DUYURU PANOSU
FORUMUMUZDA TİVİBU, D-SMART ,DİGİTURK-BEİN KANALLARI YERLİ - YABANCI PLATFORMLARLA İLGİLİ ,KART PAYLAŞIMI ,İPTV ,SERVER PAYLAŞIMDA BULUNMAK,HACK İLE KONULAR ve SPONSORLARIMIZ DIŞINDA HERHANGİ BİR ÜRÜN SATIŞI YAPMAK YASAKTIR 

İletişim


 WHATSAPP +905354035843


ERK@L


onlineuydudestek@gmail.com

×

NOTICE Bilgilendirme : Bu konu 4191 gün önce başlatıldı . Konu başlangınç tarihi güncel değilse Konu güncelliğini yitirmiş yada bu konu ile ilgili son cevap yazılmış olabilir. Eğer yazınız doğrudan bu konu ile ilgili değil ise yeni bir konu başlatmanızı tavsiye ederiz....

TASAVVUFÎ TERİMLER (I) ..:: 1 ::.. IRAKIYYE : Muhammed b. Irakî el-Musavî tarafından kurulmuş bir tasavvuf okuludur. ISTIFA: Bir şeyin

Bu konu 19735 kez görüntülendi 8 yorum aldı ...
Tasavvufî terimler (ı-i) 19735 Reviews

    Konuyu Değerlendir: Tasavvufî terimler (ı-i)

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 19735 kez incelendi.

 
Sayfa 2/2 İlk ... 2
  1. #1
    kaptan-8 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 42955
    Üyelik tarihi
    16 Mart 2014
    Konum
    Türkiye/Adana
    Mesajlar
    21.406
     
     Uydu Alıcısı
     
     Sungate TİTAN 4K UHD & Sungate TİTAN İPTV HD 

    Standart Tasavvufî terimler (ı-i)

    TASAVVUFÎ TERİMLER (I)
    ..:: 1 ::..
    IRAKIYYE : Muhammed b. Irakî el-Musavî tarafından kurulmuş bir tasavvuf okuludur.
    ISTIFA: Bir şeyin güzidesini seçmek, tercih etmek manasına Arapça bir kelime. Tasavvufta seçilmiş kul, baştan beri İlâhî tutuşun altında rehindir. Hakim Tirmizî, müctebânın da seçilmiş (Mustafâ) olduğunu söyler. İşin başında kendisi için hazırlanan mertebe dolayısıyla, bu kişinin nefsi gitmemiştir. Durum böyle olmasa bu nefis, ikram edilmiş aziz bir makama helal olurdu. Bu sebeble o, nefsi ve seçilmişlik makamı arasında tam bir engel ile perdelidir. Hatta bu, Allah'ın ata (bağış) lan konusunda kalbe iştirak etmez, ancak Allah, inayeti (manevî yardımı) ile bu nefsi kendisine dost edinir. Bu nefse Allah, dayanacağı miktarda ilhâmî bağış nurlarını, azar azar döker. Sonunda o kulda, arzular ve dünya şehvetleri kaybolur. Böylece Allah, onu yakınlık ve bağış tatlılığı ile sarhoş eder. O vakit, büyük yakınlık makamına ulaşır. Kalbten alman şey, bu makamda alınır. Burada kalp ile onun arasında bir engel bulunmaz. Zira bu durumda o, nefsin şehvetlerle kirletemeyeceği derecede, Allah'a boyun eğmiştir. Nefsinde istek ve şehvet kalmamıştır. Artık her şey, Allah'ın dilemesi ve takdiri ile olmaktadır. Bu nefis, kendi isteği ile Allah'a teslim olmuştur. O sırada kalple beraber nefis, mülkten mülke, mertebeden mertebeye intikal etmektedir. Bu gidişin sonunda o, büyük sıddıkiyet makamına kavuşur. Bu büyük makamı, Allah kendi huzurunda bu nefis için hazırlamıştır. Bu makama ulaşır, kendisine açılır, sonra döner ve Allah'ın kabzası (kontrolü) 'nda olur. Nitekim Allah En'am Sûresinin 87. âyetinde şöyle buyurmuştur: "Onları seçtik ve doğru yola erdirdik", istifa, Allah tarafından seçilmedir, hidayet de yine Allah tarafındandır. Yine Hac Sûresi 75. âyetinde şöyle buyrulur: "Allah, insan ve meleklerden bazılarını resul olarak seçti". Başlangıcın nefsin ile, seçilmen ise, nefsinden dolayıdır, istifa konusu, bazı sûfilerce şu şekilde yorumlanır: istifa; Allah'ın kulun kalbini, kendisini tanımak üzere boşaltması, neticede bu, marifetin, kalpte safâyı yayması demektir. Bu dereceye ulaşma konusunda, mü'minlerin havassı, avammı, âsi veya mutî olanı, velî veya peygamber olanı eşittirler. Kur'an'da Allah şöyle buyurur: "Kullarımızdan dilediklerimizi Kitab'a mirasçı kıldık, onların bir kısmı zalim, bir kısmı muktesid (orta), bir kısmı da hayırda ileri gitmiştir" (Fatır/32).
    İSTİLÂM: Arapça, kesmek, kökünden sökmek mânâsına gelen bir kelimedir. Tasavvuf ıstılahında, kalpteki aşırı sevgiye denir, istilâm; Hakk'ın, kulu kendisine mağlub eden galebeleridir. Bu da, kulun iradesini kaldırması konusunda lütuf imtihanı ile olur. Serrâc'a göre istilâm şudur: Sufiyye yoluna giren sadık mürid, o yolda, içini ve dışını hâlis kılar. Kalbine Hakk'ın nuru değer, orada ilhâmî bilgi zuhur eder, kendini kaplayan vecd halinde lahzalar devam eder. Bu vecd hali arttıkça, sevgisi de artar, işte bu duruma, sûfiyye ıstılahında istilâm denir. Zira bu durumda kalp, sultan-ı veled ile meşgul olur ve onda sükûnet bulur.
    ISTINA': iyi yapmak, birisini seçm.ek, dostlar, için davet ve ziyaret tertip etmek vs. gibi manaları ifade eden Arapça bir kelime. Allah'ın kulunu güzel ahlâkla süslemesi, onu nefsanî özelliklerden sıyırıp, iyi özelliklerle muttasıf kılması. Allah, bu dereceyi enbiyâ ve sıddîklara tahsis etmiştir. Nitekim Tâhâ sûresinin 41. âyetinde, "seni kendim için ayırdım" ifadesi ile Hz. Musa'nın, İlâhî bir terbiyeye maruz kaldığını görürüz. Buradaki ıştına', ifade ettiği mana ile, Allah'ın sıddîklara olduğu gibi, nebîlere de tahsîs ettiği yüksek bir makamdır. Harraz bu konuyu açıklarken, "Allah'tan gelen ilk şey, bu gibi kulları kendi için ayırması (seçmesi) dır. Bu da, sürekli tevhid halinin ortaya çıkışı bakımından, tevhide ilk giriştir." der. Bu mânâda sâlikin, Allah'a doğru (yani mükemmelleşmeye doğru) yol alırken, tüm kötü özelliklerinden, nefsinin arzularından ve şehvetlerinden sıyrılması ve Allah'da, Allah'tan, Allah için ve Allah'la varlığını sürdürmesi, söz konusudur. Böylece kul, itaatkâr, Allah'a bağlı ve Rabbânî hale gelir. Tam anlamıyla sâdık ve sıddîk olur. Ancak, Allah için nazar eder, ancak Allah'ın gözü ile bakar ve Allah'ın nuru ile görür, velayeti tamamla***** sıddîklık makamına hak kazanır. Ancak ıstınâ'da veli ve nebinin sınanmaması diye bir şey söz konusu değildir. Allah, ezelî ilmiyle onun ne olacağını bilmekle birlikte, onu minnet ve nimetleriyle denemeye maruz bırakır. Hattâ veli ve nebiler, insanlar içinde en çok mihnete ve belâya uğrayan kişilerdir. Allah'ın bir veli veya nebiyi, kendisi için seçmesi (ıstına'), onu nimetleri ile denemesinden başkası değildir.
    IŞIK : Dervişler için kullanılan bir tabir olup, âşık kelimesinden bozmadır. Bursa'da Işıklar denilen yerin adı; orada bazı velilerin bulunması veya ölünce mezarlarının orada bulunmasından kaynaklanmaktadır.
    Ben erenler sancağıyım o ışıklar teberi
    Ben savaş günü çeriyim o hemen çerde çeri.
    Yahya Bey
    TÜM KONULARIM ALINTIDIR YALNIZCA TANITIM VE BİLGİ AMAÇLIDIR
    ----------------------------------
    Sungate TİTAN 4K UHD


    0.8°W-4.9°E-7.0°E-9.0°E-13.0°E-16.0°E-19.2°E-39.0°E-42.0°E-46.0°E

  2. #9
    kaptan-8 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 42955
    Üyelik tarihi
    16 Mart 2014
    Konum
    Türkiye/Adana
    Mesajlar
    21.406
     
     Uydu Alıcısı
     
     Sungate TİTAN 4K UHD & Sungate TİTAN İPTV HD 

    Standart

    TASAVVUFÎ TERİMLER (I)
    ..:: 9 ::..
    İTİKÂF: İbadet için kulun kendini bir yere hapsetmesi anlamında Arapça bir kelime. Bakara Suresi 187. âyeti başta olmak üzere bu kelimenin türevleri, Kur'an'da dokuz yerde geçer. Muhyiddin ibn Arabi, itikafı şehvetin kontrol altına alınması için, nefse yaptırılan ekstra bir uygulama olarak değerlendirir. Bunu da, itikafta yeme içme serbestliğinin bulunmasına, buna karşılık cinsel perhizin devam etmesine bağlar. Hz. Peygamber (s) her Ramazanın son on günü, mescid-i şerifde itikafa çekilirdi. Bir keresinde Ramazan itikafına girmemişti. Bunu telafi için, ertesi senenin Ramazanında 20 gün itikaf yapmıştı, itikatlar ise müstehabdır. Hacı Zihni Efendi, fakihlik yönüyle şöhret bulmuş olmasına rağmen, itikafı değerlendirirken şu açıklamayı yapar: "Mu'tekif (itikafa giren kişi) kalbini dünyadan ayırmak ve nefsini Mevlâ'ya teslim etmekle, Kerîm (cömert) olan Allah'ın kapısına mülazim (yapışmış), hâl diliyle, Rabbim beni mağfiret etmedikçe ben bu kapıdan ayrılmam, demiş olur." Tasavvuftaki halvet (çile) uygulamasının şer'î dayanağı, işte bu itikaf olayıdır.

    İTİSAM: Arapça, bir şeye el ile yapışıp tutmak, sığınmak, korunmak gibi anlamları olan bir kelime. Taatı korumak, emri gözlemek, ittisale yapışmak, Hakk'ı tefrid halinde müşahede etmektir ki buna, Allah'a yapışmak da denir.

    İTİRAZ: Yolda giderken öne engel çıkması anlamında kullanılan Arapça bir kelime. Şeyhe dil ve kalp ile teslim olmama haline itiraz denir. Sayın Dr. Hulusi Baybal Efendi'nin çalışma masasının ardındaki Osmanlıca yazılmış "Ah teslimiyet!" levhası, sanıyoruz ki, tasavvufun özünü ve hakikatini açıklamaya yeter.

    İTTİHADİYYE: Hadisin Kadîm ile birleşebileceğini iddia eden sapık bir görüş.

    İTTİHAD: iki ayrı şeyin tek ve bir olması anlamında, Arapça bir kelime. Vahdet-i vücud. Hak olan vücud-ı mutlakı müşahede etmek. Sûfilere göre, her mevcûd, Hak ile mevcuttur. Yoksa kendi özü itibariyle ma'dum (yok) dur. Onun için ittihad, şuhudda olur. Yoksa ittihad, her mevcudun vücud-ı hâssı (özel varlığı) olup, Hak mevcûd ile ittihad etmiş değildir, bu mahaldir.

    İTTİSAL: Arapça, bir şeye bitişik olmak, eklenip bağlanmak anlamınadır. Kulun kendi zatını, tek olan mevcutla bitişik görmesi. Aksi halde kendi zatıyla sınırlanmış olur. Sâlik bu durumda medet ve vücudun kesintisiz olarak geldiğini görür. Sonunda mevcut öyle olur ki Beka Billlah'da bekaya erer. Bazı sufiyye, ittisali; sırrın zühul makamına ulaşması olarak tanımlamış. Bir kısmı da ittisali; kulun yaratıcısından başkasını görmemesi, sırrını yaratıcısından şeklinde başkasına bağlamaması, açıklamıştır.

    Nuri şöyle der: "ittisal; kalblerin keşfedilmesi, sırların müşahede edilmesidir."

    İVAZ: Arapça, karşılık, bedel demektir. İbadeti kölelik duygusuyla yapmalı, karşılığında bir takım şeyler bekleyerek değil. Buna can cömertliğiyle ibadet (kulluk) denir. "Allah cennet mukabili, onların can ve mallarını satın aldı." (Tevbe/111).

    İYŞ: Arapça, yaşamak demektir. Hak ile beraber bulunmanın verdiği zevk.

    İZİN: Türkçe'de de aynı anlamda kullanılan Arapça bir kelime. Müridin her yapıp ettiği şeyde şeyhi ile istişarede bulunmasıdır ki, bu, Kur'anî bir olaydır: "Onların işleri kendi aralarında danışma iledir..." (Şura/38).
    Tarikat adabını öğretmekle görevlendirilen kişilere me'zun (izinli) denir.
    TÜM KONULARIM ALINTIDIR YALNIZCA TANITIM VE BİLGİ AMAÇLIDIR
    ----------------------------------
    Sungate TİTAN 4K UHD


    0.8°W-4.9°E-7.0°E-9.0°E-13.0°E-16.0°E-19.2°E-39.0°E-42.0°E-46.0°E

Sayfa 2/2 İlk ... 2

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

Benzer Konular

  1. Tasavvufî terimler (f)
    Kuran-ı kerim forum içinde, yazan kaptan-8
    Yorum: 4
    Son Mesaj: 03.Nisan.2014, 02:16
  2. Tasavvufî terimler (g)
    Kuran-ı kerim forum içinde, yazan kaptan-8
    Yorum: 4
    Son Mesaj: 03.Nisan.2014, 02:14
  3. Tasavvufî terimler (h)
    Kuran-ı kerim forum içinde, yazan kaptan-8
    Yorum: 17
    Son Mesaj: 03.Nisan.2014, 02:12
  4. Tasavvufî terimler (j)
    Kuran-ı kerim forum içinde, yazan kaptan-8
    Yorum: 0
    Son Mesaj: 03.Nisan.2014, 01:57
  5. Tasavvufî terimler (z)
    Kuran-ı kerim forum içinde, yazan kaptan-8
    Yorum: 3
    Son Mesaj: 18.Mart.2014, 02:49

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Facebook platformu Giriş