YUNUS EMRE

EVLİYALAR

Yunus Emre’nin 13. yüzyilin ortalarinda, Anadolu Sakarya irmagi cevresinde bir köyde dogdugu ve 14. yüzyilin ilk yarilarinda yine o civarda öldügü saniliyor. Bazi kaynaklara göre egitimden yoksun (ummi), okuma yazma bilmeyen biriydi. Kesinlikle bildigimiz; onun köy kökenli olusudur. Yunus’un Türk dilini kullanmasi da bunu gösteriyor. Cünkü:
O zamanlarda Anadolu sehir hayatinda ilim ve edebiyat dili olarak Arapca ve Farsca etkinligini sürdürüyordu….
Yunus Emre, Anadoluda, Türk dilini harika bir sekilde kullanan ilk sair olmustur. Siirlerinden anlasildigina göre;caginin din ve dünya bilgilerine hic de yabanci degildir. Hatta, biraz Farsca ve Arapca bildigi ve böylece Islam kaynaklarindan uzak kalmadigi, büyük Mutasavvif Mevlana Celaleddin Rumi ile iliskisi bulundugu, dervis olarak tüm Önasyayi gezip dolastigi anlasilmaktadir.
Yunus Emre, Islam aydinlik caglarinin bir harikasidir. Eger, tek basina düsünülmezse; kendinden önceki veya cagdasi büyük düsünürler ile mutasavvif sairler zincirininkendine özgü son halkasi oldugu kolayca anlasilir.