Bilgilendirme : Bu konu 3605 gün önce baþlatýldý . Konu baþlangýnç tarihi güncel deðilse Konu güncelliðini yitirmiþ yada bu konu ile ilgili son cevap yazýlmýþ olabilir. Eðer yazýnýz doðrudan bu konu ile ilgili deðil ise yeni bir konu baþlatmanýzý tavsiye ederiz....
Çanakkale Savaþý
Osmanlý Devleti 20. yüzyýla geçmiþin aðýr yükünün yorgunluðu altýnda girmiþtir. Avrupa ise 1815’te tesis etmeye çalýþtýklarý "Avrupa Birliði’nin" sahte tebessümlerini yoketmeye baþlayan korkunç bir silahlanma yarýþýnýn gölgesi altýndadýr.
Silahlanma yarýþý, devletlerarasý rekabet, ekonomik ve psikolojik üstünlük iddialarý, 1914 yýlýnda, dünyanýn o zamana kadar gördüðü en korkunç ve yýkýcý savaþý baþlatmýþtýr. Savaþ tüm dünyayý kapsamýþ, o zamana kadar bilinmeyen toplu imha
Bu konu 7543 kez görüntülendi 0 yorum aldý ...
Çanakkale Savaþý
7543 Reviews
-
- Offline
Uye No : 22809
Çanakkale Savaþý
Çanakkale Savaþý
Osmanlý Devleti 20. yüzyýla geçmiþin aðýr yükünün yorgunluðu altýnda girmiþtir. Avrupa ise 1815’te tesis etmeye çalýþtýklarý "Avrupa Birliði’nin" sahte tebessümlerini yoketmeye baþlayan korkunç bir silahlanma yarýþýnýn gölgesi altýndadýr.
Silahlanma yarýþý, devletlerarasý rekabet, ekonomik ve psikolojik üstünlük iddialarý, 1914 yýlýnda, dünyanýn o zamana kadar gördüðü en korkunç ve yýkýcý savaþý baþlatmýþtýr. Savaþ tüm dünyayý kapsamýþ, o zamana kadar bilinmeyen toplu imha silahlarý kullanýlmýþ ve sonuçta milyonlarca insan ölmüþtür.
Savaþa kim neden girdiðini bilmeden, bu kargaþaya sürüklenmiþtir. Müslüman bir Hintli ya da bir Mýsýrlý, Osmanlý'ya karþý savaþýrken; bir Osmanlý da daha beþ yýl önce kendi topraðýný iþgal etmiþ olan bir Avusturyalý askerle yan yana çarpýþabilmiþtir.
Osmanlý Devleti, baþlangýçta tarafsýz kalmayý baþarabilmiþtir. Ancak daha sonra Devlet'in, Ýtilaf Devletleri nezdinde yaptýðý çabalarýn boþa çýkmasýyla, Alman yandaþlýðýna doðru bir gidiþat baþlamýþtýr. Buna bir de Enver Paþa’nýn kaybedilen topraklarý geri alma isteði ve Almanlara olan aþýrý güveni eklenince, modern zamanlarýn en yýkýcý savaþýna Osmanlý Devleti de sürüklenmiþtir.
Özellikle, Almanya’nýn Ýstanbul Büyükelçisi Baron von Wangenheim’ýn Ýttihat ve Terakki üyeleri üzerinde büyük nüfuzu vardý. Wangenheim, Osmanlýlarýn 1. Dünya Savaþý'na girmeleri için aktif olarak çalýþmýþ ve sonunda istediðini baþarmýþtýr. 2 Aðustos 1914’te imzalanan Osmanlý-Almanya ittifaký, çok geçmeden sonuç vermiþ, 29-30 Ekim 1914 tarihinde, Odesa ve Sivastopol’un bombalanmasýyla Osmanlý Devleti resmen savaþa girmiþtir.
Ancak, Mustafa Kemal ve bazý aydýnlar bu savaþýn Osmanlý Devleti için iyi sonuç vereceðine inanmýyorlardý. O, müttefiklerimizin savaþý kazanacaðýna ihtimal vermediði gibi, Osmanlý Ordularýnýn komuta zincirinin, Almanlarýn eline teslim edilmesinden rahatsýz olmuþtur. Bu duruma, elinden geldiði kadar karþý çýkmýþ ancak O’nun düþünceleri Enver Paþa ve kurmaylarý tarafýndan dikkate alýnmamýþtýr. Mustafa Kemal, tarihte eþine ve benzerine rastlanmayan bu savaþýn büyük millet ve hükümetlerin kaderini tayin edeceðine inanmaktadýr.
Savaþýn sonunda Mustafa Kemal’in tahminleri tamamen doðru çýkmýþ; Ýttifak Devletleri yenilgiye uðramýþ, bu savaþa katýlýp da eski düzenini muhafaza edebilen hiçbir devlet kalmamýþtýr.
Çanakkale Cephesi
Çanakkale Boðazý’ný ele geçirerek Ýstanbul’u iþgale ve Osmanlý Devleti'ni ortadan kaldýrmaya yönelik ilk teþebbüs, 1807’de Napolyon Savaþlarý sýrasýnda Rusya’ya yardýmýn bir çabasý olarak, Amiral Sir John Duckwort tarafýndan gerçekleþtirilmeye çalýþýlmýþ ancak istenilen sonuç alýnamamýþtý.
Daha sonra 1904’te, Ýngiliz Donanma Amirali 1. Lord Fisher, Çanakkale Boðazý’ný zorla geçme meselesini incelemiþ, sonunda bu iþin çok tehlikeli olacaðý sonucuna varmýþtý. 1906’da Ýngilizler tarafýndan yeni bir araþtýrma yapýlmýþ ve sonunda böyle bir saldýrýnýn yapýlamayacaðý kanaatine varýlmýþtý. 1911-12’de Yunanlýlar da benzer bir proje üretmiþlerse de onlarýn planlarý, kara harekatýný içermesi ve çok sayýda askere ihtiyaç olmasý sebebiyle uygulamaya konulamamýþtý.
Çanakkale Boðazý’na karþý askeri bir operasyon teþebbüsü daha 1914 Aðustosu'nda düþünülmeye baþlanmýþtýr. Ancak, Osmanlý Devleti tarafsýz olduðu için bu harekât yapýlamamýþtýr. Osmanlý Devleti’nin savaþa katýlmasýyla, boðazlarýn ele geçirilmesi konusu ciddiyetle ele alýnmaya baþlanmýþtýr. Bu defa da ilAn edilen saval çaðrýsýnýn ne gibi sonuçlar ortaya çýkaracaðý bilinmediðinden, Çanakkale’de bir cephe açýlmasýna tereddütle yaklaþýlmýþtýr.
Ýngiliz Parlamentosu'nda, Çanakkale’de yeni bir cephe açýlmasý konusunda sert tartýþmalar olmuþtur. Sonunda bu fikrin baþlýca mimarý olan Ýngiliz Bahriye Bakaný Wiston Churchill’in önerisi kabul edilerek, cephenin açýlmasýna karar verilmiþtir. Churchill’e göre; "Çanakkale’ye asker sevkedilirse Ýstanbul’u almak mümkün olabilecekti".
Çalýþmalara baþlayan Churchill, yeni açýlacak cephe ile ilgili planlarý hazýrlayan bölgedeki Ýngiliz Komutaný Amiral Carden’e fikrini sorduðunda Carden, 11 Ocak tarihli telgrafla, "düþmanýn moral durumuna baðlý olarak harekâtýn bir ay alabileceðini" bildirmiþtir.
Baþlangýçta Çanakkale’de bir cephe açýlmasýna taraftar gibi görünen Amiral Fisher, 25 Ocak 1915’te Churchill’e gönderdiði raporunda; bu harekâtýn imkansýz olduðunu ve baþarý elde etmenin çok zor olacaðýný, cephenin açýlmasýnýn kuvvetleri daðýtmak demek olduðunu, donanmanýn tehdit unsuru olarak kullanýlmasýnýn daha uygun olacaðýný belirtmiþtir.
Fisher, bu düþüncesinde yalnýz deðildi, 12 Mart 1915’te Çanakkale Cephesi, Ýngiliz Kuvvetleri Komutanlýðý'na atanan Hamilton, yolda, kurmayý Aspinal’e, "Þansýz bir serüven olacak bu.. Karýmý, þapkasýnýn tülünün üstünden öptüm", demiþtir.
Ýngiliz kamuoyu da bu hareketin sonuçlarýný merak ediyordu. Dönemin tanýnmýþ genç þairi Robert Brooke’ýn düþünceleri sanki Ýngilizlerin hislerine tercüman oluyordu: "Ýnanýlmayacak kadar güzel bir þey bu. Kaderimizin bize bu kadar yardýmcý olacaðýný tasavvur edemezdim. Demek Galata Kulesi 15’lik toplarýmýzýn altýnda paramparça olacak. Demek deniz, top gümbürtüleriyle kana boyanýp, leþ gibi olacak. Demek Ayasofya’nýn mozaiklerini, lokumlarý, halýlarý yaðmalayacaðým. Demek ki bizler, tarihte bir çaðýn dönüm noktasý yaratacaðýz. Oh.. Tanrým! Hayatýmda bu kadar mutlu olamamýþtým! Hiç bu kadar tam bir mutluluk hissetmemiþtim. Tamamen bir yöne akan bir ýrmak gibi! Birden anladým ki, çocukluðumdan beri hayatýmýn tek arzusu Ýstanbul’a karþý askeri bir harekâta katýlmakmýþ .."
Mehmetçik
Çanakkale Savaþý’nda Mehmetçik, insan üstü bir gayretle savaþmýþtýr. Mehmetçik, kendisine verilen görevleri eksiksiz yerine getirmiþ, bu uðurda binlercesi þehit olmuþtur. Mehmetçik, öyle insan üstü bir gayret sarfetmiþtir ki, birçok baþarý, insan üstü metafizik olaylarla açýklanmýþtýr.
Bu konuya ait anlatýlan en ilginç olaylardan biri, bir Ýngiliz alayýnýn kayboluþudur. Ýngiliz resmi kayýtlarýna da geçmiþ olan bu olayda; bir alay, Yeni Zellandalý asker, 21 Aðustos günü Korudaðý üzerindeki bir bulut kümesi içine girip gözden kaybolur ve bulutlarýn havaya yükselmesinin ardýndan bölgedeki askerlerin tamamýnýn kaybolduðu görülmüþtür.
Ýngilizler 1918’lere kadar bu alayýn akýbeti hakkýnda Türk makamlarýndan bilgi istemiþse de, Osmanlý Devleti, savaþ kayýtlarýnda bu birliðe ait bir bilgiye rastlanmadýðýný ifade etmiþtir. Çanakkale’de her taþ, her aðaç, her dere, bir olaðanüstülüðe sahne olmuþtur. Her biri kutsallaþan; Derviþ Ali, Ezineli Yahya Çavuþ, Mehmet Çavuþ, Bekir Çavuþ, Asteðmen Muzaffer, Hacý Mesut, 276 kiloluk top mermisini topun namlusuna süren Seyyit, Çanakkale’de Mehmetçik'in kahramanlýklarýnýn somut örnekleridir.
Çanakkale’de sadece adlarýný bildiklerimiz deðil, adlarýný bilmediðimiz binlerce Mehmetçik de ayný kahramanlýk ve fedakârlýkla savaþmýþtýr. Mehmetçik, bu savaþta þehit olacaðýný bilmektedir. Þehitliði en büyük mertebe kabul etmektedir. Boyabatlý Aþýk Mustafa þehit olduðunda, üzerinden çýkan Çanakkale Destaný adlý eserinin þu dizeleri bu duyguyu en güzel þekilde açýklamýþtýr: "Bugün vatan, bizden razý olacak Nefer þehit, ordu gazi olacak".
Çanakkale Savaþý’nýn büyüklüðünü ve Mehmetçik'in nasýl bir kahramanlýk sergilediðini anlamak için istatistiklere bakmak yeterlidir. 18 Mart Savaþý'nda sadece Dardanos tabyasýna, her birinde 10-15.000 þarapnel bulunan 4.000 gülle atýlmýþtýr. Bu derece yoðun ateþe raðmen Mehmetçik hiçbir yýlgýnlýk göstermeden cehennemi bir ateþ altýnda dayanmayý bilmiþ ve düþmana geçit vermemiþtir.
Yalnýzca Arýburnu Muharebelerinde, düþmanýn ilerlemesini önlemek için 20.000 þehit verilmiþtir. 6, 7, 9 Mayýs saldýrýlarýnda, Ýngiliz ve Fransýz Kuvvetleri, 50.000 kiþi ve 72 kara topuna sahipken, Türkler 30.000 kiþi ve 56 topa sahip olmalarýna raðmen düþman baþarý saðlayamamýþtýr.
6 Aðustos 1915’te, Ýngilizler saldýrýya geçtiklerinde Arýburnu’nda Türk Kuvvetleri 19.000, Ýngilizlerinki ise 37.000 kiþi idi. Suvla-Anafartalar Bölgesi'nde ise 2.500 Türk’e karþý 26.000 Ýngiliz, yani 11 misli bir kuvvetle saldýrýlmýþtýr. Bu üstünlüklerine raðmen düþman, bir türlü istediði baþarýyý elde edememiþtir.
Çanakkale Muharebeleri’nde iki tarafta aðýr kayýplar vermiþtir. Ýngilizler, savaþ alanýna 459.000 insan getirmiþler ve bundan 119.000 ölü ve yaralý verilmiþtir. Ayrýca 100.000 hasta ve güçsüz insan geri gönderilmiþtir. Fransýzlarýn kullandýklarý insan sayýsý toplam 80.000’e ulaþmýþtýr. Kayýplarý 26.000’i bulmuþtur. Türkler ise 66.000 ölü ve 152.000 yaralý vermiþlerdir. Bu yaralýlarýn 110.000’i aðýr yaralý veya bir daha savaþmayacak durumda olanlardan oluþmaktadýr.
Ve Sonuç
Çanakkale Savaþlarý sadece Dünya Savaþý'nda bir cephe olarak algýlanmamalýdýr. Çanakkale Savaþlarý, Türkiye Topraklarý'nda cereyan etmiþse de sonuçlarý itibariyle savaþa uzaktan yakýndan katýlmýþ tüm ülkeleri ve geleceklerini etkilemiþtir. Bu yönüyle dünya tarihi içinde önemli bir dönüm noktasýdýr.
Büyük ümitlerle Çanakkale’ye saldýran ve kesin zafer kazanacaklarýna inanan Ýngilizler, Gelibolu’yu boþaltmaya ancak iki ayda karar verebilmiþlerdir. Çünkü, hiç kimse bu büyük yenilginin sorumluluðunu almak istememiþtir. Yaþamýnda büyük baþarýlara imza atmýþ olan Churchill bu savaþ için, "yegâne maðlup olduðum savaþ" ifadesini kullanmýþtýr. Çünkü, Gelibolu’yu boþaltmak hem bu kararý veren siyasetçinin hem de Ýngiltere’nin þeref ve haysiyetine büyük bir darbe olmuþtur.
Bu yenilgiden sonra özellikle Ýslam Ülkelerinde, Ýngiliz Hükümeti'ne karþý bir takým isyanlar baþlamýþtýr. Çanakkale Savaþlarý’nda yenilgiye uðrayan Ýngiliz Hükümeti, Ýngiliz Meclisi'nde desteðini yitirmiþ; bunun sonucunda Muhafazakâr Parti ile koalisyona girmek zorunda kalmýþ, Ýngiltere, siyasi istikrarsýzlýða sürüklenmiþtir.
Kurtuluþ Savaþý sonrasý yeni bir Türk-Ýngiliz çarpýþmasý gündeme geldiðinde Çanakkale yenilgisi ve Mehmetçik'in savaþ gücü akýllara gelmiþ, baþta Çanakkale’de savaþa katýlanlar olmak üzere Türklerle yeni bir savaþ istenmemiþtir. Bu sebeple, Ýngiliz kamuoyunda yapýlan savaþ taraftarý kampanyalar baþarýsýz olmuþ ve bilindiði gibi Türk Kuvvetleri, Ýngiliz iþgali altýndaki bölgeleri savaþ yapmadan devralmýþtýr.
Yýllarca sonra, sömürgecilere karþý baðýmsýzlýk savaþý veren Cezayir ve Tunus’taki Müslümanlarýn göðsünde çok defa Türk Bayraðý ile Atatürk’ün resimleri bulunmuþtur. Bu durum Çanakkale Savaþlarý’nýn ve bu savaþlarda Mustafa Kemal’in gösterdiði azim ve kararlýlýðýn, dünyadaki diðer milletleri ne derece etkilediðinin ibret verici belgesidir.
Çanakkale Zaferi, bir bakýma Asya’da esaret altýndaki ülkelerin, Batý zihniyetine karþý kazandýðý bir zaferdir. Buradaki sýnýrsýz vatan sevgisi ve milliyetçilik duygularý, teknik ve zenginliði yenmiþtir.
Çanakkale’de Mustafa Kemal’in tarih sahnesine çýkýþý baþlamýþtýr. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluþunu saðlayan milli mücadele ruhu, Çanakkale’den kaynaklanmýþtýr. Anadolu ve Trakya’nýn, Türklerin vataný olduðunu dünyaya kabul ettirilmiþtir. Kurtuluþ Savaþý’nýn kazanýlmasýnda bu inancýn rolü olmuþtur.
Millet-devlet-coðrafya arasýndaki sýký ittifakýn, savaþtaki önemi ortaya koyulmuþtur. Emperyalist Hýristiyan güçlerin maðlup edilebileceði, dünyaya ispat edilmiþtir. Çarlýk Rusyasý’nýn desteklenmemesi sonucu zayýflamasý ve daha sonra da çöküþü üzerinde etkili olmuþtur.
Çanakkale Savaþlarý’nýn Türk Tarihi açýsýndan tek olumsuz yaný; Türk Ordusu'nun en seçkin, en iyi eðitilmiþ okur yazar kesiminin elveriþsiz þartlar altýnda savaþmasý ve þehit düþmesi ile devletin aydýn kesimini bu savaþta yitirmiþ olmasýdýr. Özellikle, bu aydýnlarýn büyük bölümünü yetiþtiren Türk Ocaðý, Ýngilizlerin dikkatini çekmiþtir.
Ýngilizler, Ýstanbul’u iþgal ettikleri zaman Ýngiliz iþgal komutaný, Çanakkale’de kendileriyle savaþan Osmanlý Ordularýnda milliyetçi bir ruh olduðu gerekçesiyle ilk olarak Türk Ocaðý'ný iþgal ettirmiþ, ardýndan da askeri müesseseler iþgal edilmiþtir.
Çanakkale’de iki farklý dünya, iki kültür çarpýþmýþ, bu farklý dünyalarýn insanlarý bir nebze olsun birbirini tanýmýþ, Ýngilizlerin deyimiyle Johny Türk, kimin uygar ve daha medeni olduðunu tüm dünyaya göstermiþtir. Çanakkale’de Türkler vatanlarýný savunan mazlumlar olarak, dünyaya vatan sevgisinin ne demek olduðunu öðretmiþlerdir.
Rakipleri onlarýn mertliklerine ve cesaretlerine hayran kalmakla birlikte, vatanlarýný savunan Mehmetçik'in iman ve vatan sevgisini anlayamamýþ; tarihten gelen önyargýlarý ile her biri bir destan yaratan Mehmetçik'i fanatiklik ve vahþilikle suçlamayý da ihmal etmemiþtir. Çünkü, Hamilton ve düþman, Anadolu Ýnsaný'nýn vatanýna, dinine, namusuna yüklediði anlamdan habersizdi.
-
Konu Bilgileri
Bu Konuya Gözatan Kullanýcýlar
Þu an 1 kullanýcý var. (0 üye ve 1 konuk)
Benzer Konular
-
Fýkra & Karikatür forum içinde, yazan mimar38
Yorum: 0
Son Mesaj: 14.Þubat.2017, 19:22
-
Ýphone Serisi Uygulamalar forum içinde, yazan lejyoneer
Yorum: 0
Son Mesaj: 04.Aðustos.2014, 00:48
Bu Konudaki Etiketler
Yetkileriniz
- Konu Acma Yetkiniz Yok
- Cevap Yazma Yetkiniz Yok
- Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
- Mesajýnýzý Deðiþtirme Yetkiniz Yok
-
Forum Kurallarý