DUYURU PANOSU
FORUMUMUZDA TÝVÝBU, D-SMART ,DÝGÝTURK-BEÝN KANALLARI YERLÝ - YABANCI PLATFORMLARLA ÝLGÝLÝ ,KART PAYLAÞIMI ,ÝPTV ,SERVER PAYLAÞIMDA BULUNMAK,HACK ÝLE KONULAR ve SPONSORLARIMIZ DIÞINDA HERHANGÝ BÝR ÜRÜN SATIÞI YAPMAK YASAKTIR 

Ýletiþim


 WHATSAPP +905354035843


ERK@L


onlineuydudestek@gmail.com

×

NOTICE Bilgilendirme : Bu konu 2934 gün önce baþlatýldý . Konu baþlangýnç tarihi güncel deðilse Konu güncelliðini yitirmiþ yada bu konu ile ilgili son cevap yazýlmýþ olabilir. Eðer yazýnýz doðrudan bu konu ile ilgili deðil ise yeni bir konu baþlatmanýzý tavsiye ederiz....

GENEL:3 KASIM 1914 – 18 MART 1915 tarihleri arasýnda Çanakkale Boðazý’nda cereyan eden bir seri deniz savaþlarýyla GELÝBOLU yarýmadasýnda 25 NÝSAN 1915-8/9 OCAK 1916 tarihleri arasýnda yapýlan kara savaþlarý Türk tarihinin en þerefli sayfalarýný dolduran birer zafer destanýdýr. ÇANAKKALE’nin deniz ve kara savaþlarý; Türk Ulusal tarihinin 1800’lü yýllarýnýn hemen çoðunluðunda görülen yenilgilerden sonra askeri ve siyasal varlýðýný bir kez daha kanýtladýðý savaþlardýr. Harp tarihine

Bu konu 211914 kez görüntülendi 17 yorum aldý ...
18 Mart Çanakkale Zaferinin Tarihteki ve Ulusal Yaþantýmýzdaki Yeri 211914 Reviews

    Konuyu Deðerlendir: 18 Mart Çanakkale Zaferinin Tarihteki ve Ulusal Yaþantýmýzdaki Yeri

    5 üzerinden | Toplam: 0 kiþi oyladý ve 211914 kez incelendi.

 
Sayfa 1/3 1 ... Son
  1. #1
    Dadaloglu - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralýk 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alýcýsý
     
     Korax ipplus HD 

    Standart 18 Mart Çanakkale Zaferinin Tarihteki ve Ulusal Yaþantýmýzdaki Yeri

    GENEL:3 KASIM 1914 – 18 MART 1915 tarihleri arasýnda Çanakkale Boðazý’nda cereyan eden bir seri deniz savaþlarýyla GELÝBOLU yarýmadasýnda 25 NÝSAN 1915-8/9 OCAK 1916 tarihleri arasýnda yapýlan kara savaþlarý Türk tarihinin en þerefli sayfalarýný dolduran birer zafer destanýdýr.
    ÇANAKKALE’nin deniz ve kara savaþlarý; Türk Ulusal tarihinin 1800’lü yýllarýnýn hemen çoðunluðunda görülen yenilgilerden sonra askeri ve siyasal varlýðýný bir kez daha kanýtladýðý savaþlardýr.
    Harp tarihine bakýldýðýnda askeri zaferlerin daima taarruzi bir harekatýn sonunda kazanýldýðý görülür. Çanakkale savaþlarý ise savunan ordularýn taarruz edenleri yenilgiye uðratmýþ olduðu, hemen tek örnektir.
    ÇANAKKALE SAVUNMASI : Öz yurdunu korumak için þahlanan yaralý bir ulusun, sayý ve maddi açýlardan üstünlüðü tartýþýlmaz olan düþmanlarýný yenerek, onlarý felce uðrattýðý bir savaþtýr. Bu durumuyla dünya harp tarihlerine geçmiþ ve Türk tarihine de altýn harflerle yazýlýp Türk’ün kahramanlýk ve þeref abidesi olmuþtur.
    Bu zaferler, büyük Türk Ulusuna Atatürk gibi dahi bir lider hediye etmiþtir. Mustafa Kemal’in Anafartalarda parlayan yýldýzýný 18 MART’ýn þafaðý aydýnlatmýþ, bu zafer, Türk’e, öz benliðini ulusal kimliðini bulma yolunu göstermiþ, Türk baðýmsýzlýk savaþýnýn temelleri ÇANAKKALE’nin sularýnda ve Conk Bayýrý’nda atýlmýþtýr.
    18 MART Çanakkale Zaferi, Anafartalar yangýnýnýn bir kývýlcýmýdýr. Mustafa Kemal Atatürk’ün tarihe geçen ilk kahramanlýðý 18 MART’ýn beþiðinde doðmuþ; bu þahsiyet, Sakaryalarda þahlanmýþ, Dumlupýnar’da Türk’ün kaderini deðiþtirmiþ 9 EYLÜL 1922’de Ulusumuzu dünya uluslararasýndaki þerefli mevkiye yükseltecek son zaferi kazanmýþtýr. Bu olaylarýn moral dayanaðým kuþkusuz ÇANAKKALE’ler oluþturmuþtur.
    Çanakkale savaþlarý ve kazanýlan zaferler; Türk kurtuluþ ve baðýmsýzlýk savaþýna maya çalmýþ; ulusal bilinci ve ulusal ruhu yeniden ateþlemiþ ve Türklük, tarihteki þanlý ve seçkin yerini böylece almýþtýr. Ýstiklal Savaþýmýzýn temelinde böylesine muhteþem zaferler bulunmasaydý, 19 MAYIS 1919’un ufkunda Mustafa Kemal Paþa belki gene doðabilirdi ama ulus; onu Anafartalar Kahramaný, Ýstanbul’a düþmanýn girmesini önleyen komutan olarak ÇANAKKALE’den tanýmasaydý acaba etrafýnda toplanýp kýsa sürede kenetlenmesi o kadar kolay olabilir miydi.
    Bu bakýmdan ÇANAKKALE; Türk ulusal tarihinin akýþý içinde çok önemli bir yere sahip olmakla beraber, Birinci Dünya Savaþý sonrasýnda yeniden biçimlenen Dünya ve bu dünyada ki siyasal rejim sistemlerinin yeniden þekillenmesi; siyasal sýnýrlarýn yeniden çizilmesi ve dönemin üç büyük imparatorluðunun (Avusturya-Macaristan, Osmanlý ve Rus Çarlýk Ýmparatorluklarý) yýkýlarak yeni yeni ulusal devletlerin tarih sahnesine çýkýþý ile de bu zaferin yakýn iliþkisi vardýr. Þunu da belirtmeliyim ki, bu zaferler Rus Çarlýðý’nýn yýkýlmasýna neden olduðu için yukarýda sýraladýðýmýz etkileri göstermiþtir. Eðer Çanakkale’de kazanýlan Zaferler, Birinci Dünya Savaþý’nýn diðer cephelerinde de devam etse idi ve Almanya ile birlikte ya da sadece Osmanlý imparatorluðu olarak savaþtan galip çýksaydýk, Dünya’nýn rengi, þekli ve siyasi sýnýn, kuþkusuz daha baþka olurdu.
    Çanakkale Savaþlarý; Balkan Harbi’nin bütün Türk Ulusu’nun ruhunda ve benliðinde açtýðý derin yaranýn ve utanç duygusunun kesin þekilde tedavisini saðlamýþ, en önemlisi de yukarýda deðindiðim gibi Atatürk’ün Türk Ulusu ile birlikte bütün bir.cihan tarafýndan tanýnmasýný saðlamýþtýr.
    Atatürk’ün, Kurtuluþ Savaþýmýzdaki muzaffer kýlýcýnýn çeliðine su veren ÇANAKKALE Savaþlarý olmuþtur. Þurasý da bir gerçektir ki Çanakkale’de devam eden deniz ve Kara harekât ve savaþlarýný birbirinden ayýrarak incelemek doðru olamaz. Bu her iki savaþ bir biriyle iç içedir ve biri diðerinin tamamlayýcýsýdýr. Bu husus gözden uzak tutulmamalýdýr.
    Rus Çarý II. Nikola’nýn 1815 tarihinde “Hasta Adam” ismini taktýðý Osmanlý Ýmparatorluðu’nun müzminleþen hastalýðýna daha 1906 yýlýnda ilk isabetli tanýyý koyan Yzb. Mustafa Kemal, Ulusu’nun asýl cevherini; 1915’de Conk Bayýrý’nýn, Anafartalar’ýn ve An Burnu’nun kan ve can pazarýnda çok yakýndan tanýmak fýrsatýný bulmuþtur. M. Kemal, Ulusuyla kan deryasý içerisindeki ÇANAKKALE’de bu derece yakýndan tanýþmamýþ olmasaydý Birinci Dünya Savaþý sonunda maddi ve moral gücünü hemen hemen tümden yitirmiþ bir milletin baþýna geçip Ýstiklal Savaþýmýzý zaferle noktalayacaðýna acaba kesin inanç duyabilir miydi?
    Bu nedenledir ki 18 MART’ý izleyen Çanakkale’deki kara savaþlarýnda kazandýðý zaferiyle Türk Ulusu’nun 5000 yýllýk tarih sahnesinden silinip gidemeyeceðini kendisi de þahsen idrak etmiþ ve bunu bütün dünyaya Ýstiklal Savaþý’yla da kanýtlamýþtýr.
    Daha sonra ki yýllarda inandýðý ve güvendiði ulusunun baþ komutaný olarak Türklüðün yaþam kudretini bir barýþ çelengi olarak kýlýcýnýn ucunda Ege’nin sularýna býrakmaya muvaffak olmuþtur.
    Bu tarihi nedenlerle 18 MART’ý anlatýrken:
    - Tarih bilen Yb. Mustafa Kemal,
    - Çarlýðýn yýkýlýþýný hazýrlayan Alb. Mustafa Kemal,
    - Tarih yapan Mustafa Kemal,
    - Tarih yazan Mareþal Mustafa Kemal,
    - Çaðdaþ Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Atatürk’ten söz etmezsek, genel tarih içerisinde 18 MART ve Çanakkale Zaferlerinin; Bir ulusun, sadece kahramanlýk hikayesinden öte hiç bir önemi kalmayacaktýr.
    18 MART Zaferi, düþman donanmalarýnýn 1915 yýlý baþlarýnda Ýstanbul’a girmelerini ye Ýmparatorluðun daha o yýl içinde çökertilmesini önleyen çok büyük ve tarihi bir zaferin ilk raundu olmuþtur.
    ÇANAKKALE’nin kara savaþlarýnda kazanýlan zafer ise Osmanlý Ýmparatorluðu’nun 30 EKÝM 1918 MONDROS ateþkesine kadar ayakta kalmasýný saðlayan ve Birinci Dünya Savaþý’nýn en az iki yýl daha uzamasýna neden olarak dünya tarihini etkileyen Ýkinci raundunu teþkil etmiþtir.
    Eðer ÇANAKKALE’deki zaferler kazanýlmasaydý, Osmanlý Ýmparatorluðu’nun baþkenti Ýstanbul, Birinci Dünya Savaþý’nýn hemen birinci yýlý sonunda ÝTÝLAF Devletlerince iþgal edilmiþ, böylece Rus Çarlýðý, müttefiklerinin yardýmlarýna en kýsa yoldan kavuþmuþ olacak ve Almanya’nýn yenilgisi daha da çabuklaþarak Rusya’da 1917 BOLÞEVÝK ihtilali muhtemelen gerçekleþmeyecekti.
    18 MART’ýn ve onu izleyen ÇANAKKALE kara savaþlarýnýn zaferleri, ulusal tarihimizi ve dünya tarihini etkileyen önemi ve rolü bu noktalarda toplanmaktadýr.
    Bu savaþlarý yürüten bütün Türk Komutanlarý kahraman erleriyle omuz omuza çarpýþýrken, hiç kuþkusuz Murad-ý Hüdavendigârlarý, Hacý îl Beyleri, Lala Þahin ve Timurtaþ Paþalarý ve Evranos Beylerin ruhlarýný kendi yaný baþlarýnda duyarak savaþmýþlardýr.
    Savaþýrken tarihini düþünen, tarihini düþünürken savaþan Türk Ordusu ve onun seçkin komutanlarý; ÇANAKKALE Boðazý’ný kýrýk bir salla geçip Türk Sancaðýný ilk kez bu topraklara 1356 yýlýnda diken Gazi Süleyman Paþa’nýn ilk ayak bastýðý NAMAZTEPE’den kendilerini seyrettiðini görür gibi duyarlardý.
    Bir tek güne sýðdýrýldýðý halde yüzyýllara hükmeden zaferlere ancak Türk Harp tarihlerinde rastlanabilir. Ýþte 18 MART Zaferi de yüzlerce yýldan beri Türk tarihinde gördüðümüz, MALAZGÝRT, OTLUKBELÝ, NÝÐBOLU, MOHAÇ, KO-SOVA-RÝDANÝYE, ÇALDIRAN, PREVEZE ve nihayet DUMLUPINAR gibi meydan savaþlarýnda kazýnýlan Türk zaferlerinden birisidir ve bu zaferin kazanýlmasý 20. Yüzyýlýn tüm siyasal olaylarýna yön vermiþtir.
    Mest, rselturk Bunu beðendi.

  2. #2
    Dadaloglu - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralýk 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alýcýsý
     
     Korax ipplus HD 

    Standart

    18 MART ÖNCESÝ DÜNYA OLAYLARI
    1914 yýlýnda SARAYBOSNA’da çakan bir kývýlcým, kýsa sürede bütün dünyayý kan ve ateþe boðmuþ, çýkarlarý ve yararlan birbirine zýt düþen Avrupa Devletleri iki bloka ayrýlmýþ, bir yanda ÝNGÝLTERE ve FRANSA ile ona katýlanlara “ÝTÝLAF DEVLETLERÝ” denilmiþ, diðer yanda bir araya gelen ALMANYA ve AVUSTURYA ve OSMANLI DEVLETLERÝNDEN oluþan gruba da “ÝTTÝFAK DEVLETLERÝ” ismi verilmiþ ve bu iki tarafa, savaþýn geliþmesine paralel olarak daha bir çok devletler katýlmak suretiyle baþlayan savaþ, dünyanýn dört bucaðýna yayýlmýþ, bu nedenle de savaþýn ismine “Birinci Dünya Harbi” denilmiþtir’.
    Birbirlerinin gýrtlaðýna sarýlan bu iki tarafýn bütün olarak ve yetenekleriyle giriþtikleri çatýþmalara din, dil, renk ve milliyetleri birbirine uymayan milyonlarca insan da katýlmýþ ve bu iki büyük blokun baþýný çekenlerin çýkarlarý uðruna dört yýl süre ile kýyasýya çarpýþmýþlardýr.
    Bu büyük savaþta toplam 658 adet tümen savaþ alanlarýna sürülmüþ, 65 Milyon kiþi silah altýna alýnmýþtýr. Toplam zayiat yaklaþýk 9-10 milyona varmýþ, milyonlarca halk göçebe durumuna düþürülmüþtür.
    Mest Bunu beðendi.

  3. #3
    Dadaloglu - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralýk 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alýcýsý
     
     Korax ipplus HD 

    Standart


    Osmanlý Devleti’nin Durumu:

    Birinci Dünya Savaþý baþladýðý zaman Osmanlý Hükümeti ard ardýna girdiði, her birinde zararla, toprak kaybý ve yenilgilerle çýktýðý savaþlarýn yorgunluðunu henüz gidermek ve ordusunu yeniden organize etmekle meþguldü. Bu iþ için de Almanya’dan bir askeri yardým heyeti çaðrýlmýþ, Savaþa katýlmak istemeyen Osmanlý Hükümeti tarafsýz kalmaya karar vermiþti. Ne var ki, Ýstanbul’daki Alman Sefareti ile Alman Askeri Misyonu, Türkleri kendi saflarýnda savaþa sokmak için var güçleriyle çalýþýyorlardý.
    ÝTÝLAF Devletleri ise müttefikleri olan Ruslarla karþýlýklý yardýmlaþabilmek, ve Rusya’nýn ihtiyaç duyduðu lojistik desteði onlara ulaþtýrabilmek için Türk Boðazlarýna gereksinim duyuyorlardý. Bunun için de ÇANAKKALE ve ÝSTANBUL Boðazlarýnýn kendi kontrollerinde bulunmasý gerekmekte idi.
    Kuþkusuz bunun en uygun çözümü Osmanlýlarý kendi ittifaklarýna almaktý. Ama daha önce Avrupa devletleri arasýnda yapýlan çeþitli konferanslar ve kongrelerle Ýstanbul Boðazý’nýn Rus Çarlýðýna býrakýlmasý konusunda sözler verilmiþti. Ayrýca Çar II. NÝKOLA’nýn isimlendirdiði “BOÐAZIN HASTA ADAMI” ölmek üzereydi ve Düveli Muazzama (Büyük Devletler) Osmanlý mirasýný paylaþmaya kararlýydýlar. Bunun için de daha 1815 Viyana Kongresinde “Þark Meselesi” ortaya atýlmýþtýr. Bu mesele, Osmanlý Ýmparatorluðu’nun paylaþýlarak Avrupa’dan, Balkanlar’dan atýlýp Anadolu’ya týkýlmasý ve ilk fýrsatta da buradan sürülüp atýlmasýný öngören politikanýn kýsa adý idi. Bu nedenle Þark Meselesi Osmanlý’yý kendi ittifaklarýnýn dýþýnda tutmalarýný gerekli kýlýyordu.
    Osmanlý yöneticileri, Rus Çar’ý Deli Petro’nun 1725 yýlýndaki meþhur vasiyetnamesiyle ortaya koyduðu “Sýcak Denizlere Ýnme Siyasetini” yakýndan biliyorlardý. O dönemde Ruslar henüz Baltýk Denizi’ne, Azak ve Karadeniz’e bile çok uzak iken ortaya attýklarý bu siyaset sonrasýnda hýzlanan Türk-Rus Savaþlarýyla uðradýklarý zararlarý gözde tutan Osmanlýlar, ÝTÝLAF Devletlerinin ya da Ruslarýn kendilerine saldýrma ihtimalini oldukça yüksek görüyorlardý: Bu kuþkular ve bu nedenlerle Osmanlý Hükümeti, 2 AÐUSTOS 1914 günü silahlý tarafsýzlýk halinde bulunmak üzere SEFERBERLÝK ÝLAN ETMÝÞTÝR. ALMANYA 5 AÐUSTOS günü savaþa katýlmýþ bulunuyordu.
    Dünyanýn yoksul ülkeleri, Batý Avrupa Devletleri ile Rusya tarafýndan geçen yüzyýlda sömürgeleþtirilirken Almanya bu yaðmadan pay alamamýþtýr. Bu nedenle 1900’lü yýllarýn baþýndan beri ALMANYA kýpýrdanýp durmaktaydý. Bu kýpýrdanýþ sýrasýnda dirsekleri, bir yandan Rusya’ya diðer yandan da FRANSA ve ÝNGÝLTERE’nin böðrüne batýyordu. Yeni hayat sahalarýna kavuþmasý için bu devletlerle savaþmaktan baþka çaresi yoktu o da öyle yaptý ve savaþýn kýzgýn kazanýnýn altýna benzin dökerek içine atladý.
    Bu sýrada Osmanlýlar tarafýnda bazý olaylar cereyan etmeye baþlamýþtýr. Birinci Dünya Savaþý’ndan önce Osmanlý Hükümeti’nin Ýngiltere’ye sipariþ ettiði ve yapýmlarý bitmek üzere olan iki savaþ gemisine “REÞADÝYE ve SULTAN OSMAN” ÝNGÝLTERE kendi yasalarý uyarýnca el koymuþ gemileri veya paralarýný savaþ sonrasýnda verebileceðini Osmanlýlara bildirmiþti.
    Bu sýrada 10 Aðustos 1914 günü sabahýnýn saat 07.00’de her halleri ile helecanlý ve telaþlý olduklarý gözlenen iki Alman Kruvazörü (GOBEN ve BRES-LAU) Akdeniz’de rastladýklarý düþman donanmasýnýn takibinden kaçarak gözleri arkada olduðu halde tam yolla kara sularýmýza girmiþ, ÇANAKKALE Boðazý’nýn Ege’ye açýlan kapýsýný sabýrsýzlýkla çalmaya baþlamýþlardýr. Sýðýnma talep ediyorlardý. Bu iki geminin ÇANAKKALE Boðazý’nda beklemekte olduklarýný Ýstanbul’daki bir Alman subayýndan öðrenen ve o zamanýn tam bir diktatörü sayýlan Enver Paþa kabine arkadaþlarýna bile danýþmaya gerek görmeden kýsaca “BIRAKIN GÝRSÝNLER” demiþ. Türk’ün civanmertliðine sýðýnan bu iki Tanrý misafiri mülteciye bu þekilde müsaade edilmiþ ve içeriye alýnmýþlardýr.
    Bu iki gemi; hem itilâf devletlerinden gelecek tepkiyi durdurmak, hem de REÞADÝYE ve SULTAN OSMAN zýrhlýlarýnýn yerine konulmak üzere hemen ALMANYA’dan satýn alýnýp, gönderlerine Türk Bayraðý çekilmiþ ve bordalarýna da Yavuz ve Midilli isimleri yazýlarak Türk Donanmasý’na katýlmýþtý. Ancak bu iki geminin boðazdan içeri giriþlerinden hemen dört saat sonra Çanakkale Boðazý’nýn aðzýna yanaþan Ýngiliz zýrhlýlarý, Alman kruvazörlerinin içeri alýnýp alýnmadýklarýný sormaya baþlamýþlardýr. Ne var ki, kendisine sýðýnaný kendinden bir parçaymýþ gibi kabullenen Türk’ün onlara memnun olacaklarý bir cevap vermesi olanaksýzdý.
    Ýngilizler çaresiz BOZCAADA açýklarýna çekilerek Boðaz’ý gözetlemeye koyulmuþlardýr. Ýngiltere’nin gasp ettiði iki zýrhlýmýza karþýlýk Tanrý misafiri iki Alman kruvazörünün geliþi Türk Halký tarafýndan sevinçle karþýlanmýþtýr. Yalnýz, Hükümet bir hata yapmýþ bunlarýn ismini deðiþtirmekle beraber, personelini olduðu gibi yerlerinde býrakmýþ, sadece kýyafetleri deðiþtirilip mürettebatýn baþýna fes giydirmekle de yetinilmeyerek Filonun Komutaný Amiral ÞOSON bütün Türk Donanmasý’nýn da baþýna getirilmiþtir.
    ÝNGÝLTERE, kýlýfýna uydurulan bu satýn alma iþlemlerini tanýmadýðýný bildirerek, ÇANAKKALE Boðazý’ný abluka altýna almýþtýr. Buna karþýlýk Osmanlý Hükümeti de Ýtilaf Devletlerinin bütün savaþ ve ticaret gemilerine Boðazlan kapatmýþtýr. Böylece savaþýn kanlý eli Osmanlý Ýmparatorluðu’nun kapýsýndaki tokmaða yapýþmýþ ve aðýr aðýr çalmaya baþlamýþtý.
    ALMAN Amirali SASON, hükümeti zorluyor. Karadeniz’e çýkýp donanmaya tatbikat yaptýrmak için ýsrarla izin istiyordu. Bunda haksýz da sayýlmazdý. Çünkü Alman askeri heyeti Osmanlý Ordusu’nun teþkilatlanmasýna ve eðitilmesine resmen memur edilmiþti. Diðer yandan da AÐUSTOS içinde Almanlar Osmanlý Hükümeti ile gizli bir ittifak anlaþmasý yapmýþ olmasýna raðmen Osmanlý Hükümeti yine de savaþa fiilen girmeye hiç de niyetli deðildi.
    Almanya, iki cephede vuruþmaya mecbur olduðu bu savaþta ÝNGÝLÝZ, FRANSIZ ve RUS cephelerindeki kuvvetlerine düþman baskýsýný azaltmak amacýyla bunlarý Osmanlý cephelerine nasýl kaydýrabileceðinin hesaplarýný yapmaktaydý. Osmanlýlara Kafkaslar’da, Balkanlar’da ve Ortadoðu’da yeni yeni cepheler açtýrabilirse, Almanya, düþmanlarým Türklerin üstüne saldýrtarak onlarýn baskýlarýný hafifletebilirdi. Alman Sefareti ile Türk Ordusundaki bütün Alman komutanlarýnýn da çabalan bu idi..
    Amiral SASON 27 Ekim 1914 günü sadece Enver Paþa’nýn bilgisi içinde, hükümetin izni dýþýnda donanmayý Karadeniz’e çýkardý. Baþta Odesa olmak üzere bir kýsým Rus limanlarýný bombardýman edip birkaç Rus gemisini de batýrdý.
    Bu olay üzerine zaten bahane bekleyen Ruslar hiçbir görüþmeye yanaþmaksýzýn 1 KASIM 1914 günü Osmanlý Devleti’ne savaþ ilan ederek ordularý ile Doðu Anadolu’da Türk sýnýrlarýný aþtýlar.
    Mest Bunu beðendi.

  4. #4
    Dadaloglu - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralýk 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alýcýsý
     
     Korax ipplus HD 

    Standart


    Savaþtýðýmýz Cepheler:

    Birinci Dünya Savaþý’na bu þekilde katýlan Osmanlý Devleti, kendi ülkesinin 6 ayrý cephesinde (KAFKAS, IRAK, SURÝYE, MISIR, HÝCAZ, ÇANAKKALE cephelerinde) hemen hemen ayný zamanda çarpýþmýþ, ayrýca sýnýrlarý dýþýnda da Avusturya’nýn GALÝÇYA’sýnda ve Balkanlarýn MAKEDONYA cephesinde olmak üzere iki ayrý cephede üç Türk kolordusu ile devletimize hiç bir yararý olmayan ancak Almanlarýn yararýna olan savaþlar yaptýk. Osmanlý Devleti, Türk Ulusu’nun ve onun kahraman askerinin kanýný, devletine hiç bir yarar saðlamayan bu sekiz cephede sular gibi akýtmýþtýr.
    Bu ümitsiz savaþýn nasýl bir sonuca varacaðýný Osmanlý Ordusunda ilk gören kiþi Mustafa Kemal olmuþtur. Görüþlerini Baþkomutan Vekili Enver Paþa’ya çeþitli kez sözlü ve yazýlý raporlarýyla bildirmiþ olmasýna raðmen; Hýrsý, aklýna hakim olan Enver Paþa doðrularý kavrayamamýþ ve kendisine önerilen düþüncelere itibar göstermeyerek sonuçta Ýmparatorluðun batmasýna sebep olmuþtur. Belki de sýrf bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluþuna imkan yarattýðý için Enver Paþa’yý hayýrla yad etmek gerekir.
    1912’de Balkanlar’daki eyaletlerimizin çapulcu komitacýlarý karþýsýnda becerisizlik þaheserleri yaratarak, aðýr yenilgiye uðrayan Osmanlý Ordusu, Birinci Dünya Savaþý’nda dostunu, düþmanýný þaþkýnlýða uðratacak derecede kahramanca baþarýlý savaþlar vermiþ, ve ordularý hemen hiçbir cephede kesin yenilgiye uðramadýklarý halde müttefiklerimizin yenilmesiyle birlikte MONDROS Ateþkesi’ni kabule mecbur kalýnmýþtýr.
    Doðuda Rus taarruzunun baþlamasýyla savaþa giren Osmanlý Padiþahý 16 KASIM 1914 günü “Cihad-ý mukaddes” ilan etmiþ ise de Osmanlý’nýn siyasi sýnýrlarý içerisinde ve dýþarýsýndaki Müslüman ülke ve halklarýndan destek görülemediði gibi savaþýn daha ileri aþamalarýnda da düþmanlarýmýzýn saflarýnda yer alarak; baþýnda Ýslam’ýn halifesi olan (Halife-i Rey-u Zemin ve Zillullah-ý Fil âlem) yani yeryüzünde Peygamberin halifesi ve Allah’ýn gölgesi denilen Osmanlý Devleti’ne karþý isyan edip savaþmýþlardýr.
    Asýl konumuz olan 18 Mart ÇANAKKALE Savaþý’ndan önceki olaylarýn çok kýsa bir özetini böylece yaptýktan sonra BOZCAADA açýklarýnda beklemekte olan Ýngiliz ve daha sonra onlara katýlan Fransýz gemilerinin giriþeceði Boðaz Savaþý’na geçebiliriz.
    Mest Bunu beðendi.

  5. #5
    Dadaloglu - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralýk 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alýcýsý
     
     Korax ipplus HD 

    Standart

    18 MART ÇANAKKALE SAVAÞINI’NAÇILIÞ NEDENLERÝ:
    Birinci Dünya Savaþý baþladýðýnda ALMANYA, Orta Avrupa’daki pozisyonuyla Ýtilaf Devletlerine dahil olan Rusya ile Ýngiltere ve Fransa’nýn direkt irtibatýný kesmiþ bulunuyordu. Savaþýn baþarýsý, Ýtilaf cephelerinin birbirleriyle etkin bir þekilde yardýmlaþmasýna baðlý idi.
    Ýtilaf devletlerinin savaþý kýsa sürede bitirebilmesi, Rusya’nýn da güçlü bir þekilde Doðu Avrupa Cephesi’nde Almanlara karþý savaþmasýyla mümkündür. Ancak batýnýn yardýmý olmaksýzýn Rusya bu gücü gösterememekte idi. Bu durumda Rusya’daki ham maddelerin batýya ve batýnýn mamul maddelerinin Rusya’ya ulaþtýrmasý için çareler aranmalýydý.
    Bunun için dört yol vardý.
    1 – Baltýk Denizi Yolu, Almanlarýn kontrolü altýndadýr.
    2 – Avrupa üzerinden Rusya’ya ulaþmak. Almanlar bu cepheyi tamamen kapatmaktaydý.
    3 – Kuzey Kutup deniz yolu. Kuzey denizi yýlýn 9-10 ayýnda buzlarla kaplýdýr. Geçit vermez.
    4 – Londra’yý, Odesa’ya baðlayan en yumuþak yol, ÇANAKKALE ve ÝSTANBUL Boðazlan yolu görünmekteydi. O halde boðazlarý zorlayarak açmak, RUSYA’ya yardýmlarý ulaþtýrmak için tercih edilmeliydi.
    Bu cephenin açýlmasýna neden olan diðer hususlarý þöylece sýralamak mümkündür.
    - Türkiye’nin SÜVEYÞ Kanalý ve dolayýsla Hint Denizi yolu üzerindeki baskýlarýna son vermek.
    - Savaþa katýlmakta tereddüt gösteren BULGARÝSTAN’I, ALMANYA’ya kaptýrmadan Ýtilaf Devletlerinin yanýnda savaþa sokmak.
    - ÝSTANBUL’U zapt ederek Müslüman dünyasýný etki altýna almak ve Halife’nin ilan ettiði Cihad-ý Mukaddes’i tesirsiz kýlarak Ýslam dayanýþmasýný çökertmek.
    - Almanlarýn 1915 baharýnda yapacaðýný hesapladýklarý Büyük Taarruz için, bu devletin dikkatini ÇANAKKALE’ye çekerek Avrupa cephesinden buraya kuvvet kaydýrmalarýný saðlamak.
    - Aralýk-1914’te Türk Ordularýnýn giriþtiði Sarýkamýþ harekatýndan, telaþa kapýlan Rus Çan Grandük NÝKOLA,. Ýngiltere’ye baþvurarak Ýtilaf Devletlerinin hemen Türkiye’ye karþý karadan veya denizden bir cephe açmalarýný istemiþtir.
    Ýþte bu gibi düþünceler çerçevesinde Ýngiliz Harp Kabinesi, CHURCHÝL’in baskýsýyla Çanakkale Cephesi’nin açýlmasýna karar verdi.
    Bu karar üzerine MONDROS’ta bulunan Ýngiltere’nin Akdeniz donanmasýnýn Baþ Komutaný Amiral CARDEN’in düþünceleri soruldu. CARDEN : “Bir ay içerisinde Marmara Denizi’ne çýkýlabileceðini belirterek bu maksatla hazýrladýðý dört aþamalý plânýný 15 OCAK 1915’te LONDRA’ya gönderdi. “Harp Kabinesi, Þubat’ta ÇANAKKALE Boðazý’nýn denizden zorlanarak geçilmesine karar verdi ve bu husus Amiral CARDEN’e bildirildi.
    Bu karardan Fransýzlar da memnun kalmýþlardý. ÝSTANBUL’U tek baþýna Ýngilizlerin ele geçirmesini istemiyorlardý. Bu nedenle kendilerinin de bir filo ile bu harekata katýlacaklarýný bildirdiler.
    Ruslar ise bu yeni cephenin Çanakkale Boðazý’ndan açýlmasýna hiç memnun olmadýlar. Çünkü Ýngiliz ve Fransýzlarýn Rusya’dan önce Ýstanbul’a girmeleri, Çarlýðýn bütün Ortadoðu politikalarýna ve sýcak denizlere inme siyasetlerine ters düþmekteydi. Ruslar bu maksatla Karadeniz kýyýlarýnda hemen bir kuvvet teþkil ederek Ýstanbul Boðazý’na çýkma hazýrlýðýna girmiþlerdir.
    Sonuç olarak Almanlarýn teþvikleriyle Osmanlý Ordularý 2 Þubat 1915 tarihinde Sina’yý geçerek Süveyþ Kanalý’na taarruza geçti.
    Almanlarýn amacý Ýngiliz kuvvetlerinin Mýsýr cephesine baðlý kalarak Avrupa’ya nakledilmesini önlemekti. Yapýlan bu Kanal Seferi Osmanlýlar için hezimetle sonuçlanmýþtýr. Ýngilizler, bu cephede ferahlayýnca Çanakkale’de kullanýlmak üzere buradan bir Kolordu kuvvetlerini tasarruf edebilme imkanýna kavuþmuþlardýr.
    Görülüyor ki Almanlarýn telkiniyle Ruslarý KAFKASYA’da, Ýngilizleri MISIR’da tutmak maksadýný güden, SARIKAMIÞ ve KANAL harekâtý baþarýsýzlýða uðradýðý için düþmanlarýmýz hem Almanya Cephesi’ne ve hem de Türkiye’nin can evine yönelen (Çanakkale Boðazý’na) yeni yeni kuvvetler sevk etmeye imkân bulmuþtur.
    Bu olaylarýn ardýndan ÇANAKKALE Savaþlarýnýn Ýtilaf Devletlerince kaybedilmesi sonucunda Rusya’ya yardým yolunun açýlamamasý, Ýtilaf Devletlerinin Rusya’ya yardýmlarýný ve takviyelerini mümkün kýlmamýþ ve yokluk içinde kalan Rusya’da Bolþevik Ýhtilali çýkmýþ, Dünya’nýn ilk kez Komünist Rejimiyle tanýþmasýna sebep olunmuþtur. (1917 senesinde Rus Ýhtilali sonunda Çarlýk; Brest-litovks Andlaþmasýyla EKÝM ayýnda savaþtan çekilmiþtir.)
    Çanakkale Boðazý’ndaki deniz harekâtýný baþarýya ulaþtýramayan Ýngiltere ve Fransa, Mýsýr’da oluþturmaya baþladýklarý Anzak (Avusturalya-Yeni Zelanda) kolordusunu takviye ederek (Birer Ýngiliz ve Fransýz Tümeni ile) 64 bin kiþilik bir kuvvet meydana getirdiler. Kararlan; Deniz kuvvetlerinin desteðinde karadan taarruzla Gelibolu üzerinden Ýstanbul’a ulaþmaktý.
    Mest Bunu beðendi.

  6. #6
    Dadaloglu - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralýk 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alýcýsý
     
     Korax ipplus HD 

    Standart

    ÇANAKKALE BOÐAZI’NIN COÐRAFÝK MEVKÜ:
    Çanakkale Boðazý; KARADENÝZ’Ý, ÝSTANBUL BOÐAZI ile MARMARA üzerinden EGE’ye ve oradan da açýk denizlere baðlayan Türk boðazlarýndan biri olup Lapseki-Kumkale arasýndaki uzunluðu 52 km. dir. En geniþ yeri Erenköy Körfezi’nde 7.5 km. ve en dar yeri ÇANAKKALE-KÝLÝTBAHÝR arasýnda 1200 mt.dir.
    Çanakkale Boðazý, tarih boyunca Venedikliler, Ýranlýlar, Romalýlar, Bizanslýlar, Selçuklularýn iþgallerinde kalmýþ ve nihayet 1356’da Osmanlýlar, Gazi Süleyman Paþa Komutasýndaki “Ýlk Osmanlý akýncý müfrezesiyle” Gelibolu’nun kuzeyindeki NAMAZGAH tepeye baskýn tarzýnda çýkarak Türk Sancaðý’ný Avrupa kýtasýnýn bu kenarýna dikmiþler ve bu tarihten sonra Osmanlýlarýn Balkan fütuhatlarý baþlamýþ ve Boðaz günümüze kadar kesintisiz olarak Türk egemenliðinde kalmýþtýr.
    Mest Bunu beðendi.

  7. #7
    Dadaloglu - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralýk 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alýcýsý
     
     Korax ipplus HD 

    Standart

    ÇANAKKALE BOÐAZI’NIN STRATEJÝK VE JEOPOLÝTÝK ÖNEMÝ:
    ÇANAKKALE ve ÝSTANBUL BOÐAZLARI kuþkusuz tek baþlarýna büe büyük birer Jeopolitik ve Stratejik önem taþýrlar. Ama her iki boðazýn tek bir devletin egemenliðinde bulunmasýyla bu önemleri katbekat artarak olaðan üstü bir durum kazanýr.
    Bu deðerleri ve önemi özetlemek mümkündür.
    1 – Karadeniz’e kýyýsý olan devletler ile Akdeniz’in kýyý devletleri arasýndaki her türlü iliþkiler (ticari, siyasi, ulaþým, vb.) konularla ilgili faaliyetler için bu her iki boðaz, hayati önem taþýmaktadýr. Özellikle bir savaþ halinde bu boðazlarý elinde bulunduran Türkiye, bu her iki denizin kýyýsýnda yaþayan devletlerin yukarýda sýraladýðýmýz karþýlýklý münasebetlerinde kesinlikle söz sahibi durumundadýr.
    2 – Türk Boðazlarý, Karadeniz’i Akdeniz’e ve dolayýsýyla Atlantik Okyanusu’na baðlayan deniz ulaþýmýnýn en önemli iki kilidini oluþturur.
    3 – Bu Boðazlarý elinde bulunduran devlet, Karadeniz kýyý devletlerinden Rusya’nýn, Ukrayna’nýn Bulgaristan’ýn, Romanya’nýn, Gürcistan’ýn Karadeniz’de bulunan donanmalarýný Dünya denizlerinden tecrit eder ve bu ülkelerin Akdeniz’de gösterecekleri bütün etkileri ve faaliyetleri engeller.
    4 – Türk Boðazlarýnýn günümüzde Batý Bloku (NATO) savunma manzumesi içinde kalmasý Kafkaslar ve Balkan Devletleri ile Rusya ve Ukrayna’nýn sýcak denizlerle irtibatýný keser böylece Baü Bloku Devletlerinin Akdeniz Harekât alanýna ayýracaklarý deniz kuvvetlerinde tasarruflar saðlar.
    5 – Boðazlara egemen olan devlet Ortadoðu petrol alanlarýný ve Hint Okyanusunu Süveyþ yoluyla Akdeniz’e ve Avrupa’ya baðlayan en ekonomik deniz yolunu kuzeyden (Karadeniz Devletlerinden) gelecek deniz tehditlerine karþý korur.
    6- Balkanlardan, Anadolu’ya yönelecek askeri bir harekatta Trakya’yla Anadolu arasýnda etkin bir savunma hattý oluþturur.
    7 – Boðazlardan her hangi birini kaybeden Türkiye’nin genel savunma gücü sarsýntýya uðrar. Ýstanbul gibi her yönden çok önemli ve deðerli bir þehir ile birlikte Kocaeli ve Gelibolu Yarýmadalarý tehlikeye düþer.
    8 – Türkiye’nin savunmasýyla Batý Bloku’nun savunmasý, stratejik anlamda ve alanda bir bakýma Boðazlardan geçen deniz yolunun kontrolü ile mümkündür. Türkiye ve Batý (NATO) Bloku, Boðazlarý savunamadýðý takdirde hasým devletlerin Karadeniz Donanmasý, Akdeniz’e inerek bu denize kýyýsý olan bütün devletlerin, Ortadoðu ülkeleri ile Kuzey Afrika devletlerini etkisi altýna alabilir. Aksi durumda da hasým Karadeniz devletleri bu imkandan yoksun kalýr.
    Mest Bunu beðendi.

  8. #8
    Dadaloglu - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 15638
    Üyelik tarihi
    27 Aralýk 2014
    Konum
    Yurtdisi
    Mesajlar
    2.142
     
     Uydu Alýcýsý
     
     Korax ipplus HD 

    Standart

    18 MARTTAN ÖNCE ÇANAKKALE BOÐAZI’NDA TÜRK SAVUNMA DÜZENÝ:
    Birinci Dünya Savaþý daha baþlamadan önce HAZÝRAN-1914’de bir Alman tahkim heyeti tarafýndan boðazdaki topçu bataryalarý ve tabyalar incelenmiþ ve mevcut 32 batarya 22’ye indirilmiþ, ayrýca toplarýn çaplarýna ve menzillerine göre daðýlýmý ve mevzilendirilmeleri yeniden düzenlenmiþ, savunmanýn kuvvet çoðunluðu Boðaz’ýn içine ve orta bölgelerine alýnmýþtýr.
    Bu sýrada Çanakkale Müstahkem Mevki Komutaný Alb. Cevat Bey ve Kurmay Baþkaný’da K. Yrb. Selahattin ADÝL Bey’dir. Boðazlar Komutanlýðýna da Alman Amirali UZEDUM atanmýþtýr.
    Bölgede Almanlarýn 26 Subayý ile 432 Eratý vardýr. Bunlardan bir kýsmý Çanakkale’ye gelmiþ ve Hamidiye Tabyasý’nda görevlendirilmiþtir. Alman Korvet Kaptaný VOSÎTO komutasýnda bir kara topçuluk kursu açýlmýþ, eksiklikler tamamlanmýþ, Alman torpido kaptanýnýn idaresindeki Alman mayýn ekibi de Türk mayýncýlarýna yardýmcý olmuþlardýr.
    Eðer bu boðaz seri ateþli ve uzun menzilli aðýr topçu ve bol mayýn ve deniz altý aðlarýyla daha da pekiþtirilebilseydi bu savunma gücü kuþkusuz çok daha artýrýlabilecekti. Ancak elde mevcut olanlarla yetinilmek zorunda kalýnmýþtýr.
    Boðaz savunmasýný güçlendirmek amacýyla, Mesudiye Zýrhlýsý’ndan sökülen aðýr toplar, Anadolu kýyýsýnda ki “Mesudiye Tabyasý’na” konulmuþtur. Zýrhlý ise KEPEZ ile ÇANAKKALE arasýnda ki SARISIÐLI mevkiine demirletilmiþ ve mayýn tarlalarý ile belirli bir bölgeyi koruyacak þekilde “Set Bataryasý” olarak kullanýlmak üzere KEPEZ ile Dardanos Bataryalarýna yardýmla görevlendirilmiþtir. Ancak bu zýrhlý, savaþýn ilk anlarýnda torpillenmiþ, su bölmeleri de olmadýðýndan yana yatarak batmýþtýr. Boðaz’da yerleþtirilen toplarýn bir kýsmý da Edirne Müstahkem Mevkii’nden getirilmiþtir.
    Mayýnlama için, Trabzon kýyýsýndaki Ruslardan kalma mayýnlar ve Ýzmir sularýndaki Fransýz ve Balkan Savaþý’ndan kalma Türk mayýnlarýndan yararlanýlmýþtýr.
    Tabyalar, çevreleri taþ ve topraktan yapýlmýþ, cephanelikler ve erat sýðýnaklarýnýn bir kýsmý toprak altýna alýnmýþtýr.
    Bölgedeki bütün toplar çoðunlukla kýsa menzilli ve aðýr ateþli toplar idi.
    Çanakkale Savaþý’nýn savunma tertibatý, Boðaz’ýn savunmasý, 3 bölüm halinde derinliðe doðru þu þekilde düzenlenmiþ idi.

    1 – Dýþ Savunma Bölgesi: Boðaz’ýn Ege tarafýndaki giriþ yerinde 4 tabyadan oluþmaktaydý. Bunlar: ORHANÝYE-KUMKALE-SETTÜLBAHÝR ve ERTUÐRUL tabyalarýndan ibaret idi. Buradaki toplarýn sadece 4 adedi büyük gemilere ateþ edecek çap ve menzile sahip olup, seri ateþli idiler. Bu tabyalarýn görevi düþman donanmasýný Boðaz’a girmeden önce zayiata uðratmak ve derinlikteki tabyalarý ileriden korumaktý.


    2 – Orta Savunma Bölgesi: Boðaz’ýn içinde KARANLIK LÝMAN’dan (Erenköy önlerinden) Kepez’e kadar olan kýsýmda önceleri Kepez ve Dardanos’tan baþka tabya yok iken, daha sonra 7 tabya ile takviye edildi. Bunlar:

    - Anadolu kýyýsýnda : KEPEZ, DARDANOS, MESUDÝYE ve CEVAT PAÞA tabyalarý.
    - Rumeli kýyýsýnda: TANKER, BAYKUÞ, KUMBURNU tabyalarý. Bu her iki kýyý tabyalarýnda aðýr toplar mevzilendirilmiþti.

    3 – Ýç Savunma Bölgesi: Bu bölgede 9 tabya vardý.

    - Anadolu kýyýsýnda : NARA, MECÝDÝYE, ÇÝMENLÝK, ANADOLU HAMÝDEYESÎ-tabyalarý.
    - Rumeli kýyýsýnda: YILDIZ, DEÐERMENDERE, NAMAZGAH, RUMELÝ HAMÎDÎYESÎ ve MECÝDÝYE tabyalarý.
    Bu tabyalarda toplam 59 aðýr top vardý. Bunlarýn ancak 8’i büyük çapta ve seri ateþliydi. Boðaz’ýn en çok tahkim edilen ve mayýnlarla pekiþtirilen bölgesi burasýdýr. Çünkü burasý ayný zamanda boðazýn daralar yöresidir. Bu bölgede savunma çökertilirse Ýstanbul yolu tamamen açýlmýþ olacaktýr.
    Yukarýda sýraladýðýmýz her üç savunma bölgesinde Oniki’si seri ateþli, toplam 109 adet orta ve aðýr top vardý. Ayrýca 48 adet hafif ve orta top daha vardý ki bu toplardan 63 adedi savaþa giriþimizden sonra Almanya’dan getirilmiþti. Diðerleri boðaz tahkimatýnda mevcut idi.
    Boðaz’daki toplarýn tüm mevcudu 170 adedi bulunuyordu. Bunlarýn ancak 8 tanesinin menzili 15 km. ye ulaþmaktaydý. Diðerlerinin menzilleri 7-10 km. arasýnda deðiþmekteydi. Savunma hazýrlýklarý sýrasýnda mayýn hatlarý takviye edilmiþ toplam 407 mayýn kullanýlmýþ, bunlarla 10 mayýn kuþaðý yapýlabilmiþti. 8 adet ýþýldak bu mayýn kuþaklarýnýn aydýnlatýlmasýna görevlendirilmiþti.
    7.5’luk bir kýsým ALMAN Krup topu uçaksavar olarak hava taarruzlarýna karþý mevzilendirilmiþti.
    Alman topçu uzmanlarý toplarýn çoðunu Boðaz giriþinde mevzilendirmeyi düþünüyorlardý. Oysa ki, düþman donanmasý uzun menzilli toplarýyla kýyýdaki bu toplarýmýzýn menzili dýþýnda kalarak mevzilerimizi rahat rahat dövebilecekti. Nitekim öyle de oldu. Türk komutanlarý topçularýmýzýn çoðunu orta ve iç savunma bölgelerine yerleþtirerek, Boðaz’ýn daha etkili ..olarak savunulmasýný saðlamýþlardýr.
    Harekât baþladýktan sonra geliþmelere paralel olarak 48 hafif toptan çoðu, orta savunma bölgesinde set bataryalarý olarak görevlendirilmiþti.
    Mest Bunu beðendi.

Sayfa 1/3 1 ... Son

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanýcýlar

Þu an 1 kullanýcý var. (0 üye ve 1 konuk)

Benzer Konular

  1. Vizyondaki Filmler ( 16 Mart - 22 Mart)
    Sinema forum içinde, yazan zarali58
    Yorum: 7
    Son Mesaj: 16.Mart.2018, 16:36
  2. 18 Mart Çanakkale Zaferi !
    Tarihte Bugün forum içinde, yazan Mest
    Yorum: 6
    Son Mesaj: 18.Mart.2015, 17:10
  3. Çanakkale Zaferi(18 Mart)
    Ýnkýlap Tarihi forum içinde, yazan Dadaloglu
    Yorum: 0
    Son Mesaj: 15.Mart.2015, 19:42
  4. M.K.Atatürk'ten Öðretmenin Deðeri, Yeri Ve Görevi
    Mustafa Kemal ATATÜRK forum içinde, yazan Dadaloglu
    Yorum: 0
    Son Mesaj: 03.Mart.2015, 16:44
  5. M.K.Atatürk'ün Türk toplumundaki yeri
    Mustafa Kemal ATATÜRK forum içinde, yazan Dadaloglu
    Yorum: 0
    Son Mesaj: 02.Mart.2015, 19:11

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajýnýzý Deðiþtirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriþ