Bilgilendirme : Bu konu 2614 gün önce başlatıldı . Konu başlangınç tarihi güncel değilse Konu güncelliğini yitirmiş yada bu konu ile ilgili son cevap yazılmış olabilir. Eğer yazınız doğrudan bu konu ile ilgili değil ise yeni bir konu başlatmanızı tavsiye ederiz....
Ashâb-ı Bedir. EBÛ EYYÛB EL-ENSÂRÎEbû Eyyûb Hazretleri, Ensâr'dan ve Hazrec kabilesindendir. İsmi Hâlid bin Zeyd bin Küleyb en-Neccârî'dir.
Hicretten iki sene kadar önce Hac mevsiminde Mina'da Medînelilerden 73 kişi, canları uğruna Resûlullah Efendimizi (sav.) koruyacaklarına bey‘at etmişti. İkinci Akabe Bey‘ati denilen bu bey‘atte Ebû Eyyûb Hazretleri de vardı. Medîne'ye döndüğünde Müslüman olduğunu ilan etti. Onunla birlikte zevcesi Ümmü Eyyûb de Müslüman oldu. İkisinin de Peygamber
Bu konu 8426 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Ebü Eyyüb El-Ensari
8426 Reviews
-
- Offline
Uye No : 15638
Ebü Eyyüb El-Ensari
Ashâb-ı Bedir. EBÛ EYYÛB EL-ENSÂRÎ
Ebû Eyyûb Hazretleri, Ensâr'dan ve Hazrec kabilesindendir. İsmi Hâlid bin Zeyd bin Küleyb en-Neccârî'dir.
Hicretten iki sene kadar önce Hac mevsiminde Mina'da Medînelilerden 73 kişi, canları uğruna Resûlullah Efendimizi (sav.) koruyacaklarına bey‘at etmişti. İkinci Akabe Bey‘ati denilen bu bey‘atte Ebû Eyyûb Hazretleri de vardı. Medîne'ye döndüğünde Müslüman olduğunu ilan etti. Onunla birlikte zevcesi Ümmü Eyyûb de Müslüman oldu. İkisinin de Peygamber Efendimize büyük hizmetleri vardır. Peygamberimizin hicretini işitince gelişini beklediler, ona yardımcı olmak için hazırlıklar yaptılar.
Peygamberimiz (sav.) hicrette Medîne'yi teşrîf ettiklerinde Ebû Eyyûb Hazretlerinin evine müsâfir oldu. Mescid-i Nebevî ve hâneleri yapılıncaya kadar (takriben yedi ay) orada kaldılar. Peygamberimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem), Ebû Eyyûb'u (ra.), Mus‘ab bin Umeyr (ra.) ile kardeş yapmıştı.
Ebû Eyyûb Hazretleri, Ashâb-ı Kirâm'ın büyüklerinden ve Kur'ân-ı Kerîm tefsîrini, haram ve helâli en iyi bilenlerinden idi. Daima nefsiyle cihâd ederdi. Son derecede mütevâzi idi. Bir vâizin: “Muhakkak dirilerin, amelleri, ruhlar âleminde ölülere gösterilir” dediğini işitince “Âh, -evvelce vefât etmiş olan- Ubâde bin Sâmit ve Sa‘d bin Ubâde amellerimi gördüklerinde nasıl mahcûb olurum” dedi. Hâlbuki kendisi Ashâb-ı Kirâm'ın en çok ibâdet edenlerindendi.
“Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) ‘Kostantıniyye surları (yanında) salih bir zat defnolunur' buyurdular. Ebû Eyyûb el-Ensârî bu hadîs-i şerîfi naklettikten sonra: ‘Umulur ki o salih zat ben olurum.” demiştir. (Ikdü'l-Ferîd)
Allah yolunda devamlı cihâd ederdi. Bedir'den itibaren Peygamberimizle birlikte bütün gazâlara iştirâk ettiği gibi Hulefâ-yı Râşidîn devirlerinde de birçok gazâlarda bulunmuştur.
Aslâ riyâset peşinde olmamıştır. Şehîd olduğu son İstanbul gazâsına henüz genç yaştaki Yezîd'in kumanda ettiği ordu ile gitmişti. Şöyle derdi: “Allâhü Teâlâ yüce kitâbında -meâlen-: ‘Gerek hafif, gerek âğır (hangi halde olursanız olun) Allah yolunda canlarınız ve mallarınızla cihâda çıkın. Bu sizin için daha hayırlıdır.' (Tevbe Sûresi, âyet 41) diye buyuruyor. Ben de bakıyorum, cihâdın kendime bazan hafif, bazan da ağır geldiğini görüyorum ve hep gazâya çıkıyorum.” (Cilâülkulûb ve Keşîü’l-Kürûb bi-Merâkıb-i Eyyûb)
selam ve dua ile..
Konu Bilgileri
Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)
Bu Konudaki Etiketler
Yetkileriniz
- Konu Acma Yetkiniz Yok
- Cevap Yazma Yetkiniz Yok
- Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
- Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
-
Forum Kuralları