Bu düdükler 135 desibelle, bir jet uçaktan daha fazla ses çıkarıyor. Üstelik bu yılkı şampiyonanın korkulu rüyası haline gelen ve bir çeşit Güney Afrika zurnası olan "vuvuzela"nın sesini de bastırabiliyor.Almanya'nın Dortmund kentine yaklaşık 25 km mesafede bulunan Nachrodt-Wieblingwerde adlı küçük bir yerleşimdeyiz. Bu adı sanı duyulmadık yer aslında Güney Afrika'da yapılan FıFA 2010 Dünya Futbol Şampiyonası için hayati önem taşıyor. Zira şampiyonanın en önemli kararlarını veren hakemlerin kullandığı düdükler burada bulunan MZB firmasının pres atölyesinde yapılıyor.

Dev bir alanda bulunan yüksek raflarda ayda yaklaşık 40 bin düdüğün üretildiği pres makineleri bulunuyor. Dünya Futbol Şampiyonası'nda kullanılan "Titanic düdüğü" de bu makinelerde üretiliyor. Bu düdüğe "Titanic düdüğü" denmesinin nedeni, ilk kez ünlü transatlantik Titanik'te kullanılmış olması. MZB firmasının müdürü Heinz Liebold, Dünya Futbol Şampiyonası için düdük seçimi yapılırken, standart hakem düdüğünün sesinin, Güney Afrika'da ırkçılık döneminde polislerin kullandığı düdüğün sesine benzetildiğini, bu yüzden tercih edilmediğini belirtiyor.
Ancak Liebold bu düdüğün bundan 32 yıl önce kullanıldığını kaydediyor: "Arjantin'de 1978 yılında yapılan Dünya Futbol Şampiyonası'nda kullanıldı. Bu düdüklerin çok geleneksel, tiz bir sesi var. Her hakem bir dönem böyle bir düdük kullanmıştır. iyi bir işçiliğe sahip oldukları, neredeyse bir ömür boyu dayandıkları ve elde yapıldıkları için bu düdükler hâlâ talep görüyor."
"Her düdük kendine has"

Almanya Merkez Hakem Komitesi eski başkanı Hellmut Krug, her düdüğün kendine has bir sesi ve tınısı olduğunu vurguluyor. Krug şöyle konuşuyor: "Bu bakalit bir düdük... Stadyum için yeterince yüksek olmayan, biraz boğuk bir sesi var. Şu küçük mavi olansa çok daha uygun... Çok daha tiz ve kuvvetli bir sese sahip olduğunu kesin fark etmişsinizdir. Metal düdük kullanmaya başlamadan önce bende böyle bir tane kullanıyordum. Buradaysa küçük metal bir düdük var. Bunun sesiyse çok boğuk."
Uzun yıllar FıFA hakemi olarak görev yapan Herbert Fandel'e "en idael düdük hangisi?" sorusunu yönelttiğimizde şu yanıtı alıyoruz: "Ben en başta bir alüminyum düdük kullanıyordum. Bunlara günümüzde de hâlâ rastlamak mümkün. Şimdiyse en severek kullandığım plastik ucuz bir düdük. Bu kişiden kişiye değişiyor. Sonuçta bu bir ekipman, o yüzden zevk meselesi."
Sesi jet uçağınınkinden yüksek

Güney Afrika'da yapılan FıFA 2010 Dünya Futbol Şampiyonası'nda kullanılan düdüklerin en önemli özelliği kendilerine özgü çok yüksek bir tınıya sahip olmaları. Bu düdükler 135 desibelle, bir jet uçaktan daha fazla ses çıkarıyor. Üstelik bu yılkı şampiyonanın korkulu rüyası haline gelen ve bir çeşit Güney Afrika zurnası olan "vuvuzela"nın sesini de bastırabiliyor.
MZB firmasının müdürü Heinz Liebold "Titanik" adı verilen düdükle ilgili şu bilgileri veriyor: "Bu düdüğün çok tiz bir sesi var. Çok farklı bir frekansa sahip... Oğlum da profesyonel olarak futbol oynuyor ve kendi deneyimlerimden hareketle söyleyebilirim ki, onu duymamak mümkün değil. Böyle tiz bir sesi duyduğunda herkes bir anda pür dikkat kesiliyor. Düdük kimin patron olduğunu kolayca ortaya koyuyor."



alıntı