II
Atatürk’le Okyar'ın Çıkardıkları Gazete: MİNBER
1988’de 45. ve 50. ölüm yıldönümlerinde aziz hatıralarını saygı ve şükranla andığımız Okyar’la Atatürk, gençlik yıllarından son nefeslerine kadar elele ve omuz omuza aynı saflarda Türk vatan ve milletine büyük hizmetler etmiş iki samimî silâh ve dava arkadaşının ideal örneğidirler.
Daha önce de konu ile ilgili araştırmalarımızda belirttiğimiz gibi, Türk Millî Mücadelesi ve İnkılâbı Tarihi’nin, Atatürk Çağı’nın ön safta gelen ünlü devlet, diplomasi ve politika adamlarından biri Ali Fethi Okyar’dır.’ O’nun son derece renkli, canlı ve mücadeleli geçmiş askerî siyasî hayatı, diplomasi alanında gördüğü başarılı hizmetler, Türk milletinin çok partili demokratik rejime kavuşturulması yolundaki deneme ve çabaları, Atatürk Çağı’nı araştıran tarihçilerin üzerinde dikkat ve titizlikle durmaya zorunlu bulundukları hususlardır.
Ali Fethi Okyar, Mustafa Kemal Atatürk’ün gençlik yıllarından bu yana daima beraber olduğu en eski ve samimî bir dava ve mücadele arkadaşıdır. Atatürk ve Okyar arasındaki bu köklü dava ve mücadele birliği, Harp Akademisi sıralarında başlamış; İttihat ve Terakki Cemiyeti saflarında, Trablus ve Balkan cephelerinde devam etmiştir.
Ali Fethi - Mustafa Kemal ikilisinin, İttihat ve Terakki Fırkası’nın üç liderinden özellikle Enver Paşa’ya karşı olan durum ve tutumları incelenirse, Millî Mücadele ve Atatürk Dönemi Tarihi’nin sisli ve karanlık bölümleri aydınlanır; doğru ve dürüst yorumlara erişilir.
Kuşkusuz bu, çok geniş bir araştırma konusudur. Bizim burada kısaca değinmek ve hakkında bilgi vermek istediğimiz husus, yüce Osmanlı Devleti’nin çöküşünü hızlandırmış İttihat ve Terakki liderlerinin, yurdu perişan bırakıp, hesap vermeden kaçtıkları günlerde, Ali Fethi - Mustafa Kemal ikilisinin ortaklaşa çıkardıkları MİNBER gazetesidir.
İttihat ve Terakki’nin ilk dönemlerinden başlayarak askerlerin politikaya karışmalarına; İttihatçılığın siyasî cinayetler düzenleyen komitacılığa dönüştürülmesine ve Enver’in baş çektiği Bab-ı âlî Baskını ve Nâzım Paşa’nın öldürülmesi gibi siyasî cinayet kararları alıp uygulamasına şiddetle karşı olan Ali Fethi - Mustafa Kemal ikilisi, Cemiyetin son döneminde büsbütün belirmiş bulunan yanlış iç ve dış politikasını asla benimsememiş; çekinmeden açıkça onları tenkit etmiş, uyarmaya çalışmışlardır. Bu iki mefkure arkadaşı, Enver ve Talat Paşaların yurttan kaçmadan önce geride bırakmaya çalıştıkları Teceddüt Fırkası gibi tampon kuruluşlardan da uzak kalmışlardır. Buna mukabil, Ali Fethi Bey Osmanlı Hürriyetperver Avam Fırkası’nı ve MİNBER gazetesini kurmuş; Mustafa Kemal Paşa da arkadaşına destek olarak İttihatçı liderlere karşı davranışlarını birlikte sürdürmüşlerdir.2
Millî Mücadele Tarihi’ni araştıranlar, özellikle İttihatçılığın Millî Mücadele’deki yerini belirlemeye çalışanlar bu noktaya, Ali Fethi - Mustafa Kemal ikilisinin Enver Paşa’ya karşı durum ve tutumlarına titizlikle parmak basmalıdırlar. 51 gün gibi kısa ömürlü olan MİNBER adlı gazetelerindeki neşriyatta, Ali Fethi - Mustafa Kemal’in Enver Paşa ve İttihat Terakki karşısındaki durumlarını aydınlığa kavuşturan çok değerli bilgiler bulunmaktadır.
Yıldırım Orduları Grubu ile Yedinci Ordu Karargâhı lağvedilince, Yedinci Ordu Komutanı bulunan Mustafa Kemal Paşa, Harbiye Nezâreti emrine alınmıştır.3 Mustafa Kemal Paşa, 13 Kasım 1918 Cuma günü İstanbul’a gelmiştir.4
İstanbul’a gelen Mustafa Kemal Paşa’nın elinde maaşından artırıp biriktirdiği üç - beş bin lirası bulunuyordu. Annesine ev almak istediği bu paranın mühim bir kısmını işletmek için bir ticaret işine koyarak kaybeden Mustafa Kemal Paşa, parasının son kalan bölümünü de Ali Fethi Bey’le kurdukları gazetenin sermayesine yatırmış, katmıştır.