Uzun süre tatlý yemediðinizde canýnýz tatlý istemez hatta hiç aklýnýza gelmez. Ama bazen öyle günler ve haftalar olur ki her gün tatlý yemeden rahat edemezsiniz.

Sebepleri muhtelif

Her yemek sonrasý vücudunuz tatlý yemeden doydum sinyali göndermez sanki beyninize veya gece çikolata yemeden uyuyamaz hale gelirsiniz. Bu durum birkaç sebepten kaynaklanýyor olabilir. Birincisi damak tadý ve beslenme alýþkanlýðýnýzý bu þekilde geliþtirmiþ olabilirsiniz veya psikolojik olarak sizi daha mutlu ettiðine ve tatlý yemeye ihtiyacýnýz olduðunuza inanýrsýnýz veya insülin denen iþtah canavarý pankreas tarafýndan kontrolsüz salýnýyor olabilir.

Atlatabilirsiniz!

Her üç durumu da çözmek ve tatlý krizlerini yenmek mümkün. Sürekli tatlý yeme ihtiyacý, açlýk halinde konsantrasyon güçlüðü, sinirlilik, yemekten 3 - 4 saat sonra anormal acýkma ve gece tatlý isteði gibi þikâyetler insülin metabolizmasýnda bozukluðu düþündürür. Özellikle fazla kilonuz varsa ve bu yaðlanma karýn bölgenizde dikkat çekici ise mutlaka bir endokrinoloji ve diyabet uzmanýna danýþýn. Sadece açlýk kan þekerine bakmak böyle bir durum için yeterli deðildir. Mutlaka insülin ve glikoz metabolizmasý beraber deðerlendirilmelidir. Hatta fazla kilolarýnýzýn sorumlusu bu bozukluk olabilir. Yedikleriniz enerji olarak kullanýlamayýp yað olarak depolanýyor olabilir.

Ýnsülin nedir?

Ýnsülin, pankreasýn beta hücrelerinde üretilen ve kan þekerini düþürmeye yarayan bir hormondur. Yemek ile almýþ olduðumuz karbonhidratlar, sindirim sistemi tarafýndan en küçük parçalarý olan glukoza (þekere) parçalanýrlar. Glukoz, hücrelerin en önemli enerji kaynaðýdýr. Sindirilerek kana karýþan glukoz tarafýndan uyarýlan pankreas, glukozun hücre içine (kas, karaciðer, yað dokusu) girmesini saðlayan insülin adlý hormonu üretmeye baþlar.

Enerji kaynaðý glukoz

Sindirim sonrasý insülin ve glukoz damarlarda dolaþmaya baþlar. Hücre çeperinde bulunan insülin glukozun hücre içine girmesini saðlar. Bu þekilde glukoz enerji kaynaðý olarak kullanýlabilir hale gelir. Hücre içine giremediði durumda ise kanda yükselmesi, kan þekerinde artýþ (hiperglisemi) olarak adlandýrýlýr. Kan þekerinde düþme ise bunun tam tersidir.Tatlý isteðiyle baþ edebilmek için týbbi ölçüm ve deðerlendirmelere paralel olarak beslenme düzeninin deðiþmesi de önemlidir.

1. Ara öðünler:Ana öðünlerdeki besin tüketimini azaltýp üç ana öðüne üç ara öðün eklenmelidir. Böylece azar azar ve sýk beslenilerek kan þekerinin dengede olmasý saðlanabilir. Ana ve ara öðünler arasý en fazla üç saat olmalýdýr. Aksi takdirde, uzun süren açlýk durumlarýnda kan þekeri düþer tatlý isteði artar.

2. Basit karbonhidrattan komplekse geçiþ: Basit karbonhidratlar kan þekerinin daha çabuk yükselip, çok ani düþmesine de neden olacaktýr. Kompleks karbonhidratlar ise kana daha yavaþ geçerek, kan þekerini daha yavaþ yükseltip, uzun süre ayný seviyede kalmasýný saðlar. Bu nedenlerden dolayý en iyi seçim, kompleks karbonhidratlardýr. Kompleks karbonhidratlara en iyi örnek, bulgur, kepekli ekmek, kuru baklagillerdir, kepekli ürünlerdir. Bu besinlerin proteinle birlikte tüketimi, kan þekeri için daha olumlu bir seçimdir.

3. Posa: Posa veya diyet lifinin pek çok faydasý olduðu bilinmektedir. Reaktif hipoglisemi durumlarýnda da oldukça faydalýdýr. Posa, mide boþalmasýný geciktirerek, daha uzun süre tok kalmamýzý ve kana þekerin daha uzun sürede geçmesini saðla*****, kan þekerinin ani yükselme yapmasýný engelleyerek ve uzun süre ayný seviyede tutar.

4. Aç karnýna meyve yemeyin: Bozulmuþ glukoz toleransý, hipoglisemi ve insülin salýnýmýnda bozukluk gibi prediyabet veya diyabet teþhisiniz varsa hem regülasyon hem de tatlý isteðini azaltmak için tek baþýna meyve yemeyin. Yanýna mutlaka protein ekleyin. Protein þekerin daha yavaþ emilmesini saðlar. Alkol tüketecekseniz de ayný yolu izleyin. Kesinlikle aç karnýna içmeyin ve yanýnda mutlaka protein alýn. Peynir, yoðurt, ayran, süt meyve ile veya ara öðünlerle mutlaka olmalý protein kaynaðý olarak fýndýk da tercih edilebilir.


alýntý