Bilgilendirme : Bu konu 3379 gün önce başlatıldı . Konu başlangınç tarihi güncel değilse Konu güncelliğini yitirmiş yada bu konu ile ilgili son cevap yazılmış olabilir. Eğer yazınız doğrudan bu konu ile ilgili değil ise yeni bir konu başlatmanızı tavsiye ederiz....
KOYUNLARIN KÖPEKLERDEN FAZLA OLMASININ NEDENİ..!
Hz.Mevlana seher vakti uykusunu şöyle izah eder:
Sabaha karşı seher vakti bereket vaktidir.
Sabahın nasıl bir bereket vakti olduğunu, sabahta uyanık olanların nasıl bir berekete nail olduklarını Hz.Mevlana verdiği bir cevapta şöyle ifade eder.
Adamın biri sorar ?
Efendim der, koyun nesli hem kasaplık hem de kurbanlık olarak kesildiği halde bir türlü tükenmez, aksine daha da çoğalıp devam eder.
Ama köpek nesli hem de birkaç tane birden
Bu konu 346479 kez görüntülendi 298 yorum aldı ...
Kıssadan Hisse
346479 Reviews
-
- Offline
Uye No : 15638
Kıssadan Hisse
KOYUNLARIN KÖPEKLERDEN FAZLA OLMASININ NEDENİ..!
Hz.Mevlana seher vakti uykusunu şöyle izah eder:
Sabaha karşı seher vakti bereket vaktidir.
Sabahın nasıl bir bereket vakti olduğunu, sabahta uyanık olanların nasıl bir berekete nail olduklarını Hz.Mevlana verdiği bir cevapta şöyle ifade eder.
Adamın biri sorar ?
Efendim der, koyun nesli hem kasaplık hem de kurbanlık olarak kesildiği halde bir türlü tükenmez, aksine daha da çoğalıp devam eder.
Ama köpek nesli hem de birkaç tane birden yavruladığı ve kasaplık olarak kesilmeyip korunduğu halde bir türlü çoğalmaz.
Koyun gibi sürüler haline acaba neden gelemez..?
Hz.Mevlana'nın cevabı şöyle olur:
Sabaha karşı seher vakti bereket vaktidir.
Bu bereket vaktinde koyunlar asla uyumaz, hep uyanık olurlar.
Köpekler ise hiç uyanık olmaz hep uykuya dalar, gaflette olurlar.
Onun için koyun nesli seherin bereketine nail olur.
Köpekler ise bereketsizliğine maruz kalırlar..!
Selam ve Dua ile....
-
- Offline
Uye No : 15638
ALLÂHÜ TEÂLÂ’NIN EN SEVDİĞİ AMEL
Has'am kabilesinden bir zât anlattı:
Peygamber Efendimiz (sav.), Ashabından bazılarıyla beraber iken yanına geldim ve:
“Resûlullah siz misiniz?” dedim.
“Evet” buyurdular.
“Yâ Resûlallah, Allâhü Teâlâ’nın en sevdiği amel hangisidir?” dedim.
“Allâhü Teâlâ'ya iman etmektir.” buyurdular.
“Sonra hangisidir?” dedim.
“Sonra sıla-i rahimdir (yakın akraba ile alakadar olmaktır.)” buyurdular.
“Yâ Resûlallah, Allâhü Teâlâ’nın hiç sevmediği amel hangisidir?” diye sordum.
“Allâhü Teâlâ'ya şirk koşmaktır.” buyurdular.
“Sonra hangisidir?” dedim.
“Sıla-i rahmi terk etmek (yakın akraba ile alakayı kesmektir.” buyurdular.
“Yâ Resûlallah, sonra hangisidir?” dedim.
“Münkeri (İslam'a aykırı olanı; günahı) emretmek, mâruf (Allâhü Teâlâ'nın râzı olduğu fiil ve söz)den de nehyetmektir.” buyurdular. (Müsned-i Ebû Ya’la)
-
-
- Offline
Uye No : 15638
BİR İNSANI NASIL TANIRSINIZ?
Bir adam Hz. Ömer'e (ra.) gelip “Falan kimse çok dürüsttür.” deyince Hz. Ömer (ra.):
“Onunla yolculuk yaptın mı?” diye sordu.
“Hayır.” dedi.
“Aranızda bir alışveriş oldu mu?” dedi.
“Hayır.” dedi.
“Ona bir şey emanet ettin mi?” dedi. Yine “Hayır.” deyince:
“Öyleyse sen o adam hakkında bilgi sahibi değilsin. (Onu tam olarak tanımıyorsun. Anlıyorum ki) sen onu sadece mescidde namaz kılarken gördün.” dedi.
(Kenzü'l-Ummâl)
-
- Offline
Uye No : 39362
ALLAHIN SEVGİLİ KULLARINDAN BİRİ BİR RÜYA GÖRÜR
Allah’ın sevgili kullarından biri bir rüya görür; rüyasında kendisine şöyle denir:
-Sabah olunca, karşına ilk çıkanı ye, ikinci çıkanı sakla, üçüncü çıkanın dileğini kabul et, dördüncü geleni üzme, beşinciden de kaç!
Sabah oldu; dışarı çıktı. Yola koyulup gitti. Karşısına bir dağ çıktı. Bu koca dağı görünce şaşırdı. Kendi kendine şöyle dedi:
…
Rabbim bana bunu yememi emretti.
Sonra şöyle dedi:
Rabbim bana gücümün yetmeyeceği bir şeyi emretmez.
Onu yemeye karar verdi. Dağa doğru yürüdü. Yaklaştıkça dağ küçüldü. Tam yaklaştığı zaman koca dağ bir lokmaya dönüşmüştü. Onu tutup yedi, baldan tatlı buldu. Allah’a hamdetti, yürüyüp gitti. Karşısına altından bir leğen çıktı. Şöyle dedi:
Rabbim, bunu da saklamamı emretti. Bir çukur kazdı, onu gömdü. Yürüdü, az gittikten sonra dönüp baktı. Leğen toprak yüzüne çıkmıştı. Geri döndü, tekrar gömdü. Biraz gitti; baktı ki, yine çıkmış bir daha gömdü, yine toprak üstüne çıktı. Kendi kendine,
“Ben emredileni yaptım.” diyerek bırakıp gitti.
Karşısına bir kuş çıktı. Peşinden bir şahin onu kovalıyordu. Kuş ona şöyle dedi:
-Ey Allah’ın sevgili kulu, beni sakla. Bana yardım et.
Onu aldı. Koynuna sakladı. Peşinden şahin geldi; şöyle dedi:
-Ey Allah’ın sevgili kulu, ben açım. Sabahtan beri de bu kuşun peşindeyim. Onu yakalamak istiyorum. Kısmetime engel olma.
Kendi kendine şöyle dedi:
“Üçüncünün dileğini yapmam emri verildi, yaptım. Dördüncüyü üzmemem emredildi. Şimdi ne yapacağım?
Bu işe şaştı. Sonra bıçak aldı; kendi uyluğundan bir parça et kesti, şahine attı; o da kapıp kaçtı. Daha sonra kuşu saldı. Bundan sonra, yürüyüp gitti. Kokmuş bir leş gördü. Onu da bırakıp kaçtı. Akşam olunca şu duayı yaptı:
-Ya Rabbi, emrini yerine getirdim. Bu işlerin manası ne ise bana bildir.
Daha sonra, rüyasında şöyle anlatıldı:
-Birinci görüp yediğin öfkedir. Önce koca bir dağ gibi görülür; sabırla öfke yutulursa, baldan tatlı olur.
İkincisi iyi amelindir. Ne kadar saklarsan sakla; yine meydana çıkar. Üçüncüsü, sana bırakılan bir emanettir, ona hıyanet etme. Dördüncüsü şudur: Bir insanın sana bir dileği ulaşırsa, onu yerine getir; isterse sana lâzım olan bir şey olsun. Beşincisi gıybettir. İnsanların gıybetini edenlerden kaç. Şüphesiz her şeyi bilen Allah(c.c)’tır…
PAYLAŞALIM HERKES OKUSUN
Konu Bilgileri
Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)
Bu Konudaki Etiketler
Yetkileriniz
- Konu Acma Yetkiniz Yok
- Cevap Yazma Yetkiniz Yok
- Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
- Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
-
Forum Kuralları