BİLGE- KAĞAN’ IN ÖĞÜTLERİ

Bilge Kağan, altıncı yüzyılın başlarında, yedinci yüz yılın ortalarında, Mancur’ ya dan İran’ a kadar uzanan geniş bölgede, Asya’ nın hakimi olmuş, Orhun Abideleri denilen “Ebedi taşa” yazdırdığı ”Türk Milletinin, Türk devletinin adı, sanı yok olmasın” dediği öğüdünde;
“Ey Türk Oğuz Beyleri! Bu sözümü iyi işitin! Üstten gök çökmedikçe, alttan yer delinmedikçe biliniz ki, Türk milleti, Türk yurdu, Türk devleti, Türk töresi bozulmaz. Ey ölümsüz Türk milleti! Kendine dön! Milletin adı sanı yok olmasın diye, Türk milleti için, gece gündüz uyumadım, gündüzleri oturmadım. Kardeşim Kül Tigin ile ölesiye çalıştım. Birleşen milleti dağıtmadım. Türk Kağan Ötükende oturursa, Türk yurdunda sıkıntı olmaz. Ben Ötükende oturarak tek başına yurdu idare ettim. Çinlilerin değerli hediyelerine kapılmadım. Buna kapılan ne kadar Türk’ün öldüğünü, Çin boyunduruğuna girdiğini unutmadım. Tanrı yardım etti, Türk kağanı oldum. Dağılmış milletimi topladım. Fakir milletimi zengin ettim. Azalmış milletimi çoğalttım. Atalarıma layık bir evlat olmağa çalıştım. Ecdadımız törelerine öyle bağlı idi ki, bununla milleti mutlu ettiler. Onlar bilge kağandılar. Sonradan bilgisiz, beceriksiz kağanlar, Çinlilerin hilesine kandılar. Türk milleti, zengin ülkelerini kaybettiler. Türk kağanların cihanı tutan haşmeti maziye karıştı. Bu yüzden Türk yöneticileri köle, Türk kızları da cariye oldu. Türk adı yerine Çince isim kullandılar. Bu utanç vericidir. Yüce Tanrı, Türk’ün bu haline acıdı, babam İlter Kağanı Türklere Kağan yaptı. Babamın Türk ordusu kurt, Türk düşmanları koyun oldu. Kurt önünden kaçan koyunlar dağılıp gittiler.
Babam, Doğudan Batıya at koşturdu. Türkleri birleştirdi, Türk devletini ihya etti. Ben zengin ve parlak bir millete Han olmadım. Kardeşim ve yeğenlerimle birlikte yemin ettik, Türk milletinin, Türk devletinin adı, sanı yok olmasın diye gündüz oturmadım, gece uyumadım, çalıştım.” Dedi