Yenilene yenilene geliyor yine. Dünyanýn sýnýrlarýný sonsuza iliþtirmeye geliyor. Ýlk defa esmekte olan taze rüzgâr gibi geliyor.

Oruç bizi "biz" yapan "usta"...Dünyadan Ramazan enstantaneleri

O, tek tek muhatap alýyor mümini. Sarsýyor, sarýlýyor; yelkenini hazýrlayanýn teknesine el atýyor. Ýcap edeni alýp diyardan diyara ***ürürken gayrýsýna iliþmiyor. Adrese teslim ýþýk hüzmesi kapýmýzý çalýyor.

Hoþ geldin oruç ayý Ramazan, Cana "can" olan zaman

Hoþ geldin zorlu konuk. Kolay iþlere ara vermek için, nefsin demir bileðini direne direne devirmeye "Hoþ geldin usta"…

Akýþ, anýnda duru mümin bünyesinde. "Dur" sesiyle, gece yarýsý kalk borusu çalar. Kâinat pencerede týkýþ týkýþ, varlýk bir devrana giriyor. Her þey yerli yerinde; her þeye bir þeyler oluyor. Bulut gibi çýkýp giden bir þey var. Göz göz olmaya hazýrlanýyor hücre hücre anlam kesilecek insan.

Dur sedasýnýn harfsiz, alfabesiz sineye çarpýþýyla bölünüyor gece;

"Bu akýþ nereye ey insan; aðýrlaþmýþsýn, tutkularýn artmýþ, beden ve ruh dengesi sarsýlmýþ. Böyle hantal, böyle meleklerin uzaðýnda nereye!?"

Kendisiyle böyle konuþur insan; çünkü oruç ruhun lisanýdýr.

Bütün pencerelerden ýþýk düþtüðünde geceye, yer sema ile yarýþýr; yýldýzlar sahurda yanan ýþýklarý seyre dalarlar yerdeki yýldýz diye.

Ramazan, azalarýn ceminde anlatýlmaz halin tadýna varýp dillerin tutulduðu ay'dýr.

Ay mýdýr?

Zamanýn ölçümlerden kurtulmasýdýr. Bin bir ay ve ötesi, daha ötesi. Ýyilik sýnýrý olmayan ülke, bulut saflaþan kalbin resmiyse, rakamlar "diz çöker" orda.

Dünyadan Ramazan enstantaneleriBurasý Ramazan, beden ve ruh "usta"nýn elinde tamirde

Ramazan, iman ülkesinde, hesaba sýðmaz tecelli maharetlerinin deveran ettiði diyardýr.

Yeni bir akýþla emanet alýr evreni oruç. Zamana dokunur, taþtan kadife sesleri gelir. Sokak, cadde, fabrika, tarla, yeni bir ýþýklandýrma ile mutmain bir çehreyle selamlar zamaný.

Aðýr aðýr, sessiz ve derin bir tebessümle akýþa durur idrak. Burasý Ramazan, beden ve ruh "usta"nýn elinde tamirde. Çakýl taþlarý gezinir oruçlu bedenlerde, ýlýk suyun serinliði aniden. Gel–gitler mütemadiyen, paslý mazgallarý sarsar.

Koþmak dünyayý yoruyor, dur da bir bak.

Koþmak, hýzla geride býrakýyor görülmeye, duyulmaya, anlamaya, konuþmaya deðer olaný. Koþmak görünmez yapýyor geçilen sokaktaki aðacýn meramýný. Koþunca boynu bükük kalýyor çiçeklerin rengi ve kokusu.

Hýz ölüm oyunudur!

Bakamadan, tekrar dönüp göremeden hýzla akýtýyoruz mevsimleri, yalama oluyor gözler, sýradanlaþýyor. Boynu bükük, sergisini toplayýp gidiyor ihtiþamlý gösteri. Kör oluyor insan bakarken ve duymuyor sesler kulaðýnda dönüp dururken...

Ramazan duymaya, görmeye, koþmadan yürümeye çaðrýdýr ötelerden, ikazdýr hasletlerin kuþanýlmasý adýna.Dünyadan Ramazan enstantaneleri

Öteler ki, dil neylesin...

Sesler öyle parlak, ýþýk öylesine aðýrbaþlý oluyorsa o sabah, beden kývransýn biraz. Kývransýn ki, bunca körlüðe, saðýrlýða bigâne kalýþýný devine devine anlasýn.

Oruç, ellerimizden tutmaya geliyor, bizi zaman ötesine taþýmaya geliyor.

Zaman ve mekân ötesini hissetmenin ortamýný kurunca oruç, merhamete acýktýðýmýzý anlarýz. Keskin, köþeli piyasalarýn elinde jilet kadar yýrtýcý oluþumuzu kavrarýz. Ellerimiz meðer yokluðun çölüne çekerken gövdemizi, suçüstü yakalarýz kendimizi. Mahcubiyet oluyor kârýmýz. Ýftar sofrasýna yanaþýrken insafýmýza yaklaþýyoruz mahcup. Gözlerle konuþma vakitlerini yaþýyoruz o an.

Savaþlara giriyoruz kendimizle, hiç tanýþmamýþ gibiyiz tutkularýmýzla, aldatmýþýz kendimizi kârlý sandýðýmýz alýþ–veriþlerde.

Yaþama ve ölme ustalýðý her hal ve hareketle icra edilmiþtir

Gece tam ortadan bir ikramla bölünür: Sahur

Katmanlarýndan açýlan vakit, nimetin dilinden bir iþaret býrakýr görüþün bittiði, gözün eridiði noktaya.

Dünyadan Ramazan enstantaneleriVaktin yeniden kuruluþunu gerçekleþtirir Ramazan. Ritmi yeni akýþta tamamlanýr caddelerin. Beden uzayýp durduðu kayalýklardan toplanýp gelir. Taþlama çözülür. Beden ve ruh birbiriyle kucaklaþma evresine girer, günün adý Bayram.

Yeryüzüne aðan ýlýk rüzgârýn tek tek topladýðý, nefes nefes arýndýrýp müminleri kardeþ kýldýðý kývamýn finalidir Bayram.

Dünyanýn yetmezliði kavranmýþtýr; tefekkür, kiþiye has sonsuza akan patika yýkanýp durulanmýþtýr. Ýnsaf yerine, merhamet iliklere yerleþmiþtir. Yaþama ve ölme ustalýðý her hal ve hareketle icra edilmiþtir; günün adý Bayram.

Ev ev, mahalle mahalle, ülke ülke, kýta kýta, küçük bir mahrumiyet sayesinde benzeþen hallerle halleþip, sayýsýz pencereye sahip olma ayrýcalýðýyla Kitap'a ayarlandý; Ümmet olmanýn kýymetini yeniden kavramak da bahse dahil.

Ramazan bir ay ile, bir ömür provasý mý sunuyor bize?

Müslüman hayatýnýn ritmini, algýsýný ve mutmainliðin sýnýrsýz hissediþini önümüze koyuyor. Hilal eve giriyor, gece güne ekleniyor; zaman cesametle mümini kucaklýyor ve erdemler söze giriyor. Budanýyor "aykýrý" dallarý, müminler boya atacak aðaçlar gibi...

Kiþiye özel yaðmur gibi kalbimizi avuçlayýp okþuyor Ramazan. Ýnsanýn zayýflýðýný, cahilliðini, acizliðini, aceleciliðini ve bütün bunlara karþý Rabbimizin merhametini; apaçýk, gizemli, akýp giden nehirleri vekil býrakarak anlatýyor.



Ahmet Mercan, dunyabulteni.net