Bilgilendirme : Bu konu 3680 gün önce başlatıldı . Konu başlangınç tarihi güncel değilse Konu güncelliğini yitirmiş yada bu konu ile ilgili son cevap yazılmış olabilir. Eğer yazınız doğrudan bu konu ile ilgili değil ise yeni bir konu başlatmanızı tavsiye ederiz....
Ey Kalbim!!!
Kuyularda mı kaldın, ''Yusuf'' gelir üzülme.
Ateşlere mi daldın ''İbrahim'' gelir üzülme.
Dalgalar mı boğuyor ''Yunus'' bulur üzülme.
Güneş yakmaya mı başladı ''Şems'' gelir üzülme....
Yaraların mı çoğaldı ''Eyyüp'' gelir üzülme.
Bütün kapılar mı kapandı;
Bir kapıyı kapatan bin tane açar üzülme!!!
Bu konu 193049 kez görüntülendi 198 yorum aldı ...
Hüzünlü Mısralar...
5,00
193049 Reviews
-
25.Ağustos.2015, 02:35
#1
- Offline
Uye No : 18487
Hüzünlü Mısralar...
Ey Kalbim!!!
Kuyularda mı kaldın, ''Yusuf'' gelir üzülme.
Ateşlere mi daldın ''İbrahim'' gelir üzülme.
Dalgalar mı boğuyor ''Yunus'' bulur üzülme.
Güneş yakmaya mı başladı ''Şems'' gelir üzülme....
Yaraların mı çoğaldı ''Eyyüp'' gelir üzülme.
Bütün kapılar mı kapandı;
Bir kapıyı kapatan bin tane açar üzülme!!!
-
28.Ağustos.2015, 16:20
#41
- Offline
Uye No : 18487
Eş dediğin koluna değil, Yüreğine yakışmalı..!
Öyle sıradan gelip geçici heves değil
Sonsuza kadar NEFES olmalı..!
-
-
28.Ağustos.2015, 16:20
#42
- Offline
Uye No : 18487
İnsanoğlu
hiçbir zaman o kadar da iyi bir varlık olmadı...
Ne iyiydi, ne de kötü...
Hem iyiydi, hem de kötü...
-
28.Ağustos.2015, 16:21
#43
- Offline
Uye No : 18487
Kelimeler bazı şeyleri anlatır. Ama her şeyi yaşatmaz.
Bazen ben bile yabancı olurken kendime, sana nasıl anlatırım ki beni?
Neşeliyim diyeceğim, belki suratsızlığıma denk geleceksin...
Espriliyim diyeceğim, belki ağlamalarıma denk düşeceksin...
Özgürüm diyeceğim, belki tutsaklıklarımda yakalayacaksın beni...
Kendimi anlatıp da bir kalıba sığdırmak istemem düşüncelerimdeki beni.
Hani yaşamadan bilemeyeceğin şeyler vardır ya, onlardan biriyim belki...
Bazıları için herhangi biri.. Bazıları için vazgeçilmez biri..
Düşlediğim kadar insanım, insan olduğum kadar hatalı,
Hatalı olduğum kadar gerçeğin peşinde...
İşte Ben Buyum.
-
28.Ağustos.2015, 16:21
#44
- Offline
Uye No : 18487
Baktığım Her Yerde Hüzün
Hayatı kotarmak ustalık ister...
Ben, bozulan kimyamı düzeltmeye çalışırken nereye baksam hüzün...
Göçebesiyim hayatımın, az sonra nereye yolculuk bilemiyorum...
İki kapılı han'ın neresindeyim şimdi?
Gözlerim buluşuyor zamanla yakalayamıyor anları...
Gökyüzünü seyrediyorum bulutlar hızla geçiyor ömrümden ve gözlerimden...
İki kapılı han'ın neresindeyim şimdi?
Rüzgârlar geçiyor ömrümden etkili, soğuk, iz bırakan...
Tıpkı satır aralarında kalmış etkili kelimeler gibi...
İki kapılı han'ın neresindeyim şimdi?
Sonra yağmurlar geçer sağanak düş sokaklarımda
Üşüyen ve her damlası buz tutmuş, kristal parçalardır bağrıma batan...
İki kapılı han'ın neresindeyim şimdi?
Lal, bir şiire dönüşerek acılar geçiyor ömrümden...
Her mısrada ayak izlerim sonu hüzünle biten...
İki kapılı han'ın neresindeyim şimdi?
Masallar geçiyor ömrümden, efsaneleştirdiğim
Coşan duygularımın tercümanı lirik bir anlatım dilim döndüğünce...
İkili kapılı han'ın neresindeyim şimdi?
Hayatlar geçiyor ömrümden ve gözlerimin önünden tabut, tabut...
Yalnızlık daha bir çörekleniyor omuzlarıma ve ağır ağır akıtıyor zehrini sol yanıma...
İki kapılı han'ın neresindeyim şimdi?
Yangınlar geçiyor ömrüm den...
Külleri yeniden doğmalara gebe, herkesin harcı değildir tam da dibe vurmuşken,
Devam etmek yola...
İki kapılı han'ın neresindeyim şimdi?
İhanetler geçiyor ömrümden peşi sıra nefretlerim...
Dost bildiklerim, can bildiklerim de; gidermiş bir gün bunu anlıyorum...
Ve kanıyor bütün sevdalarım...
İki kapılı han'ın neresindeyim şimdi?
Çocuklar geçiyor ömrümden gözlerinde gizli hüzünleri,
Omuzlarına yüklenmiş hayatın çirkin, çetrefilli bütün halleri...
Yollar geçiyor ömrümden, kavuşmaların olduğu bütün kavşaklara geç kalmışım...
Kararsızlığım değil buna sebep kazalarım...
İki kapılı han'ın neresindeyim şimdi?
__________________
-
28.Ağustos.2015, 16:22
#45
- Offline
Uye No : 18487
hücuma geçmiş bütün yalpa yalnızlar,
hıçkıra hıçkıra bir mâtem yağmura yağıyor tevekkeli
yorulmuşuz yağmuru duymayız süveydâ,
kargacık burgacık yazgımızdan
yağmur varmış, yalnızmışız kime ne
adımız tâ bezm-i elestten ACEM/î
-
28.Ağustos.2015, 16:22
#46
- Offline
Uye No : 18487
Bir Yarım aklın kuyusunda, öbür yarım AŞKın Kuytusunda...
Ucu Sırattan Geçen bir Uçurum Kenarında...
Ar ve af Yarasında mekik Dokuyan Kendimden utanıyor ve affını bekliyorum...
Şaşırdım Kaldım...
Bir yanım Düşle büyüyen Hayal gibi Büyülü,
Öbür Yanım külle Beslenen Gerçek Gibi ölümlü...
-
28.Ağustos.2015, 16:23
#47
- Offline
Uye No : 18487
Ey Yar. . !
Eline düşmüş say sen beni. . .
Duada hidayetim, Kalbimde mabedim,
Ukbâda ahiretim, Secdede gözyaşım ol . . .
__________________
-
28.Ağustos.2015, 16:24
#48
- Offline
Uye No : 18487
Her fırsatta kalbinizi zorlayın.
Yatarken otururken kahvaltıyı beklerken
dilinizi damağınıza yapıştırın
sayı tutmadan ve dilinizi oynatmadan “Allah” deyin.
Kalbinize Allah dedirtmeye çalışın.
Bir müddet sonra kalp zikre geçer.
Fakat biz zikrin çokluğunda değiliz.
Biz zikrin huşu ve hudusundayız.
Zikir huşu ve huduyla çekilmez
gafletle çekilirse nefse bir şey olmaz.
Konu Bilgileri
Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar
Şu an 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 konuk)
Bu Konudaki Etiketler
Yetkileriniz
- Konu Acma Yetkiniz Yok
- Cevap Yazma Yetkiniz Yok
- Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
- Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
-
Forum Kuralları