Baskýcý zihniyetin, insanýn insan olma deðerini yok ettiðine ve geliþme duygusunu körelttiðine inanmýþtýr.Atatürk, Türk insanýnýn zekasýný ve çalýþkanlýðýný takdir eder, hangi ortamda olursa olsun zeki insanlara ve onlarýn zekice cevaplarýna hoþgörüyle yaklaþýrdý.
Cumhuriyet Bayramý kutlama töreni sonrasý, TBMM'den çýkarken. (29.10.1929), fotoðrafçý Ali Rýza Tuncay ile arasýnda geçen diyalog da Atatürk'ün nasýl hoþgörülü bir lider olduðunu gösteriyor.


Ýþte O Aný :


Ulu Önder Atatürk, Cumhuriyet Bayramý kutlama töreni sonrasý TBMM'den çýkacaktýr. Bu önemli aný görüntülemek ve tarihe mal etmek için fotoðrafçýlar Meclis kapýsýnýn tam karþýsýnda (Ankara Palas'ýn önünde) yerlerini almýþlardý. Yedi sekiz kadar fotoðrafçý, o günün koþullarýnda güzel bir fotoðraf çekebilmek için fotoðraf makinelerinin sehpalarýný en uygun yere yerleþtirmek için çalýþmaktadýrlar. Bunlar Atatürk'ü sürekli olarak izleyen ve biraz da birbirleri ile rekabette olan fotoðrafçýlardýr. Bu fotoðrafçýlardan birisi de Atatürk'ün özel fotoðrafçýlarýndan Ali Rýza Tuncay'dýr.


Ali Rýza Tuncay zayýf, narin yapýlý, beyefendi bir kiþidir. O da kendisine güzel bir yer edinmek için uðraþmaktadýr. Nedense, diðer fotoðrafçýlar onu aralarýnda istemeyerek (belkide kaza ile) iterek yere düþürmüþlerdir. Büyük aksilik, Kazým Özalp ve diðer devlet ileri gelenleri TBMM kapýsýndan çýkmýþlar ve fotoðraflar çekilmiþtir. Bu önemli tarihsel anýn fotoðrafýný çekemeyen Ali Rýza Tuncay, üzüntüsünden ve sinirinden bir kenara çekilmiþ ve aðlamaya baþlamýþtýr.


Atatürk bir kaç adým attýktan sonra Ali Rýza Tuncay'ý kenarda aðlarken görmüþtür. Yanýna çaðýrtarak ne olduðunu sormuþtur.

Ali Rýza Tuncay üzüntü içinde olayý anlatmýþtýr. Atatürk yine büyüklüðünü göstermiþ ve o hoþgörülü, sevimli hali ile yanýndakilere:

"Arkadaþlar, tekrar içeri girip, tekrar ayný þekilde dýþarý çýkacaðýz" demiþ. Böyle de yapýlmýþ. Fotoðrafçý Ali Rýza Tuncay 'da bu resmi çekme þansýný yakalamýþtýr.




Kaynak,sarizeybekhaber
Selam ve dua ile..