Ýnsanlar yüzyýllardýr su altýna sadece zevk veya merak için deðil, inci, mercan, sünger gibi þeyleri çýkarýp, geçimlerini saðlamak için de dalmýþlardýr.
Deniz seviyesinde hava basýncý l atmosferdir. Ýnsan vücudunun solunum ve dolaþým sistemi bu basýnca ayarlýdýr. Ancak suyun içinde, derine gittikçe, her 10 metrede basýnç l atmosfer daha artar. 30 metre derinlikte su basýncý 3 atmosferdir, yani bu derinlikte vücudumuzun her santimetrekaresine suyun yaptýðý basýnç, yüzeye oranla üç mislidir.
Hiçbir gereç kullanmadan, 30 metre derinliðe inildiðinde, akciðer kapasitesi dörtte birine düþer, kan basýncý artar, vücut ýsýsý düþtüðünden kalbin atýþ hýzý artar, bilinç bulanýklýðý baþlar. Bu nedenle yardýmcý gereç kullanmadan 30 metrenin altýna inmek tehlikelidir.
Ancak tüple dalýþýn da kendine özgü sorunlarý vardýr. Derinde dýþ basýncýn yüksek olmasýndan dolayý tüpten solunan havanýn içindeki oksijen, azot gibi gazlar, dokulara daha küçülmüþ bir hacimle daðýlýrlar.
Eðer su yüzeyine süratle çýkýlýrsa, basýncýn azalmasýyla bu gazlar da süratle genleþir. Oksijen dokularda kullanýldýðýndan sorun yaratmaz, ama özellikle azot gazý damarlarda süratle genleþerek, damar týkanýklýðý, akciðer yýrtýlmasý ve hatta felç gibi önemli vücut hasarlarýna yol açar.
Bu þekilde vurgun yiyenler, süratle basýnç odalarýna alýnýrlar. Burada tekrar vurgun yediði derinlikteki basýnç verilir ve dengeli olarak azaltýlýr. Bir baþka önlem de vurgun yiyeni, ayný derinliðe tekrar indirmektir.
Vurgun yememek için yüzeye yavaþ çýkmalý, hatta belirli de-, rinliklerde beklenmelidir. Ýdeal çýkýþ hýzý dakikada 20 metre olup, pratikte eðitmenler bunu dalgýç adaylarýna 'yüzeye gelen en küçük bir hava kabarcýðýndan daha hýzlý çýkma' þeklinde öðretirler.


alýntý