Münafýklarýn Alametleri ve Akýbetleri


"Münâfýk, konuþtuðu ve bir þeyi haber verdiði zaman yalan söyler. Va’dettiði zaman sözünde durmaz. Kendisine bir þey emânet edilince hýyânet eder... " - Fethu'r Rabbani 22. Sohbet"Ey münafýk ! Sen, bu yapmacýk ve ikiyüzlü hareketlerinle kendi nefsani gururunu yüceltiyorsun. Ýnsanlarýn gönlünde yer etmek ve onlara kendini sevdirmek istiyorsun. Elini öptürmek istiyorsun. Bu halinle sen, dünyada ve ahirette, hem kendine hem de terbiyesiyle meþgul olduðun kiþilere uðursuzluk saçýyorsun, kötülük saçýyorsun! Sen bir müraisin! Sen bir deccalsin!

Hiç þüphesiz, bu durumda senin kabul olunmuþ bir duan bulunmayacak. Davetine kimse icabet etmeyecek. Sýddýklarýn gönlünde yerin olmayacak. Allah seni, bir ilim üzerine dalalete düþürmüþtür. Yakýnda, hakikat ortaya çýkýnca, altýndaki bineðinin at mý yoksa eþek mi olduðunu göreceksin. Hakikat ortaya çýkýnca, Allah dostlarýnýn asil atlar üzerinde olduklarýný, kendinin ise, onlarýn ardýsýra giden uyuz ve dingin bir eþek üzerinde olduðunu göreceksin.

Hem de þeytanlarla iblislerin elinde oyuncak olarak."

Gavs-ý Azam Abdulkadir Geylani Hazretleri - Fethu'r Rabbani 61. Sohbet