Ya Rabbim…
Yine bu aciz yürek Seni sayıklar…
Ulaşır mı nefesim varlığının derin menbaına?
Sözlerim hükmünü yitirmiş biçare feryadımı gölgelerken,
Kem gözlerden uzak küçük adımlarla,
Biraz mahcûb Biraz utangaç Dizginlenemeyen,
İçin de SEN olan duyguların varlığı ile yol alır âlem-i manada.

Ya Rabb!
Her biri, bir ben diyen azalarımı hangi kör kuyularda terbiye edeyim?
Dilim, Sen Sen derken,
Bu düşman bildiğim nefsimi hangi ateş deryalarına atayım?
Kıymetlimsin...
Kimyasını çözemediğim toprağım, cennetini arar.
Yıldızlar bakışlarını siyahî afet-i devrana kilitlemişken,
Gözlerim sende ayak diretir.
Döşekler sererim sinemin otağına,
Katmerlenmiş, eli ayağı çekilmiş her bir duygu, yüreğimin karasını siler.


Rabbim…
Yüz görümlüğü bekleyen aciz yanlışlarım,
Hakikat karşısın da neden bu kadar aheste?
Nefesimden katre katre,
Kelimeler ülkesinin Sultanına arz-ı endam ediyorum.
Kaybetmekten korkuyorum Ya Rab…

Tövbelerime tövbeler ekleyip,
Avuç içlerime dökülen arsızlığımı,
Dilime düşen kuş tüyü emellerimi
Dağılıp bin parçaya ayrılan aciz bir beni, derleyip toparla ya RAB..