulunan Kangallar arasında daima hiyerarşik bir düzen vardır.En güçlü köpek sürünün lideridir.Doğal şartlarda dişi ile o çiftleşir.Aralarında kavga çıkan gençlere o müdahale edip ayırır.Yemek aynı kaptan yenecekse önce o karnını doyurur.

  8. #8
    Dadaloglu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralık 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alıcısı
     
     Korax ipplus HD 

    Standart

    Kangal köpek komutları

    Bu komut köpeğin, sahibinin yanı sıra, onun yedeğinde veya serbest olarak yürümesini sağlamak için verilir.Eğitim için, köpeğin boynunda eğitim tasması bulunur. Bu tasmaya eğitim kayışı geçirilerek, eğitimin yapılacağı alana gelinir.Eğitici, köpeği sol tarafına alır ve onu, başı dizinin hizasında duracak biçimde tutar. Eğitim kayışının serbest olan uca sağ ele, köpeğe bağlı olan ucu sol ele alınır. Eğitici, “İZLE” komutuyla birlikte kayışı ileriye doğru çok hafif ve yalnızca bir kez sarsıp yürümeye başlar. Bu yürüyüş süresince her üç adımda bir, fazla yüksek olmayan bir sesle, “İZLE!” komutu tekrarlanır. Köpeğin eğiticinin önüne ve arkasına geçmek istemesi halinde, eğitim zinciri uyarı olarak orta şiddetle sarsılır.Birlikte yürüme eğitimi en fazla 20 dakika olarak sürdürülür. Daha fazlası köpeği sıkar ve ilgisini dağıtır. Eğitimler her gün veya gün aşırı, köpek hiçbir yanlış yapmadan eğiticisinin yanı sıra yürümeyi belleyinceye değin sürdürülür. Köpeğin, çeşitli koşullarda sahibinin yedeğinde yürümesini sağlayabilmek için, daha ileri devrede köpek, uzun bir duvar boyunca sahibi de duvar arasında yürümeye alıştırılır. Bu köpek için oldukça sıkıcı geçebilir. Yön değiştirme, ileri veya geri çıkma girişimlerinde bulunur. Her girişimi, “hayır” sözcüğü ile önlenir ve eğitim tasması orta şiddetle sarsılır. Eğiticinin dizi hizasında normal biçimde yürüdükçe okşanır. Yedekte yürümenin son aşaması, ‘serbest yedekte yürümedir. Bu eğitimde köpek, sahibinin yanında eğitim kayışıyla bağlı olmaksızın, öğretildiği biçimde yürür. Bu alışkanlığı kazandırmak için, köpek eğitim kayışıyla olarak sahibinin yanında yürümekte iken kayış, eğitim zincirinden çıkarılarak eğitime devam edilir. Köpek yürüyüşünü bozduğunda, hayır sözcüğüyle, uyarılır. Düzgün yürüdüğünde ise okşanarak ödüllendirilir. Tekrarlarla yedekte yürüme eğitimi köpeğe kazandırılmış olur.

Sayfa 1/4 1 ... Son

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

Benzer Konular

  1. çoban
    Fıkra & Karikatür forum içinde, yazan osmanke
    Yorum: 0
    Son Mesaj: 02.Ekim.2018, 01:37

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Facebook platformu Giriş