YÜZBAÞI MUSTAFA KEMAL VE KURTLAR
11 – Ocak – 1905 yýlýnda Mustafa Kemal, Harp Akademisini bitirerek Kurmay Yüzbaþý oldu. 24 yaþýndaydý. Önce Selanik’e annesi ve kýz kardeþinin yanýna daha sonra da dayýsýnýn çiftliðine gitti. Çiftlikte iki gün kalacaktý. Mustafa Kemal o gece güzel bir uyku çekti ve sabah karla uyandý. Her taraf beyaza boyanmýþtý. Kahvaltýdan sonra dayýsýna, çevrede gezintiye çýkmak ve çocukluðunda günlerini geçirdiði bakla tarlasýna uðramak istediðini söyleyerek dýþarý çýktý. Hava oldukça soðuktu. Ellerini birbirine ovuþturduktan sonra, paltosunun yakasýný kaldýrdý. Yaðmýþ olan bir karýþ karda, güçlü adýmlarla, ileri doðru yürüdü. Bakla tarlasý kar altýndaydý. Tarlanýn ortasýnda bulunan kulübe üstündeki aðýrlýða direniyordu. Kulübenin üstündeki karlarý temizledi. Yýllardýr buraya gelmediði için, kulübe bakýmsýz kalmýþtý. ” Dayýma söyleyip, kulübeyi onarmasýný saðlamalýyým, diye düþündü. Kim bilir bir daha ne zaman gelirim? Yoksa bu iþi dayýma havale etmezdim. ”


Mustafa Kemal ileriden kurt ulumasý duydu. Buna aldýrmadý ama ikinci bir kurt ulumasý duyunca irkildi. Bu uluma daha yakýndan geliyordu. Belli kurtlar yaklaþýyordu. Artýk çiftliðe dönemezdi çünkü kurtlar, çiftlik yolu üstündeki aðaçlýk alandaydý. Karþý daðýn yamacýndaki maðarayý hatýrladý. Çocukken birkaç kere bu maðaraya gitmiþti. Tahminine göre, kurtlar sürü halindeydi. Sekiz, on tane kurtla açýk alanda kazanma þansýnýn az olduðu bir uðraþa girmek anlamsýz olurdu. Maðaraya doðru hýzlý adýmlarla yürümeye baþladý. Kurt ulumalarý çoðalýnca, yürümeyi býrakýp, koþmaya baþladý. Bu arada tabancasýný çekmiþ ve sað eline almýþtý. Bir aralýk arkasýna dönüp baktýðýnda peþine takýlan kurtlarýn en az on tane olduðunu gördü. ” Kurtlar, beni sabah kahvaltýsý olarak görüyorlar ama böyle olmadýðýný anlayacaklar. Hele bir maðaraya varayým. ” dedi içinden.


Maðaranýn giriþine geldiðinde kurtlarýn nefesini ensesinde hissetti. Aniden dönerek en yakýnýndaki kurda ateþ etti. Kurt yere yuvarlandý. Gürültüden korkan kurtlar kaçtýlar. Onlarýn yine geleceðini bildiði için, tabancasýný doldurdu ve sol eline aldý. Sað eliyle kýlýcýný çekti. Maðaranýn ortasýnda ayaklarýný açarak, heybetli bir þekilde durdu. Kurtlara karþý yapacaðý savaþa hazýrdý. ” Gelsinler ve ne olacaðýný görsünler, diye düþündü. Dört bir yandan etrafýmý saracak olan kurtlarý, bu savaþta yenilgiye uðratmazsam, bana da Mustafa Kemal demesinler. ”Kurtlar, dönüp gelmiþlerdi ama nedense maðaranýn önünde bekliyor, içeri girmiyorlardý. Onlar içeri girmezseler ben dýþarý çýkarým, diyen Mustafa Kemal, aniden taarruza geçti. Bir ateþ etti, bir kurt yere düþtü. Ýki kýlýç salladý, iki kurt yere düþtü. Bozguna uðrayan kurtlar, geldikleri gibi gittiler. Mustafa Kemal her ihtimale karþý etrafýný kollayarak çiftliðe geri döndü. Birkaç dakika daha geç gelseymiþ, dayýsý ve çiftlik çalýþanlarýyla yolda karþýlaþacakmýþ çünkü onlar tabanca sesini duymuþlar ve yardýma geliyorlarmýþ.


SON


Mustafa Kemal Atatürk - Ezgi Yayýnlarý - Yayýn Yýlý: Aralýk 1994