 Bilgilendirme : Bu konu  1383 gün önce başlatıldı . Konu başlangınç tarihi güncel değilse Konu güncelliğini yitirmiş yada bu konu ile ilgili son cevap yazılmış olabilir. Eğer yazınız doğrudan bu konu ile ilgili değil ise yeni bir konu başlatmanızı tavsiye ederiz....
Bilgilendirme : Bu konu  1383 gün önce başlatıldı . Konu başlangınç tarihi güncel değilse Konu güncelliğini yitirmiş yada bu konu ile ilgili son cevap yazılmış olabilir. Eğer yazınız doğrudan bu konu ile ilgili değil ise yeni bir konu başlatmanızı tavsiye ederiz....
 
	
		
	
		
                            
		
		 ATATÜRKÜN YAVERİNDEN BİR ANI. KESİNLİKLE OKUYUN!.... 
 
Gazi M.Kemal, çiftliğinde dolaşıp hava alırken oldukça yaşlı bir kadına rastladı. 
Atatürk attan inerek bu ihtiyar kadının yanına sokuldu. 
- Merhaba nine.  
Kadın Ata'nın yüzüne bakarak hafif bir sesle; 
- Merhaba dedi.  
- Nereden gelip nereye gidiyorsun?  
Kadın şöyle bir duraklayıp; 
- Neden sordun ki, dedi. Buraların sahibi misin? Yoksa bekçisi mi?
		
                 Bu konu 7225 kez görüntülendi 1 yorum aldı ...
	
 
 
    
        
						
		
		
		
		
		
  
       
           ATATÜRKÜN YAVERİNDEN BİR ANI. KESİNLİKLE OKUYUN!....
                  
                   
        
       
                 
   7225 Reviews 
    
	
		
		 
	 
	
	
 
 
    
 
		
		
	
          
	
	
	
		
			
- 
	
	
		
			
			
			
				  
-   Offline 
  Uye No : 39362 Uye No : 39362
 
			
				
				
				
					.gif) ATATÜRKÜN YAVERİNDEN BİR ANI. KESİNLİKLE OKUYUN!.... ATATÜRKÜN YAVERİNDEN BİR ANI. KESİNLİKLE OKUYUN!....
					
						
							ATATÜRKÜN YAVERİNDEN BİR ANI. KESİNLİKLE OKUYUN!....
 
 Gazi M.Kemal, çiftliğinde dolaşıp hava alırken oldukça yaşlı bir kadına rastladı.
 Atatürk attan inerek bu ihtiyar kadının yanına sokuldu.
 - Merhaba nine.
 Kadın Ata'nın yüzüne bakarak hafif bir sesle;
 - Merhaba dedi.
 - Nereden gelip nereye gidiyorsun?
 Kadın şöyle bir duraklayıp;
 - Neden sordun ki, dedi. Buraların sahibi misin? Yoksa bekçisi mi?
 Paşa gülümsedi.
 - Ne sahibiyim ne de bekçisiyim nine. Bu topraklar Türk milletinin malıdır. Buranın bekçisi de Türk milletinin kendisidir. Şimdi nereden gelip nereye gittiğini söyleyecek misin?
 Kadın başını salladı.
 - Tabii söyleyeceğim, ben Sincan'ın köylerindenim bey, otun güç bittiği, atın geç yetişdiği, kavruk köylerinden birindenim. Bizim muhtar bana bilet aldı trene bindirdi, kodum Angara'ya geldim.
 - Muhtar niçin Ankara'ya gönderdi seni?
 - Gazi Paşamızı görmem için. Başını pek ağrıttım da... Benim iki oğlum da gavur
 harbinde şehit düştü. Memleketi gâvurdan gurtaran kişiyi bir kez görmeden ölmeyim diye hep dua ettim durdum. Rüyalarıma girdi Gazi Paşa. Bende gün demeyip muhtara anlatinca, o da bana bilet aliverip saldi Angara'ya, giceleyin
 geldimdi. Yolu neyi de bilemediğimden işte ağşamdan belli böyle kendimi ordan
 oraya vurup duruyom bey.
 - Senin Gazi Paşa'dan başka bir isteğin var mı? Kadının birden yüzü sertleşti.
 - Tövbe de bey, tövbe de! Daha ne isteyebilirim ki.. O bizim vatanımızı gurtardı. Bizi düşmanın elinden gurtardı. Şehitlerimizin mezarlarını onlara çiğnetmedi daha ne isteyebilirim ondan? Onun sayesinde şimdi istediğimiz gibi yaşiyoz. Sunun bunun gâvurun köpeği olmaktan onun sayesinde kurtulmadık mı? Buralara bir defa yüzünü görmek, ona sağol paşam demek için düştüm. Onu görmeden ölürsem gözlerim açık gidecek. Sen efendi bir adama benziyon, bana bir yardım ediver de Gazi Paşa'yı bulacağım yeri deyiver.
 Atatürk'ün gözleri dolu dolu olmuştu, çok duygulandığı her halinden belliydi. Bana dönerek;
 - Görüyorsun ya Gökçen, işte bu bizim insanimizdir... Benim köylüm, benim vefalı Türk anamdır bu dedi.
 Attan indim. Yaşlı kadının elini tuttum anacığım dedim, sen gökte aradığını yerde buldun, rüyalarını süsleyen, seni buralara kadar koşturan Gazi Paşa yani Atatürk işte karşında duruyor.
 Köylü kadın bu sözleri duyunca şaşkına döndü. Elindeki değneği yere fırlatıp
 Atatürk'ün ellerine sarıldı. Görülecek bir manzaraydı bu. İkisi de ağlıyordu. İki Türk insanı biri kurtarıcı, biri kurtarılan, ana oğul gibi sarmaş dolaş ağlıyorlardı. Yaşlı kadın belki on defa öptü Ata'nın ellerini. Ata da onun ellerini öptü. Sonra heybesinden küçük bir paket çıkarttı. Daha doğrusu beze sarılmış bir köy peyniri. Bunu Atatürk'e uzattı;
 - Tek ineğimin sütünden kendi ellerimle yaptım Gazi Paşa, bunu sana hediye
 getirdim. Seversen gene yapıp getiririm.
 Paşa hemen orada bezi açıp peyniri yedi. Çok beğendiğini söyledi. Sonra birlikte köşke kadar gittik. Oradakilere şu emri verdi;
 -'Bu anamızı alın burada iki gün konuk edin.
 Sonra köyüne ***ürün. Giderken de kendisine üç inek verin benim armağanım olsun.'
 Bu yazıyı okurken duygulanan veya ağlayanlar varsa, hala umut var demektir..
 ***
 Ortada dolaşan saçma sapan elektronik postaları 10 kişiye yollamak yerine, bu tür yazıları herkese yollarsak belki Ata'mızın değeri daha çok anlaşılır!
 
 
 
 
   
 
 
 
- 
- 
	
	
		
			
			
			
				  
-   Offline 
  Uye No : 28159 Uye No : 28159
 
			
				
				
				
					  
					
						
							Atamızın değerini biliriz elhamdülillah. daha çok yazardım ama Atatürkçüyüm deyip Atatürkün fikirlerine ters hareket edenler inşaallah uyanır.
						 
 
 
   
 
 
 
 
	
	
	
	
	
     
	
	Konu Bilgileri
	
		
			Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar
			
				Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)
				
					
				
 
		 
	 
	
	
	
		Benzer Konular
		
			
			- 
  
    
    
      Amstrad MD-117 HD PVR forum içinde, yazan memoli1478
     
 
    Yorum: 46
       
        Son Mesaj: 26.Kasım.2017, 22:22
       
 
- 
  
    
    
      Askerlik Hatıraları forum içinde, yazan ilhan_0047
     
 
    Yorum: 0
       
        Son Mesaj: 12.Nisan.2017, 12:17
       
 
 
	 
	
	
	
	
	
		
		
			
				 Yetkileriniz
				Yetkileriniz
			
			
				
	
		- Konu Acma Yetkiniz Yok
- Cevap Yazma Yetkiniz Yok
- Eklenti Yükleme Yetkiniz  Yok
- Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz  Yok
-  
Forum Kuralları