Baylar, bundan önce söylediðim gibi, bir iki günlük bir toplantý ve görüþme isteðiyle milletvekillerini çaðýrmak için ilk yazdýðýmýz telde -ki bu tel örneðini, bir resmi yazý biçiminde, basýlý olarak da postayla göndermiþtik- amaç bildirildikten sonra: "Heyeti Temsiliye'nin bulunacaðý bir yerde toplanýlacak; toplantý zamaný ise, gönderilecek milletvekillerinin adlarý ve adresleri belli olduktan sonra haberleþerek kararlaþtýrýlacaktýr. Heyeti Temsiliye, kýsa sürede Ýstanbul'a yakýn bir yere gidecektir." denilmiþti. (belge: 213)
Ankara'ya varýþýmýzda, Ankara-Eskiþehir demiryolu iþlemeye baþlamýþ olduðundan, önceki bildirimimize 29 Aralýk 1919 gününde yaptýðýmýz bir ekte, milletvekilleriyle görüþme yeri olarak Ankara'yý gösterdik ve genelge ile bildirdik. Bu genelgenin bir maddesi de, öteki milletvekillerinden olabildiðince çok kiþinin görüþmelere katýlmasýnýn pek çok istenmekte olduðu yolunda idi. (belge: 214)
Baylar, sonucunun pek çok yararlý olacaðýný umduðumuz bu iyicil ve yurtseverce giriþimin bile, Ýstanbul Hükümeti üyelerince önüne çýkýldýðýný bilginize sunarsam þaþmazsýnýz sanýrým.
Ýzin verirseniz, bu noktayý biraz açýklayayým: Biz milletvekillerini Ankara'ya çaðýrýrken onlar da birtakým kiþilerin bu çaðrýya gelmemelerini ve tasarlanan toplantýnýn yapýlmamasýný saðlamak için, karþý önlem alýyorlar ve giriþimde bulunuyorlarmýþ. Kimi milletvekillerinin çektikleri teller üzerine bu iþi anladýk. Örneðin, Burdur Milletvekili Hüseyin Baki imzalý ve 29 Aralýk 1919 günlü þöyle bir tel geldi:
Ýstanbul'da toplanan milletvekilleri adýna Aydýn Milletvekili Hüseyin Kâzým imzasýyla Teftiþ Kurulu Baþkanlýðýna gelen telde, en hýzlý araçla Ýstanbul'a gelmekliðimi pek çok gerekli olduðu duyurulmakta ve bugün Dahiliye Nazýrlýðýndan gelen telde de yola çýkmaklýðým bildirilmekte.
Bundan önce Heyeti Temsiliye adýna Mustafa Kemal Paþa Hazretleri'nden gelen buyruk ve bildirim üzerindeki görüþümü açýklayýp bilginize sunduðum halde þimdiye dek bu yolda bir buyruk almadýðýmdan sizlerden haber gelmesini önemle beklemekteyim efendim.
Akdaðmadeni Milletvekili Bahri imzalý ve gene özdeþ günlü bir telde de:
Aydýn Milletvekili Hüseyin Kâzým imzasýyla gelen telde milletvekillerinin en hýzlý araçla Ýstanbul'a gelmeleri bildiriliyorsa da Heyeti Temsiliye üyeliðine seçilen milletvekillerinin mi yoksa bütün milletvekillerinin mi çaðrýldýðý pek anlaþýlmamýþtýr. Tutacaðým yolu bildirmek iyiliðinde bulunmanýzý çok rica ederim. Buyruk sizindir.
Baylar, buna benzer teller arka arkaya geldi. Bunlardan kolayca anlaþýlýyordu ki milletvekili arkadaþlar, Heyeti Temsiliye ile Ýstanbul Hükümetini ve Ýstanbul'dan bütün milletvekillerini çaðýrma yetkisini kendinde görebilen kiþileri, ortak amaçta birbiriyle anlaþmýþ ve uyuþmuþ sayýyorlardý. Hükümetin ve sözü geçen kiþilerin olumsuz niyetlerini akýllarýna ve hayallerine bile getirmiyorlardý. Olsa olsa, bizimle Ýstanbul'daki kiþiler arasýnda yeni kararlaþtýrýlmýþ bir durum bulunduðunu ya da, düzenleme bakýmýndan arada bir yanlýþlýk olabileceðini sandýklarý ve öyle kabul ettikleri, bildiriþlerindeki temiz yüreklilik ve içtenlikten anlaþýlmaktaydý.
Bize baþvuran milletvekillerine, verdiðim yanýt þuydu:
Hüseyin Kâzým Bey'in bildirdikleri ile bizim hiçbir yönden ilgimiz yoktur.
Adý geçenin, durumu iyice bilmediði anlaþýlýyor. 17 ve 29 Aralýk 1919 günlü tellerimiz uyarýnca iþ görülmesi, ulusumuzun ve yurdumuzun yararýna daha uygun olduðundan gereðinin tez elden yapýlmasýný ve Kâzým Bey'in kendi kendine, yapmýþ olduðu bildirime uygun düþecek bir karþýlýk verilmesini ve sonucun bildirilmesini rica eder, saygýlarýmýzý sunarýz efendim.
Heyeti Temsiliye adýna
Mustafa Kemal Bütün milletvekillerine de þu genelgeyi yazdýk:
Ankara, 30 Aralýk 1919
Aydýn Milletvekili Hüseyin Kâzým Beyefendi'nin sayýn milletvekillerinden kimilerine, tez elden Ýstanbul'a gitmeleriyle ilgili teller çektiði anlaþýldý. Bu giriþim; adý geçen kiþinin, durumu iyice bilmediðini gösterdiðinden kendisine durum anlattýrýldý ve ..... gün ..... sayýlý bildirimler üzerine bilgi verdirildi. Bunun için Heyeti Temsiliye'ce rica edildiði gibi, Heyeti Temsiliye üyesi olarak seçilmiþ milletvekilleriyle öteki milletvekillerinden görüþmelere katýlmak isteyen sayýn kiþilerin, Ocak ayýnýn beþinden baþlayarak Ankara'ya buyurmalarý, yeniden açýklanarak rica olunur.
30 Aralýk 1919 günlü þifre ile de Ýstanbul'daki örgütümüze: "Hüseyin Kâzým Bey'in giriþiminden söz ettikten sonra bizim bildirimlerimizin kendisine duyurulmasýný ve görüþmelere katýlmak istiyorsa lütfen tez elden Ankara'ya buyurup gelmeleri gerektiðinin anlatýlmasýný" bildirdik. (belge: 215)
Baylar, biz Ýstanbul'daki örgütümüzden haber beklerken, karþýmýza bir kiþi çýktý. Bunun kim olabileceðini kestirmede güçlük çekmezsiniz sanýrým. Bildiðiniz gibi, hem bizim Ýstanbul'da delegemiz, hem de nazýr olan bir kiþi:
Cemal Paþa Evet, 1 Ocak 1920 günlü þu tel "Harbiye Nazýrý Cemal Paþa" imzasýyla geliyordu:
Yirminci Kolordu Komutanlýðýna Mustafa Kemal Paþa Hazretleri'ne: Ýstanbul'da bulunan milletvekillerinden bir grubun bize baþvurarak verdikleri yazýlý isteklerini, olduðu gibi aþaðýda sunuyorum:
1- Meclisi Mebusan'ýn bir an önce toplanmasý çok gereklidir. Þu sýrada kimi milletvekillerinin Ankara'ya çaðrýlmalarý, Meclisin tez elden açýlmasýna engel olacaktýr.
2- Bu durumun ve yapýlan çaðrýnýn ortaya çýkaracaðý kötü yorumlar arasýnda yabancýlarýn en çok dikkatini çekecek olaný, yasama gücünün baþka kuvvetlerin etkisi altýnda iþ görmekte olduðu sanýsýdýr. Bu, kesinlikle içte ve dýþta elbette pek büyük bir güvensizlik doðuracaktýr.
3- Böyle bir durum ve davranýþ karþýsýnda Meclis kendisinden beklenen hizmetleri yapamayacaktýr.
4- Daha önceleri yapýldýðý gibi, milletvekilleriyle konuþmak ve iliþki kurmak üzere geniþ yetkili bir kiþinin, delege niteliðiyle Ýstanbul'a gönderilmesi, istenilenin saðlanmasýna yetecektir.
5- Çaðrýlan milletvekillerinin Ankara'ya gidiþlerinin geri býrakýlmasý ve orada toplananlarýn da hemen Ýstanbul'a gelmeleri için yeniden ve tez elden bildirim yapýlmasý beklenmektedir.
Harbiye Nazýrý
Cemal Baylar, böyle bir davranma ve bildiride bir içtenlik ve soyluluk görüyor musunuz? Ýlkin, bizim, milletvekilleriyle toplanma kararýmýz ve bununla ilgili bildirimiz, bundan bir buçuk ay öncesinden beri bilinmekteydi. Eðer bu giriþimimiz, yurt yararýna gerçekten uymaz ve sakýncalý görülmüþ idiyse, güdülen ulusal amaçta bizimle birlik olduklarýný ileri sürmekte bulunan baylarýn ve hükümetin, bizim çaðýrdýðýmýz milletvekillerine, Ýstanbul'a gelmeleri için tel çekmeden önce bizimle anlaþmalarý; hiç olmazsa düþüncelerinden ve giriþimlerinden bize bilgi vermeleri gerekmez miydi? Böyle yapmayýp da doðrudan doðruya Ýstanbul'a gidiþlerini çabuklaþtýrmak için Denetleme Kurulu Baþkanlýklarý aracýlýðýyla Þeyh Muhsini Fâni'nin (Hüseyin Kâzým Kadri'nin takma adý) ve Dahiliye Nazýrýnýn imzalarýyla taþradaki milletvekillerini sýkýþtýrýp þaþýrtmak ve oldubittiler yaratarak bizim giriþimimizi sonuçsuz býrakmaða kalkýþmak doðru muydu?
Ýkincisi, baylar, seçimi yenileme iþi aylarca ve aylarca yapýlmayýp yasaya göre belli süre çoktan geçirilmiþ olduðu sýralarda hiç de tezcanlýlýk göstermeyi aklýna getirmeyen bu baylar, bizim Erzurum'dan, Sivas'tan beri yaptýðýmýz sonu gelmez giriþim ve çalýþmalarýmýzýn bir baþarýsý olarak gerçekleþtirilebilen yeni seçimlerden sonra, ayrýca araya girip izleyerek her birinin milletvekili seçilmelerini saðladýktan sonra, çok çok üç beþ gün gibi az bir gecikme üzerine böyle tezcanlýlýk göstermeli miydiler? Hele bu gecikme, büyük bir ülkünün gerçekleþtirilmesi; özellikle Ýstanbul'da toplanma aymazlýðýný gösterenlerin kendi güvenlikleri ile ilgili önlemlerin alýnmasý yollarýný görüþmek amacýyla olursa, bu baylarý bu denli ivediye sürüklemeli miydi? Hiç bir önlem ve karar almadan, bir an önce horlanmaya ve rezilliðe koþup gitmek neden ileri geliyordu?
Üçüncüsü, baylar, temiz ve lekesiz arkadaþlarýný aldatarak, Ýstanbul'da kendilerinin içinde bulunduklarý tehlike ve aþaðýlama çemberine tez elden sokmak isteyen bu baylar, Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyetinden deðiller miydi? Bu ulusal derneðin üyesi bulunmuyorlar mýydý? Bir derneðin üyeleri, milletvekili olduklarý halde bile, derneðin önderleriyle görüþerek en sonunda saptanacak programa göre iþ görmek zorunda deðil midirler? Dünyanýn her yerinde, bütün uygar toplumlarda bu, böyle deðil midir?
Bir grubun, bir partinin kendi önderleriyle görüþmesinden ve iliþki kurmasýndan, yasama gücünün, baþka kuvvetlerin etkisi altýnda iþ görmüþ olduðu sanýsýnýn doðacaðý kuruntusundan ve bunun yabancýlarýn dikkatini çekeceðinden niçin korkuluyordu? Bu baylar, seçimin yenilenmesini ve milletvekillerinin seçilmesini saðlamýþ olan örgütün etkisinde kalmýþ görülmeyi, yüksek þeref ve onurlarýyla baðdaþmaz mý buluyorlardý?
Milletvekillerinin, yurt içinde, güçlü bir ulusal örgüte baðlý olduklarýný ve o geniþ örgütün saptadýðý belirli amaçlardan ayrýlamayacaklarýný ve her olasýlýða karþý, o örgütün etkisi altýnda bulunduklarýný açýk bir vicdan ve açýk bir alýnla ortaya koymanýn, asýl bunun, içte ve dýþta en büyük güveni ve saygýyý saðlayabileceðini, bu baylar anlayamýyorlar mýydý?
Ve dahasý, böyle bir vicdan ve inanç saðlamlýðý içinde belirli ulusal amacý gerçekleþtirme yolunda, her tehlikeyi göze almaya hazýr bir durum ve davranýþ alýnmadýkça Meclisin, kendisinden beklenilen hizmetleri yapamayacaðýný anlamak, kahinliðe mi yoksa, yapýldýðý gibi, saldýrý ve aþaðýlamaya uyuþukçasýna boyun eðmeye mi baðlý idi?
Bu baylar, benim milletvekilleriyle aracýsýz görüþmemi istemiyorlar; hükümet ve kimi baylar, benim Ýstanbul'a gitmemi de uygun görmüyorlar. Ancak, geniþ yetki ile bir delegenin gönderilmesini öðütlüyorlar. Doðrusu bu noktadaki akýllarýna ve anlayýþlarýna diyecek yok! Bizim gönderdiðimiz delegeler deðil miydi ki milletvekillerinin düþman pençesine girmesinde en çok etkili olmuþ ve sonunda kendilerini bile savunmak için önlem ve çare bulmakta güçsüz olduklarýný tanýtlamýþlardýr?
Milletvekillerini kendi baþlarýna çaðýrmada, aldatmayý ve olupbittiye getirmeyi baþaramadýktan sonra, bize bildirim yaptýrmayý istemekte gösterilen yumuþaklýk da pek ince deðil midir baylar?
Saygýdeðer baylar, bu sözünü ettiðim tele yanýt olarak, ilkin þu kýsa þifreyi yazdým:
5 Ocak 1920 Harbiye Nazýrý Cemal Paþa Hazretleri'ne Y: Önergeyi veren milletvekillerinin adlarýnýn ve bu önergeyi kime verdiklerinin bildirilmesini bekliyoruz efendim. Heyeti Temsiliye adýna
Mustafa Kemal Harbiye, 6 Ocak 1920 Ankara'da Yirminci Kolordu Komutanlýðýna Y: 5 Ocak 1920 Mustafa Kemal Paþa Hazretleri'ne: Milletvekillerinin adlarý þunlardýr: Hüseyin Kâzým, Tahsin, Celâlettin Arif, Hamit... ve baþkalarýdýr. Bana getirenler baþtaki iki kiþidir. Harbiye Nazýrý
Cemal Baylar, sonradan bize verilen bilgiye göre, bana tel çeken kiþiler, milletvekillerinden bir topluluk deðildi. Sadrazam, kendi tanýdýðý Hakký Bey adýnda bir kiþiyi -Siverek Milletvekili olduðunu öðrenmesi üzerine- ve Hüseyin Kâzým Bey'i, yanýna çaðýrarak, bana kýsa bir tel yazdýrmýþ. Bu teli kimi kiþilere elden imza ettirmiþler. Þifreli gönderilmek üzere, Hakký ve Hüseyin beyler Cemal Paþa'ya ***ürmüþler.
Demek, beþ maddelik olan ve önerge adý verilen telyazýsý, sonradan uydurulmuþtur. Aslýna bakýlýrsa, önergeden söz edildiði halde bunun sunulduðu katýn daha var olmamasý da bu iþte dolap ve özel erek olduðunu göstermeye yeterdi. Meclis yeni açýlmýþtý ve Meclis Baþkanlýðý daha görevine baþlamýþ deðildi. Bununla birlikte, Cemal Paþa'nýn bu telini aldýktan sonra, þu þifre teli yazdým:
Ankara, 9.1.1920 Harbiye Nazýrý Cemal Paþa Hazretleri'ne Hüseyin Kâzým, Tahsin, Celâlettin Arif, Hamit beyefendilere: Ankara'ya gelmenin kötü yorumlara yol açacaðý üzerine, Harbiye Nazýrý Paþa Hazretleri aracýlýðýyla bildirilen görüþlerinizi öðrendik. Konu, yurdun ve ulusun varlýðý ile ilgilidir. Meclisi Milli'de ulusal örgüte dayanan güçlü grup kurulmaz ve Sivas Genel Kongresiyle ulusun bütün dünyaya duyurduðu kararlar, büyük çoðunlukça bir inanç ve bir ilke olarak benimsenemezse, ulusal hizmetimizin saðlayacaðý baþarý boþa gider. Ülke bir felâkete uðrayabilir. Bundan dolayý, birtakým vatansýz ve dinsizlerin propagandalarý bizim için uyulacak ilke olamaz. Amaç, ulusun esenliði ve yurdun kurtuluþudur. Bir iki günlüðüne buyurmanýz ve karþýlýklý görüþerek ülkü birliðine varmamýz bizce pek önemlidir. Buna göre tutulacak yolun seçilmesi yüksek görüþünüze baðlýdýr. Saygýlarýmýzý sunarýz efendim.
Heyeti Temsiliye adýna
Mustafa Kemal |