SULTAN İKİNCİ MURAT HAN’ IN VASİYETİ [1403-1451]
“Gerçi, kim haddim değildir, buseni kılmak değil, Arif olan çün bilur, anı ne lazım söylemek” diyen Sultan Murat, Çelebi Sultan Mehmet’in oğlu ve yeni çağın kapısını açan Fatih Sultan Mehmet Han’ın babasıdır. Büyük bir komutan, alim, şair, musiki ustası, fen ve din ilimlerini inceleyip, bilen bir Hakan’dır. Varna ve 2. Kosova savaşlarını bileğinin hakkıyla alan, Türkiye’yi üç asır, dünyanın en güçlü devleti olmasının temelini atan bir Sultan’dır. Eğer O, Varna’da başarı sağlanmasaydı, Türkiye’nin geleceği tehlike içinde olacaktı. ”Büyük Türk Hakanı” namıyla tanınan Sultan’a, batı bilimcileri ” O, ince ruhlu, hassas yapılı çok adil, merhametli, sözüne sadık, cesur, azimli, tedbirli, güler yüzlü, düşmana karşı sert davranan bir Hakan’dır” derken, bazı tarihçiler “Türk Rönesans’ını başlatan Hükümdar’dır” diye anlatırlar. Sultan’ın özel vasiyetini, tam olarak Mithat Sert oğlunun “Vasiyetname” adlı eserinde bulabilirsiniz. O, özet olarak vasiyetinde:

“Ben ki, Ulu Sultan, Büyük Hakan, Arap ve Acem Meliklerinin efendisi, gazi ve mücahitlerin yardımcısı, düşmanların korkulu rüyası, zayıf ve fakirlerin hamisi, denizlerin ve karaların Sultanı Fethin babası, şehit Sultan Beyazid’in oğlu, kutlu Sultan Mehmet oğlu Murat hanım. Saruhan memleketinde bulunan malımın üçte birini vasiyet ettim. Bu, on bin florin’dir. Bunun bir kısmını fakir-fukaraya, bir kısmını da Mekke ve Medine yoksullarına, bir kısmını Kabe’ye, Mescidi Aksa’ya, Kur’an okuyanlara, muhtaçlara dağıtınız. Daha sonra on bin florin daha harcamanızı istiyorum. Kırmızı yakut başlıklı yüzüğümü ki, onu 95 bin dirheme aldım. Onu da satasınız, bu para bitene kadar, gece gündüz ruhuma Kur’ an okuyanlara dağıtasınız. Kaşlı yüksüğün parasıyla defnimden sonra okuyup dua edenlere, harcayasınız. Hastalandığım anda ve sonrası kölelerimin hepsi hür olsun.” demektedir