ŞEYH EDEBALİ’ NİN OSMAN BEY’ E ÖĞÜTLERİ
Osmanlı devletinin kuruluş yıllarında yaşayan büyük İslam alimi Şeyh Edebalin’ in doğum tarihi belli değil, 1326 yılında Bilecikte vefat etti. Edebali, kendi parasıyla kurduğu dergahında fakirlere ikramlarda bulundu. Zaman zaman Osman Bey de bu dergahta misafir olarak kaldı. O, bir gece rüyasında, şeyhin göğsünden bir ay doğup, kendi göğsüne girdiğini sonra buradan bir büyük ağaç bitip dalları dünyayı kapladığını, onun altından birçok nehirler aktığını, insanların bundan yararlandığını gördü, sabah olunca da bu rüyasını Edebali’ye anlattı. O da; “Sen Bey olacaksın, kızım Mal Hatun’la evleneceksin. Benden çıkıp sana giren nur budur. Senin temiz neslinden bir çok sultanlar gelecek, uzun süre saltanat sürüp bir çok devlete hükmedecek” dedi ve Osman beyi tebrik etti sora da ona öğüt olarak;

“Oğul! İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğarlar, akşam ezanında ölürler. Avun oğlum avun. Güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelamlısın. Ama bunları nerede ve nasıl kullanacağını bilmezsen, sabah rüzgarında savrulur gidersin. Öfken ve nefsin bir olup aklını yener. Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın. Dünya senin gördüğün gibi büyük değildir. Bütün fethedilmemiş gizemler, bilinmeyen, görülmeyenler, senin erdemlerinle gün ışığına çıkacaktır.
Oğul! Ananı, atanı say, bereket büyüklerle beraberdir. Bu dünyada inancını kaybedersen, yeşilken çorak olur, çöllere dönersin. Açık sözlü ol. Her sözü üstüne alma. Gördün, söyleme, bildin bilme. Sevildiğin yere sık gidip gelme, kalkar muhabbetin, itibar olmaz
Oğul!. Üç kişiye acı: Cahiller arasındaki alime, zenginken fakir düşene, hatırlı iken itibarını kaybedene. Unutma ki! Yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir. Haklı olduğunda mücadeleden korkma. Bilesin ki, atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler.”der.