Üç erkeğin bulunduğu ortamlarda konunun bir şekilde askerliğe gelmesinden hareketle bu konuyu açıyorum. Haydi bakalım ilk askerlik anısıyla başlayalım.

Öne biraz geriye gidelim.

Lise son sınıftayken, 1998 yılı Mart ayında bok varmışçasına sigara içmeye başladım. Spor ile en küçük bir alakam olmadığı gibi, sporu bırak merdivenle bir kat yukarı çıkınca tıkanıyorum. Eskaza otobüse falan yetişmek için koşsam, nefesimin normale dönmesi için bir durak geçmesi gerekiyor.

12 Nisan 2006 günü kısa dönem askerlik için Şanlıurfa'daki birliğime teslim olduğumda 8 yıldır düzenli olarak her gün bir paket sigara içen bir tiryakiydim. Kışlada her gün usta askerleri hayvan gibi koşarken görünce kara kara düşünüyorum. Bir yandan da hava değişiminden galiba, Ankara'dan Şanlıurfa'ya gidince kısa kısa bir öksürük başladı, sigara içtikçe daha da artıyor. Değişik sigaralar içiyorum ama öksürükte bir değişiklik yok. Komutanlar her sabah sporun öneminden bahseden konuşmalar yapıyor, rahatta dinle diyor ama hem öksürük hem tıknefeslik ile ben ne bok yesem acaba diye düşünmekten rahatlık ne mümkün.

Sekiz günlük askerken, tam tarih 20 Nisan 2006 sabahı saat 06:30'da kahvaltıya gittik. Kahvaltıdan sonra bir sigara yaktım. Sigaranın yarısındayken öksürük başladı. Kusacak kadar şiddetli hale gelince sigarayı atmak zorunda kaldım. İşte o attığım sigara son sigaram oldu.

Bir süre sonra nefesim düzeldi, usta birliğine başlayınca sabah koşularına başladım. İlk günlerde ciğerim ağzımdan çıkacak gibi olsa da yavaş yavaş alıştım. O kadar alıştım ki askerlik bittikten sonra ara ara koşmaya başladım. Hayatımda ilk kez spor salonuna yazıldım.

Spor salonu da kesmez hale gelince bir Sedona dağ bisikleti aldım. Gerisini biliyorsunuz. On yıl geride kalırken bana spor yapmayı sevdiren, *** korkusu ile sigara bağımlısını endorfin bağımlısına çeviren komutanlarıma ve Şanlıurfa'nın acayip havasına selam olsun.

Daha da acayip bir şey, askerden geldikten sonra alışkanlıktan bir iki yıl boyunca koşarken içimden,

Karşıki dağlar, ıssız dağlar, virane dağlar.
Geliyor piyadeler, geliyor destek bölüğü
....

veya

Bir kar yağar ince ince
Piyadenin hali nice
...

gibi çoşturucu şarkılar söylemeye devam ettim valla, çok acayip . Kimsenin bilmediği bu sırrı da buradan siz değerli kardeşlerimle paylaşayım.

Son olarak:

Bizim bölükte bir tane tinerci vardı, duşa girmezdi, fırçayla köpürtüp hortumla araba yıkar gibi yıkadık hibinoyu