DUYURU PANOSU
FORUMUMUZDA TİVİBU, D-SMART ,DİGİTURK-BEİN KANALLARI YERLİ - YABANCI PLATFORMLARLA İLGİLİ ,KART PAYLAŞIMI ,İPTV ,SERVER PAYLAŞIMDA BULUNMAK,HACK İLE KONULAR ve SPONSORLARIMIZ DIŞINDA HERHANGİ BİR ÜRÜN SATIŞI YAPMAK YASAKTIR 

İletişim


 WHATSAPP +905354035843


ERK@L


onlineuydudestek@gmail.com

×

NOTICE Bilgilendirme : Bu konu 2919 gün önce başlatıldı . Konu başlangınç tarihi güncel değilse Konu güncelliğini yitirmiş yada bu konu ile ilgili son cevap yazılmış olabilir. Eğer yazınız doğrudan bu konu ile ilgili değil ise yeni bir konu başlatmanızı tavsiye ederiz....

http://www.uydukurdu.com/forum/attachment.php?attachmentid=91038&stc=1&d=1483048723

Bu konu 538944 kez görüntülendi 23 yorum aldı ...
Hutbeler "Diyanet" 538944 Reviews

    Konuyu Değerlendir: Hutbeler "Diyanet"

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 538944 kez incelendi.

 
Sayfa 3/3 İlk ... 3
  1. #1
    zarali58 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 14995
    Üyelik tarihi
    09 Aralık 2014
    Konum
    SİVAS
    Mesajlar
    3.645
     
     Uydu Alıcısı
     
     REDLINE TS 5000+hiremco rocket 

    Standart Hutbeler "Diyanet"

    bonjuar, Dadaloglu, Mest Bunu beğendi.
    Konu zarali58 tarafından (30.Aralık.2016 Saat 17:50 ) değiştirilmiştir.

  2. #17
    zarali58 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 14995
    Üyelik tarihi
    09 Aralık 2014
    Konum
    SİVAS
    Mesajlar
    3.645
     
     Uydu Alıcısı
     
     REDLINE TS 5000+hiremco rocket 

    Standart


  3. #18
    zarali58 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 14995
    Üyelik tarihi
    09 Aralık 2014
    Konum
    SİVAS
    Mesajlar
    3.645
     
     Uydu Alıcısı
     
     REDLINE TS 5000+hiremco rocket 

    Standart

    İLİ : GENEL
    TARİH : 13.01.2017

    ALLAH’IN SEVDİĞİ BİR KUL OLABİLMEK


    Cumanız Mübarek Olsun Aziz Kardeşlerim!
    Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz,
    sevgisine ve mağfiretine mazhar olmanın yolunu bizlere
    şöyle göstermektedir: “Resûlüm! De ki: ‘Eğer Allah’ı
    seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve
    günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah bağışlayan ve
    merhamet edendir.”1


    Kardeşlerim!
    Yüce Rabbimiz, kendi rızasına ulaştıracak amelleri
    Kerim Kitabında bizlere gösterdiği gibi, rahmetinden
    uzaklaştıracak amelleri de beyan etmiştir. Sevgisine
    mazhar olan kimseleri haber verdiği gibi, sevgi ve
    merhametinden mahrum kalanları da bildirmiştir. Geliniz,
    bugünkü hutbemizde, Rabbimizin sevdiğini bildirdiği
    kulların kimler olduğuna hep beraber kulak verelim.
    وَا ه لٰلُّ يُحِبُٰ الْمُطَٰهِٰر۪ينَ Allah, maddi ve manevi anlamda
    temiz olanları sever. Öyleyse geliniz, fıtratımızı her türlü
    kötülüklerden koruyalım. Zihin ve gönüllerimizi kötülük
    ve çirkinliklerin esiri değil; iyilik ve güzelliklerin
    merkezi kılalım.
    اِنَٰ ا ه لٰلَّ يُحِبُٰ التَٰوَٰاب۪ينَ Allah tövbe edenleri sever.


    Öyleyse
    aziz kardeşlerim!
    Geliniz, tövbelerimizle kulluğumuzun
    farkına varalım. Rabbimize teslimiyetimizi,
    günahlarımıza nedametimizi dile getirelim. O’nun engin
    merhametine sığınalım. Tövbenin, adeta hayata yeni bir
    başlangıç olduğunu unutmayalım.
    اِنَٰ ا ه لٰلَّ يُحِبُٰ الْمُتَٰق۪ينَ Allah, kendine karşı gelmekten
    sakınanları sever. Öyleyse geliniz, her daim görev ve
    sorumluluğumuzun bilincinde olalım. Hayatımızı
    yaratılışımızın gaye ve hikmetine uygun yaşayalım.
    اِنَٰ ا ه لٰلَّ يُحِبُٰ الْمُتَوَكِٰل۪ينَ Allah, kendisine tevekkül edenleri
    sever.


    Öyleyse geliniz, üzerimize düşeni yerine
    getirdikten sonra حَسْبُنَا ا ه لٰلُّ وَنِعْمَ الْوَك۪يلُ “Allah bize yeter. O ne
    güzel vekildir!” diyelim. Rabbimizin rahmet, nusret ve
    inayetinden hiçbir zaman ümidimizi kesmeyelim.
    وَا ه لٰلُّ يُحِبُٰ الْمُحْسِن۪ي ن Allah, muhsinleri; her işinde, her
    sözünde kendi rızasını gözetenleri sever.


    Öyleyse geliniz
    kardeşlerim! Rabbimizin her an bizi gördüğü bilinciyle
    hareket edelim.
    وَا ه لٰلُّ يُحِبُٰ الصَٰابِر۪ينَ Allah sabredenleri sever.
    Sabredenlerle beraberdir. Öyleyse geliniz, hayatın bir
    imtihan olduğu bilinciyle kendimize sabrı, sükûneti şiar
    edinelim.
    اِنَٰ ا ه لٰلَّ يُحِبُٰ الْمُقْسِط۪ينَ Allah, adil olanları sever.


    Öyleyse
    geliniz, her daim adaleti yüceltelim. Unutmayalım ki;
    adalet, güven ve huzurun anahtarıdır. İnsanca bir yaşamın
    olmazsa olmazıdır.


    Kıymetli Kardeşlerim!
    Geliniz, şimdi de Rabbimizin sevmediği kulların
    kimler olduğuna bir bakalım.
    اِنَٰ ا ه لٰلَّ لََ يُحِبُٰ الْمُعْتَد۪ينَ Allah, haddi aşanları, taşkınlık
    yapanları sevmez. Öyleyse bizlere düşen, yıkıcı ve
    bölücü değil; yapıcı ve birleştirici olmaktır.
    وَا ه لٰلُّ لََ يُحِبُٰ الظَٰالِم۪ينَ Allah, zalimleri sevmez. Zira
    zulüm, en büyük günahlardandır. Hak ve hukuku ayaklar
    altına almaktır. Öyleyse bizlere düşen, her daim zalimin
    karşısında, mazlumun yanında yer almaktır.
    اِنَٰهُ لََ يُحِبُٰ الْمُسْرِف۪ي ن Allah, israf edenleri sevmez.
    Öyleyse bize düşen, sahip olduğumuz kazanımları saçıp
    savurmaktan, Allah’ın vermiş olduğu nimetleri ölçüsüzce
    kullanmaktan sakınmaktır.
    وَا ه لٰلُّ لََ يُحِبُٰ الْمُفْسِد۪ينَ Allah, ifsat edicileri ve
    bozguncuları sevmez. Öyleyse bizlere düşen,
    huzurumuza, birlik ve beraberliğimize, kardeşlik ve
    muhabbetimize hep birlikte sahip çıkmaktır.
    اِنَٰهُ لََ يُحِبُٰ الْمُسْتَ كْبِر۪ينَ Allah, büyüklük taslayanları,
    böbürlenenleri, kibirlenenleri sevmez. Öyleyse bizlere
    düşen, tevazu ve vakarla yücelmektir.
    اِنَٰ ا ه لٰلَّ لََ يُحِبُٰ الْخََٓائِن۪ي ن Allah, kendisine, Yüce Kitabına,
    Peygamberine, değerlerine, kardeşlerine ihanet edenleri
    asla sevmez. Öyleyse bizlere düşen, her türlü ihanetten,
    ikiyüzlülükten, aldatmaktan uzak durmaktır.
    وَا ه لٰلُّ لََ يُحِبُٰ كُلَٰ كَفَٰارٍ اَث۪يمٍ Allah, küfürde ve günahta ısrar
    eden hiç kimseyi sevmez. Öyleyse bizlere düşen,
    Rabbimizin sayısız lütfuna, bizlere yapılan iyiliklere kör,
    sağır ve dilsiz kesilmekten, nankörlük etmekten
    sakınmaktır.


    Kardeşlerim!
    Yüce Rabbimiz, bizleri sevgisine mazhar olan
    bahtiyar kullarından eylesin. Hutbeme son verirken
    sizlerle şu bilgiyi paylaşmak istiyorum: Diyanet İşleri
    Başkanlığımızın, kısa bir süre önce “Halep’te İnsanlık
    Ölmesin” çağrısıyla başlattığı yardım kampanyasına aziz
    milletimiz her zaman olduğu gibi yine büyük bir
    teveccüh göstermiştir. Kampanya kapsamında şu ana
    kadar yurt içi ve yurt dışından toplam 133 milyon 745 bin
    TL değerinde ayni ve nakdi yardım toplanmıştır.
    Toplanan yardımlar, Halepli mazlum kardeşlerimize
    ulaştırılmakta ve onların yaralarına merhem olunmaya
    çalışılmaktadır. Yüce Rabbimiz, yapmış olduğunuz
    yardımlarınızı kabul eylesin. Mazlumların, mağdurların,
    çaresizlerin ümidi olan ülkemize ve aziz milletimize
    zeval vermesin.


    1 Âl-i İmrân, 3/31.


    Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

  4. #19
    zarali58 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 14995
    Üyelik tarihi
    09 Aralık 2014
    Konum
    SİVAS
    Mesajlar
    3.645
     
     Uydu Alıcısı
     
     REDLINE TS 5000+hiremco rocket 

    Standart

    İL : GENEL
    TARİH :
    24.02.2017

    ALLAH’A SIĞINMANIN EN GÜZEL İFADESİ: MUAVVİZETEYN SURESİ


    Aziz Müminler!
    Hutbemin başında okuduğum Felak ve Nâs Surelerinde Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “De ki: Yarattığı şeylerin şerrinden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, düğümlere üfürüp büyü yapan üfürükçülerin şerrinden ve haset ettiği vakit hasetçinin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım!”1
    “De ki: İnsanların kalplerine vesvese sokan, pusuya çekilen cin ve insan şeytanının şerrinden insanların Rabbine, insanların Melikine, yani mutlak sahip ve hâkimine, insanların İlâhına sığınırım.”2


    Kardeşlerim!
    Bir insan için dünyadaki en büyük tehlike varoluş gayesini unutmaktır. İstikametten ayrılmaktır. Bir insan için en büyük kayıp, kendini kaybetmektir. Heva ve heveslerin esiri olmaktır. Bir insan için en büyük mahrumiyet, Allah’ın engin rahmetine sığınmaktan kendini mahrum bırakmaktır.
    Yüce Rabbimiz, bizleri bu tehlikelerden koruyacak, zarar ve hüsrana uğramaktan kurtaracak hayat yüklü Kerim bir Kitap indirmiştir. Kendisine en güzel şekilde kul olmamızın yollarını göstermiştir. Özellikle Yüce Kitabımızda bizlere hediye ettiği Felak ve Nâs isimli iki muhteşem surede kendisine sığınarak yaşamayı öğretmiştir. Bu yüzdendir ki Peygamberimiz (.s), istiazenin yani Allah’a sığınmanın en güzel ifadesi olarak nitelediği bu iki sureyi çokça okumamızı tavsiye etmiştir.3
    Kıymetli Kardeşlerim!
    Felak ve Nâs Sureleri, tevhid inancımızın, Allah’a teslimiyetimizin özlü bir ifadesidir. O’nun rızası ve himayesini talep ederek yaşama kararlılığımızın göstergesidir. Felâk ve Nâs’ı okuyarak, her türlü şer ve kötülükten, karanlıklar içerisinde yolumuzu kaybetmekten Rabbimize sığınırız. Haset ve öfkenin, kin ve nefretin, batıl ve hurafenin, vesvesenin esiri olmaktan O’na iltica ederiz. Art niyetlilerin, kem gözlülerin, kalbi kararmış, vicdanı taşlaşmışların şerri karşısında O’ndan yardım isteriz. Fitne ve fesat tohumları ekenlere; duygu ve düşünceleri ifsat ve istismar edenlere karşı O’nun nusret ve inayetini talep ederiz. Biliriz ki kendimizi güvende hissedeceğimiz yegâne sığınağımız Rabbimizdir.


    Kardeşlerim!
    Felak ve Nâs sureleri bizlere her daim mümince bir duruşu, şuurlu bir hayatı öğütlemektedir. Zira bizlere düşen sadece darlıkta, zorlukta, çaresizlikte, hüzünlü ve kederli anlarımızda değil; varlıkta ve bollukta, neşe ve sevinçte, en güçlü anımızda da Allah’a sığınmaktır. O’nun kudretini tefekkür etmek, zihnin istiazesidir. O’nun merhametini, af ve mağfiretini gönülden talep etmek, kalbin istiazesidir. O’nun yüceliğini içimizden geldiği şekliyle kelimelere dökmek ise dilin istiazesidir. Şu kadar var ki; zihnin, kalbin ve dilin bu istiazesine, yani Allah’a sığınmasına bütün bir beden iştirak etmelidir. Zira bizi Rabbimiz nezdinde asıl değerli kılan, salih amellerimizdir.


    Kardeşlerim!
    Felak ve Nâs Sureleri inancımızı, duygularımızı, çaresizliğimizi istismar etmek isteyenler karşısında bizlere ferasetli ve basiretli olmayı öğretmektedir. Hiçbir fâniye değil, sadece Allah’a kul olmayı öğretmektedir. Zira herkes bizi terk etse de bizi terk etmeyen Rabbimizden başka kimimiz vardır? Hiç kimse bizi görmese de bizi gören, hiç kimse bizi duymasa da bizi duyan, daima güvenip dayanabileceğimiz O değil midir? Rabbimiz, kendisine samimiyetle açılan elleri, gönülden yakarışları hiç karşılıksız bırakır mı? Affına, merhametine sığınanları, rahmet kapısını çalanları hiç mahrum ve mağdur eder mi? Yeter ki, gönüller samimiyetle sadece O’na yönelsin. Diller, içtenlikle O’nu yüceltip O’na yalvarsın. Eller, yürekten O’na açılıp sadece O’ndan istesin.


    Kıymetli Kardeşlerim!
    Hutbemizi Peygamberimiz (.s)’in bizlere öğrettiği istiaze dualarıyla bitirmek istiyorum:
    “Her türlü kem nazardan, şerden ve şer sahiplerinden Allah’ın tam kelimelerine, O’nun sonsuz iradesi ve hükmüne sığınırız.”4
    “Allah’ım! Kulağımızın şerrinden, gözümüzün şerrinden, dilimizin şerrinden, kalbimizin şerrinden, heva ve heveslerimizin şerrinden sana sığınırız.”5
    “Allah’ım! Acizlikten, tembellikten, cimrilikten, korkaklıktan, kabir azabından sana sığınırız.”6


    1 Felâk, 113/1-5
    2 Nass, 114/1-6.
    3 Nesâî, İstiâze, 1; Dârimî, Fezâilü’l-Kur’ân, 25.
    4 Buhârî, Ehâdîsü’l-enbiyâ, 10.
    5 TirmizÎ, Deavât, 74.
    6 Müslim, Zikir, 73.


    Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
    zalomaz Bunu beğendi.

  5. #20
    zarali58 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 14995
    Üyelik tarihi
    09 Aralık 2014
    Konum
    SİVAS
    Mesajlar
    3.645
     
     Uydu Alıcısı
     
     REDLINE TS 5000+hiremco rocket 

    Standart

    İL : GENEL
    TARİH :12.01.2018


    HAKKIN YANINDA, BÂTILIN KARŞISINDA YER ALABİLMEK


    Cumanız Mübarek Olsun Aziz Kardeşlerim!
    Peygamber Efendimiz (s a s), yaklaşık on yıl önce hicret ederek ayrılmak zorunda kaldığı Mekke’yi ordusuyla birlikte fethetmişti. Allah’ın Resûlü, doğup büyüdüğü ve hasretini çektiği bu mübarek beldeye bir müddet özlemle baktı. Ardından coşku ve heyecanla Beytullah’a yöneldi. Tavaftan sonra Kâbe’nin içine girdi ve “Hak geldi, bâtıl yok oldu. Zaten bâtıl yok olmaya mahkûmdur.[1] âyetini okuyarak Kâbe’yi ve çevresini putlardan temizledi.[2]

    Aziz Müminler!
    Yüce Allah’ın güzel isimlerinden biri de “el-Hak” tır. Rabbimiz, hakkın, hakikatin, adaletin kaynağı ve yegâne sahibidir. O, Âdem (a s)’dan Efendimiz Muhammed Mustafa (s a s)’e kadar yüce peygamberleri aracılığıyla insanları hakkı tanımaya davet etmiştir. İnsanlık tarihinin hak-bâtıl mücadelesi Hz. Âdem’in iki oğlu Hâbil ve Kâbil ile başlamıştır. Hâbil, teslimiyet ve samimiyetiyle hakkın yanında yer almış, Kâbil ise hırsı ve kıskançlığıyla, bâtılın tarafını seçmiştir. Kıyamete kadar Hâbil, iyilerin ve iyiliğin öncüsü; Kâbil ise işlediği cinayetle kötülerin ve kötülüklerin sembolü olarak anılmaya devam edilecektir.


    Kıymetli Kardeşlerim!
    Hak, tevhit inancıdır. Allah’a iman ve teslimiyettir. Yalnızca O’na kul olmaktır. Bâtıl ise, Allah’ın varlığını ve birliğini inkâr etmek ve O’na şirk koşmaktır. O’ndan başkasına kulluk etmektir. Hevâ ve hevesin esaretine girmektir. Allah’ın sayısız nimetlerine kör ve sağır kesilmektir.
    Hak, Din-i Mübin-i İslam’ın hayat veren ilkeleri ve insanı insan yapan, dünyayı yaşanılır kılan güzellikleridir. Bâtıl ise Yüce dinimizle bağdaşmayan inanış ve anlayışlardır. İslam’a savaş açan uygulamalardır. İnsanın onur ve haysiyetini zedeleyen kötülüklerdir.
    Hak, doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü ayırt eden hidayet rehberimiz Kur’an-ı Kerim’dir. Peygamber Efendimiz (s a s)’in eşsiz örnekliğidir. Bâtıl ise Yüce Kitabımızı ve peygamberimizin sünnet-i seniyyesini gönüllerden, zihinlerden silmeye yönelik hareketlerdir.
    Hakkın yolu, peygamberlerin, şehitlerin, sadakat ehli, iyi müminlerin yoludur. Bu yolun sonunda ebedi nimetler yurdu olan cennet vardır. Bâtılın yolu ise inkârcıların, gazaba uğrayanların, doğruluktan sapanların, kötülerin yoludur. Bu yolun sonu, azap ve hüsran diyarı olan cehennemdir.

    Kardeşlerim!
    Hakkın yolunu tutanlar, mazlumun, mağdurun ümidi olurken; bâtılda birleşenler, çoğunlukla zulmün ve zalimin sesi olurlar. Hakka gönül verenler, yüce değerler uğruna mücadele ederken; bâtıla dalanlar, çıkar ve menfaati üstün tutarlar. Hak sevdalıları, yeryüzünü imar edip yaşanılır hale getirmeye çalışırken; bâtılın hizmetkârları, fitne, fesat, yalan, iftira ve bozgunculuk peşinde koşarlar. Hakka tâbi olanlar, dünyada barış, huzur ve adaleti temin için çabalarken; bâtıl taraftarları, kan ve gözyaşı akıtmaya; şehirleri harabeye çevirmeye; zihinleri ve gönülleri tahrip etmeye çalışırlar.

    Kardeşlerim!
    İstiklâl Şairimizin hak sevdalısı bir gönlü tarif eden şu dizeleri ne kadar da anlamlıdır:
    Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim,
    Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
    Adam, aldırma da geç git, diyemem aldırırım.
    Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
    Öyleyse kardeşlerim! Şartlar ne olursa olsun hakkın yanında, bâtılın karşısında yer almaya, hakikatin tercümanı olmaya devam edelim. Birbirimize hakkı ve sabrı tavsiye etmekten vazgeçmeyelim. Unutmayalım ki, hakkın hizmetinde olduğumuz sürece Allah’ın rahmeti ve yardımı da bizimle olacaktır. Hakkı tutup kaldırdığımız müddetçe bâtıl bize asla zarar veremeyecektir.
    Hutbemi Peygamber Efendimizin şu hadisiyle bitirmek istiyorum:
    “Allah’ım! Hamd, sana mahsustur. Sen, yerin ve göğün nurusun. Sen, bütün varlıkların yegâne sahibi ve Rabbisin. Sen Hak’sın. Va’din de sözün de haktır. Sana kavuşmak haktır. Cennet haktır. Cehennem de haktır. Peygamberler haktır. Kıyametin kopması haktır.
    Allah’ım! Geçmiş ve gelecek, gizli ve açık bütün günahlarımı bağışla! Benim ilâhım Sensin. Senden başka ilâh yoktur.”[3]

    [1] İsrâ,17/81.
    [2] Buhârî, Mezâlim, 32; Müslim, Cihâd ve Siyer, 87.
    [3] Buhârî, Tevhîd, 35.

    Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

  6. #21
    montilla - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 3476
    Üyelik tarihi
    31 Mayıs 2014
    Konum
    Türkiye
    Mesajlar
    169
     
     Uydu Alıcısı
     
     GigaBlue UHD 4K 

    Standart

    bir kerede hırsızlık ve kamu malı çalmak haramdır diye fetva verseler ya iktidar güdümlü bir kuruluş islamı hiç yansıtmıyor

  7. #22
    zarali58 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 14995
    Üyelik tarihi
    09 Aralık 2014
    Konum
    SİVAS
    Mesajlar
    3.645
     
     Uydu Alıcısı
     
     REDLINE TS 5000+hiremco rocket 

    Standart


  8. #23
    zarali58 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 14995
    Üyelik tarihi
    09 Aralık 2014
    Konum
    SİVAS
    Mesajlar
    3.645
     
     Uydu Alıcısı
     
     REDLINE TS 5000+hiremco rocket 

    Standart

    malik0109 Bunu beğendi.

  9. #24
    zarali58 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 14995
    Üyelik tarihi
    09 Aralık 2014
    Konum
    SİVAS
    Mesajlar
    3.645
     
     Uydu Alıcısı
     
     REDLINE TS 5000+hiremco rocket 

    Standart

    İL : GENEL
    TARİH :10.08.2018


    KURBAN, ALLAH’A YAKINLAŞMA VESİLESİDİR


    Cumanız Mübarek Olsun Aziz Kardeşlerim!
    Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz kurbanlarımız hakkında şöyle buyuruyor: “Onların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır. O’na ulaşacak olan sadece sizin takvânızdır…”[1]
    Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (.s) şöyle buyuruyor: “Âdemoğlu kurban bayramı günü Allah’a kurban kesmekten daha sevimli gelen bir amel işleyemez…”[2]


    Kıymetli Müslümanlar!
    Hz. Âdem’den bu yana devam eden kurban uygulaması, bizi Allah’a yakınlaştıran ibadetlerden biridir. Kurbanın anlamı sadece bayram günlerinde hayvan kesmek değildir. Aksine kurban; sadakatin, Allah’a itaat ve teslimiyetin göstergesidir. Gerektiğinde malımızı, canımızı ve bütün varlığımızı Allah yolunda feda etmenin sembolik bir ifadesidir. Bizler, her kurban bayramında, Hz. İbrahim ile oğlu İsmail’in Cenâb-ı Hakk’a mutlak teslimiyetlerinin hâtırasını tazeleriz. Hayatımızın böyle bir iman, teslimiyet ve samimiyet üzerine inşa edilmesi gerektiğini yeniden hatırlarız.


    Kardeşlerim!
    Kurban, her şeyden önce Rabbimizin rızasını kazanmak ümidiyle eda ettiğimiz bir ibadettir. Meşruiyeti Kur’an ve sünnetle sabittir. Nitekim Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi gerekli kıldık...”[3] Sevgili Peygamberimiz (.s) de hicri ikinci yıldan itibaren vefat edinceye kadar her yıl kurban kesmiştir.[4]
    Muhterem Müslümanlar!
    Kurban; Mümine Allah rızası uğrunda paylaşma, ihtiyaç sahibine el uzatma alışkanlığı kazandırır. Onu cimrilikten, dünya malının esiri olmaktan kurtarır. Komşuları, akrabaları, dostları hâsılı bütün müminleri birbirine bağlar ve kaynaştırır. Bizi, binlerce kilometre uzaktaki kardeşlerimizle yakınlaştırır, bütünleştirir, ümmet olmanın şuuruna erdirir.
    Kurban; tokluğa hasret kalmış insanların sofrasına bir nebze de olsa katkı sunabilmektir. İnancı ne olursa olsun, muhtaç olan herkesin imdadına koşmaktır. Mazlumların sevincine, bayram neşesine vesile olmaktır. Dünyanın en ücra köşelerinde, adını dahî duymadığımız diyarlarda yaşayan, hiç görmediğimiz, tanımadığımız din kardeşlerimize uzattığımız bir iyilik elidir. Onlara bir kurban etinden ziyade ümit, güven ve muhabbet takdim edebilmenin adıdır.


    Kardeşlerim!
    Kurbanımızı paylaşmak bizim için ebedi mutluluğu ve huzuru elde etmenin kapısını aralar. Nitekim Sevgili Peygamberimiz (.s) de, kurbanlarımızı ihtiyaç sahipleriyle paylaşmanın bizi gerçek anlamda kazançlı kılacağını haber vermiştir. Bir defasında, kestiği koyundan geriye ne kadar et kaldığını sormuş, Hz. Âişe validemizin kendilerine sadece bir kürek kemiği kaldığını söylemesi üzerine “Ey Âişe! Desene bir kürek kemiği hariç hepsi bizim oldu”[5] buyurmuştur.


    Aziz Müminler!
    Diyanet İşleri Başkanlığımız, Türkiye Diyanet Vakfı ile birlikte çeyrek asırdır yurtiçi ve yurtdışında vekâlet yoluyla kurban kesim organizasyonu düzenlemektedir. Fedakâr ve cömert milletimizin emaneti olan kurbanlar, İslami usullere uygun şekilde kesilerek ülkemizdeki ve dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimize ulaştırılmaktadır. “Kurbanını Paylaş, Kardeşinle Yakınlaş” şiarıyla başlattığımız bu yılki vekâletle kurban organizasyonuna bağışlar Arefe günü akşamına kadar devam edecektir.


    Kardeşlerim!
    Biz inanıyoruz ki, verdiğimiz bir hisse kurban, binlerce belki milyonlarca dua olarak aziz milletimize geri dönmektedir. Yetimlere, gariplere, şehrin en ücra köşesindeki kimsesizlere, kamplardaki mültecilere gönül sofraları kurmak için biz de bu hayır kervanına katılalım. Bizden yardım bekleyen ümmeti yalnız bırakmamak için bu muhabbet yolculuğuna destek olalım.
    Hutbemi Allah Resulü (.s.)’in şu hadis-i şerifiyle bitiriyorum. “Kim bir Müslüman’ın dünya sıkıntılarından bir sıkıntıyı giderirse, Allah da onun kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim darda kalan bir kimsenin işini kolaylaştırırsa, Allah da dünya ve ahirette onun işlerini kolaylaştırır…”[6]

    [1] Hac, 22/37.
    [2] Tirmizî, Edâhî, 1.
    [3] Hac, 22/34.
    [4] Tirmizî, Edâhî, 11.
    [5] Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 33.
    [6] Ebû Dâvûd, Edeb, 60.


    Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

    Konunun orjinal metnine ulaşmak yada
    yazıcıda yazdırmak için TIKLAYINIZ.
    malik0109 Bunu beğendi.

Sayfa 3/3 İlk ... 3

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

Benzer Konular

  1. Yorum: 35
    Son Mesaj: 09.Aralık.2018, 13:54
  2. "OpenESI-Image "Stable"
    Vu+ Solo 2 forum içinde, yazan zvonko67
    Yorum: 0
    Son Mesaj: 12.Ağustos.2017, 16:54
  3. PROGRAM Linux Mint 18.2 "Sonya" MATE Beta Sürümü Çıktı
    Linux. forum içinde, yazan usta_399
    Yorum: 0
    Son Mesaj: 20.Haziran.2017, 14:19
  4. Yorum: 24
    Son Mesaj: 12.Mayıs.2017, 23:13
  5. Yorum: 1
    Son Mesaj: 18.Mayıs.2016, 23:37

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş