DUYURU PANOSU
FORUMUMUZDA TÝVÝBU, D-SMART ,DÝGÝTURK-BEÝN KANALLARI YERLÝ - YABANCI PLATFORMLARLA ÝLGÝLÝ ,KART PAYLAÞIMI ,ÝPTV ,SERVER PAYLAÞIMDA BULUNMAK,HACK ÝLE KONULAR ve SPONSORLARIMIZ DIÞINDA HERHANGÝ BÝR ÜRÜN SATIÞI YAPMAK YASAKTIR 

Ýletiþim


 WHATSAPP +905354035843


ERK@L


onlineuydudestek@gmail.com

×

NOTICE Bilgilendirme : Bu konu 4040 gün önce baþlatýldý . Konu baþlangýnç tarihi güncel deðilse Konu güncelliðini yitirmiþ yada bu konu ile ilgili son cevap yazýlmýþ olabilir. Eðer yazýnýz doðrudan bu konu ile ilgili deðil ise yeni bir konu baþlatmanýzý tavsiye ederiz....

Nutuk 3.bölüm Ankara'ya Geliþ Baylar, Meclisi Mebusan'ýn Ýstanbul'da toplanmasýný önleyememek zorunluðu üzerine, Ýstanbul'da toplanacak Mecliste, "yurdun bütünlüðünü, devletin ve ulusun baðýmsýzlýðýný güven altýna alma amacýmýzý korumak ve savunmak için birleþik ve dayançlý bir grup meydana getirmeyi" tek çare olarak düþündük. Bunun saðlanmasý için, bildiðiniz gibi, 18 Kasým 1919 günlü yönerge ve genelgede, milletvekillerinin belli yerlerde grup grup toplanarak görüþecekleri

Bu konu 66459 kez görüntülendi 56 yorum aldý ...
Nutuk 3.bölüm 66459 Reviews

    Konuyu Deðerlendir: Nutuk 3.bölüm

    5 üzerinden | Toplam: 0 kiþi oyladý ve 66459 kez incelendi.

 
Sayfa 1/8 1 ... Son
  1. #1
    KNIGHT RIDER - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 2072
    Üyelik tarihi
    02 Nisan 2014
    Konum
    türkiye
    Mesajlar
    464
     
     Uydu Alýcýsý
     
     next 

    Standart Nutuk 3.bölüm

    Nutuk 3.bölüm

    Ankara'ya Geliþ
    Baylar, Meclisi Mebusan'ýn Ýstanbul'da toplanmasýný önleyememek zorunluðu üzerine, Ýstanbul'da toplanacak Mecliste, "yurdun bütünlüðünü, devletin ve ulusun baðýmsýzlýðýný güven altýna alma amacýmýzý korumak ve savunmak için birleþik ve dayançlý bir grup meydana getirmeyi" tek çare olarak düþündük. Bunun saðlanmasý için, bildiðiniz gibi, 18 Kasým 1919 günlü yönerge ve genelgede, milletvekillerinin belli yerlerde grup grup toplanarak görüþecekleri önemli noktalardan biri olarak bu konuyu ele almýþtýk.
    Gene o zaman düþündük ki, bu grubun kurulmasýný saðlamak için her sancaktan birer milletvekilini Eskiþehir'e çaðýralým. Eskiþehir üzerinden trenle Ýstanbul'a gidecek milletvekillerini de, çaðýracaðýmýz milletvekilleriyle birleþtirelim ve kendimiz de Eskiþehir'e giderek, genel bir toplantý yapýp iþleri enine boyuna görüþelim, Bu arada milletvekillerinin Ýstanbul'da güvenliðiyle ilgili önlemleri de söz konusu etmek istiyorduk. Fakat bundan sonra açýklayacaðým nedenlerle, toplantýyý Ankara'da kalarak yapmayý yeðledik. Daha bir ay kadar Sivas'ta kaldýktan sonra artýk Ankara yolunu tuttuk.
    Ankara'ya geliþimizi 27 Aralýk 1919 günlü, þu açýk bildirimle her yere duyurduk:
    Sivas'tan Kayseri yoluyla Ankara'ya gitmek üzere yola çýkan Heyeti Temsiliye , bütün yol boyunca ve Ankara'da, büyük ulusumuzun sýcak ve içten yurtseverlik gösterileri içinde bugün buraya geldi. Ulusumuzun gösterdiði birlik ve dayanç, ülkemizin geleceðini güven altýna alma konusundaki inancý sarsýlmaz bir biçimde destekleyecek niteliktedir.
    Þimdilik heyeti temsiliye merkezi Ankara'dadýr. Saygýlarýmýzý sunarýz efendim.
    Heyeti Temsiliye adýna
    Mustafa Kemal
    2 Ocak 1920 günü, Cemiyetin Merkez kurallarýna, Hacýbektaþ'ta Çelebi Cemalettin Efendi'ye, Mutki'de Hacý Musa Bey'e ayrýca bir bildirim yaptýk.
    Bu bildirimimizin içindekiler ve yazýlýþ biçimi þöyleydi:
    ... Yolculuðumuz sýrasýnda görüp incelediklerimiz bizlere, gerçek koruyucu Ulu Tanrý"nýn yardýmý ile meydana gelen ulusal birliðimizin dayanaðý olan ulusal örgütün kök salmýþ ve ulusun ve ülkenin geleceðini kurtarmak için gerçekten güvenilir bir güç ve erk durumuna gelmiþ olduðunu sevinçle gösterdi.
    Dýþ durum, bu ulusal dayanç ve birlik yüzünden Erzurum ve Sivas Kongresi ilkelerine göre ulusa ve yurda elveriþli bir þekle girmiþtir.
    Kutsal birliðimize, dayanç ve inancýmýza güvenerek yasal isteklermizin elde edileceði güne deðin direnerek çalýþýlmasý ve bu bildirimimizin köylere varýncaya dek bütün ulusa duyurulmasý rica olunur.
    Anadolu ve Rumeli MüdafaaiHukuk Cemiyeti Heyeti Temsiliyesi adýna
    Mustafa Kemal

  2. #2
    KNIGHT RIDER - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 2072
    Üyelik tarihi
    02 Nisan 2014
    Konum
    türkiye
    Mesajlar
    464
     
     Uydu Alýcýsý
     
     next 

    Standart

    Kazým Karabekir Paþa Heyeti Temsiliye'nin Ankara'ya Gitmesinden Yana Deðildi
    Baylar, Heyeti Temsiliye merkezinin Ankara'ya taþýnmasý düþüncesi oldukça eski idi. Bu düþünce, ilk ortaya atýldýðý sýralarda Kazým Karabekir Paþa'dan gelmiþ olan bir teli olduðu gibi burada bildireceðim:
    Þifre
    Erzurum'dan, 3 Ekim 1919
    Üçüncü Kolordu Komutanlýðýna
    Heyeti Temsiliye'ye : Kuvayi Milliye'yi temsil eden yüksek Kurulun, deðil Ankara'ya gitmek, Sivas'ýn batýsýna bile geçmemesi düþüncesindeyim. Çünkü, doðu illerinin Kuvayi Milliyesi olan Kurulun bütün bütün uzaklaþmasý, dolayýsýyla bu illerin örgütsüz kalmasýna yol açacaktýr. Bundan baþka, þimdiye deðin tam yasal ve mantýklý olarak yönetilmekte olan ulusal eylemin, öteden beri her zaman her giriþimimizi kötü görmek ve göstermek isteyen düþmanlarýmýzýn yaptýklarýný göz önünde tutarak, belli bir yerde korunmasý için Heyeti Temsiliye'nin Sivas'tan batýya geçmemesi düþüncesinde bulunduðumu bilgilerinize sunarým.

    On Beþinci Kolordu Komutaný
    Kazým karabekir

    Böyle bir telin, gerçek olamayacaðý yargýsýna varmak istedim. Fakat ne çare ki, bu þifre tel Erzurum'dan, Sivas'taki Üçüncü Kolorduya çekilmiþtir. Açýlan þifrenin altýnda "Açýldý. Fethi 4/5 Ekim" (Aslýndaki "minh" (s.346) özdeþ ay (Ekim)i anlatýr.) yazýsý ve imzasý olduðu halde Üçüncü Kolordudan bize gönderilmiþtir.
    Baylar, Kâzým Karabekir Paþa, çaðrýmýz üzerine Sivas'a geldikten ve bizimle görüþtükten sonra, hiç kuþku yok, bu telle önceden bildirdiði düþünce ve görüþünün yerinde olmadýðýný görmüþ olacaktýr. Fakat, bu düþünce ve görüþteki yanlýþlýðý anlamak için ille yüz yüze gelip görüþmeye hiç de gereklik olmayacaðý apaçýk bir þeydir. Bu düþünce ve görüþün dayandýðý nedenlere þöylece bir göz atmak, onlarýn yanlýþlýðýný anlamaya yeter sanýrým.
    Baþta, Heyeti Temsilye'nin yalnýz doðu illerinin Kuvayi Milliyesi olmadýðý ya da o örgütleri temsil etmediði; belki bütün ülkenin -Anadolu ve Rumeli'nin- Kuvayi Milliyesini temsil ettiði çoktan bilinmiþ bulunmak gerekti. Özellikle bu nokta üzerinde, günlerce süren telgraf baþý tartýþmalarý olmuþtu. Bir de, Heyeti Temsiliye'nin Sivas'tan Ankara'ya taþýnmasý, doðu illerinin örgütsüz kalmasýný gerektirecek bir etmen olamazdý. Heyeti Temsiliye'nin, doðu illerine Sivas'tan telle verdiði buyruklarý ve yönergeleri Ankara'dan da eskisi gibi verebileceði kuþku ***ürmezdi.
    Fakat, Heyeti Temsiliye'nin, doðu illerinden daha çok batý illerine, Ýstanbul'a yakýn bulunmasýný gerektiren ve haklý gösteren mantýklý nedenler elbette, çoktu. Ýlkin, batý ve güneybatý illerimizden, eylemli olarak iþgal altýna alýnmýþ olanlar vardý. Bu illerimize giren düþman karþýsýnda saðlam savunma cepheleri kurmak ve onlarýn kuvvetlendirilmesini saðlamak gerekti. Oysa, doðu illerimizde, böyle acýklý bir durum yoktu. Kesin olarak yakýn bir eylemli tehlike de doðabileceðe benzemiyordu. Uzak bir olasýlýða göre, sözgelimi, doðudan Ermenilerin eylemli bir saldýrýda bulunacaðý kabul olunsaydý bile onun karþýsýnda, Kuvayi Milliye ile güçlendirilmesi kararlaþtýrýlmýþ olan On Beþinci Kolordu, kendilerinin komutasýnda hazýr bulunuyordu. Fakat, Ýzmir cephelerinde türlü yöntemde komutanlýklar, türlü nitelikte kuvvetler ve türlü türlü olumsuz kaynaklardan gelen dokuncalý etkiler vardý. Adana iþgaline karþý daha cephe kurulamamýþtý.


  3. #3
    KNIGHT RIDER - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 2072
    Üyelik tarihi
    02 Nisan 2014
    Konum
    türkiye
    Mesajlar
    464
     
     Uydu Alýcýsý
     
     next 

    Standart

    Genel Durum Yönetme Sorumluluðunu Üstüne Alanlar En Önemli Hedefe ve En Yakýn Tehlikeye Elden Geldiðince Yakýn Bulunmalýdýrlar
    Þu halde, yol ve yöntem odur ki, genel durumu yönetip yürütme sorumluluðunu yüklenenler, en önemli hedefe ve en yakýn tehlikeye, elden geldiðince yakýn yerde bulunurlar. Yeter ki bu yaklaþma, genel durumu gözden uzak býrakacak ölçüde olmasýn. Ankara bu koþullarý üzerinde toplayan bir noktaydý. Her halde cephelerle ilgileneceðiz diye Balýkesir'e, Nazilli'ye ya da Karahisar'a (Afyon'a) gitmiyorduk, Fakat, cephelere ve Ýstanbul'a demiryolu ile baðlý ve genel durumu yönetme bakýmýndan Sivas'tan hiçbir ayrýlýðý olmayan Ankara'ya gelecektik.
    Meclisi Mebusan'ýn Ýstanbul'da toplanmasý zorunlu görüldükten sonra ise, Ankara'ya gelmenin ne denli yerinde ve yararlý sayýlmasý gerektiðini açýklamayý gerekli görmem.
    Baylar, Heyeti Temsiliye'nin Ankara'ya taþýnmamasý için nedenler ortaya konulurken bu arada, hele "Öteden beri her zaman her giriþimimizi kötü görmek ve göstermek isteyen düþmanlardan" söz edilmiþ olmasýndan hiçbir anlam çýkaramadým. Gerçekten, kendisinin dediði gibi düþmanlar bizim hangi davranýþýmýzý, hangi giriþimimizi iyi görmüþlerdir ya da görebilirler ki ona göre davranalým.
    Eðer bu düþünce ve görüþe yol açan: "Ýstanbul'da ulusal isteðe uygun davranan bir Ali Rýza Paþa Hükümeti vardýr. Meclisi Mebusan da orada toplanarak ulusun ve ülkenin alýnyazýsýný denetlemeye baþladýktan sonra, Heyeti Temsiliye'nin batý cepheleriyle, Meclisi Mebusan ile ilgi ve iliþki kurmasýna ne gereklik kalýr. Öyle ise Heyeti Temsiliye'nin yalnýz doðu illerinin örgütleri ile ilgilenmesi ve bununla yetinmesi daha yerinde ve daha yararlý olmaz mý?" gibi bir düþünce ve görüþ idiyse, bir ölçüye dek üzerinde durulabilir. Fakat böyle olunca da, genel durumu ve olaylarla koþullarýn gerçek yüzünü görüþte ve anlayýþta Heyeti Temsiliye ile Kâzým Karabekir Paþa arasýnda doldurulamayacak bir hendek olduðunu kabul etmek gerekir.
    Heyeti Temsiliye'nin Ankara'ya gelmesini düþmanlar kötü görecektir, noktasýnda daha çok durularak belki, ileri sürülmüþ olan düþünce ve görüþün kaynaðý ve kökeni daha iyi kavranabilirse de bizim þimdilik buna ayýracak zamanýmýz yoktur.


  4. #4
    KNIGHT RIDER - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 2072
    Üyelik tarihi
    02 Nisan 2014
    Konum
    türkiye
    Mesajlar
    464
     
     Uydu Alýcýsý
     
     next 

    Standart

    Yeni Milletvekilleriyle Ankara'da Görüþme
    Baylar, bundan önce söylediðim gibi, bir iki günlük bir toplantý ve görüþme isteðiyle milletvekillerini çaðýrmak için ilk yazdýðýmýz telde -ki bu tel örneðini, bir resmi yazý biçiminde, basýlý olarak da postayla göndermiþtik- amaç bildirildikten sonra: "Heyeti Temsiliye'nin bulunacaðý bir yerde toplanýlacak; toplantý zamaný ise, gönderilecek milletvekillerinin adlarý ve adresleri belli olduktan sonra haberleþerek kararlaþtýrýlacaktýr. Heyeti Temsiliye, kýsa sürede Ýstanbul'a yakýn bir yere gidecektir." denilmiþti. (belge: 213)
    Ankara'ya varýþýmýzda, Ankara-Eskiþehir demiryolu iþlemeye baþlamýþ olduðundan, önceki bildirimimize 29 Aralýk 1919 gününde yaptýðýmýz bir ekte, milletvekilleriyle görüþme yeri olarak Ankara'yý gösterdik ve genelge ile bildirdik. Bu genelgenin bir maddesi de, öteki milletvekillerinden olabildiðince çok kiþinin görüþmelere katýlmasýnýn pek çok istenmekte olduðu yolunda idi. (belge: 214)
    Baylar, sonucunun pek çok yararlý olacaðýný umduðumuz bu iyicil ve yurtseverce giriþimin bile, Ýstanbul Hükümeti üyelerince önüne çýkýldýðýný bilginize sunarsam þaþmazsýnýz sanýrým.
    Ýzin verirseniz, bu noktayý biraz açýklayayým: Biz milletvekillerini Ankara'ya çaðýrýrken onlar da birtakým kiþilerin bu çaðrýya gelmemelerini ve tasarlanan toplantýnýn yapýlmamasýný saðlamak için, karþý önlem alýyorlar ve giriþimde bulunuyorlarmýþ. Kimi milletvekillerinin çektikleri teller üzerine bu iþi anladýk. Örneðin, Burdur Milletvekili Hüseyin Baki imzalý ve 29 Aralýk 1919 günlü þöyle bir tel geldi:
    Ýstanbul'da toplanan milletvekilleri adýna Aydýn Milletvekili Hüseyin Kâzým imzasýyla Teftiþ Kurulu Baþkanlýðýna gelen telde, en hýzlý araçla Ýstanbul'a gelmekliðimi pek çok gerekli olduðu duyurulmakta ve bugün Dahiliye Nazýrlýðýndan gelen telde de yola çýkmaklýðým bildirilmekte.
    Bundan önce Heyeti Temsiliye adýna Mustafa Kemal Paþa Hazretleri'nden gelen buyruk ve bildirim üzerindeki görüþümü açýklayýp bilginize sunduðum halde þimdiye dek bu yolda bir buyruk almadýðýmdan sizlerden haber gelmesini önemle beklemekteyim efendim.
    Akdaðmadeni Milletvekili Bahri imzalý ve gene özdeþ günlü bir telde de:
    Aydýn Milletvekili Hüseyin Kâzým imzasýyla gelen telde milletvekillerinin en hýzlý araçla Ýstanbul'a gelmeleri bildiriliyorsa da Heyeti Temsiliye üyeliðine seçilen milletvekillerinin mi yoksa bütün milletvekillerinin mi çaðrýldýðý pek anlaþýlmamýþtýr. Tutacaðým yolu bildirmek iyiliðinde bulunmanýzý çok rica ederim. Buyruk sizindir.
    Baylar, buna benzer teller arka arkaya geldi. Bunlardan kolayca anlaþýlýyordu ki milletvekili arkadaþlar, Heyeti Temsiliye ile Ýstanbul Hükümetini ve Ýstanbul'dan bütün milletvekillerini çaðýrma yetkisini kendinde görebilen kiþileri, ortak amaçta birbiriyle anlaþmýþ ve uyuþmuþ sayýyorlardý. Hükümetin ve sözü geçen kiþilerin olumsuz niyetlerini akýllarýna ve hayallerine bile getirmiyorlardý. Olsa olsa, bizimle Ýstanbul'daki kiþiler arasýnda yeni kararlaþtýrýlmýþ bir durum bulunduðunu ya da, düzenleme bakýmýndan arada bir yanlýþlýk olabileceðini sandýklarý ve öyle kabul ettikleri, bildiriþlerindeki temiz yüreklilik ve içtenlikten anlaþýlmaktaydý.
    Bize baþvuran milletvekillerine, verdiðim yanýt þuydu:
    Hüseyin Kâzým Bey'in bildirdikleri ile bizim hiçbir yönden ilgimiz yoktur.
    Adý geçenin, durumu iyice bilmediði anlaþýlýyor. 17 ve 29 Aralýk 1919 günlü tellerimiz uyarýnca iþ görülmesi, ulusumuzun ve yurdumuzun yararýna daha uygun olduðundan gereðinin tez elden yapýlmasýný ve Kâzým Bey'in kendi kendine, yapmýþ olduðu bildirime uygun düþecek bir karþýlýk verilmesini ve sonucun bildirilmesini rica eder, saygýlarýmýzý sunarýz efendim.
    Heyeti Temsiliye adýna
    Mustafa Kemal
    Bütün milletvekillerine de þu genelgeyi yazdýk:
    Ankara, 30 Aralýk 1919
    Aydýn Milletvekili Hüseyin Kâzým Beyefendi'nin sayýn milletvekillerinden kimilerine, tez elden Ýstanbul'a gitmeleriyle ilgili teller çektiði anlaþýldý. Bu giriþim; adý geçen kiþinin, durumu iyice bilmediðini gösterdiðinden kendisine durum anlattýrýldý ve ..... gün ..... sayýlý bildirimler üzerine bilgi verdirildi. Bunun için Heyeti Temsiliye'ce rica edildiði gibi, Heyeti Temsiliye üyesi olarak seçilmiþ milletvekilleriyle öteki milletvekillerinden görüþmelere katýlmak isteyen sayýn kiþilerin, Ocak ayýnýn beþinden baþlayarak Ankara'ya buyurmalarý, yeniden açýklanarak rica olunur.
    Heyeti Temsiliye adýna
    Mustafa Kemal
    30 Aralýk 1919 günlü þifre ile de Ýstanbul'daki örgütümüze: "Hüseyin Kâzým Bey'in giriþiminden söz ettikten sonra bizim bildirimlerimizin kendisine duyurulmasýný ve görüþmelere katýlmak istiyorsa lütfen tez elden Ankara'ya buyurup gelmeleri gerektiðinin anlatýlmasýný" bildirdik. (belge: 215)
    Baylar, biz Ýstanbul'daki örgütümüzden haber beklerken, karþýmýza bir kiþi çýktý. Bunun kim olabileceðini kestirmede güçlük çekmezsiniz sanýrým. Bildiðiniz gibi, hem bizim Ýstanbul'da delegemiz, hem de nazýr olan bir kiþi:
    Cemal Paþa Evet, 1 Ocak 1920 günlü þu tel "Harbiye Nazýrý Cemal Paþa" imzasýyla geliyordu:
    Yirminci Kolordu Komutanlýðýna
    Mustafa Kemal Paþa Hazretleri'ne: Ýstanbul'da bulunan milletvekillerinden bir grubun bize baþvurarak verdikleri yazýlý isteklerini, olduðu gibi aþaðýda sunuyorum:
    1- Meclisi Mebusan'ýn bir an önce toplanmasý çok gereklidir. Þu sýrada kimi milletvekillerinin Ankara'ya çaðrýlmalarý, Meclisin tez elden açýlmasýna engel olacaktýr.
    2- Bu durumun ve yapýlan çaðrýnýn ortaya çýkaracaðý kötü yorumlar arasýnda yabancýlarýn en çok dikkatini çekecek olaný, yasama gücünün baþka kuvvetlerin etkisi altýnda iþ görmekte olduðu sanýsýdýr. Bu, kesinlikle içte ve dýþta elbette pek büyük bir güvensizlik doðuracaktýr.
    3- Böyle bir durum ve davranýþ karþýsýnda Meclis kendisinden beklenen hizmetleri yapamayacaktýr.
    4- Daha önceleri yapýldýðý gibi, milletvekilleriyle konuþmak ve iliþki kurmak üzere geniþ yetkili bir kiþinin, delege niteliðiyle Ýstanbul'a gönderilmesi, istenilenin saðlanmasýna yetecektir.
    5- Çaðrýlan milletvekillerinin Ankara'ya gidiþlerinin geri býrakýlmasý ve orada toplananlarýn da hemen Ýstanbul'a gelmeleri için yeniden ve tez elden bildirim yapýlmasý beklenmektedir.
    Harbiye Nazýrý
    Cemal
    Baylar, böyle bir davranma ve bildiride bir içtenlik ve soyluluk görüyor musunuz? Ýlkin, bizim, milletvekilleriyle toplanma kararýmýz ve bununla ilgili bildirimiz, bundan bir buçuk ay öncesinden beri bilinmekteydi. Eðer bu giriþimimiz, yurt yararýna gerçekten uymaz ve sakýncalý görülmüþ idiyse, güdülen ulusal amaçta bizimle birlik olduklarýný ileri sürmekte bulunan baylarýn ve hükümetin, bizim çaðýrdýðýmýz milletvekillerine, Ýstanbul'a gelmeleri için tel çekmeden önce bizimle anlaþmalarý; hiç olmazsa düþüncelerinden ve giriþimlerinden bize bilgi vermeleri gerekmez miydi? Böyle yapmayýp da doðrudan doðruya Ýstanbul'a gidiþlerini çabuklaþtýrmak için Denetleme Kurulu Baþkanlýklarý aracýlýðýyla Þeyh Muhsini Fâni'nin (Hüseyin Kâzým Kadri'nin takma adý) ve Dahiliye Nazýrýnýn imzalarýyla taþradaki milletvekillerini sýkýþtýrýp þaþýrtmak ve oldubittiler yaratarak bizim giriþimimizi sonuçsuz býrakmaða kalkýþmak doðru muydu?
    Ýkincisi, baylar, seçimi yenileme iþi aylarca ve aylarca yapýlmayýp yasaya göre belli süre çoktan geçirilmiþ olduðu sýralarda hiç de tezcanlýlýk göstermeyi aklýna getirmeyen bu baylar, bizim Erzurum'dan, Sivas'tan beri yaptýðýmýz sonu gelmez giriþim ve çalýþmalarýmýzýn bir baþarýsý olarak gerçekleþtirilebilen yeni seçimlerden sonra, ayrýca araya girip izleyerek her birinin milletvekili seçilmelerini saðladýktan sonra, çok çok üç beþ gün gibi az bir gecikme üzerine böyle tezcanlýlýk göstermeli miydiler? Hele bu gecikme, büyük bir ülkünün gerçekleþtirilmesi; özellikle Ýstanbul'da toplanma aymazlýðýný gösterenlerin kendi güvenlikleri ile ilgili önlemlerin alýnmasý yollarýný görüþmek amacýyla olursa, bu baylarý bu denli ivediye sürüklemeli miydi? Hiç bir önlem ve karar almadan, bir an önce horlanmaya ve rezilliðe koþup gitmek neden ileri geliyordu?
    Üçüncüsü, baylar, temiz ve lekesiz arkadaþlarýný aldatarak, Ýstanbul'da kendilerinin içinde bulunduklarý tehlike ve aþaðýlama çemberine tez elden sokmak isteyen bu baylar, Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyetinden deðiller miydi? Bu ulusal derneðin üyesi bulunmuyorlar mýydý? Bir derneðin üyeleri, milletvekili olduklarý halde bile, derneðin önderleriyle görüþerek en sonunda saptanacak programa göre iþ görmek zorunda deðil midirler? Dünyanýn her yerinde, bütün uygar toplumlarda bu, böyle deðil midir?
    Bir grubun, bir partinin kendi önderleriyle görüþmesinden ve iliþki kurmasýndan, yasama gücünün, baþka kuvvetlerin etkisi altýnda iþ görmüþ olduðu sanýsýnýn doðacaðý kuruntusundan ve bunun yabancýlarýn dikkatini çekeceðinden niçin korkuluyordu? Bu baylar, seçimin yenilenmesini ve milletvekillerinin seçilmesini saðlamýþ olan örgütün etkisinde kalmýþ görülmeyi, yüksek þeref ve onurlarýyla baðdaþmaz mý buluyorlardý?
    Milletvekillerinin, yurt içinde, güçlü bir ulusal örgüte baðlý olduklarýný ve o geniþ örgütün saptadýðý belirli amaçlardan ayrýlamayacaklarýný ve her olasýlýða karþý, o örgütün etkisi altýnda bulunduklarýný açýk bir vicdan ve açýk bir alýnla ortaya koymanýn, asýl bunun, içte ve dýþta en büyük güveni ve saygýyý saðlayabileceðini, bu baylar anlayamýyorlar mýydý?
    Ve dahasý, böyle bir vicdan ve inanç saðlamlýðý içinde belirli ulusal amacý gerçekleþtirme yolunda, her tehlikeyi göze almaya hazýr bir durum ve davranýþ alýnmadýkça Meclisin, kendisinden beklenilen hizmetleri yapamayacaðýný anlamak, kahinliðe mi yoksa, yapýldýðý gibi, saldýrý ve aþaðýlamaya uyuþukçasýna boyun eðmeye mi baðlý idi?
    Bu baylar, benim milletvekilleriyle aracýsýz görüþmemi istemiyorlar; hükümet ve kimi baylar, benim Ýstanbul'a gitmemi de uygun görmüyorlar. Ancak, geniþ yetki ile bir delegenin gönderilmesini öðütlüyorlar. Doðrusu bu noktadaki akýllarýna ve anlayýþlarýna diyecek yok! Bizim gönderdiðimiz delegeler deðil miydi ki milletvekillerinin düþman pençesine girmesinde en çok etkili olmuþ ve sonunda kendilerini bile savunmak için önlem ve çare bulmakta güçsüz olduklarýný tanýtlamýþlardýr?
    Milletvekillerini kendi baþlarýna çaðýrmada, aldatmayý ve olupbittiye getirmeyi baþaramadýktan sonra, bize bildirim yaptýrmayý istemekte gösterilen yumuþaklýk da pek ince deðil midir baylar?
    Saygýdeðer baylar, bu sözünü ettiðim tele yanýt olarak, ilkin þu kýsa þifreyi yazdým:
    5 Ocak 1920 Harbiye Nazýrý Cemal Paþa Hazretleri'ne Y: Önergeyi veren milletvekillerinin adlarýnýn ve bu önergeyi kime verdiklerinin bildirilmesini bekliyoruz efendim. Heyeti Temsiliye adýna
    Mustafa Kemal
    Harbiye, 6 Ocak 1920 Ankara'da Yirminci Kolordu Komutanlýðýna Y: 5 Ocak 1920 Mustafa Kemal Paþa Hazretleri'ne: Milletvekillerinin adlarý þunlardýr: Hüseyin Kâzým, Tahsin, Celâlettin Arif, Hamit... ve baþkalarýdýr. Bana getirenler baþtaki iki kiþidir.
    Harbiye Nazýrý
    Cemal
    Baylar, sonradan bize verilen bilgiye göre, bana tel çeken kiþiler, milletvekillerinden bir topluluk deðildi. Sadrazam, kendi tanýdýðý Hakký Bey adýnda bir kiþiyi -Siverek Milletvekili olduðunu öðrenmesi üzerine- ve Hüseyin Kâzým Bey'i, yanýna çaðýrarak, bana kýsa bir tel yazdýrmýþ. Bu teli kimi kiþilere elden imza ettirmiþler. Þifreli gönderilmek üzere, Hakký ve Hüseyin beyler Cemal Paþa'ya ***ürmüþler.
    Demek, beþ maddelik olan ve önerge adý verilen telyazýsý, sonradan uydurulmuþtur. Aslýna bakýlýrsa, önergeden söz edildiði halde bunun sunulduðu katýn daha var olmamasý da bu iþte dolap ve özel erek olduðunu göstermeye yeterdi. Meclis yeni açýlmýþtý ve Meclis Baþkanlýðý daha görevine baþlamýþ deðildi. Bununla birlikte, Cemal Paþa'nýn bu telini aldýktan sonra, þu þifre teli yazdým:
    Ankara, 9.1.1920 Harbiye Nazýrý Cemal Paþa Hazretleri'ne
    Hüseyin Kâzým, Tahsin, Celâlettin Arif, Hamit beyefendilere: Ankara'ya gelmenin kötü yorumlara yol açacaðý üzerine, Harbiye Nazýrý Paþa Hazretleri aracýlýðýyla bildirilen görüþlerinizi öðrendik. Konu, yurdun ve ulusun varlýðý ile ilgilidir. Meclisi Milli'de ulusal örgüte dayanan güçlü grup kurulmaz ve Sivas Genel Kongresiyle ulusun bütün dünyaya duyurduðu kararlar, büyük çoðunlukça bir inanç ve bir ilke olarak benimsenemezse, ulusal hizmetimizin saðlayacaðý baþarý boþa gider. Ülke bir felâkete uðrayabilir. Bundan dolayý, birtakým vatansýz ve dinsizlerin propagandalarý bizim için uyulacak ilke olamaz. Amaç, ulusun esenliði ve yurdun kurtuluþudur. Bir iki günlüðüne buyurmanýz ve karþýlýklý görüþerek ülkü birliðine varmamýz bizce pek önemlidir. Buna göre tutulacak yolun seçilmesi yüksek görüþünüze baðlýdýr. Saygýlarýmýzý sunarýz efendim.
    Heyeti Temsiliye adýna
    Mustafa Kemal

  5. #5
    KNIGHT RIDER - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 2072
    Üyelik tarihi
    02 Nisan 2014
    Konum
    türkiye
    Mesajlar
    464
     
     Uydu Alýcýsý
     
     next 

    Standart

    Bayburt'ta Bir Yalancý Peygamber
    Saygýdeðer baylar, Ýstanbul'un, deðindiðimiz ve açýkladýðýmýz can sýkýcý durumuyla uðraþýrken, yurdun doðu ucunda da bir yalancý peygamberin ortaya çýkardýðý önemlice ve kanlý bir olay geçiyordu. Bu konu üzerine On Beþinci Kolordu Komutanlýðýndan birçok raporlar geliyordu. Bayburt'a dört saatlik yerde "Hart Köyü" vardýr. Bu köyde oturan Eþref adýnda bir þeyh, halka Þiilik aþýlýyormuþ. Buna üzülen Bayburt Müftüsü ve hocalar, Þeyhi çaðýrarak sorguya çekmek için meydana getirdikleri bir kurulu Hart'a göndermiþler ve yerel hükümet adýna Þeyhi çaðýrmýþlar. Þeyh bu çaðrýya gelmemiþ. Hükümetçe, 50 kiþilik bir birlik gönderilmiþ. Buna büsbütün kýzan Þeyh, müritlerini baþýna toplayarak birliðe saldýrmýþ; silahlarýný ve cephanesini almýþ; erlerini ve subaylarýný tutsak etmiþ ve kimilerini de þehit etmiþ. Bunun üzerine, çevredeki bazý birlikler, Bayburt' a gönderilmekle birlikte, iþin kan dökülmeksizin barýþ yoluyla bir sonuca baðlanmasý yeð tutulmuþ. Þeyhin yanýna hocalardan ve üst subaylardan meydana getirilen birkaç kurul gönderilmiþ. Hükümete boyun eðmesi için öðütler verilmiþ... Böylece boþuna on altý gün geçirilmiþ. En son giden, Erzurum Kadýsý baþkanlýðýndaki kurulun ricasý da Þeyh Eþref üzerinde bir etki yapmamýþ. Tersine, Þeyh bunlara: "Hepiniz kâfirsiniz! Kimseyi tanýmam, boyun eðmem, savaþacaðým! Tanrý bana þeriatla görevlisin, dedi." yolunda bir ültimatom vermekle birlikte, bir yandan da köylere "Þeriat Ýyesi" ve "Beklenen Mehdi" imzalarýyla birtakým bildiriler göndererek halký aldatmýþ ve kendisine katýlmalarýný saðlayarak baþkaldýrmýþ. Bunun üzerine Bayburt'a gelip Dokuzuncu Tümenin komutasýný ele alan Yarbay Halit Bey, 25 Aralýk 1919 günü, yeterince kuvvetle Hart'a gider. Þeyh, topladýðý ayaklanýcýlarla karþý koymaya karar verdiðinden topçu ve piyade birliklerinin Þeyh'le çarpýþmasý ve savaþmasý gerekmiþtir. Bu sýrada, Þeyh'in adamlarýndan birtakýmlarý da, Hart'a yardým etmek üzere, yakýn köylerde toplanýrlar. Sonunda, Yarbay Halit Bey'in Bayburt'tan doðrudan doðruya bana gönderdiði 1 Ocak 1920 günlü þifresinde dediði gibi: "Hart olayý, yalancý peygamberle oðullarýnýn ve adamlarýndan kimilerinin öldürülmesi ve Hart'ýn alýnmasýyla sonuçlanmýþtýr."
    Halit Bey, bu þifresinde, milletvekilleriyle ilgili kimi bilgiler de verdiðinden kendisine 1/2 Ocak 1920 günü þu þifreyi yazdým:
    Hart olayýnda siz kardeþimin elde ettiði baþarýyý kutlar ve milletvekillerinin Ankara'ya gelmeleri yolundaki çalýþmalarýnýza teþekkür ederim.


  6. #6
    KNIGHT RIDER - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 2072
    Üyelik tarihi
    02 Nisan 2014
    Konum
    türkiye
    Mesajlar
    464
     
     Uydu Alýcýsý
     
     next 

    Standart

    Harbiye Nazýrý Cemal Paþa Genç Komutanlarý Ýþ Baþýndan Uzaklaþtýrmak Ýstiyor
    Baylar, Harbiye Nazýrlýðý ile Heyeti Temsiliye arasýnda sürüp giden bir sorun vardý.
    Nazýr Paþa, Ýstanbul'da bulunan generalleri, kolordularýn baþýna ve albaylarý, tümenlerin baþýna geçirmek istiyordu. Öteki üstsubaylarla subaylarý da, Anadolu'daki birliklere göndereceðinden söz ediyordu. Bu isteði, bir ilke olarak ileri sürmüþ ve uygulanmasýný da; Harbiye Nazýrlýðý Eski Müsteþarý Ahmet Fevzi Paþa'yý, Ankara'da Ali Fuat Paþa'nýn yerine Yirminci Kolordu Komutanlýðýna ve Nurettin Paþa'yý da, Konya'da Albay Fahrettin Bey'in yerine On Ýkinci Kolordu Komutanlýðýna atamakla bir oldubittiye getirmek istemiþti.
    Bu yöntem izlenip uygulandýðýnda, Birinci Dünya Savaþýnda yetiþmiþ ve kolordu ve tümen komutanlýklarýna yükselmiþ ne kadar genç general ve üstsubay varsa, hiç kuþku yok, bunlarýn hepsi bu görevlerden uzaklaþtýrýlmýþ olacaklardý. Çünkü, Ýstanbul'da toplanmýþ eski general ve üstsubaylar, kýdem ve rütbe bakýmýndan, ordudaki büyük birliklerin baþýnda bulunan genç komutanlardan önde idiler.
    Biz, hiçbir zaman bu ilkeden yana olamazdýk. Özellikle, içinde bulunduðumuz koþullar unutularak, yapýlan böyle yanlýþ iþlere, olur diyemezdik. Bunun için, Cemal Paþa' ya her zaman görüþümüzü ve atanan yeni kolordu komutanlarýnýn gönderilmemeleri gerektiðini bildiriyorduk.
    Fahrettin Paþa, kolordusunun baþýnda bulunarak, Aydýn cephesine yardým etmeye ve destek olmaya çalýþýyordu. Ali Fuat Paþa, Ferit Paþa zamanýnda görevden alýnmýþtý. Cemal Paþa, o haksýz iþlemi düzeltmek istememiþti.
    Yirminci Kolorduya, Ankara'da bulunan Yirmi Dördüncü Tümen Komutaný Yarbay rahmetli Mahmut Bey, vekil olarak komuta ediyordu. Ali Fuat Paþa, hem Kuvayi Milliye Komutanlýðýný yapýyor hem de, gerçekte, kolordusunu elinde tutuyordu.
    Biz, kolordu ve tümen gibi birliklerde komuta deðiþikliðini kabul etmemeye; özellikle, ulusal isteklere uymuþ ve o yolda çalýþan, kiþilikleri belli komutanlarý, böyle boþ ve nasýl bir özel amaca dayandýðý bilinmeyen bir ilke için gözden çýkarmamaya kesin olarak karar verdik. Yalnýz, Ýstanbul'da bulunan genç ve özverili subaylarýn ve hekimlerin, bir an önce Anadolu'ya, ordu birliklerine gönderilmelerini yararlý buluyor ve istiyorduk.
    Cemal Paþa, Ankara'ya geldiðimiz günlerde bu sorunu daha çok üstlenmeye ve bu iþ üzerinde tezcanlýlýk göstermeye baþladý. Bunu bir onur sorunu yaptý. Nazýrlýktan çekileceðini bildirerek gözdaðý vermeye baþladý. Makine baþýnda yanýt verilmesi için yaptýðý üstelemeler üzerine, Harbiye Nazýrýna 29 Aralýk 1919 günü yazdýðým þifrede :
    "Ali Fuat Paþa'nýn komutanlýktan ayrýlmasýný, biz aslýnda hiçbir zaman temelli saymadýk. Ahmet Fevzi Paþa'nýn asýl olarak komutanlýða atanmasý söz konusu olamaz. Barýþ yapýlmadan önce, düþünülen ve uygun bulunan ilkenin uygulanmasý büyük sakýncalar doðurur. Savaþta çalýþarak yükselmiþ kiþileri, ast durumuna düþürmek olamaz. Bu zamansýz giriþimler, ulusal örgütler için çalýþmakta olan kiþilerin iþ baþýndan ayrýlmalarýna ve böylece ulusal birliðin bozulmasýna yol açar.
    Açýkta kalmýþ yeterli kiþiler, kolordulara baðlý bulunan bölge ve mevki komutanlýklarýna, askerlik þubelerine atanarak genliðe kavuþturulabilirler.
    Küçük rütbeli subay ve hekimlerin ise bir an önce gönderilmesi gerekir. On Ýkinci Kolorduya gelince; bu kolordu, savaþan Kuvayi Milliye ile iþbirliði yapmýþ ve iki yan arasýnda eylemli ve karþýlýklý bir güven doðmuþtur. Deðiþikliðe kesinlikle yer yoktur. Oradaki durum da böyle bir þeye hiç bir zaman elveriþli deðildir."
    ...dedim.
    Baylar, bu konu üzerinde Anadolu ve Rumeli'de bulunan bütün komutanlarla yazýþmalar yaparak dikkatlerini çekmiþtim. Ocak ayý baþýnda, Ankara'da bulunan Fuat Paþa'ya olduðu gibi, Konya'da bulunan Fahrettin Paþa'ya da: "Nurettin Paþa atanacak olursa, komutayý býrakmayarak eskisi gibi ulus ve yurt görevinizi sürdürmeniz gerekmektedir. Þu halde, bu konuda yapýlacak bildirimlerden zamanýnda bize bilgi veriniz." diye buyruk verdim.


  7. #7
    KNIGHT RIDER - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 2072
    Üyelik tarihi
    02 Nisan 2014
    Konum
    türkiye
    Mesajlar
    464
     
     Uydu Alýcýsý
     
     next 

    Standart

    Harbiye Nazýrý Cemal Paþa Dediklerim Yapýlmazsa Çekilirim ve Meclisi Mebusan'ýn Açýlmasý Gerçekleþmeyecek Bir Düþ Olur, Diyor
    Cemal Paþa, Ocak ayý baþlarýnda, o sýrada Harbiye Nazýrlýðý Baþyaveri olan Salih Bey'i (Sekizinci Kolordu Komutaný Salih Paþa'dýr) Cemal Paþa'nýn iki mektubu, bu mektuplara ekli olarak, Ýtilaf Devletleri olaðanüstü temsilcilerinin verdikleri 24 Aralýk 1919 günlü ortak bir nota ve bu notaya hükümetin verdiði yanýt örneði ile Ankara'ya gönderdi.
    Cemal Paþa bu mektuplarýnda da, komuta deðiþikliði ve yapýlacak düzenlemeler konusundaki ilkesinden ve komutanlýða atadýðý Ahmet Fevzi ve Nurettin Paþalarýn görev yerlerine gitmelerini saðlamak zorunluðundan söz ediyor ve özellikle: "Ordunun önemli komuta görevlerinde, son ulusal harakete açýkça katýlmýþ kiþilerin doðrudan doðruya ve resmi olarak bulunmalarý, dýþarýya ve özellikle yabancýlara, orduda siyasanýn hüküm sürdüðü görünümünü verir ve bu da her halde kötü etki yapar, Nazýrlýk da eylemli olarak bu etkilerin baskýsý altýndadýr." diyordu ve görevinden çekileceðini gene bildiriyordu. Hem bu kez, þu duruma göre artýk Meclisi Mebusan'ýn toplanmasýnýn gerçekleþmez bir düþ olacaðýný haber veriyordu. (belge: 216)
    Baylar, bu konuda Cemal Paþa'ya verdiðim yanýtlarý þöylece özetleyebilirim: "Düþüncelerimizin yerinde olduðu yolundaki inancýmýzý yeniden bildiririz. Ferit Paþa'nýn kötülüklerinin sonucu olan Aydýn Cephesinin ve bölgesinin ve oralardaki Kuvayi Milliye'nin þimdiki durumunu ve geleceðini, pek çok ilgiyle dikkate alýyoruz. Gelecek için umut verici bir durumun saðlanmasýný düþünüyoruz.
    Ali Fuat Paþa'nýn, devlet gözünde olsun, kamunun gözünde olsun, her türlü kötülemeden uzak bulunduðu kanýsýnýn unutulmamasý ana koþuldur. Ulusal eylemler sýrasýnda, her nasýl olursa olsun, ileri atýlmýþ olanlarýn görevlerinin ve durumlarýnýn deðiþtirilmesi, özverilerinin suç sayýldýðý yolunda yorumlanýr. Bu, bizim deðiþmez zorunlu görüþümüze göre, hiç de uygun sayýlamaz.
    Hükümetin olabilir saydýðý siyasal sakýncalarý ortadan kaldýrmak için gerekli herþey yapýlmýþtýr.
    Ahmet Fevzi Paþa, bizimle iþbirliði yapacak yeterlikte deðildir. Ahmet Fevzi Paþa'nýn özel görevle gezip dolaþýrken söylediði mantýksýz sözlerini bildirmiþtik. "Bunu ummam" diye buyurmuþtunuz. Ahmet Fevzi Paþa, arkadaþlara yazdýðý özel bir þifrede: "Ordu, bugünkü baþýbozuk durumunda kaldýkça ülke için yüzde yüz yýkým olacaktýr " diyor. Bu adam, ordunun ulusal örgüte yardýmcý olma durumunu baþý bozukluk sayýyor. Oysa, bilmek gerekir ki ordu, ulusal örgütün kadrosu dýþýnda deðildir; belki onun ruhu ve temelidir.
    Ahmet Fevzi Paþa'nýn Gönen'de ilk olarak yaptýðý iþ, Anzavur olayýndan dolayý bin güçlükle ele geçirilen cana kýyýcýlarýn salýverilmelerini istemek olmuþtur. Bizimle görüþmeden atadýðýnýz iki kiþinin kabul edilmeyeceði yolundaki zorunlu ve haklý düþüncelerimiz üzerine, ortaya bir onur sorunu çýkarmayýnýz. Bu, yurda ve ulusa baðlýlýkla baðdaþtýrýlamaz.
    Görevinizden çekilirseniz Meclisi Mebusan'ýn toplanmasýnýn gerçekleþmez bir düþ olacaðý yolundaki sözlerinizden, Sadrazamla birlikte bütün hükümetin meþrutiyetle yönetime karþý olduðu anlaþýlmaktadýr. Pek önemli olan bu noktanýn tam olarak açýklanmasý rica olunur." (belge: 217)

  8. #8
    KNIGHT RIDER - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Offline

    Uye No : 2072
    Üyelik tarihi
    02 Nisan 2014
    Konum
    türkiye
    Mesajlar
    464
     
     Uydu Alýcýsý
     
     next 

    Standart

    Ýtilaf Devletleri Olaðanüstü Temsilcilerinin Ali Rýza Paþa Hükümetine Verdikleri Ortak Nota
    Baylar, þimdi de Baþyaver Salih Bey eliyle gönderildiðini bildirdiðim, Ýtilâf Devletleri olaðanüstü temsilcilerinin Ali Rýza Paþa Hükümetine verdikleri ortak notadan biraz söz edeyim:
    Fransa, Büyük Britanya ve Ýtalya olaðanüstü komiserleri; Karadeniz Ordusu Baþkomutaný Sir Corç Miln ile Osmanlý Harbiye Nazýrý arasýnda yapýlan birtakým yazýþmalara Osmanlý Hükümetinin dikkatini çektikten sonra: "Bu yazýþmalardan açýkça anlaþýlýyor ki Harbiye Nazýrý Cemal Paþa, Karadeniz Ordusu Baþkomutanýnýn, Paris'teki Yüksek Kurul kararlarýna verdiði yönergeyi uygulayacak yerde, yüksek görevinin gerektirdiði sorumluluktan kaçýnarak, kabul edilemeyecek birtakým özürler ve nedenler ileri sürmüþtür.
    Olaðanüstü komiserler, Harbiye Nazýrýnýn bu davranýþýndan doðacak kötü sonuçlar üzerine Osmanlý Hükümetinin dikkatini çekmekle birlikte, Karadeniz Ordusu Baþkomutanýnýn bildirdiði Konferans kararlarýný uygulamak için ne gibi önlemler almayý düþündüðünü öðrenmek isterler.
    Olaðanüstü komiserler, olayý öðrenen Ýtilâf Devletleri Yüksek Kurulunu aydýnlatmak üzere, Yüksek Kurul adýna verilen buyruklarý Harbiye Nazýrýnýn yerine getirmemesi karþýsýnda Osmanlý Hükümetinin görüþlerini hemen bildirmesini ister" diyorlar.
    Baylar, Osmanlý Hükümeti, bu notaya verdiði yanýtta: "Ýzmir'in nasýl iþgal edildiðini, Karma Komisyonun nasýl soruþturma yaptýðýný ve soruþturmaya deðin geçen zaman içinde, Yunan yýrtýcýlýðý karþýsýnda halkýn nasýl canýný kurtarma ve namusunu koruma kaygýsýna düþtüðünü; hükümetle ordunun her zaman Soruþturma Komisyonunun adaletine ve insafýna güvendiðini; yalnýz, akan kanlarý geçici de olsa dindirmek için, Osmanlý Harbiye Nazýrlýðýnýn General Miln Cenaplarýna 23 Aðustos 1919 günlü yazý ile öneride bulunmuþ olduðunu bildiyor ve bu önerinin, Yunan birlikleriyle Kuvayi Milliye arasýna Osmanlý birlikleri yerleþtirmek olduðunu; bu önerinin kabul edilmediðini" açýklýyor.
    Sonra: "Ýþgal bölgesinin Yunan birliklerinden baþka, Ýtilâf Devletleri birliklerinin iþgali önerisiyle ilgili 20 ve 27 Aðustos 1919 günlü iki yazýya ve bunlarýn karþýlýksýz kaldýðýna" iþaret olunuyor.
    Bundan sonra da: "General Miln Cenaplarýnýn, kendi çizdiði sýnýrý gösterir yazýlarýnýn (3 Kasým 1919) Harbiye Nazýrlýðýna gönderilmesi noktasýna deðinilerek, Harbiye Nazýrýnýn, böyle bir yazý hükümlerini uygulamaya tek baþýna yetkili olmamasý dolayýsýyla, hükümete baþvurduðundan ve hükümetçe de komiserlere durumun bildirildiðinden" söz ediliyor. Daha sonra, geçici sýnýr çizgisine deðin Yunanlýlarca tümüyle iþgaline engel olan kuvvetin, halk topluluðu olduðu bildiriliyor. Hükümetin ve ordunun, halkýn bu tutumunu önleyemediði belirtilerek, iþe bir çözüm yolu bulunmasý bir daha rica ediliyor ve: "Gerek hükümeti ve gerek Harbiye Nazýrlýðýný, sözde Yüksek Kurul kararlarýný uygulamýyor gibi bir suçlamadan artýk kurtarmaya iyilikseverlikle aracý olunmasý" yolundaki yalvarmalara üstün saygýlar da eklenerek, yanýt yazýya son veriliyor. (belge: 218)
    Saygýdeðer baylar, þimdi de Cemal Paþa'nýn mektuplarýnda dokunduðu noktalara iþaret edeceðim.
    Harbiye Nazýrý, bize Ýtilâf Devletleri komiserlerinin notasýný okuturken bir yandan da, öteden beri yaptýrmak ya da bizi yapmaktan alýkoymak istediði noktalarý bir daha bildiriyor ve pekiþtiriyordu. Cemal Paþa'nýn, istediklerini bu kez ileri sürer ve önerirken, sözü geçen notayý da okutarak bizim ruhsal ve içsel durumumuz üzerinde etki yapmayý düþünmüþ olduðunu kestirmek, bilmem doðru olur mu?
    Cemal Paþa, Ýtilâf Devletlerinin siyasal eðilimlerinden söz ettikten sonra: "Hükümet, Wilson ilkelerine göre kabul edebileceði yenilikleri yapmaya söz verir nitelikte bir bildiriyi yakýnda yayýmlayacaktýr. Dahiliye Nazýrýný gücendirmemelidir; çünkü görevinden çekilir. O çekilince bunalým olur. Meclis açýldýðý zaman Dahiliye ve Hariciye nazýrlarý kesin olarak deðiþtirilecektir. Düþmanlar, Meclisi açtýrmamak istiyorlar. Dahasý, Muhipler Cemiyetinin Padiþaha baþvurarak bu Meclisin yasal olmadýðýný bildirip daðýtýlmasýný isteyeceði haber alýndý" (belge: 219) diyor ve milletvekillerinin Ankara'ya gelmesi iþinden söz ediyor.


Sayfa 1/8 1 ... Son

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanýcýlar

Þu an 3 kullanýcý var. (0 üye ve 3 konuk)

Benzer Konular

  1. korax v4 orginal ve dönüþüm bölüm kodlarý
    Korax Ip Plus Hd V4 forum içinde, yazan memoli1478
    Yorum: 4
    Son Mesaj: 10.Mayýs.2018, 00:15
  2. Ahmet Arif - Anadolu (Bölüm 2)
    Þiirler forum içinde, yazan pokker1
    Yorum: 0
    Son Mesaj: 14.Aðustos.2017, 14:56
  3. Ahmet Arif - Anadolu (Bölüm 1)
    Þiirler forum içinde, yazan pokker1
    Yorum: 0
    Son Mesaj: 14.Aðustos.2017, 14:56
  4. Nutuk 2.bölüm
    Kütüphane forum içinde, yazan KNIGHT RIDER
    Yorum: 67
    Son Mesaj: 17.Ekim.2014, 17:35
  5. Nutuk 1.bölüm
    Kütüphane forum içinde, yazan KNIGHT RIDER
    Yorum: 27
    Son Mesaj: 17.Ekim.2014, 17:11

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajýnýzý Deðiþtirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriþ

Facebook platformu Giriþ