Geldim işte

Bismillah’la başlayarak hikmet söyleyip;
Taliplere inci, cevher saçtım işte;
Riyâzeti katı çekip, kanlar yutup;
Ben defter-i sâni sözünü açtım işte.

Sözü didar isteyen herkes için söyleyip;
Cânı câna bağlayarak damarları ekleyip;
Garip, fakir, yetimleringönlünü avlayıp;
Gönlü bütün kimselerden geçtim işte.

Nerede görsen gönlü kırık, merhem ol sen;
Öyle mazlum yolda kalsa, hemdem ol sen;
Mahşer günü dergâhına mahrem ol sen,
Ben-sen diyen kimselerden geçtim işte.

Garip fakir, yetimleri Resul sordu ;
Hem o gece Miraca çıkıp didar gördü;
Geri inip garip, yetim izleyip yürüdü;
Gariplerin izini izleyip, indim işte.

Ümmet olsan, gariplere tâbi ol sen;

Âyet, Hadis her kim derse şami ol sen,
Rızık, nasip her ne verse, kâni ol sen;
Kâni olup şevk şarabını, içtim işte.

Vah ne yazık, ne yapacağım gariplikte?
Gariplikte gurbet içinde kaldım işte;
Horasan’ı, Şam’i, ırak’ı niyet kılıp;
Garipliğin çok gadrini bildim işte.

Neler gelse görmek gerekHüda’dan;
Yusuf’unu ayırdılar o Ken’ân diyarından;
Doğduğum yer o mubarek Türkistan’dan;
Bağrıma taşlar vurup geldim işte.
(Ahmed Yesevî Hazretleri)

Allahü Teâlâ (c.c.) Ahmed Yesevî Hazretlerinden razı olsun ;
Cennette makamını âli eylesin.
Rabbim ! Bu hikmetli ve güzel sözlerden faydalanmatı nasîb eyle. Amin.

selam ve dua ile..