Bazi Alimler nasıl namaz kılmış?

Allahü tealaya asik olan ona kul olmanin tadini tadan, korku ile ümit arasinda yasayan evliyadan olan Müslim bin Yesar hazretlerinin her hali Peygamber Efendimizin sünnetine uygundur. Zikri, fikri, edebi, hayasi, uzleti çok ziyade olup, Allahü tealadan baska maksadi, Resulullahdan baska sevgilisi yok idi. ”Namaz insani her türlü kötülükten muhafaza eder, korur.” müjdesine tam kavusmus, ölü gibi namaz kilmak seadetine erismis, namazin tadini tatmis bahtiyarlardandi. Namazi maksad edinmis, namaz binegine binip nice ali, yüce derecelere kavusmus bir veli idi. Herkes onun namaz kilisina hayran olurdu. Namaz kilmadigi zamanlarda sanki namazdaymis gibi hareket ederdi.

Lüzumsuz bir söz söyledigi isitilmedigi gibi, uygunsuz bir hareketi de görülmedi. Namaz kilan bir kimse nasil namazi bozan seylerden sakinirsa, Müslim bin Yesar da namazi kilmadigi zamanlarda dahi onlardan sakinirdi. Nemaza basladigi zaman ise yere dikilmis bir direk gibi olurdu. Nasil ki bir direk her seyden habersiz ve duygusuz ise Müslim bin Yesar’da “rahmetullahi aleyh” namaza basladigi zaman öyleydi. O, “Namaz mü’minin miracidir”hadis-i serifinde bildirilen sekilde nemaz kilanlardandi.

Imam-i Mücahid buyurdu ki; “ Biz öyle alimler gördük ki, nemaza durduklari zaman, huzur-u ilahide kandilerinden geçer, gözlerini bir seye baglamaya veya herhangi bir dünya isini düsünmeye güçleri yetmezdi.”

Basra’da Müslim bin Yesar, namaz kilarken caminin direklerinden biri yikildi. Kubbe göçtü, camide bulunanlar kaçtilar.Daha sonra disarida kubbenin yikildigini gören kimselerle beraber camide kalanlari kurtarmaya geldiler. Bu sirada Hazret-i Müslimnemazini bitirip selam verdi.Yanina gelip” Geçmis olsun”dediler. “ Ne oldu?”buyurdu. “ Caminin kubbesi yikildi”dediler. “ Ne zaman?”buyurdu. “Biraz önce” dediler. “Haberim yok” cevabini verdi.

Yine bir gün namaz kilarken yaninda yangin çikti. Yangin söndürülünceye kadar farkina varmadi. Yine oglu bildiriyor;” Bir gün babam evimizde namaz kiliyordu.Samli bir kimse babamin yanina girdi. Bütün ev halki korkup bir araya toplandik. Adam az sonra çikip gitti. Biz birbirimizden ayrildik. Annem babama: “Samli su adam evimize girdi, hepimiz korktuk. Sen ona hiç bakmadin ilgilenmedin. Bu isin farkina varmadin” dedi.

Mu’temir bin Sülayman bin Müslim bin Yesar’in ev halkina; “Bir hacetiniz oldugu zaman benimle konusunuz yoksa ben namaz kilacagim” diye söyledigini haber verdi.

Evine girdigi zaman çocuklarina; “Ben namaza basladigim zaman istediginiz kadar konusunuz. Ben onlarin hiçbirini isitmem” buyurdu.

Hüneyd bin Hilal: "Müslim bin Yesar namaz kilmaya kalktigi zaman, sanki dogan nur gibi olurdu " buyurmustur. Bu nur; mübarek alninda Allah korkusundan dogan ve huzuruna çiktigi zat-i Mukaddesin azamet ve kibriyasindan nes’et eden bir nur idi. Çünkü O’nu namaz kilarken gören bir kimse yipratici bir hastaliga yakalanip, uzun zaman o hastaligi çeken bir kimse zannederdi. Nasil böyle bir hastaliga yakalanan kimsenin yüzünden kani çekilir, benzi solar ise, o da öyle idi.

Süleyman bin Mugire’den gelen haberde ise: “Müslim bin Yesar namaz kilarken görüldü. Sanki o atilmis bir elbise gibi idi.” buyurulmustur. Yani atilan ve asilan elbise bir elbise nasil hareketsiz ise, o da öyle hareketsiz kendinden geçmis vaziyette namaz kilardi. O nemaz kilarken elbiselerinden en küçük bir hareket, kilmildama görülmezdi. Abdullah bin Mübarek’ten gelen haberde ise, “Müslim bin Yesar secde ediyordu. Ask ile kendisini hizla secdeye atti ve ön iki disi kirildi. Ebu Iyas yanina girdi. “Geçmis olsun” diyerek teselli etmeye çalisti.

Müslim bin Yesar “ Bu Allahü tealaya tazimden hürmettendir” buyurdu. Müslim bin Yesar “ Beyn-el havfi ver- reca” korku ile ümid arasinda yasardi. Korkusu; ümidi ile kapli, ask ve muhabbetle dolu idi. Ümidi ise kulluk ve ibadetle kapliydi.

Bir gün ”Bu gece uzun uzadiya Rabbime secde ettim” buyurdu. Oradaki kimse “ Allahtan ümidimizi kesmeyiz. Bu kadar yorulmaya ne lüzum var” deyince “ Ne kadar uzak bir ümid? Korkan korktugundan kaçar, bir seye kavusmayi arzu eden ise arzusuna kosar.” buyurdu.

Basini secdeye koyar, gözlerinden firak ve hüzn yaslari aktigi halde “ Ya Rabbi! Sen benden razi oldugun halde, sana ne zaman kavusurum” diye dua ederdi.

Kaynak: Islam alimleri ansiklobedisi c.2


Selam ve dua ile..