Bilgilendirme : Bu konu 3853 gün önce baþlatýldý . Konu baþlangýnç tarihi güncel deðilse Konu güncelliðini yitirmiþ yada bu konu ile ilgili son cevap yazýlmýþ olabilir. Eðer yazýnýz doðrudan bu konu ile ilgili deðil ise yeni bir konu baþlatmanýzý tavsiye ederiz....
ATATÜRK'ÜN YAZDIÐI KÝTAPLAR:
Mustafa Kemal Atatürk, yaþamýnýn her döneminde kitapla bütünleþmiþtir. Bu okuma sevgisinin kendisine saðladýðý bilgi birikimini zaman zaman yazmaya dönüþtüren Atatürk, yaþamýnýn farklý dönemlerinde farklý konularda kitaplar yazmýþtýr. Yazdýklarý gerek güncelliði, gerekse yol göstericiliði açýsýndan bu gün dahi tartýþmasýz gerçekleri içermektedir. O'nun günümüzde hala geçerliliðini korumasý ileri görüþlülüðünün ve akýlcýlýðýnýn göstergelerinden biridir. Mustafa
Bu konu 22546 kez görüntülendi 9 yorum aldý ...
Atatürk'ün yazdiði kitaplar
22546 Reviews
-
08.Haziran.2015, 16:41
#1
- Offline
Uye No : 15638
Atatürk'ün yazdiði kitaplar
ATATÜRK'ÜN YAZDIÐI KÝTAPLAR:
Mustafa Kemal Atatürk, yaþamýnýn her döneminde kitapla bütünleþmiþtir. Bu okuma sevgisinin kendisine saðladýðý bilgi birikimini zaman zaman yazmaya dönüþtüren Atatürk, yaþamýnýn farklý dönemlerinde farklý konularda kitaplar yazmýþtýr. Yazdýklarý gerek güncelliði, gerekse yol göstericiliði açýsýndan bu gün dahi tartýþmasýz gerçekleri içermektedir. O'nun günümüzde hala geçerliliðini korumasý ileri görüþlülüðünün ve akýlcýlýðýnýn göstergelerinden biridir. Mustafa Kemal, özellikle II. Meþrutiyet'in (23 Temmuz 1908) ilanýndan sonra tüm dikkat ve çalýþmasýný askerlik üzerine yoðunlaþtýrýlmýþtýr. O, mesleki bilgileri artýracak yayýnlarýn yapýlmasýný gerekli görüyordu. Bu amaçla mesleðinin ilk yýllarýndan itibaren askerlikle ilgili birikimlerini aþaðýda isimleri belirtilen kitaplarda toparlanmýþtýr.
1- Tâbiye Meselesinin Halli ve Emirlerin Sureti Tahririne Dair Nesayih
2- Takýmýn Muharebe Talimi (Almanca'dan çeviri - 1908)
3- Cumalý Ordugâhý - Süvari: Bölük, Alay, Liva Talim ve Manevralarý (1909)
4- Tâbiye ve Tatbikat Seyahati (1911)
5- Bölüðün Muharebe Talimi (Almanca'dan çeviri - 1912)
6- Zabit ve Kumandan ile Hasbihal (1918)
7- Nutuk (1927)
8- Vatandaþ Ýçin Medeni Bilgiler (Manevi kýzý Afet Ýnan adýyla yayýmlandý) (1930)
9- Geometri (isimsiz yayýmlandý) (1937)
-
08.Haziran.2015, 16:59
#9
- Offline
Uye No : 15638
GEOMETRÝ KÝTABI
Atatürk bu kitabý ölümünden birbuçuk yýl önce III. Türk Dil Kurultayýndan hemen sonra 1936-1937 yýlý kýþ aylarýnda Dolmabahçe Sarayý'nda kendi eliyle yazmýþtýr. Atatürk Arapça ve Farsça terimlerle dolu ders kitaplarýnýn öðrenciler açýsýndan öðrenimi geciktireceðini düþünmüþtü.
Atatürk, Sivas Kongresi’nin toplandýðý Sivas Lisesi’ne, Lise Müdürü ve Matematik öðretmeni Ömer Beygo ve Baþyardýmcýsý Felsefe öðretmeni Faik Dranaz ve öteki ilgililerle Kongre salonuna geldiler. Burada önce, 4 Eylül 1919'da tarihî kongrenin toplandýðý Kongre salonunu ve özel odasýný gezdi ve o günkü dekoru aynen korunan bu oda ve salonda o güne ait hatýralarýný anlattý. Sonra topluluk halinde Lisenin 9/A sýnýfýnda programdaki Hendese (Geometri) dersine girdi. Bu derste bir kýz öðrenciyi tahtaya kaldýrdý. Öðrenci tahtada çizdiði koþut iki çizginin baþka iki koþut çizginin kesiþmesinden oluþan açýlarýn Arapça adlarýný söylemekte zorluk çekiyor ve yanlýþlýklar yapýyordu. Bu durumdan etkilenen Atatürk, tepkisini, “Bu anlaþýlmaz Arapça terimlerle, öðrencilere bilgi verilemez. Dersler, Türkçe, yeni terimlerle anlatýlmalýdýr.” dedi ve tebeþiri eline alýp, tahtada çizimlerle “zaviye”nin karþýlýðý olarak “açý”, “dýlý” nýn karþýlýðý olarak “kenar”, “müselles”in karþýlýðý olarak da “üçgen” gibi Türkçe yeni terimler kullanarak, bir takým Geometri konularýný ve bu arada Pythagoras teoremini anlattý.
Atatürk, dilimize karþýlýðý “koþut” olan “muvazi” kelimesinin yerine kullandýðý “paralel” teriminin kökenini açýklarken Orta Asya’daki Türklerin, kaðnýnýn iki tekerleðinin bir dingile baðlý olarak duruþ biçimine “para” adýný verdiklerini anlattý. Atatürk, bu derste ayný zamanda ders kitaplarýnýn birkaç ay içinde Türkçe terimlerle yazdýrýlýp bütün okullara ulaþtýrýlmasýný emir buyurdu.
Eser, “Baþlangýç Tarifler” baþlýðý altýnda; cisimlerde var olan üç boyutun açýklanmasý ile baþlar. Daha sonra hacmin açýklamasý yapýlýr. Hacim ile yüzey arasýndaki fark belirtildikten sonra çizginin tarifi yapýlýr. Geometrinin nasýl bir ilim olduðu açýklanýr. Eser üç kýsýmdan meydana gelmiþtir.
Birinci Kýsmýnda; Çeþit çizgilerin anlatýmý yapýlmasýnýn ardýndan , çember baþlýðý altýnda dayire, yay, derecenin anlatýmý misallerle verilip çap, yarýçap, kiriþ, ok, kesek, deðme kelimelerinin anlamý açýklanmýþtýr. Paralel sözcüðünün açýklanmasýndan sonra, açý tanýmý yapýlarak, çeþitli açýlar misallerle anlatýlmýþtýr. Devamýnda doðru çizginin türlü durumlarý ele alýnarak doðru, eðik, yatay çizgiler misallerle açýklanmýþ, bu çizgilerden meydana gelen açýlarýn tanýmý ve derece olarak hesaplarý birer misalle anlatýlmýþtýr. Çok kenarlarla çitlenmiþ olan bir düzey parçasý olarak tanýmlanan poligonlar; üçgen, dörtgen, beþgen, altýgen, yedigen ve sekizgenlerin açýklanmasýnýn ardýndan, üçgenlerin çeþitleri ve açý deðerleri ile paralelkenar, dikey dörtgen, eþkenar dörtgen, kare ve yamuk da dörtgenler ismi altýnda yine misallerle açýklanmýþtýr.
Ýkinci Kýsým; Düzeylerin Ölçülmesine ayrýlmýþtýr. Birinci kýsýmda tanýmý yapýlan geometrik þekillerin alan hesaplarýnýn nasýl yapýlacaðý yazýlý olarak ifade edilirken, matematik iþlemleriyle de bu anlatým misallendirilmiþtir. Bazý düzeylerin alan hesaplarýnýn iþlemlerinde deðiþik çözümler de gösterilmiþ ve buna ait örnek de eserde yer almýþtýr. Ayrýca, imsel þekillerin çevreleri ile alanlarý arasýnda oran hesaplamalarý iþlem olarak örneklerle gösterilmiþtir.
Üçüncü Kýsým ise Katýylar baþlýðý altýnda; silindir, pürüzma, koni, piramet ve yürenin anlatýmlarý yanýnda, alan ve hacým iþlemlerinin nasýl yapýlacaðý verilen misallelerle ifade edilmiþtir.
Eserin son kýsmýnda yer alan ‘Atatürk’ün geometri kitabýnda kullandýðý ve tanýmladýðý terimler’ baþlýðý altýnda bir dizin verilmiþtir. Atatürk’ün kullandýðý ve tanýmladýðý terimlerin sayýsýnýn yüz yirmi dokuz olduðu, bu terimlerin abece sýrasýyla verildiði, terimlerin tanýmlarý Atatürk’ün üslubuna ve yazýmýna olabildiðince sadýk kalýnarak yapýldýðý ifade edilmiþtir. Ancak bazý tanýmlarýn sözlük düzeni içerisinde verilebilmesi için yalnýzca söz diziminde küçük deðiþikliklere gidildiði belirtilmiþtir.
Atatürk'ün Türkçe'mize kazandýrdýðý geometri terimleri; açý, açýortay, alan, artý, beþgen, boyut, bölü, çap, çarpý, çekül, çember, dýþ ters açý, dikey, dörtgen, düþey, düzey, eðik, eksi, eþit, eþkenar, gerekçe, iç ters açý, ikizkenar, kesit, konum, köþegen, oran, orantý, paralelkenar, taban, teðet, toplam, türev, uzam, uzay, üçgen, varsayý, yamuk, yatay, yöndeþ'tir.
Kaynak: “Tarihsel Bir Aný”, Bilim ve Teknik, Öner Kol Kasým 1981, Sayý: 180, sayfa:16.
Atatürk Geometri kitabý yazdý:
Agop Dilaçar Anlatýyor:
"Geometri kitabýný Atatürk, ölümünden bir buçuk yýl kadar önce Üçüncü Türk Dil Kurultayý (24-31 Aðustos 1936)’ýndan hemen sonra 1936-1937 yýlý kýþ aylarýnda Dolmabahçe Sarayý’nda kendi eliyle yazmýþtýr.
1936 Sonbaharýnda bir gün Atatürk beni, Özel Kalem Müdürü Süreyya Anderiman’ýn yanýna katarak Beyoðlu’ndaki Haþet Kitabevi’ne gönderip uygun gördüðümüz Fransýzca Geometri kitaplarýndan bir tane aldýrttý.Bunlar Atatürk’le birlikte gözden geçirildikten sonra, yazýlacak Geometri kitabýnýn genel tasarýsý çizildi. Bir süre sonra ben ayrýldým ve kýþ aylarýnda Atatürk bu eser üzerinde çalýþtý. Geometri kitabý bu emeðin ürünüdür.
Kaynak: Agop Dilâçar, “Geometri” kitabýnýn “Önsöz”ü, Türk Dil Kurumu Yayýný, 1981, s.V
Atatürk’ün, 10 Ocak - 9 Mart 1937 tarihleri arasýnda yazdýðý bu eseri, Millî Eðitim Bakanlýðý tarafýndan 1937 yýlýnda Devlet Basýmevi’nde bastýrýlmýþtýr.“Geometri” adýný taþýyan bu kitapta bu adýn hemen altýna þu kayýt düþülmüþtür: “Geometri öðretenlerle bu konuda kitap yazacaklara kýlavuz olarak Kültür Bakanlýðý’nca neþredilmiþtir”.
-
-
08.Haziran.2015, 17:03
#10
- Offline
Uye No : 15638
SUBAY VE KOMUTAN ÝLE KONUÞMALAR
"Subay ve Komutan ile Konuþmalar" Atatürk’ün askerliðe iliþkin eserlerinin en önemlilerinden birisidir. Bu eser, Atatürk, 1914 yýlýnda Kurmay Yarbay rütbesiyle Sofya askeri Ataþesi olarak bulunduðu sýrada, Nuri Conker'in "Zabit ve Kumandan (Subay ve Komutan)" adlý kitabýna karþýlýk olarak yazýlmýþtýr.
Genç subayýn, içinde bulunduðu ordudaki aksaklýklarý, hatalarý nasýl sezdiðini; bunlara karþý tepkisiz kalmayarak üst makamlara hatalar ve çözüm yollarýný nasýl sunduðunu; ülkenin içinde bulunduðu askeri ve siyasal durumdan duyduðu acýlarý kitabýn birinci bölümünde bulmaktayýz.
Atatürk, bir subayýn taþýmasý gereken özveri, ölümü göze alma, emri altýndakileri sevk ve idare edebilme, taarruz ruhu, insiyatif özellikleri hakkýnda, Nuri Conker'in görüþlerine katýlmýþ ve kendi düþüncelerini de çeþitli örneklerle destekleyerek açýklamýþtýr.
Bunlarýn yaný sýra, Türk kadýnýnýn, aslýnda toplumu yaratmada çok etkili olabilecekken, suskunluðu seçtiðini bütün açýklýðýyla ortaya koymaktan kendini alamamýþtýr. Türk ulusu hakkýnda ise "Kuþkusuz bizim ulusumuzun karakteri de bütün karakterler gibi yükselmeye ve istenen þekle girmeye elveriþlidir. Fakat kendi kendisine olmak koþuluyla..."dedikten sonra, dýþarýdan ulusumuzun karakterine yapýlmak istenen etkilerin amacýna ulaþamayacaðýný vurgulamýþtýr.
Subaylarda ve erlerdeki insiyatif özelliðine eserinde geniþ bir bölüm ayýran Atatürk, kendi dönemindeki ile daha önceki dönemlerde Osmanlý ordusunu kýyaslamýþtýr. Özellikle Trablusgarp Savaþý'nda edindiði deneyimler ile kendiliðinden hareket ve iþ görme özelliðinin, olmasý gereken sýnýrýný göstermiþtir.
Atatürk, eserin son bölümünde, Kuzey Afrika'da birlikte çarpýþtýðý korkusuz ve yiðit silah arkadaþlarýný anmýþ ve onlarý "yüksek askerlik niteliklerine" sahip insanlar olarak tanýmlamýþtýr. Bu davranýþý O'nun diðer bütün üstünlüklerinin yaný sýra insancýl yönüne de tanýklýk eder.
Zabit ve Kumandan ile Hasbihal'in Özeti
BÝRÝNCÝ BÖLÜM : GÝRÝÞ (Nuri CONKER)
Giriþ bölümünde harp tarihinin askerlere tecrübe kazandýrdýðý, harp oyunlarý ve tatbikatlarýn savaþýn birer taklidi olduðu asýl tecrübenin savaþla kazanýldýðý, birçok komutanýn savaþý bizzat yaþayarak tecrübe kazandýðý, Alman ordusunun bu tecrübeyi kazanmak için savaþý bile göze aldýðý, savaþýn savaþta öðrenildiði, ülke ve ordularýn savaþa her an hazýr olmasý gerektiði üzerinde durulmaktadýr.
Silah sistemlerinin çoðalmasý ve geliþmesi öðrenilecek bilgilerin çokluðunu gerektirdiðinden bahsedilmektedir. Ordunun Balkan yenilgisi üzerinde durulmakta ve nedenleri araþtýrýlmaktadýr. Ýnsan faktörü üzerinde durularak; seçkin insan nitelikleri ve fedakârlýða yakýþýr üstün ahlak ile taçlanmayacak olan teknikle ilgili bilgilerin dahi baþarýya ulaþmada yeterli olmayacaðý üzerinde durulmaktadýr.
ÝKÝNCÝ BÖLÜM : SUBAYLARIN, ERLERÝN KALPLERÝNÝ VE GÜVENLERÝNÝ KAZANMALARI VE MORAL GÜÇLERÝNÝ DESTEKLEMELERÝ
Ýkinci bölümde Nuri CONKER; subaylarýn, erleri kendi çocuklarý gibi görerek onlarý tanýmalarý lazým geldiðinden, disiplinin ordunun temeli olduðundan, her askerin amir ve üstlerinin isteklerine uygun iþ yapmasýnýn uygun olacaðýndan, subaylarýn erleri eðitirken anlayýþlý olmalarý gerektiðinden, silahýn yurdumuza gözünü diken düþmanýn bertaraf edilmesinde en etkili araç olduðu için iyi öðretilmesi gerektiðinden bahsetmektedir.
Birliklerde yapýlacak törenlerin askerleri olumlu yönde motive edeceðinden, birlik sancaklarýnýn kutsallýðýndan ve manevi deðerinden bahsederek askerlerle kendilerini yöneten subaylarýn birbirlerine çok yakýn olmalarý ve birbirlerini tanýmalarýnýn lüzumundan söz etmektedir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM : TAARRUZ FÝKRÝ
Bu bölümde ise savaþýn taarruz demek olduðundan, taaarruzun düþmana boyun eðdireceðinden bahsedilmektedir. Nuri CONKER savunmanýn orduyu, düþmanýn irade ve isteðine boyun eðmeye zorlayacaðýný yazmaktadýr. Ordunun her türlü çalýþma ve hazýrlýðýnýn taaarruz etmek, hedef ve amacýna yönelik olduðunu yazarak tarihten bu konuda örnekler vermektedir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM : KENDÝLÝÐÝNDEN ÝÞGÖRME VE SORUMLULUÐU YÜKLENME
Dördüncü bölümde Nuri CONKER bir subayýn en büyük ve üstün vasfýnýn uygulama kabiliyeti ile kendi kendine iþ görmeye gerekli ve tutkun olmasý gerektiðini yazmaktadýr. Ýnsiyatif tabir ettiðimiz bu konunun yukarýdan emir beklemeyen amir ve subaylar ile saðlanacaðýný yazarak talimnamelerden örnekler vermektedir. Nuri CONKER özetle bu bölümde; her komutanda kendiliðinden iþ görme vasfýnýn bulunmasý lazým geldiðini dikte etmektedir.
ÝKÝNCÝ KISIM : ZABÝT VE KUMANDAN ÝLE HASBÝHAL (Mustafa Kemal ATATÜRK)
Kitabýn ikinci kýsmýnda Mustafa Kemal ATATÜRK, Nuri CONKER’in Subay ve Komutan isimli kitabýyla sohbet etmekte ve cevabi düþüncelerini yazmaktadýr. Kitabýn bu kýsmý altý bölümden oluþmuþtur.
BÝRÝNCÝ BÖLÜM :
Bu bölümde ATATÜRK kitabý geç okuduðunu, ancak çok hoþuna gittigini, ordunun basiretsiz ve bilgisiz komutanlarýn yönetiminde baþarýsýz olabileceðini, subaylarýn daima okuyarak kendilerini yenilemeleri gerektiðini yazmaktadýr. Nuri CONKER’in bu konularda yazdýklarýný düþündüðünü ve genelde kendisine hak vererek katýldýðýný belirtmektedir.
ÝKÝNCÝ BÖLÜM :
Bu bölümde ATATÜRK, Nuri CONKER’in askerlerin canlarýný hiçe sayma ve fedakârlýk duygusu konusundaki düþüncelerine katýldýðýný belirtmektedir. Türkiye’yi çevreleyen ülkelerin genç nesillerini TÜRKÝYE aleyhine yetiþtirdiði üzerinde durarak tedbirlerin ona göre alýnmasýný istemektedir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM :
Bu bölümde Mustafa KEMAL Türk milletinin her ferdinin aileden itibaren ve askerliði müddetince kiþinin ruhsal derinliklerine inilerek ulvi duygularla yetiþtirilmesi lazým geldiði üzerinde durmaktadýr.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM :
Atatürk bu bölümde ise baþarýnýn en güvenilir aracýnýn taarruz olduðunu ancak taarruz ordusunu vücuda getirecek milletin taarruz ruhuna sahip olmasý gerektiðini anlatmaktadýr.
BEÞÝNCÝ BÖLÜM :
Mustafa Kemal ATATÜRK bu bölümde de bir harekatýn nadiren planlandýðý þekliyle yürüyebileceðini, muhtemelen bir çok faktörün deðiþebileceðini iþte deðiþebilen bu durumlarda askerlerin kendi insiyatiflerini kullanarak ve kimseden emir beklemeden karar vererek uygulamalarýný salýk vermektedir.
ALTINCI BÖLÜM :
Kitabýn son bölümünde ise ATATÜRK hayatý hiçe sayma, taarruz düþüncesi ve kendiliðinden iþgörme gibi askerliðin en önemli nitelikleri ile ilgili yaþamýndan ve anýlarýndan örnekler vermektedir.
Çeviren: Emre Taylan - 176 sayfa, 2. hamur, Türkiye Ýþ Bankasý Yayýnlarý, Boyut: 16x24 cm; Baský Tarihi: Haziran 2006, Özgün Dili: Türkçe
Konu Bilgileri
Bu Konuya Gözatan Kullanýcýlar
Þu an 1 kullanýcý var. (0 üye ve 1 konuk)
Benzer Konular
-
Manidar sözler forum içinde, yazan Dadaloglu
Yorum: 0
Son Mesaj: 25.Mart.2015, 17:10
-
Mustafa Kemal ATATÜRK forum içinde, yazan Dadaloglu
Yorum: 0
Son Mesaj: 11.Þubat.2015, 19:07
-
Mustafa Kemal ATATÜRK forum içinde, yazan megaxxy
Yorum: 0
Son Mesaj: 11.Ocak.2015, 21:17
-
Ýphone Serisi Uygulamalar forum içinde, yazan lejyoneer
Yorum: 0
Son Mesaj: 04.Aðustos.2014, 01:24
Bu Konudaki Etiketler
Yetkileriniz
- Konu Acma Yetkiniz Yok
- Cevap Yazma Yetkiniz Yok
- Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
- Mesajýnýzý Deðiþtirme Yetkiniz Yok
-
Forum Kurallarý